BöLÜm I aydin iLİ ve ekonomiSİ


İktisat Bilimi Açısından Yatırım ve Sınıflandırılması



Yüklə 2,24 Mb.
səhifə16/38
tarix09.02.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#42475
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   38

4.2.2 İktisat Bilimi Açısından Yatırım ve Sınıflandırılması

Yatırımların makro açıdan irdelenmesi ülke ekonomisi açısından önemlilik arz etmektedir. Gerek işletmelerin gerekse ülke ekonomilerinin büyümeleri, yatırım projelerinin belirlenen hedefler doğrultusunda geliştirilmesine bağlıdır. Bir yatırım projesi işletme açısından çok kârlı olarak algılanabilirken, aynı proje ülke açısından değerlendirildiğinde olumsuz olabilmektedir. Özellikle, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu uyum gözetilmemektedir. Bu durumda, ülke ekonomisi, sonuçta toplum büyük zararlara uğramaktadır (Emiroğlu, 2002:5).


Ekonomi biliminde yatırım, genel olarak üretim kapasitesini yaratmak amacı ile yapılan harcamalar olarak ifade edilmektedir ( Tatar, 1993:4).
Uslu (1998), ekonomi biliminde yatırımı, millî servette bir yıl içerisinde meydana gelen net artışın tüketilmeyen kısmı olarak tanımlamaktadır (Uslu, 1998:2).
Usta (1988), makro açıdan yatırımı, belirli bir dönemin yaratıcı faaliyetlerini meydana getiren stoku olarak tanımlamaktadır (Usta, 1988:3).
Yukarıdaki tanımlamalardan yola çıkarak esasen makro açıdan yatırım, hazır kaynakların ya da fonların, sermaye malları ve teçhizat stokuna dönüştürülmesi sürecidir. Bilindiği üzere yatırımın kaynağı tasarruflardır. Belli bir dönemde bir ekonomide elde edilen toplam üretimin ya da millî gelirin önemli kısmı tüketime ayrılmakta, geri kalan kısım ise tasarruf edilmektedir. Tasarruf olarak ayrılan bu miktar kredi veren kuruluşlar tarafından müteşebbislere kullanılması için tahsis edilmektedir. Müteşebbisler de bu fonları harcayarak yatırım denilen eylemi gerçekleştirmektedirler. Müteşebbisler yatırımları gerçekleştirdiği zaman ise ekonomi, yeni ve ilâve bir üretim kapasitesi kazanmış olacaktır. Bu durumda biraz önce bahsettiğimiz gibi yatırıma hazır fonlar, yatırım sürecinden geçtikten sonra sermaye malları ve teçhizat stokuna tekrar dönüşeceklerdir. Böylece ekonomiler devamlı büyüyen bir yapı arz edeceklerdir (Pekin, 1996:172).
Ekonomik gelişmenin temeli olan yatırımların bir ekonomi için ne kadar hayati bir temel arz ettiğini ortaya koymak için iktisat biliminde bazı dinamik etkenler ortaya konulmaktadır. İktisat biliminde yatırımların, ekonomiye çoğaltan ya da çarpan ve hızlandıran etkileri bulunmaktadır (Sarıaslan, 2002: 23).
Yatırımın, tüketimle birleşerek, millî gelir ve istihdamı tespit edişinde ele alınan ilk prensip çarpandır. Bilindiği gibi, her yatırım, doğduğu yerden başlayıp etrafına kademe kademe yayılan bir harcama ve gelir akımına yol açmaktadır. İlk önce o yatırımla doğrudan doğruya ilgili olan faaliyetlerin geliri ve satın alma kuvveti şekillenmektedir. Bu faaliyetlerin tüketim harcamalarıyla gelirin bir kısmı ikinci ve oradan aynı şekilde üçüncü vb. halkalara yayılır (Candır, 1970: 23).
İşte, Bir ekonomide, yatırımlar için yapılan harcamaların kendilerinden kat kat fazla oranda millî gelirde bir artış sağlaması yatırımların çoğaltan etkisi olarak tanımlanmaktadır (Sarıaslan, 2002: 23).
Hızlandıran prensibi ise şu şekilde tanımlanmaktadır. “Bir ekonomide belli bir dönemde bir önceki döneme nazaran nihai tüketim mallarına olan talepte meydana gelen artış, yatırım mallarına olan talepte çok daha fazla artışa neden olmaktadır. Bu etkiye ekonomi biliminde hızlandıran prensibi denilmektedir” (Pekin, 1996: 204).

