Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə148/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   144   145   146   147   148   149   150   151   ...   899
BAYRAM YERLERİ

Bayram kutlamaları dolayısıyla açık a-lanlarda, sabahtan kurulan eğlence yerleri.

İstanbul'da bayram yerlerinin kurulması, fetihten (1453) sonra başlamış olmalıdır. Bayram yerlerinin varlığı ve buralarda düzenlenen eğlenceler de bazı şairlerin eserleri sayesinde öğrenilmekte-

JL

BAYRAMÎLİK

104

105

BAYRAMÎLİK

dir. Baki. Şeyhülislam Yahya. Şâkir, Sami siklerinde bayram yerlerinden söz ederler. Özellikle Şeyhülislam Yahya'nın (17. yy) bir gazelinde istanbul bayram yerlerinin adları, buralarda gezinip eğlenen insanlar çok güzel anlatılır: Salmsun îd irişdi yine hûbânı Sitanbul'un / Yine ârâste olsun Karamam Sitanbul'un. Sa-fâlar kesb-idüb uşşak olunsun merhaba yer yer / Vefa Meydânı'na gelsün civâ-nâm Sitanbul'un. Semend-i nâz ile yüğrük civanlar seyre çıksunlar / Pür olsun hûblarla At Meydanı Sitanbul'un.

Her mahallenin uygun bir yerinde, boş bir arsada büyük ya da küçük bir bayram yeri vardı. Buralarda dönme dolaplardan ve salıncaklardan başka atlıkarıncalar, cambazlar, hokkabazlar, ip cambazları bulunurdu. Salıncaklar içinde "kolan salıncakları" ayrı bir yere sahiptir. Uzun seren direklerinin tepesine bağlanan sağlam halatlarla kurulduktan sonra altına ayak basacak bir tahta konulur, bu tahtanın üzerine basılarak kolan vurulurdu. Çocukların bindiği beşik salıncakların "yandı" sesiyle birdenbire durdurulmasıyla hep birden, bir ağızdan çıkan "aaa!" sesleri izleyenlerin hoşuna giden manzaralardandı.

Bayramlarda bir bayram yerine gidiş gelişler, ayrı bir eğlence oluştururdu. Çocuklar, kız erkek karışık olarak arabalara doluşurlar, ortalığı, şarkılar, türküler, çığlıklar kaplardı. Çocuklar, arabalarda ayrı gruplar oluşturarak birbirleriyle şarkı yarışmasına tutuşurlardı. Fakir çocukları daha çok pejmürde görünüşlü arabalara biner ve "Karga da seni tutarım aman", "Entarisi ala benziyor", "Arabadan atladım ben", "Oğlan kolunu da sallaya" gibi şarkı ve türküleri söylerlerken zengin çocukları daha ince şarkılardan" "Çâre bulan olmadı bu yâ-reye", "Gel ela gözlü efendim yanıma", "Nâle-i cângâhı canan duymuyor" gibilerini tercih ederlerdi.

Bayram yerlerinin dışı da birçok satıcıyla dolardı. Kuruyemişçiler, kuşlokumu, revani, elma ve horoz şekeri satanlar, şerbetçiler, muhallebiciler, aşureci-ler, macuncular, mevsimiyse dondurmacılar, turşucular, gevrekçiler, börekçiler, simitçiler etraftan gelen çocukların midelerini abur cuburla doldururlardı.

Bayram yerlerinin dışında büyükler için çadırlar kurulur; kahveler, nargileler, çubuklar içilir; şarkılar, türküler, destanlar türlü sazlar eşliğinde söylenirdi. Bunlar, bayram yerlerinin oraya çocuk getirmiş ya da sıkıntı atmak, gelip gideni seyretmek için gelmiş yetişkinler açısından yılda iki kez yakalanabilen fırsatlarındandı. Büyüklerin bayram yerine gidişlerinin izine Karagöz oyunlarındaki fasıl sonlarında Hacivat'ın şu sözlerinde de rastlanır: "Sen gidersin de beni burada bağlamazlar ya... Ben de giderim; îdgâha (bayram yerine), dolaba, dilber seyrine..."

Çocuklar için oyuncaklar ve eğlendirici şeyler satan esnaf, bayram yerlerinin değişmez kişileri arasında yer alırdı.

Baloncular, düdükçüler, kaynana zırıltı-cıları, dümbelekçiler ve bilhassa Eyüp oyuncakçıları etrafa dolarak mallarını satmaya çalışırlardı.

Bayram yerlerinde çocuklar dışındaki müşterilere hitap eden çadır ya da baraka içinde teşhir edilen ya da gösteri yapan düzmece şahmaranlar, deniz kızları, palyaçolar, kantocular, dansözler ve hokkabazlar da bulunurdu.

Bayram günü sona erdiğinde bütün çocuklar, aşırı yorgunluktan ve önüne geleni yemekten .dolayı, hasta bir şekilde eve döndüğünde ana babalar; aktarlara, Mısır Çarşısı'na koşarak ilaç tedarik ederlerdi.

Bayram yerleri günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte ortadan kalkmış ve yerini modern lunaparklara bırakmıştır.

istanbul'un meşhur bayram yerleri su-riçinde Karaman Çarşısı boyu, Vefa Meydanı, Şehremini, Hastahane Çayırı, Edir-nekapı, Unkapanı Meydanı, Yenibahçe, Sultanselim Meydanı, Aksaray, Yenikapı, Yedikule, Kadırga, Cinci Meydanı, Şehzade ve Sultan Ahmed camilerinin dış avluları ve Sultanahmet Meydanı (At-meydanı); Beyoğlu'nda Tophane Sahası, Cukurcuma, Sormagir, Koçbaş Meydanı, Kasımpaşa Kulaksız ve Tabakhane meydanları, Baruthane Çayırı, Çürüklük, Fi-ruz Ağa; Beşiktaş'ta Ihlamur ve Maçka; Üsküdar ve Kadıköy'de Doğancılar, Şem-sipaşa, Bülbülderesi, Nuhkuyusu, Duvar-dibi, Haydarpaşa ve Kuşdili'ydi.



Bibi. S. M. Alus, "Eski Bayram Yerleri", Akşam, S. 4928 (30 Haziran 1932), s. 7; ay, "Bayram Yerleri", Akşam, S. 7248 (20 Kânu-nıevvel 1938), s. 8; ISTA, V, 2310-2315; IKSA, II, 1142-1144; Musahibzade, İstanbul Yaşayışı, 120-123.

UĞUR GÖKTAŞ




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   144   145   146   147   148   149   150   151   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin