Hadis
Hadis ve sünnet, Kur’an’dan sonra İslam fıkhının ikinci kaynağı olup, Masumlar (a.s)’ın söz, fiil ve sükûtundan ibarettir. Ehl-i Sünnet, hadisi sadece Hz. Peygamber (s.a.a)’in söz, fiil ve sükûtuyla sınırlamaktadır. Ancak Şia Masum İmamlar (a.s)’ın söz, fiil ve sükûtunu da hüccet (delil) olarak bilmekte, hadisin bir cüzü saymaktadırlar.6
Şimdi İmamlar (a.s)’ın dönemindeki hadis eserlerini, dört merhaleyi ihtiva eden dört gurup altında inceleyeceğiz:
Birinci Grup
Neccaşi’nin görüşüne göre Şia’nın birinci grup hadis yazarları şunlardır: Ebu Rafi Kutbî, Ali b. Ebi Rafi, Rabîa b. Sümey, Süleym b. Kays Hilalî, Esba b. Nebate Mücaşiî, Ubeydullah b. Hür Cufî.1 Bunlar, Emire’l-Mümin (a.s)’in, İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)’in ashabıdır.
İkinci Grup
Bazı araştırmacıların görüşüne göre İmam Seccad (a.s) ve İmam Bâkır (a.s)’ın ashabı arasında on iki kişinin telif ettiği kitap bulunmaktadır.2 Bunların arasından Eban b. Tağlib’e değinebiliriz. Eban’ın Masum İmamlar (a.s)’ın yanındaki makamı çok büyüktü. İmam Bakır (a.s) ona şöyle buyurmuştur:
“Medine mescidinde otur ve fetva ver. Zira ben Şiilerim arasında senin gibilerin olmasından mutluluk duyuyorum.”3
Neccaşi şöyle diyor:
“Eban b. Tağlib -Allah ona rahmet etsin- Kur’an, fıkıh, hadis, edebiyat, lügat ve nahiv gibi çeşitli ilim dallarında öncülerdendi.” Eban, bu alanlarda kitaplar yazmıştır. Tefsir, Garibü’l-Kur’an ve Kitabü’l-Fezail bu cümledendir.4 Ebu Hamza Sümali de bunlardandır. İmam Sadık (a.s) onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Ebu Hamza kendi zamanında tıpkı Selman (Selman Farisi) gibiydi.”5
Kitab-u Nevadir, Kitab-u Züht ve Tefsir-u Kur’an, onun kitaplarındandır.1
Üçüncü grup
İmam Sadık (a.s) asrı İslam toplumunda ilimlerin olgunlaştığı ve ilerlediği dönemlerden biridir. Diğer taraftan Şiiler de nispeten özgürdü. Şeyh Müfit’in dediğine göre İmam Sadık (a.s)’ın öğrencileri arasında güvenilir olanların sayısı 4000 kişiye ulaşmaktadır.2 İmam Rıza (a.s)’nın ashabından Hasan b. Ali b. Veşşa, Kûfe mescidinde, hepsi de İmam Sadık (a.s)’tan hadis nakleden 900 kişi gördüğünü söylemiştir.3 Bu yüzden Hazret’in sorulara verdiği cevaplar, “Asıl” adını alan 400 kitapta toplanmıştır.4 Bu kitaplardan ayrı olarak İmam Sadık (a.s)’ın öğrencileri ve ashabı çeşitli ilim ve dallarda da kitaplar yazmışlardır.
Dördüncü Grup
İmam Sadık (a.s)’tan sonra olan bu dönemde birçok hadis kitabı yazılmıştır. Mesela İmam Rıza (a.s)’nın ashabından olan Hüseyin b. Sait Kufî otuz adet hadis kitabı yazmıştır.5 İmam Rıza (a.s)’nın asabından olan Muhammed b. Ebi Ümeyr doksan dört, İmam Rıza (a.s) ve İmam Cevat (a.s)’ın ashabından olan Safvan İbn-i Becelî otuz kitap yazmıştır. Bu kitaplar genellikle “Cami” adıyla belirtilmektedir. Sikatü’l-İslam Küleynî, Şeyh Saduk ve Şeyh Tusî gibi son kuşak hadis kitabı müellifleri kitaplarının oluşmasında onların kitaplarından yararlanmışlardır.
Yirmi Dördüncü Dersin Özeti
Mukaddes İslam dininde kitap telifinin önemi herkesçe bilinen bir gerçektir. Vahyin inmesiyle birlikte bunları yazma ihtiyacı duyuldu ve bir grup vahiy kâtibi olarak tanındı. Emir’el-Mümin (a.s)’in ve Peygamber ashabından bir grup Hz. Peygamber (s.a.a)’in hadislerini toplamışlar ve buna Sahife demişlerdir. Ehl-i Sünnet arasında ilk hadis kitapları ikinci yüzyılının ikinci yarısına tekabül eder. Çünkü ikinci halife Ömer hadislerin yazılmasını yasaklamıştır. Ancak bu yasak Şiiler arasında etkili olamamış ve Selman Farisi, Ebuzer Gaffari ve Ebu Râfi Kıpti gibi sahabeler bu alanda ilk eser verenlerdir. Şiiler, İmam Hasan Askeri (a.s)’nin zamanına kadar 6600 kitap yazmışlardır. Şiilerin, İmamlar (a.s)’ın zamanında, hadis alanındaki eserlerini dört grup altında inceliyoruz. Birinci grup: Emir’el-Mümin (a.s)’in İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)’in ashabı. İkinci grup: İmam Seccad (a.s) ve İmam Bâkır (a.s)’ın ashabı. Üçüncü grup: İmam Sadık (a.s)’ın ashabı. Dördüncü grup: İmam Kazım (a.s), İmam Rıza (a.s), İmam Cevat (a.s), İmam Hadi (a.s), İmam Hasan Askeri (a.s)’nin ashapları.
Yirmi Dördüncü Ders Soruları
1-Hz. Peygamber (s.a.a)’in zamanında Kur’an yazımı nasıldı?
2-Acaba Hz. Peygamber (s.a.a)’in ashabı o Hazret’in hadislerini de yazıyorlar mıydı?
3-Ehl-i Sünnet arasında ilk hadis kitabı yazarları hangi döneme aittir?
4-Şiiler arasında kitap yazma hususunda ilk adımı kimler atmıştır?
5-İmam Hasan Askeri (a.s)’nin zamanına kadar Şiiler tarafından kaç tane kitap yazılmıştır?
6-İlk grup Şia muhaddisler hangi İmamlar’ın ashabındandırlar?
7-İmam Sadık (a.s) zamanında hadis yazımı nasıldı?
8- Cami’ adı altındaki hadis kitapları hangi zamana aittir?
YİRMİ BEŞİNCİ DERS Fıkıh İlmi
İnsanın gerek Allah gerekse diğer insanlarla olan ilişkilerinin tamamı için geçerli olan bir takım kurallar bulunmaktadır. Bu kuralları öğreten bilim dalıysa fıkıhtır. İslam kanunları ilahîdir ve Allah’ın istek ve iradesinden beslenirler. Tabi Allah’ın iradesi de sadece antlaşmaya yönelik ve itibari bir durum olmayıp tekvini, hakiki maslahatlar ve fesatlar esasınca ortaya çıkar. Resul-i Ekrem (s.a.a) Allah tarafından gönderilmiştir ve hükmü Allah’ın hükmüdür. “O arzusuna göre konuşmaz. Sözü ancak vahiydir”.1 “Ey inananlar, Allah’a, Peygamber’e ve içinizden emredecek kudret ve liyakate sahip olanlara itaat edin.”2 ayeti esasınca Peygamber (s.a.a)’in gerçek halefleri olan emir sahiplerine itaat etmek, Allah’a ve Resule itaatle aynı mesabede zikredilmiştir. Çünkü Masum İmamlar (a.s)’ın sözleri de vahiyden başka bir şey olmayıp tıpkı Peygamber (s.a.a)’in sözleri gibi itaat edilmesi farz olan sözlerdir.
Sahabe ve Tabiin Asrında Fıkhın Durumu
Hz. Peygamber (s.a.a)’in vefatından sonra İslam’ın hakiki seyri değişmiş, halk Peygamber (s.a.a)’in hak üzere olan haleflerinden uzaklaşmıştı. Bunun sonucundaysa dini meselelerde, Peygamber ashabına müracaat ediyorlardı. Elbette bir grup sahabe bu işe öncülük etmiştir. İbn-i Sa’d’in dediğine göre Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ın hilafeti döneminde Ali, Abdurrahman b. Avf, Muaz b. Cebel, Übeyy b. Ka’b ve Zeyd b. Sabit fetva veriyorlardı.3 Gerçi Masum İmamlar (a.s) ve İbn-i Abbas, Ebu Saîd Hudrî gibi bir kısım Şia büyüğü, fakih ve dini kanunları bilen insanlar olarak umumun ve Ehl-i Sünnetin yöneldiği ve müracaat ettiği kimselerdir.1
Elbette bu dönemde Şialar, fıkıhla ilgili meselelerle, İslam öğretilerinin genelinde Masum İmamlar (a.s)’a, Ehl-i Beyt önderlerine yönelmişlerdir. Bu yüzden fıkıh ve içtihat bu günkü manasıyla ele alınmamıştı. Ancak sahabe döneminin sona ermesinden sonra tabiinden bir grup, fıkıhta yeni meselelerin ortaya çıkmasından dolayı fıkıh alanında araştırma yapmışlar ve böylece onlara fakih denmiştir. Yedi Medine fakihi bu cümledendir.2
Dostları ilə paylaş: |