4.2.2.1 Otonom (Bağımsız) ve Uyarılmış (Bağımlı) Yatırımlar

Bu ayrımda, yatırımı harekete geçiren güdüye bakılmaktadır (Şahin, 2000: 2).


“Otonom yatırımlar, millî gelirdeki artış ve azalışlardan etkilenmeyen yatırımlardır.” Bilindiği üzere, millî gelirde meydana gelen bir artış halkın gelir düzeyini yükseltmekte, bu durumda mal ve hizmete olan talebi artırmaktadır. İşte otonom yatırımlar millî gelir ve buna bağlı olarak meydana gelen talep miktarındaki değişikliklerden etkilenmeyen, bağımsız olarak yapılan yatırımlardır (Pekin, 1996: 137).
Örneğin, bir hastane ile petrol rafinesi yatırımlarının birbirinden etkilenmemesi gibi. Bu örnekte olduğu gibi, bir bölgeye yapılacak hastane yatırımın yapılması sonucunda bundan beklenecek gelir sonucunda petrol rafinesi yapılmamaktadır. Bu yüzden bu iki yatırım birbirinden bağımsız olarak gerçekleşmektedir.
Otonom yatırım kararı alınırken işletmeler kısa dönemli ve doğrudan kâr güdüsü ile hareket etmemektedirler. Otonom yatırımı ekseriyetle kamu kesimi gerçekleştirmektedir. Kamu kesimi sosyal faydası bireysel faydasından daha yüksek yatırımlara önem vererek özel kesim yatırımlarını dolaylı bir şekilde özendirme amacı gütmektedir (Şahin, 2000: 2).
Bu tip yatırımlar içerisinde yer alan Adnan Menderes Üniversitesi, kurulduğu 1992’den bu yana İl’in özellikle hizmetler sektöründeki gelişiminde büyük katkıda bulunmuştur. Merkez İlçesinde bu yöndeki yatırımlardaki artış gözle görünür niteliktedir. Bu bakımdan Adnan Menderes Üniversitesi’nin Aydın İli’nde kuruluşu çarpan etkisi yaratmıştır.
“Uyarılmış yatırımlar, otonom yatırımların aksine millî gelirdeki artış ve azalışlardan etkilenen ve onlara uyarak artan ya da azalan yatırımlardır.” Bu yüzden, millî gelir ile uyarılmış yatırımlar arasında fonksiyonel bir ilişki söz konusudur (Pekin, 1996:137).
Uyarılmış yatırımlarda bazı uç durumlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Şöyle ki, ikinci yatırımın gerçekleştirilmesi birinci yatırımın gelirini düşürüyor ya da maliyetini yükseltiyorsa ikinci yatırıma birinci yatırımın ikamesi denmektedir. Diğer bir uç durum ise, bağdaşmaz yatırımlardır. Bağdaşmaz yatırımlar, ikinci yatırımın kabul edilmesi birinci yatırımın sağlayacağı faydayı tamamen ortadan kaldırdığı durumlarda geçerlidir (Tatar, 1993: 17).
Hızlandıran prensibi, uyarılmış yatırımlarda etkin olmaktadır. Şöyle ki, Bir ekonomide nihai tüketim mallarında meydana gelen artışı karşılamak için yeni yatırımlara gidilmektedir. Bu durumun yanı sıra, işletmeler eskiyen ya da aşınan kısmı telafi edecek kadar yatırım malları talebini etmektedirler. Bu iki durumun toplamı, tüketim malları talebinde ve dolayısıyla bu mallara yapılan harcamalarda meydana gelen artışın birkaç katı olmaktadır. İşte bu tür, tüketim malları talebinin yatırım malları talebine yaptığı etki hızlandıran etkisidir (Şahin, 2000: 2).


Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin