MADDE 301- Kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülüklere, aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise, kiraya veren katlanır.
Tasarının 301. maddesine, kaynak olan İsviçre Borçlar Kanunundaki düzenlemeden farklı olarak, "aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise" şeklindeki ibare eklenmiştir. Böylece hükmün emredici nitelikte olmadığı belirtilmiştir. (Maddenin düzenlenmesinde, kaynak İsviçre Borçlar Kanunu’nun 256-b maddesi göz önünde tutulmuştur.)
-
302. MADDE’si 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 258. maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının bu maddesi ile kiraya verenin yan giderlere katlanma borcu düzenlenmektedir. 818 sayılı Kanunu’nun 258. maddesinin kenar başlığında kullanılan ibare Tasarı da "III. Yan giderlere katlanma borcu" şeklinde değiştirilmiştir.
D - MÜKELLEFİYET VE VERGİLERİ VE TAMİRİ TAHAMMÜL
Madde 258: Mecurun alelade kullanılması için muktazi tathir ve ıslah masrafı müstecire ve tamir mucire aittir. Bu hususta mahalli adete bakılır.
| III. Yan giderlere katlanma borcu MADDE 302: Kiraya veren, sözleşmede aksi öngörülmemişse, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanmakla yükümlüdür. |
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 258. maddesinin kenar başlığında sözü edilen "Mükellefiyet ve vergileri" konusu, Tasarının 301. maddesinde özel olarak düzenlendiği için 302. maddenin kenar başlığına alınmamıştır. Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu’nun 257-a maddesinde yan giderlere katlanma, kiracının borçlarından biri olarak düzenlenmesine rağmen Tasarıda, yan giderlere katlanma, kiraya verene ait bir borç olarak düzenlenmiştir. Buna göre kiraya veren, sözleşmede aksi öngörülmemiş ise; kiralananın kullanımı ile ilgili olmak üzere kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanmakla yükümlüdür. Bu hüküm ile kiraya veren veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderler nedeniyle kiracıya başvurulamayacağı öngörülmüştür. Gerek Tasarıya gerekse İsviçre Borçlar Kanununa göre, yan giderlere katlanma borcunun kiracıya ait olması için, sözleşmede özel bir hükmün bulunması aranmıştır. Yan giderlere katlanma borcu, Tasarının 340. maddesinde de, konut ve çatılı işyeri kiraları bakımından, "kullanma giderleri" başlığı altında, kiracının borcu olarak ayrıca düzenlenmiştir.
-
303. MADDE’si Borçlar Kanunu’nun 249. maddesinin ikinci ve son fıkrası ile 250. ve 251. maddelerini kısmen karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan bu maddesinde, kiraya verenin, kiralananın teslim anındaki ayıplarından sorumluluğu düzenlenmektedir. Kanunun 249. maddesinin kenar başlığında kullanılan "1. Kullanılmaya salih bir halde", 250.maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Bilâhare akde muhalif hal hudusu" ve 251.maddesinin kenar başlığından kullanılan "3. Ayıp halinde muamele" şeklindeki ibareler kısmen kullanılarak Tasarının 303. maddesinin kenar başlığında "IV. Kiraya verenin kiralananın ayıplarından sorumluluğu/ 1. Kiralananın teslim anındaki ayıplarından sorumluluk" şeklinde ifade edilmiştir.
B - MUCİRİN VAZİFELERİ :
-
MECURUN TESLİMİ :
-
KULLANILMAĞA SALİH BİR HALDE
Madde 249 - Mucir, mecuru akitten maksut olan kullanmağa salih bir halde müstecire teslim etmek ve icar müddeti zarfında bu halde bulundurmak ile mükelleftir.
Mecur, akitten maksut olan kullanmak mümkün olmıyacak yahut intifa ehemmiyetli suretle azalacak bir halde teslim olunursa müstecir akdi feshe yahut ücretten münasip bir miktarın tenzilini istemeğe salahiyettardır.
Eğer ayıp, müstecirin yahut kendisiyle birlikte yaşayan kimselerin yahut işçilerin sıhhati için ciddi bir tehlike teşkil etmekte ise; mucir, bu tehlikeye akdi yaparken vakıf olmuş veya fesih hakkından feragat etmiş olsa bile yine icarı feshedebilir.
2 - BİLAHARA AKDE MUHALİF HAL HUDUSÜ
Madde 250 - Mecur, icare müddeti zarfında müstecirin bir kusuru olmaksızın akitten maksut olan kullanılmak mümkün olmıyacak veya ehemmiyetli surette azalacak bir hale düştüğü takdirde, müstecir, ücretten mütenasip bir miktarın tenzilini talep edebileceği gibi; ayıp münasip bir müddet zarfında bertaraf edilmezse, akdi dahi feshedebilir.
Mucir, kendisinin bir kusuru olmadığını ispat edemez ise tazminat ile mükellef olur.
3 - AYIP HALİNDE MUAMELE
Madde 251 - Mecur, icare müddeti zarfında zaruri tamirata muhtaç olduğu takdirde; müstecir, hakkına halel gelmemek şartiyle bu tamiratın icrasına müsaade etmeğe mecburdur.
İntifa başladığı zaman mevcut yahut intifa esnasında hadis olupta külfeti kendine ait olmayan ve mucire yapılan ihbar üzerine münasip bir mehil zarfında bertaraf edilmiyen ufak tefek ayıpları, müstecir, mucir hesabına izale edebilir.
| IV.Kiraya verenin kiralananın ayıplarından sorumluluğu 1. Kiralananın teslim anındaki ayıplarından sorumluluk
MADDE 303- Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
Kiralananın önemli olmayan ayıplarla tesliminde ise kiracı, kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı kiraya verenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
|
Dostları ilə paylaş: |