BURGAZADASI
338
339
BURMAIIHAN
zel manzaralı olan bu tepesine halk, isminden dolayı "Isa Tepesi" demektedir. Buradaki manastırın varlığı 1158 tarihli bir belge ile saptanmıştır. 1545'te Fransız gezgin P. Gilles bu tepede bir kilise ile eski bir sarnıç gördüğünü yazmıştır.
IV. Murad zamanında (1623-1640) bir yortu gecesi bu tepede yakılan ateşlerin istanbul'dan görülerek yangın zannıyla halkın telaşa düşmesi üzerine padişah fermanı ile manastır yıktırılmıştır. Sonradan yeniden düzenlenen manastıra Heybeliada'daki Panayia Manastırı'na olduğu gibi 1828'de istanbul'a getirilen Rus esirleri yerleştirilmiştir.
19- yy başlarında Yunan isyanına da karışmış H. Kormuzes isimli bir kişi bu manastır ve kilisenin kalıntıları üzerine yeni bir kilise, bir ev, hattâ bir de okul yapmak üzere izin almış ve devletten 250 altın yardım da sağlanmıştır. Sonuçta 1868'de küçük bir kilise inşa edilmiştir. Bu kilise 1908'de tamir görmüştür. Kilisenin bahçesindeki sütun başlıkları, yöredeki sarnıçlar ve kubbeli mahzenler eski manastırın kalıntılarıdır. Yortu günü 6 Ağustostur.
Ayios Yeoryios-Garip (Aya Yorgi) Manastırı ve Kilisesi'nin tarihi 17. yy'a dayanmaktadır. Deniz kenarında inşa edil-
Kediler ve balıkçılar ada yaşamının
,__ vazgeçilmez
birer parçasıdır. Erdal Yazıcı
mis dikdörtgen biçiminde uzun bir bina olan manastır 7 bölümdür ve 7 ayrı kapısı vardır. Bu manastır da çeşitli zamanlarda tamir edilmiş ve yenilenmiştir. 1920' de buraya yerleştirilen Beyaz Rusların çıkardığı yangın sonucu kısmen yanmıştır.
Manastırın arkasında denize uzak o-lan yörede Cennet Yolu üzerinde Ayios Yeoryios Kilisesi vardır. İlk kilisenin deniz kenarında olduğu, 1882'de yıkılıp yeniden yapıldığı bilinmektedir. Bu kilise de 1894 depreminde yıkılınca 1897' de şimdiki yerinde görülen kilise inşa edilmiştir. Kilisenin avlusunda bir sehpa üzerinde duran 3 çan meşhurdur. Yortu günü 23 Nisan'dır.
İdari yapı olarak Burgazadası, Adalar İlçesi'ne bağlı bir mahalledir. Adanın kış nüfusu genellikle 2.500 kişiyi geçmez. Yaz nüfusu ise 15.000 kişiyi bulur. Eskiden Heybeliada gibi Burgazadası da Büyükada İlçesi'ne bağlı bir nahiye idi. Kmalıada da Burgaz'a bağlı bir köydü. 1960'tan sonra idari yapı değiştirildi, nahiye müdürlükleri kaldırıldı. Burgazada-sı'nın nahiye müdürleri arasında 1946' da göreve başlayan şair Şinasi Özde-noğlu ünlüdür.
Burgazadası tek bir muhtarlık bölge-
sidir. Uzun süre görev yapmış olan muhtarlar Ahmet Uzunoğlu, Mustafa Tuncer ve Nurettin Tarabya'dır. Adada bir polis başkomiserliği ve belediye zabıta amirliği de bulunmaktadır.
Yönetim bakımından Kaşıkadası da Burgazadası'na bağlıdır. Kaşıkadası özel mülktür, ancak iskâna açık değildir. Ada, 1980'li yılların sonlarında el değiştirmiş, eski maliki Danon ailesi, burayı Dinç-kök Gmbu'na bağlı Akturizm AŞ'ye satmıştır. Bu şirket turistik tesisler yapılacağı gerekçesi ile Kaşıkadası'nın Burgazadası'na bakan güzel koyunu, beton bir mendirek inşa ederek kapatmış ve adada büyük inşaat faaliyetlerine girişmiştir. Ancak çevrecilerin ve Ada Dostları Der-neği'nin bu inşaatların yasalara aykırı olduğu yolundaki girişimleri sonucunda, 1989 seçimleri ile değişen Anakent Belediye Başkanlığı, Kaşıkadası'ndaki bütün inşaatları durdurmuştur.
Halen adada otel yoktur. Eskiden iskele başındaki büyük sütunlu bina otel olarak kullanılıyordu, ilk adı Panteon' du. Sonra ismi Otel Antigoni'ye, daha sonra da Burgaz Palas'a çevrildi. Otel 1942' de kapandı. Bu bina 1983'te yıktırılıp eski görünümü ile yeniden inşa edildi.
Adanın bir ilkokulu vardır. Öğrenciler ortaokul ve lise için genellikle Hey-beliada'ya gitmektedirler. Burgaz İlkokulu 1923'te açılmış, sonra korunmaya muhtaç çocuklar için pansiyonlu okul olmuş, 1978'den sonra da eğitim gündüzlü olarak sürdürülmeye başlanmıştır; öğrenci sayısı azdır.
1905'te Simonaki tarafından inşa ettirilmiş olan özel Rum Okulu ise, adadaki Rum nüfusun azalması sonucu, 1909' da diğer adalardaki Rum okulları gibi, öğrencisizlikten kapanmıştır.
Adanın doğu yöresinde, tepeye yakın yerde büyük bir arsa üzerinde Sankt George Avusturya Lisesi'ne ait site bulunmaktadır. Halkın "Marabetlerin Yeri" dediği bu bölgede 1905'te kurulmuş olan lisenin yazlık binası, hastanesi, lojmanlar ve bir de kilise bulunmaktadır. 1950'ye kadar, Avusturya Lisesi, yazları burada eğitim yapmıştır. Katolik rahibeler bu yörede üzüm yetiştirmişler, şarap imal etmişlerdir.
Küçük Katolik kilisesi Sankt George'a adanmıştır. Halen bu binalar yazlık dinlenme ve nekahet yeri olarak kullanılmaktadır. Öteden beri adaların ikliminin tüberküloz hastalığına, özellikle akciğer veremine iyi geldiği bilinmektedir. Bu nedenle Türkiye'nin ilk sanatoryumu Sağlık Bakanlığı tarafından, Heybe-liada'da, 1924'te açılmıştır. Sonradan Büyükada ve Heybeliada'da da özel sanatoryumlar kurulmuştur.
Burgaz Sanatoryumu 1928'de, adanın kuzeybatı yöresinde, Gönüllü Caddesi'n-de, iki katlı küçük bir binada açılmıştır. Sanatoryumun kumcusu ve başhekimi Dr. Medeni Akman'dır (1978-1946). Bu sanatoryum 1940'ta kapanmıştır.
Burgazadası'nın yerli halkının büyük kısmının Rum oluşu nedeniyle uzun sü-
Mehtap Sokak'ta eski dokudan kalan ahşap ikiz ev. Erkin Emiroğlu
re bu adada cami açılamamış, ancak İstanbul'un fethinin 500. yıldönümü münasebetiyle 1953'te, belediyenin verdiği arsa üzerine küçük bir cami inşa edilmiştir. Cami vapur iskelesinin sağ yanında, denize yakın set üzerindedir.
Mezarlık, Kınalıada'ya bakan sırt üzerindedir. Burada Medeni Akman, Nazif Özalp gibi ünlü Burgazlıların mezarları vardır.
İstanbul'un, belki de Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi Burgaz'da kurulmuştur. Sosyal faaliyetleri ile tanınmış bir kişi olan Turgut Egemen, 1970'li yıllarda, "Kulüp" yakınlarında, aslanları, kaplanları olan bir hayvanat bahçesi açmıştır. Bu hayvanat bahçesi 1983'te Turgut Egemen'in ölümü üzerine kapanmış bulunmaktadır.
Burgazadası'nda ilk olarak 1934'te Dr. Medeni Akman ve Nazif Özalp gibi ada ileri gelenleri tarafından Burgazada Deniz Kulübü kurulmuştur. Bu kulüp bugün eski plajda, Adalar Su Sporları Kulübü tesislerinin yanında faaliyet göstermektedir. Sosyal bir kulüp olup, büyük giriş aidatları ödenerek üye olunmaktadır. Burgazadası'nı Güzelleştirme Derneği, 1956'da kurulmuş; ağaç dikimi, dalgakıran, fener, park yapımı, Atatürk anıtı dikilmesi, Sait Faik Müzesi'nin açılması gibi faaliyetlerde bulunmuştur.
Burgazadası'nm en önemli kulübü, a-da ileri gelenleri ve sporseverleri tarafından 1963'te kurulan Adalar Su Sporları Kulübü'dür. Bu kulüp kısa zamanda yüzme ve sutopu konusunda memleketimizin önde gelen kulüplerinden biri olmuş, müsabakalarda büyük varlık göstermiş ve pek çok sporcu yetiştirmiştir.
Adada halka açık bir plaj yoktur. Kulüp plajları sadece üyelere mahsustur. Halkın serbestçe denize girebileceği yer-
ler genellikle Çamakya denilen Aya Yorgi Manastırı'mn önü, daha güneydeki mezarlık altındaki Psiru mevkii, Halik Koyu ve özellikle Kalpazankaya'dır.
Adada kır gazinoları eskisine oranla azalmıştır. Eskiden en tanınmış gazino olan Hristos Tepesi'ndeki gazino, "Marabetlerin Yeri"nin biraz yakınında, İn-dos mevkiindeki Mehtap Gazinosu kapalıdır. Sadece, evvelce uzun yıllar Is-telyo ve karısı Eleni'nin işletmiş olduğu Cennet Gazinosu ile Kalpazankaya Gazinosu bugün faaldir.
Ülkemizin büyük hikayecilerinden Sait Faik Abasıyamk'ın(->) ismi Burgazadası ile özdeşleşmiştir. Sait Faik'in babası kereste tüccarı Faik Bey'in 1937'de Çayır Sokağı no. 15'teki Dr. Spanudis'in köşkünü satın alması üzerine, Sait Faik, ailesi ile birlikte yazları adaya gelmeye başlamış ve 1954'te ölene kadar hemen her yazı adada geçirmiştir. Burgaz yaşamı, Sait Faik'in birçok öyküsüne konu olmuştur. Ölümünden sonra annesi Makbule Hanım, evi müze yapılmak üzere bağışlamıştır.
Adalıların girişimi ile 1980'de İskele Meydanı'na Sait Faik'in bir büstü dikilmiştir.
Bibi. G. Schlumberger, İstanbul Adaları, İst., 1937; E. Mamboury, Leş iles deş princes, ist., 1943; Erdenen, Adalar; E. Çelebi, Seyahatname, İst., 1976; Tuğlacı, istanbul Adaları, II; R. E. Koçu, "Burgazadası", İA, VI; "Burgaz Adası", TA, VIII.
NEJAT GÜLEN
Dostları ilə paylaş: |