Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə558/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   554   555   556   557   558   559   560   561   ...   899
CAĞALOĞLU

Tarihi yarımadada vilayet binasından başlayarak II. Mahmud Türbesi köşesine kadar uzanan yolun iki tarafında kurulu semt.

Cağaloğlu semti, Eminönü İlçesi'ne(-») bağlı Hobyar Mahallesi ile Alemdar Mahallesi sınırlan içindedir. Batı ve güney yönlerden Çemberlitaş, doğudan Sultanahmet, kuzeyden de Sirkeci semtleri ile çevrilidir.

Cağaloğlu'nun Bizans devrinde de bir yerleşim yeri olduğunu 1935'te Ankara Caddesi'nden Ayasofya'ya doğru uzanan bölgede yol genişletme amacıyla yapılan kazılar sırasında bulunan mozaikler kanıtlamaktadır. Bu mozaikler İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde korunmaktadır.

Evliya Çelebi'nin de yazdığı gibi, Cağaloğlu, Osmanlı döneminde ekâbir saraylarının bulunduğu bir semtti. Bunda sarayın yakınlığının önemli payı olmalıdır. 16. yy'ın son çeyreğinde sadrazamlık yapan Ciğalazade Sinan Paşa'nın sarayının ve yaptırdığı hamamın bu bölgede bulunması, semtin "Ciğalaoğlu" ismini almasına neden olmuş, Cigala adlı bir İtalyan babadan olan Yusuf Sinan Paşa, sonraları "Ciğalazade" namıyla anılmış, semtin adı da halk ağzında "Ciğala-oğlu"ndan Cağaloğlu'na dönmüştür.

Osmanlı Devleti'nin sadaret makamı

ve devletin yönetim merkezi olan Babıâli'nin^) varlığı semte daha 18. yy'dan itibaren özellik kazandırmış, Osmanlı bürokrasisinin, Müslüman seçkinlerin yaşadığı bir bölge halini almıştır. Semtte yaşayanların toplumsal düzeyinin yansıması sayılabilecek ilginç bir olay, Cağaloğlu sakinlerinin semtlerinin temizliğine ve aydınlatılmasına yönelik girişimleridir. İstanbul'un fethinden 19. yy'ın ortalarına kadar, İstanbul sokaklarında aydınlatma olmadığından akşam ezanından sonra, hava karardığında sokağa fenersiz çıkmak yasaktı. Genellikle yatsı namazından sonra fener ile de sokağa çıkılmazdı. Cağaloğlu halkı, 1860'larda, semtin sokaklarını kendi imkânları ile aydınlatmaya karar vermiştir. R. E. Koçu'nun "Cağaloğlu İttifakı" dediği, bir semt halkının herkese açık bir toplantıda ilk defa sokaklarının temizliği ve aydınlatılması konusunda karar vermesi olayı, 21 Şevval 1280 tarihli Tercüman-ı Ahval gazetesinde haber olmuştur.

Sadaret mensuplarının, paşaların, yüksek bürokrasinin yaşadığı Cağaloğlu, 1870'lerden sonra Türkçe basının merkezi haline gelmeye başlamış, bu dönemden sonra Cağaloğlu ve Babıâli sözcükleri, devlet yönetimiyle birlikte basm-yaym çağrışımını da yaptırmıştır. Cum-huriyet'in ilanından sonra ise semt siyasal nitelik ve ağırlığım kaybederken basın merkezi olma özelliği öne çıkmıştır (bak. Babıâli Caddesi). Sirkeci'den Cağaloğlu'na doğru tırmanan dik yokuş da eskiden Babıâli Yokuşu diye anılırken, 1923'lerden sonra daha çok Cağaloğlu Yokuşu diye anılmaya başlamıştır.

Toplumsal, tarihsel konumu gereği, Cağaloğlu'nda yüzyıllar boyunca, kimisi günümüze kadar kalmış, kimisi ise çoktan yok olmuş önemli yapılar vardır.

Bugüne kadar gelemeyen yapılar Cağaloğlu Meydanı'nm köşesinde ünlü Cağaloğlu Fırını, Cağaloğlu Hamamı yanındaki bir börekçi fırını ile bir helvacı dükkânı, çeşitli konaklar, bazı tarihi mabetler, okullar, tekkeler ve çeşmelerdir. Bunların bazıları ya yangınlar ya da yol düzenleme çalışmaları sonunda yok olmuştur. Bu eserlerin en önemlileri arasında, I. Süleyman (Kanuni) dönemi eserlerinden Hoca Kasım Efendi'nin yaptırdığı, minberini Rüstem Paşa'nın koydurduğu Tekke Mescidi, Sahaf Süleyman Efendi Mescidi ve Sarraf İskender Mescidi sayılabilir. İstanbul Şehremini Operatör Cemil Paşa'nın Edebiyat-ı Cedidecilerin sık sık bir araya geldikleri konağı da eskiden bu semtteydi.

Babıâli Caddesi ile Hükümet Konağı Sokağı'nın kesiştiği yerde ve kapısı sokağa bakan bugünkü Vilayet Konağı (İstanbul Valiliği), Osmanlı döneminde, Babıâli'nin Sadaret Dairesi'dir (bak. Babıâli). Cumhuriyet Türkiye'sinde İstanbul İli valilik makamı ve il bürosu olarak kullanılan Babıâli müştemilatının bir parçasında İstanbul Defterdarlığı bir di-- gerinde Başbakanlık Osmanlı Arşivi vardı. Bugün Defterdarlık'ın bulunduğu böl-

geye İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşmiştir. Vilayet Konağı'nın yanında ve Babıâli Caddesi'ne bakan Naili Mes-cit(-+), II. Mehmed (Fatih) döneminde (1451-1481) yapılmış, 1868 ve 1902'de tamir görmüştür. Ciğalazade Sinan Paşa' nın sarayının ve hamamının bulunduğu yerdeki Düyun-ı Umumiye binası(->), bugün İstanbul Erkek Lisesi'dir.

İran Konsolosluğu (bak. İran Elçiliği binası) Türkocağı Caddesi ile Babıâli Caddesi'nin kesiştiği köşededir. Yine Türkocağı Caddesi'nde, bu binaların karşısında, bir zamanlar İttihat ve Terakki'nin merkezi olarak kullanılan, bugün harap durumda olan Kırmızı Konak ve bahçesinde Cumhuriyet gazetesi binası ile caddenin köşesinde, İran Konsolosluğu' nün karşısında Gazeteciler Cemiyeti binası vardır. 1741'de yapımı tamamlanan ve İstanbul'un en büyük çifte hamamlarından olan Cağaloğlu Hamamı(~»), eski adı Hilal-i Ahmer, yeni adı Prof. Kazım İsmail Gürkan olan cadde üzerinde bulunmaktadır. Fatma Sultan Sarayı'mn bulunduğu yerde yapılan hamamın erkekler kısmının kapısı bu cadde üzerinde iken, kadınlar kısmının kapısı Cağaloğlu Hamamı Sokağı'na açılır. Ankara Caddesi (Babıâli Caddesi) ile Nuruosmaniye Caddesi'nin kesiştiği yerdeki Gezeri Kasım Paşa tarafından yaptırılmış Gezeri Kasım Paşa Camii, 1957'de yıktırılıp yeri dolmuş durağı olmuş. Ancak cami, 1989' da, aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Köklü eğitim kurumlarından olan ve Ankara Caddesi'nde II. Mahmud Türbesi yanında bulunan İstanbul Kız Lisesi, 1983-1984 eğitim yılında Almanca öğretim yapan bir Anadolu lisesine dönüştürülerek Cağaloğlu Anadolu Lisesi a-dını almıştır. 19H'de kurulan okul, Mülkiye Mektebi ve İstanbul Erkek Sultanisi olarak kullanılan binaya 1915'te yerleşmiştir. L Dünya Savaşı sırasında birçok okul hastane haline getirildiğinden, bu bina da kısa bir süre için hastane olarak kullanılmıştır. Çatalçeşme Sokağı ile Hacı Rüstem Sokağı ve Başmusahip Sokağı kavşakları köşesindeki, eskiden Cağaloğlu Kız Enstitüsü olan binada, bugün Cağaloğlu Kız Meslek Lisesi ile Cağaloğlu Büro Yönetimi ve Sekreterlik Kız Meslek Lisesi bulunmaktadır. Hemen yanında Cağaloğlu Akşam Kız Sanat Enstitüsü o-larak kullanılan bina, günümüzde restore edilmektedir. Kızlarağası Rüstem Ağa Medresesi ile Molla Fenari Camii de semtte sayılması gereken önemli yapılardır.

Günümüzde konut yerleşim bölgesi olmaktan çıkan Cağaloğlu, basın-yayın hayatının kalbinin attığı bir merkez iken önce Tercüman sonra Hürriyet, Milliyet, Sabah, Türkiye gibi gazetelerin İkitel-li'ye taşınmasından sonra şimdi de büyük gündelik basının merkezi olmaktan çıkma sürecine girmiştir. Defterdarlık, Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Eğitim Müdürlüğü, Halk Eğitim Başkanlığı, Eminönü Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü, SSK Bölge Müdürlüğü vb devlet daireleri yanında,

Emniyet Sandığı'nm yerine yerleşen Ziraat Bankası, İş Bankası gibi bankalar, önemli iş merkezleri de semtte bulunmaktadır. Turizm yönünden canlı ve ö-nemli merkezlerin Kapalıçarşı, Ayasofya, Sultanahmet arasında olması, bölgede Cağaloğlu Hamamı gibi turistlerce oldukça iyi tanınan bir yerin bulunması, semtin turistik bir çekim alanı haline gelmesini de sağlamaktadır.

1993 İstanbul'unda Cağaloğlu, Eminö-nü-Sirkeci bölgesini Sultanahmet ve Be-yazıt'a bağlayan bir geçiş semtidir. Basın-yayın merkezi işlevi gitgide azalırken turizm işlevinin ağırlık kazandığı; öte yandan çeşitli eğitim kurumları ve devlet daireleri nedeniyle de eğitim ve yönetim işlevini koruduğu gözlenmektedir.

FİGEN TAŞKIN


Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   554   555   556   557   558   559   560   561   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin