Balıklı Rum
Hastanesi şKfKsK^Vf-fytfiy
Ahşap
yetimhane
binası, 1853
bimarhane inşasına başlandığı tespit edilmiş ve buralarda yeni bina yapımı ancak irade ile mümkün olduğundan inşaat durdurulmuştur.
1903'te hastanede 4.000, 1904'te ise bunun iki katı hasta yatarak tedavi görmüştür. 1904'te dahiliye, göz, zührevi hastalıklar, hafif akıl hastalıkları servisleri ile fizik tedavi merkezi (1896), ameliyathane ve meyithane (morg) bulunmaktaydı. Ayrıca, müdüriyet ve müracaat binaları, çamaşırhane, etüv odası (1886), mutfak, yetimhane (1853) ihti-yarhane, kalorifer dairesi (1896) ve mandıra da (1885) mevcuttu.
Akıl hastalıkları servisine bağlı 7 pavyon bulunmaktaydı ki bunlar, 3 oda, banyo, mutfak ve tuvaletleri olan, bahçe içinde müstakil evlerdi. Buralarda akıl hastaları, aileleriyle birlikte kalmakta ve ev ortamında tedavi görmekteydi. Bu uygulama 1970'te ekonomik sebeplerden kaldırılmıştır. Bugün hastanede çalışan işçilerin lojman olarak kullandığı evlerin, 1994'te uyuşturucu, alkol ve madde bağımlılarının tedavilerine ayrılması için çalışmalar yapılmaktadır.
1853'te faaliyete geçen yetimhane daha sonra Büyükada'ya oradan da
Heybeliada'ya nakledilmiş ve 1960'lı yıllarda kapatılmıştır.
Bulaşıcı hastalıklar için kullanılan 7 pavyon, aradan geçen yol sebebiyle hastane ile bağlantısı kesilince, 1950'de Ye-dikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne kiralanmış ve hastanede bu servisler kaldırılmıştır. Bugün hastanenin dahiliye, hariciye, genel cerrahi, sinir ve ruh hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum kontrolü, üroloji, ortopedi, kulak-burun-boğaz, çocuk sağlığı ve hastalıkları, cilt hastalıkları, göz hastalıkları servislerinde 450 yatağı vardır. Ayrıca 200 yataklı huzurevinde hasta ve sağlıklı yaşlılar bakılmaktadır. Din ve ırk ayrımı gözetilmeden hasta kabul edilmekte olup, toplam 650 yatağın 585'i parasız tedavi görenlere ayrılmıştır. Araç ve gereçleri sürekli yenilenen hastanedeki sinir ve ruh hastalıkları servisi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden sonra İstanbul'daki en büyük servistir. 1974'e kadar hastane bütün branşlarda ihtisas vermekteydi.
Hastanenin sağlık hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, idaresi de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmektedir.
NURAN YILDIRIM
27
Kırkçeşme isale planında Cebeciköy ile İstanbul arasındaki kemerlerin hepsine adları yazılmayıp kemer-i atik (eski kemer) denmiştir. Bu planda Balıkhkemer, doğru olarak, 9 gözlü gösterilmiştir. Ancak Nakkaş Osman'ın planında "menba-ı Kırkçeşme" diye gösterilen ve Balıklıke-mer'in girişinde ana galeriye bitişen kolun yeri yanlıştır. Çünkü Sinan tarafından 1554-1563 arasında yapıldığı kuvvetle muhtemel olan krokide Kırkçeşme başı Cebeciköy Deresi'nin sağ sahilindedir ve bu kol ana galeriye Güzelcekemer'in sonunda bitişir.
Balıklıkemer'den galerinin çıktığı noktada Balıklıhavuz'dan gelen kol bağlanır. Balıkhkemer de adını Balıklıhavuz'dan alır. Bu düşüncelere göre Balıkhkemer ilk önce Fatih tarafından yaptırılmıştır. Sonra yapılan onarımlar hakkında bir bilgi yoktur. Balıklıkemer 9 gözlüdür. Gözlerin hepsi sivri Osmanlı kemeri şeklindedir. Suyun giriş tarafındaki 3 gözün serbest açıklığı 3,70 m, di-ğerininki 3 m civarındadır. Kemerin halen en yüksek yeri 2. gözdedir ve talvegden (derenin en alçak yeri) galerinin çatısının üstüne kadar 9,30 m, kemerin tepe uzunluğu 125 m'dir. Çıkış bölümü dolu gövdeli olarak yapılmıştır ve kemerin duvar kalınlığı 3 m civarındadır.
Balıkhkemer (üstte).
Balıklıhavuz'un onarımdan sonraki durumu, 1993. Fotoğraflar Kâzım Çeçen
Dostları ilə paylaş: |