BöLÜM 9 EĞİTİM, ÖĞretim ve kamuoyunun biLİNÇlendiRİlmesi Hazırlayan: Dr. Nuran Talu



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə5/9
tarix02.11.2017
ölçüsü0,56 Mb.
#27826
1   2   3   4   5   6   7   8   9



Bugün dünya nüfusunun yaklaşık % 50’si kentlerde yaşamakta olup, bu oranının 2030 yılında % 60 olacağı hesaplanmıştır. Küresel enerji tüketiminin % 60’ının kentlerde olduğu, dünyadaki sera gazı salımının % 80’inin kentlerden kaynaklandığı (kentsel enerji talebi, enerji/elektrik üretimi, atık yönetimi ve kentiçi ulaşım nedenleriyle) ve dünya nüfusunun yarısının kentlerde yaşadığı dikkate alındığında, yerleşim alanlarında iklim değişikliği ile mücadelenin önemi daha da ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de ADNKS86 verilerine göre, 2010 yılında kentlerde 52,3 milyon kişi yaşamakta olup kentleşme oranı yüzde 71, kentleşme hızı ise yüzde 2,9‟dur.87 Türkiye’de nüfusun yaklaşık % 75’i kentlerde yaşamaktadır. Kıyı kentleri iklim değişikliğinin etkilerine karşı en hassas bölgelerin başında gelmektedir.88 Bu durum, iklim değişikliği ile mücadelede yerel yönetimlerin rolünün önemini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’de yerel yönetimlerde iklim değişikliği ile mücadele alanında daha çok büyükşehir belediyeleri çalışmaktadır. Bu belediyeler, sivil toplum kuruluşlarıyla ve özel sektör ile iklim değişikliği ile ilgili bilinçlendirme faaliyetleri yürütmekte ve çeşitli iletişim kanallarını kullanarak yerel kamuoyunu bilinçlendirmektedirler. Bu çalışmalar ağırlıklı olarak azatlım tedbirlerine yöneliktir. İklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak noktasında; su kaynaklarının yönetimi, doğal afet riskleri yeşil alanların rolü gibi konuların ile iklim değişikliği etkileri arasındaki bağ yeterince kurulmamış olup, bu yönde farkındalık ve bilinçlendirme/bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri de yok denecek kadar azdır. Gelinen noktada, iklim değişikliği ile mücadelede, Türkiye çapında yerel yönetimlerde uygulamaya dönük süreklilik arzeden bir politika ve programdan bahsetmek için henüz erkendir.
Gaziantep İklim Değişikliği Eylem Planı

Enerji ve Sera Gazı Emisyon Profili Ön Eylem Planı ve Uygulama Stratejisi
Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edilen “Gaziantep İklim Değişikliği Eylem Planı (2011) Projesi”, akademik camiadan Gaziantep Üniversitesi tarafından yürütülmüştür. Eylem Projede Gaziantep’teki çeşitli sektörler (İskan, Hizmetler /Bina Sektörü burada ele alınmıştır - , Sanayi, Ulaştırma ve Şehircilik, Tarım, Atıklar ve Su) enerji ve sera gazı dengesi açısından değerlendirilmiş ve Planda her bir sektör için ayrı ayrı eylemler tespit edilmiştir. Gaziantep İklim Değişikliği Eylem Planı sera gazı emisyonlarının azaltılmasına dair hazırlanan bir Plan olup, iklim değişikliğinin etkilerine uyum konuları ele alınmamıştır.
Çankaya Belediyesi “İklim Değişikliği = Yaşam Sorunu Klavuzu
2009 yılında yapılan İklim Dostu Kentler Kampanyasına (2009) katılmış olan Çankaya Belediyesi’nin , iklim dostu bir kent olabilme yolunda sürdürdüğü faaliyetlerinin başında kamuoyunun bu konuda farkındalığının artırılması ve bilinçlendirilmesi gelmektedir. Bu çerçevede yapılan çalışmalardan biri Belediyenin tarafından basılan “İklim Değişikliği = Yaşam Sorunu Klavuzu” olmuştur. Ağustos 2010’da basılan Klavuz, Belediye tarafından toplumun ilgili kesimlerine ulaştırmıştır. Kılavuzda, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde ele alınan Türkiye senaryosuna vurgu yapılarak karşılaşılacak risklere dikkat çekilmektedir. Daha az tüketim ve daha az enerji kullanımının iklim değişikliği ile mücadelede önemli olduğunun altı çizilen Klavuzda bireysel olarak ve yerel yönetimlerce yapılabilecek önlemler belirtilmektedir. Isı yalıtımından elektrikli ev aletlerinin verimli kullanımına, su ve elektrik tasarrufu yöntemlerinden toplu taşıma sistemlerinin geliştirilerek özel araç kullanımının azaltılması hakkında bir dizi tavsiyenin yer aldığı dokümanda Çankaya Belediyenin enerji verimliliği, atık geri kazanım, hava kirliliğini önleme ve yeşil alanların artırılması faaliyetleri hakkında da bilgi verilmektedir.

İklim Dostu Belediyeler Kampanyası
Türkiye’de 2009 yılında, ICLEI89 Sürdürülebilir Kentler Birliği’nin desteği ile geniş kapsamlı bir kampanya yapılmıştır. REC Türkiye’nin yürüttüğü söz konusu “İklim Dostu Belediyeler Kampanyası” çerçevesinde; Türkiye’de bazı belediyeler kentsel düzeyde yürüttükleri çalışmalara iklim değişikliği politikalarını entegre etmek amacıyla niyet anlaşmaları imzalamışlardır. Kampanya ile Türkiye’de yerel yönetimlerin iklim değişikliği konusundaki sorumlulukları ve önemi vurgulanarak, iklim değişikliği ile mücadele etmeye kararlı belediye başkanlarına, sürdürülebilir çevre politikaları konusunda somut adım atmaları yönünde destek sağlanmıştır.
Türkiye’de 10 şehirden kampanyaya aktif katılan toplam 14 “İklim Dostu Belediye” (Türkiye nüfusunun yaklaşık % 10’u) bulunmaktadır ve bu belediyeler; Alanya, Beyoğlu, Bodrum, Çankaya, Halkapınar, Kadıköy, Karadeniz Ereğli, Keçiören, Muğla, Nevşehir, Nilüfer, Şişli, Sivas ve Yalova’dır.90 Kampanyada yer alan belediyelerden Kadıköy Belediyesi (İstanbul), Çankaya Belediyesi (Ankara), Trabzon Belediyesi, Yalova Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi ile Nilüfer Kent Konseyi, iklim değişikliği ile mücadele alanında somut projelerini sürdüren ve strateji belgelerinde iklim ile mücadele konusunda kararlılıklarını ortaya koyan belediyeler arasında yer almaktadır. Katılımcı belediyelerin birçoğunda iklim değişikliği, geri kazanım ve enerji verimliliği konularında somut projeler ve bilinçlendirme çalışmaları yürütülmektedir.
İklim Değişikliği Yuvarlak Masa Toplantıları
WWF-Türkiye tarafından 2009 yılında yapılan iklim değişikliği konulu yuvarlak masa toplantıları Antalya, Gaziantep, Konya, Aydın ve Bursa’da gerçekleşmiştir. Bu toplantılara kamu kurum ve kuruluşları, merkezi ve yerel yönetim, yerel akademik kuruluşlar ve sivil toplum temsilcileri katılmıştır. Yuvarlak masa toplantılarında her ilin öne çıkan sektörleri itibariyle iklim değişikliğinden etkilenme durumlarının değerlendirildiği toplantılarda örneğin,
Eurocities Ağındaki Belediyeler
Avrupa’da 30’un üstünde ülkede 130’u aşkın büyük ölçekli kentin yer aldığı ve kentsel alanlarda yaşayan yaklaşık 500 milyon kişiyi kapsayan “Eurocities Ağı”91; çevre, iklim değişikliği ve kent, kentsel trafik, kent ekonomisi ve kültür gibi önemli konularda 1986 yılından bu yana faaliyettedir. Eurocities Ağı bir AB inisiyatifi olup, AB’nin kentsel alanlara yönelik politikalarına, programlarına ve mevzuatına uyumu kolaylaştırıcı bir oluşumdur.
Kentsel sorunlara sürdürülebilir çözümler bulmak amacıyla, çevre alanında sürdürdüğü çalışmalar kapsamında, kentlerde iklim değişikliği ile mücadele konuları önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye AB üyesi olmaması nedeniyle Eurocities Ağı’na “tam üye” statünde olmamakla beraber; İstanbul, İzmir, Bursa ve Şanlıurfa, Ağın “ortak üyelik” statüsünde, Beyoğlu ve Bakırköy Eurocities Ağı’nın, “ortak katılımcılar” statüsünde ve belediyecilik sektöründe bir Türk bilişim firması olan SAMPAŞ ise Eurocities Ağı’nın “ortak iş katılımcıları” statüsünde üyeleridir.
Çanakkale Kent Konseyi

İklim Değişikliği Eylem Planı ve Afet (ve Deprem) Eylem Planı
Türkiye’de bazı belediyeler, Yerel Gündem 21 ve Kent Konseyi platformlarında katılımcı kent eylem planları hazırlamakta olup, bu planlarda iklim değişikliği ile mücadele ayrıca ele alınmakta ve bu çerçevede alınan bazı hedeflerin, yerel yönetimlerin Stratejik Planlarına yansıtılmasına çalışılmaktadır. Bu çalışmalara değerli bir örnek olarak, Çanakkale Kent Konseyi tarafından hazırlanmış olan “Çanakkale Kent Eylem Planı (Mayıs 2009)” verilebilir. Çanakkale Kent Eylem Planı’nda iklim değişikliği ile doğrudan ve dolaylı konular çalışılmış, bu çerçevede; “Çanakkale Kent Eylem Planı” kapsamında alt eylem planlarından olarak kentin “İklim Değişikliği Eylem Planı” hazırlanmıştır.92
Söz konusu planın alt eylem planlarından olan “Afet (ve Deprem) Eylem Planı”nda ise93 her ne kadar daha çok deprem konusu işlenmişse de, Planda doğal afetler ve insan kaynaklı afetlere karşı müdahale programlarının geliştirilmesi hedeflenmiş ve bu yönde yerel toplumun bilinç düzeyinin yükseltilmesine öncelik verilmiştir. Çanakkale’de mevcut su şebekesinin olası afetlere karşı güçlendirilmesi, orman yangınlarına müdahaleler, afet risk haritalarının oluşturulması, kentte bütüncül bir afet yönetim sisteminin geliştirilmesi gibi eylemler, söz konusu Afet Eylem Planı’nın94 öncelikli projeleri olarak tanımlanmıştır. Bu konular Çanakkale’de iklim değişikliğinin olası etkilerine karşı uyum sağlamak amacıyla tespit edilmiştir.
Yerel Gündem 21 YG21 Kentlerinde ve Kent Konseylerinde İklim Değişikliği Faaliyetleri
Türkiye’de Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin yerelleştirilmesine Yerel Gündem 21 Yönetişim Ağı Kanalıyla destek olunmuştur. Yerel Gündem 21 (YG21) kentlerinde iklim değişikliği ile mücadele ile doğrudan ilgili aktiviteler katılımcı platformlarda ele alınmaktadır. Örnek olarak, İzmir Yerel Gündem 21 Kent Konseyi’nin95 çalışmaları verilebilir. İzmir Yerel Gündem 21 Kent Konseyi’nin faaliyetleri çerçevesinde, iklim değişikliğinin etkilerine dair konular sürekli programlarla ele alınmaktadır. Bunlar; bütünleşik su yönetimi, ulaşım planlamasına stratejik yaklaşımlar, doğal afet kaynaklı entegre kriz yönetimi, entegre kıyı alanları yönetimi, çiftçilik ve kırsal kalkınma ve toprak kullanımı, verimli tarım alanlarının korunmasıdır.
İl Tarımsal Kuraklık Eylem Planları
İklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlama noktasında, Türkiye için önemli tehdit alanlarından biri olan tarımsal kuraklık konusunda, Türkiye Tarımsal Kuraklık Eylem Planı çerçevesinde yerel düzeyde uygulanan ve 81 ilde İl Özel İdareleri’nin sorumluluğunda hazırlanan “İl Tarımsal Kuraklık Eylem Planları”nda,96kamuoyunun bilinçlendirilmesi konuları yer almaktadır. Örneğin Bursa Kuraklık Eylem Planı’nın bileşenlerinden biri, kamuoyu farkındalığı ile ilgilidir.

D - ÖZEL SEKTÖR KURULUŞLARININ KATILIM SÜREÇLERİNDE ROLÜ
Günümüzde iklim değişikliği, çevre meselesinin de ötesinde, uluslararası dinamiklerle yakın bağı olan ekonomik ve siyasi bir gündem maddesi haline gelmiştir. Ekonomi politikaları açısından bakıldığında; ülkeleri düşük karbon ekonomisine yönlendirmede, başlıca aktörler özel sektör kuruluşları ve finans kurumlarıdır. İklim değişikliğinin risklerine karşı yenilikçi politikalar belirlemeleri ve yatırımlarını karbon maliyetinin karşılaması için hazırlanmaları halinde iş camiası sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilecektir.
Türkiye’de yakın dönemde özel sektörün iklim değişikliği ile mücadele alanındaki çalışmaları nitelik ve nicelik olarak artmıştır. Örneğin, Bankalar bir yandan enerji verimliliği ve tasarruf uygulamaları ile karbon emisyonunu azaltmak için çalışmakta, diğer yandan yeşil yatırımlara finans desteğini artırmaya başlamışlardır. Daha çok enerji yatırımlarını finanse eden bankalar, rüzgar, hidrolik, güneş ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar için uzun vadeli düşük faizli krediler sunmaktadır. Enerji, bankacılık gibi farklı sektörlerde ekonominin lider kuruluşları olarak öne çıkan şirketler, gerek ulusal gerekse küresel düzeydeki iklim değişikliği çalışmalarına destek vermektedir. İş camiası bu çalışmalarını, sivil toplum kuruluşlarıyla birarada gerçekleştirmeye özen göstermektedir.

Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin