Ch’ing Çini’nin Zungarya ve



Yüklə 4,65 Mb.
səhifə3/42
tarix08.01.2019
ölçüsü4,65 Mb.
#93293
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   42

Ch’ing işgalciler, bu bölgeyi yönetme iddiasında bulunma ihtimallerini engellemek için Doğu Türkistan çapında “beyaz tepe hocaları”nın bütün ailelerini takip ederek yok etmişlerdir. İşgalciler, Buhara’da bir yerlerde ortadan kaybolmayı başaran Cihan Hoca’nın oğlu Sarımsak98 haricinde “beyaz tepe hocaları”nın bütün aile üyelerini yakalamayı başarmışlardır.99

İşgalci Ch’ingler sadece Hocaların ailelerini değil Kaşgar bölgesinin sivil halkını da vahşice cezalandırmıştır. Daha önce Ch’inglerin safında yer alan yerel feodal ağa Hojisy Bey, bütün akraba ve yakınlarıyla birlikte Pekin’e yerleşmişti. Hojisy Bey’i Yarkent tahtı üzerinde hak iddia edebileceklerden biri olarak gören Ch’ingler, onu, anavatanı ve halkından uzak tutarak, Doğu Türkistan’daki konumlarını garantiye almaya çalışmışlardır. Ancak, bağımsızlık ve özgürlük için yanıp tutuşan halkı durduramamışlardır. Daha henüz 1760 bahariyken, eski Yarkent’in vatandaşları, işgalcilere karşı bir mücadele başlattılar. Pekin, Doğu Türkistanlıların liderlik ettiği Ch’ing karşıtı mücadeleye dair rahatsız edici mesajlar almaya devam etti ve bu mücadele bir sonraki yüzyıl boyunca da durmaksızın sürdü.100

Zungarya ve Doğu Türkistan’ı işgal eden Ch’ing İmparatorluğu sınırlarını önemli ölçüde batıya doğru genişletti. Ch’ingler mineral kaynakları açısından zengin devasa bir bölgeyi topraklarına katmıştı.

Zungarya ve Doğu Türkistan’daki Ch’ing memurlar, Ch’ing otoritelerinin bu bölge halklarından aldığı gelirin önemli bir kısmını zimmetlerine geçirmekteydiler.

Çin resmî kaynakları, Zungarya ve Doğu Türkistan’daki Mançuryalı Çinli orduları101 bulundurmak ve yönetimi devam ettirmek için yıllık hazine harcamasının 333,400 gümüş liang miktarında olduğunu, buna karşılık yerel halktan toplanan haraçların sadece 58,000 liang olduğunu kaydetmektedir. Bu açığı kapamak için Pekin sarayı her yıl 275,000 liang tahsis etmek zorundaydı.102

Uygur yazar Zunoon Kadiri şunları yazmaktadır, “Mançuryalı Çinli memurlar genellikle Pekin’den Doğu Türkistan’a küçük bir sandıkla geliyorlar ve burayı altın, gümüş ve değerli eşyalarla dolu öküz arabalarıyla terk ediyorlardı.”103

Zungarya ve Doğu Türkistan’ı ele geçirdikten sonra, Ch’ing yönetimi işgal edilen bölgede yönetim değişimini ilân etti. Zungarya’yı üç idarî bölgeye ayırdı

lar: İli, Urumçi ve Tarbagatay. Urumçi bölgesi bütün kadim Zungarya’yı kapsıyordu. Bu bölgeye aşırı önemli bölge statüsü verildi. Bu bölge ile Çin’in batı kısmı arasında neredeyse geçilmesi imkânsız yarı çöl bir bölge uzanmasına rağmen, Ch’ing yönetimi, Gansu-Shensi’yi104 genel valiliğini de kapsayacak şekilde Urumçi bölgesinin coğrafik konumunu ve stratejik önemini hesaba katıyor ve orada Çin’dekiyle aynı idari sistemi kuruyordu. Urumçi’ye başkan olarak dutung mevkiinde bir görevli, yardımcılığına da fudutung mevkiindeki bir görevli atandı.

İli ve Tarbagatay bölgeleri, Sincan diye adlandırılan yeni askeri ve idarî bölgeye dahil edilmişlerdi. Bu bölgelere baş olarak İli’ye tsiang-tsiun’un yardımcıları - zan-tsian dachens atandı. (Doğu Türkistan’da olduğu gibi) İli bölgesinde, yerel feodal ağaların haklarında nispeten büyük kısıntılar olmasına rağmen, konvansiyonel beylik sistemi devam etti.

Doğu Türkistan ayrı kasabalara bölündü: 4 adet büyük ölçekli,105 3 adet orta ölçekli106 ve 23 adet küçük ölçekli kasabalar.107 Büyük kasabalarda yönetici şef genellikle ban-shi dachen (genel işler valisi), orta ölçekli kasabalarda - lin-duy dachen (garnizon komutanı) şeklinde adlandırılmaktaydı. Ban-shi dachens ve lin-duy dachens’lerin tasarrufunda olmak kaydıyla, bu kasabalara konuşlanmış Mançuryalı Çinli askerlerin garnizonları bulunmaktaydı. Doğu Türkistan’daki bütün Ch’ing memurları İli tsiang-tsiun’un (Ch’ing yönetiminin Zungarya ve Doğu Türkistan’daki genel valisi) yardımcısı konumundaki can-tsan dachenin maiyetindeydiler. 1804 yılına kadar, lin-duy dachem mevkiine sadece Mançuryalılar108 atandı.

Doğu Türkistan’da üstün yetkilerle donatılmış yerel otoriteleri, askerî güçleri ve devlet idaresini yok eden Ch’ing yönetimi, geriye sadece hakları kısıtlanmış değişik mevkilerdeki beylerin şahsında yerel yönetim organlarını bıraktılar. Her şeyden önce miras yoluyla beylik ortadan kaldırıldı. Eskiden genellikle Doğu Türkistanlı hanların akrabaları, Hocaları aile fertleri beylik makamına atanmaktaydı. Ch’ing yönetimi altında, Beylik makamına Hocalar klanına muhalif yerel Uygur feodal ağaların temsilcileri atanmaya başladı. Yeni atanan beylerin sadece Doğu Türkistan’daki Müslüman halkın sivil işlerinin yöneteceği, ancak suçlananlara ölüm cezası veremeyeceği savlanmaktaydı.109 Beylerin, daha üst mevkideki Ch’ing memurun onayı olmaksızın herhangi bir ciddi konu hakkında bağımsız olarak karar vermesine müsaade edilmemekteydi. İtaat etmeyenler katı bir şekilde cezalandırılmaktaydılar.110

Uygur beylerin Ch’ing yönetimine bağımlılıklarını güçlendirmek ve Ch’ing yönetiminin kendilerine verdiği görevleri yerine getirmeye teşvik etmek için, mevkilerine göre kendilerine toprak tahsisi ve toprakların işlenmesi için serfler verilmekteydi. Ancak verilen bu araziler babadan oğula miras yoluyla geçmezdi.

Ch’ing yönetimi Komul ve Turfan bölgelerinin valilerine özel imtiyazlar sağladı. Yukarıda mevzu bahis olduğu gibi, 17. Yüzyılın 20’li -30’lu yılları kadar erken bir tarihte bu valiler Oyrat Hanı’nın kontrolünden çıkmaya çalışmakta, Ch’ing sarayının desteğini aramakta ve Mançuryalı Çinlilerin Zungarya ve Doğu Türkistan’ı işgalleri sırasında Ch’ing ordularına destek vermekteydiler. Bu iki bölgenin valilerini cesaretlendirmek suretiyle Ch’ing sarayı, onların yerel Uygur halkını yönetmeye hakkı olduğunu onayladı ve bunlara arsayla beraber Ch’ing prenslik unvanları verdi. Yine de, Ch’ing yönetimi Komul ve Turfan’da askerî garnizonlarını korudular ve kumandanları aracılığıyla Uygur prenslerini her gün kontrol ettiler.

Ch’ing otoriteler, Doğu Türkistan’daki bütün yerleşim yerlerini stratejik önemlerine bağlı olarak üç kategoride alt bölümlere ayırdılar: Birincisi -dung-sy-cheng- dört doğu kasabasını,111 ikincisi -si-syicheng- dört batı kasabasını,112 üçüncüsü -dung-lu- doğu yolu boyunca konuşlanmış yerleşimleri içermekteydi.113 Dung-lu alt bölgesinin Uygur feodal ağaları, dung-sy-cheng ve si-sy-cheng alt bölgelerinden daha avantajlı durumdaydılar. Doğu Türkistan’ın son iki alt bölgesine dahil olan kasabalarına, Ch’ing otoriteleri genellikle Ch’inglerin güvendiği Komul ve Turfan prenslerinin114 aile fertlerinden birini atamaktaydılar.

İmparator Chien-lung’un fermanlarından birinde şöyle denilmektedir, “Yarkent’in Müslümanları çok itaatkar değillerdir. Bu yüzden onları yönetecek beylerin seçimi aşırı derecede önemli bir meseledir. Yarkent’i yönetmek için Emin Hoca’nın, ve Kaşgar’ı yönetmek için de Yusuf Hoca’nın atanması uygundur. Uzun süredir tanıdığımız bu tür insanların bize verecekleri hizmete güvenebiliriz. Büyük seferin (Doğu Türkistan’ın işgali - A. Kh.) tamamlanmasından sonra bu yola gidilmelidir.”115

Ch’ing otoriteler, Doğu Türkistan’daki Mançuryalı memurlara tercüman olarak sadece aslen Turfan ve Komul’dan olanları istihdam ettiler.116

Zungarya’nın Mançuryalı Çinliler tarafından işgali beraberinde bu bölgedeki nüfusun etnik yapısında köklü değişiklikleri de getirdi. Önceleri nüfusun ezici çoğunluğunu, esas olarak hayvan otlatmakla uğraşan batı Moğolları, yani Oyratlar oluşturmaktaydı. Zungarya’nın işgali sırasında neredeyse hepsi yok edildi.117 Ch’inglerin eline geçtikten sonra Zungarya nüfusunun baskın unsurunu Çin’den, Doğu Türkistan’dan, Kuzey ve Güney Moğolistan’dan gelen yeni yerleşimciler oluşturmaya başladı. Türk dilleri konuşanlar ve Oyratlar azınlığa düştü; önceleri İli Vadisi’nde, daha sonra da Tarbagatay’da toplandılar.

Çin’den gelerek bölgeye yerleşen Dungan ve Çinli yerleşimciler toprak işleme, çiftçilik ve sanatkarlıkla uğraşmaktaydılar. Zungarya’ya yerleşen Moğollar ve Mançuryalılar ise daha çok askerlik hizmetleriyle meşgul olmaktaydılar. Sosyal konum açısından Mançuryalılar toplumsal sınıfların en üstündeydiler. Zun

garya’daki en yüksek idarî mevkilere bunlar atanmaktaydı. Moğollar ve Çinliler ise ancak, nispeten düşük seviyeli idarî pozisyonlara gelebilmekteydiler.

Ch’ing işgali Zungarya’dakinin boyutlarında olmasa da Doğu Türkistan’ın etnik yapısında da bazı değişikliklere sebep oldu. Burada eskiden olduğu gibi nüfusun ağırlıklı kısmı Uygurlar, Kırgızlar, Özbekler ve diğer Türkçe konuşan milletlerden oluşmaktaydı. Sosyal tabakanı en üstünde Çinliler, Mançuryalılar, Halha Moğolları ve Dunganlar bulunmaktaydı.

Hem Zungarya’da hem de Doğu Türkistan’da Mançuryalıların ve Çinlilerin yere Müslüman nüfusla iletişim kurması katı bir şekilde yasaklanmıştı.118 Bu durum, kendini bu bölgelerdeki kasaba plânlamalarında açık şekilde göstermektedir. Mançuryalı Çinliler tarafından ele geçirilmeden önce Zungarya ve Doğu Türkistan’daki şehirler kalenin bulunduğu ve imtiyazlı sınıfın yaşadığı bir merkez ve sanatkarlarla küçük esnafın yaşadığı banliyölerden oluşmaktaydı, sonra Ch’ing rejimi altında bazı şehirlerin yapısı kökten değiştirildi.

Artık Urumçi, Kulca, Komul ve diğer şehirler üç parçadan oluşmaya başlamıştı: man-cheng (Mançurya şehri), han-cheng (Çin şehri) ve huey-cheng (Müslüman şehri). Kural olarak, Mançuryalılar ve Çinlilerin yaşadıkları bölgeler yerel halktan korunmak için yüksek surlarla çevrilmekteydi. Zungarya ve Doğu Türkistan’da yerel halktan olanların Ch’ing otoriteler119 tarafından man-chenglerde ve han-chenglerde kurulan enstitülerde eğitim almasına izin verilmemekteydi.

Çinli bir tarihçi, özellikle Zungarya ve Doğu Türkistan’da olmak üzere, Ch’ing yönetiminin Kuzeybatı Çin’deki milletler politikasını anlatırken şunları kaydetmektedir: “Kanlı katliamlardan ayrı olarak Mançuryalı Çinli valiler, sinsi bir baskı ve ülkenin değişik etnik gruplar arasında etnik çatışmaları kışkırtma politikası da izlemişlerdir. Çinliler ‘barbarları barbarların kendi elleriyle yönetmek’ şeklindeki ana metodolojiyi uygulamışlardır. Bir etnik grubu diğerine karşı harekete geçirmişler ve karşılıklı düşmanlıkları kışkırtmışlardır. Özellikle, kuzeybatı bölgelerinde, etnik grupları engellenemez bir şekilde baskı altında tutmak için, Moğollarla Çinliler, Moğollarla Dunganlar, Çinlilerle Dunganlar arasında nefreti ve kan davalarını kışkırtmışlardır.”120

Zungarya ve Doğu Türkistan’ın işgalinden sonra Ch’ing yönetimi bu bölgelerin halklarının ekonomik hayatında da esaslı değişiklikler yapmıştır. Zungarya’da beş yeni toprak malikliği şekli ilan edildi: bing-tun (Çinli askerler ve Mançuryalı olmayan diğer askerlerin askeri yerleşimi), tsiang-tun (sürgünde olanların yerleşimi), huey-tun (Kaşgar bölgesinden tehcir edilen Uygurların yerleşimi), hu-tun (Çin’den gelen yeni yerleşimcilerin yerleşimleri) ve ci-tun (Mançuryalı askerlerin yerleşimi).121 Ch’in işgali beraberinde, çalışan nüfusun sömürülmesini artıracak ve onları yeniden şekillendirecek yeni üretim ilişkileri de getirmişti. Zungarya’daki toprakların önceki sahipleri yurtdışına göçtüğü için, bunların mülkiyetindeki bütün topraklar Mançuryalı Çinliler tarafından iç edilmiştir.

Doğu Türkistan’da ise, Ch’ing işgalinden sonra üretim ilişkileri önemli ölçüde değişmemiştir, ancak, burada da askerî yerleşim gibi toprak sahipliği yeni bir şekil almıştır. Ch’ingli işgalciler ülkenin önceki yöneticilerinin, feodal ağaların ve Ch’ing saldırganlığına karşı koyan köylülerin mallarını kamulaştırmaları sonucu

toprakaların önemli bir kısmına el koydular; ayrıca yarıcı işçiler de bulunmaktaydı.122 Ch’ingler tarafından kamulaştırılan, Doğu Türkistan’ın yerel halkının topraklarının önemli bir kısmı Ch’ing yönetiminin yerel temsilcileri olan Uygur beyleri tarafından devralındı.

Ch’ing işgalinin neticesi olarak, ticaret ve borç verme yoluyla Zungarya ve Doğu Türkistan’ın ekonomik yaşamına yaygın bir Çinli nüfuzu hâkim oldu. Bu durum, borçlarını artık ödemekte güçlük çeken çiftçi nüfusun arazisini elden çıkarma ve toprak mülkiyetinin Çinli toprak ağalarının, tacirlerin ve bankerlerin / tefecilerin eline geçmesi sürecine yardım etti. Bu süreç köylülüğün daha ayrımlaşmasına ve sömürünün daha da artmasına sebep oldu. Ch’ingler, tıpkı Çin’de olduğu gibi, işgal ettikleri bölgelerde de bankerliği / tefeciliği yasal kıldılar.123

Ch’ingli yetkililer, sık sık olduğu üzere, nüfusun büyük çoğunluğundan toprak, kelle ve diğer vergileri toplarken, bu vergileri vermeyen köylüleri ya kırbaçlatıyorlardı ya da idam ediyorlardı.124

İşgal ettikleri bölgelerdeki malî piyasaları kontrol edebilmek için, Ch’ingler, işgalden önce kullanılan paraları / senetleri Çin’de tedavülde olanların benzeri yeni bakır paralarla değiştirdiler. Paralar Yarkent, Aksu ve İli’de basılmaktaydı.125 Basılan paraların sayısı ayarlanamamaktaydı. Sınırlanamayan para basımı para kurlarında, herkesten önce Zungarya ve Doğu Türkistan’ın fakir halkının hissettiği sürekli devalüasyona sebep olmaktaydı.126

Aynı zamanda Ch’ingli işgalciler bir halk kamu ticaret ağı kurarak Doğu Türkistan ve Zungarya’daki Çinli tüccarların faaliyetlerini geliştirdiler.127 Çinli ticaret sermayesi bu bölgenin her yerini özgürce dolaşma hakkını kullanırken, yerel tüccarlar bu haktan mahrum bırakılmıştı. Bu kanunu herhangi bir şekilde delmek sert şekilde cezalandırılmaktaydı. Ayrıca Uygur tüccarların Çinli meslektaşları ile şehrin aynı bölgesinde yaşamaları yasaklanmıştı.128

Başta Kazaklar olmak üzere, yerel halkın mallarını satarken özgürce fiyat belirlemelerine müsaade edilmemekteydi. Kazaklar hayvanlarını Çinli otoritelerin belirlediği fiyatlardan satmak zorundaydılar.129 Soğuk çeliğe dönüştürebileceklerinden duyulan korkuyla, ayrıca, Kazakların metal eşyalar satın almasına da müsaade edilmemekteydi.130

Ch’ing otoriteleri vergi koyarken de Çinli tüccarlara daha fazla çıkar sağlamaktaydılar. Çinlilerin ödeyeceği vergi ya da harç miktarları yerel tüccarların ödeyecekleri miktarlarla mukayese edildiğinde son derece küçük kalmaktaydı.131 Böylece, Ch’ing yönetiminin Zungarya ve Doğu Türkistan’da uyguladığı ticaret politikası yerel ticaret sermayesinin durumunu zayıflatmayı ve kısıtlamayı amaçlamaktaydı. Bunu yaparken Ch’ing işgalcilerin kafasında sadece ekonomik değil siyasî hedefler de vardı. Bu politika, yerel tüccarların ve ticaretle ilintili yerel halkın, Ch’ing yönetimine karşı duydukları memnuniyetsizliği ifade etmeleri

ne ve Ch’inglerle işgal altındaki yerel nüfus arasında güçlü karşıtlıkların oluşmasına sebep olmaktaydı.

Zungarya ve Doğu Türkistan’ın Mançuryalı Çinli ordular tarafından işgal edilmesinden sonra, yerel halkın işgalcilere karşı mücadelesi hiçbir zaman durmadı. Ch’ing karşıtı isyanların başlıcaları arasında şunları sayılabilir: 1767’de Uçturfan İsyanı, 1822 ve 1825-1828 yılları arasında Cihangir Hoca’nın liderlik ettiği isyanlar, yedi hocanın liderlik ettiği 1847 isyanı ve 1857’de Valikhan Tura’nın liderlik ettiği isyan. Mançuryalı Çinli otoritelere karşı Doğu Türkistan’ın yerel halkının öncülük ettiği bu mücadelenin amacı ulusal devletlerini ihya etmekti. Bu mücadeleye bütün sosyal tabakalar katılmaktaydı.

Zungarya ve Doğu Türkistan’daki Mançuryalı Çinli kolonyal yönetim, süregelen Ch’ing karşıtı eylemlerin sebebini, ayrı ayrı, yerel yöneticilerin ihmali ya da zaaflarında, yerel etnik grupların yaygın cahilliğinde ve Ch’ing imparatoruna açıkça ve körü körüne itaat etmeyi sağlayacak Konfüçyan standartlar ve geleneklerin bilincinde olmamalarında görmekteydi. Bu sebepledir ki Ch’ingler, liang-zhen (iyi insanlar) ve bu-liang-zhen (kötü insanlar) olarak iki kategoriye ayırdıkları bu bölgelerde yaşayan bütün halkları “barbarlar” olarak adlandırmaktaydılar.

Ch’ingler ayrıca, bu bölgelerdeki yerel nüfusun Ch’ing karşıtı eylemlerde bulunmalarının bir sebebini de, Ch’ingler gelmeden önce iktidarda bulunan yerel hocaların soyundan gelenlerin, ülkede kendi yönetim yeteneklerini yeniden tesis etmek için sürekli gayretlerinde görmekteydi. Bundan dolayı, Mançuryalı Çinli otoriteler Kaşgar hocalarının klanlarının bütün fertlerini sadece fiziksel olarak ortadan kaldırmakla kalmamış, her yıl Kokand Hanlığı’na para ve çay-yaprakları göndermek suretiyle bu hanlıkta mülteci durumunda olan hocaların hayattaki nesillerinin burada kalmalarını sağlamaya ve bu kişilerin Doğu Türkistan’a girişlerine müsaade edilmemesine çalışmışlardır. Ch’ingler, aynı zamanda, katı askerî ve polisiye önlemler alarak yerel halk üzerinde sürekli kontrol sağlamışlar, bir etnik grubu diğer etnik gruba karşı harekete geçirme ve karşılıklı düşmanlıkları körükleme / kışkırtma politikalarını takip etmişlerdir.

1 Refer to: B. P. Gurevich, “Vtorjenie Chinskoy İmperii v Tsentralnuyu Aziyu vo votoroy Polovine XVIII Veka i Politika”, İstoriya SSSR, 1973, no. 2; On je, “Velikohanskiy Shovinizm i Nekotorıe Voprosı İstorii Narodov Tsentralnoy Azii v XVIII-XIX Vekax”, Voprosı İstorii, 1974, no. 9; S. L. Tihvinskiy, “Velikohanskiy Gegemonizm i Publikatsii na İstoricheskie Temı v KNR”, Voprosı İstorii, 1975, no. 11, s. 64-69; B. P. Gurevich, V. A. Moiseev, “Vzaimoootnosheniya Chinskogo Kitaya s Djungarskim Hanstvom v XVII-XVIII vv. i Kitayskaya İstografiya”, Voprosı İstorii, 1979, no. 3.

2 Shi Yuy-sin, “Bo huang-yan chitsao che (Slanderers reproof)”, Lishi yan-tsiu, 1974, no. 1, s. 119.

3 Ditto.

4 Siao Chising, “Tsunlin shandı Tsyanlun Tszigun” (Cian-lung’un Ordularının Pamir’deki Askeri Başarıları Hakkındaki Hatıra Plaketi)”, Lishi Yantsziyu, 1977, no. 6, s. 126.

5 Ditto, s. 126-127.

6 Kara tepeliler tarikatı İsaak Vali tarafından kurulmuştur, Beyaz tepeliler tarikatı ise İshan-i Kalyan tarafından. Her ikisi de, Kaşgar’a göç ederek burada Doğu Türkistanlı Hocalar hanedanını kuran Orta Asyalı meşhur ilahiyatçı Mahmut Azam Hoca’nın (? -1542) oğullarıdır. Kardeşler dini görüşlerindeki farklılıklardan dolayı ayrılığa düştüler ve bu da iki düşman ta

rikatın doğmasında temel sebep oldu. Çok kısa zaman içinde de bu farklılıklar ülkede kardeşler ve onların taraftarları arasında ekonomik ve siyasi pozisyonlar için mücadeleye dönüştü. Kara Tepelilerin nüfuz merkezi Yarkent’ti, Beyaz Tepeliler’in ki ise Kaşgar

7 V. V. Bartold, Sochineniya, T. 8, M. 1973, s. 186.

8 Vneşnyaya Politika Gosudarstva Chin v XVII Veke, M. 1977, s. 72-94.

9 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva (1635-1758), M. 1964, s. 162-323.

10 S. L. Tihvinskiy, İstoriya Kitaya i Sovremennost, M. 1976, s. 26.

11 Tsit. po: A. S. Martınov, Status Tibeta v XVII-XVIII vv., M. 1978, s. 66.

12 Podrobno sm.: tam je; Vneshnaya Politika Gosudarstva Chin v XVII v.; İ. S. Yermachenko, Politika Manjurskoy Dinastii Chin v Yujnoy i Severnoy Mongolii v XVII v., M. 1974.

13 Komul bölgesinin merkezi-Komul şehri (Çince’de Khami).

14 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao Tszyan Byan (Uygurların Tarihi Üzerine Materyallerin Kısa Bir Derlemesi), v. 2, Pekin 1956, s. 29.

15 Tarkan (daerhan) -Türkler ve Moğolların onur verici ünvanı. Bu ünvanla şereflendirilen bir kişi yüksek otoriteler tarafından vergilerden, askeri hizmetten ve yasal açıdan bir hataları olduğunda dokuz kez için cezlaradan muaf tutulmaktaydılar (İstoriya Uzbekskoy SSR, Tashkent 1974, s. 99).

16 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. T. 2, s. 29.

17 Ditto.

18 Ditto.

19 Ditto.

20 Ch. Ch. Valihanov, Sobranie Sochineniy, T. 2, Alma-Ata 1962, s. 303; V. V. Bartold, “Otchyot o Komandirovke v Turkestan”, Sochineniya, T. 8, M. 1973, s. 186; L. İ. Duman, Agrarnaya Politika Chinskogo (Manjurskogo) Pravitelstva v Sintszyane v Kontse XVIII Veka, M.-L. 1936, s. 77; S. R. Barkley, “The History of the Khojas of Eastern Turkistan Summarised from the Tazkira-i-khwajagan of Muhammad Sadig Kashgari”, Asiatic Society of Bengal, Vol. LXVI, p.1. Calcutta 1898, s. 28-67.

21 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 29.

22 Çağatay Han’ın soyundan gelenler.

23 Tsindin Pindin Çjungeer Fanlyue (Vısochayshie Utverjdennoe, Opisanie Zavoevaniya Djungarii), (B. m.), 1770. Tsit. po: Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 29.

24 Ditto, s. 30.

25 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 338.

26 Onyedinci yüzyılın ortalarından onsekizinci yüzyılın ortalarına kadar değişik feodal ağa grupları ve sekülerler ve din adamları aristokrasisi arasında güçlü bir siyasi mücadele bulunmaktaydı. 18. yüzyılın ikinci yarısında, Ch’ing hükümeti tarafından kollanan Lamaist din adamları ülkede iktidarı ele geçirdi, (A. S. Martınov, Status Tibeta v XVII- XVIII vv., s. 186).

27 Çjungo Lishi Ganyao (Ocherki İstorii Kitaya), Pod Red. Shan Yue. Pekin 1954, s. 409.

28 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 34.

29 Ditto, s. 30.

30 Ditto, s. 34.

31 Ditto, s. 31-34.

32 A. M. Pozdneev, Mongolskaya Letopis “Yerdeniyn Yerihe”, Podlinnıy tekst s perevodom i poyasneniyami, zaklyushimi v sebe materialı dlya istorii Halhi s 1636 po 1736 g., SPb. 1883, s. 32.

33 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 349-354.

34 Novaya İstoriya Kitaya, M. 1972, s. 38.

35 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 31, 34.

36 Ditto.

37 İstoriya Mongolskoy Narodnoy Respubliki, M. 1967, s. 191.

38 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 452.

39 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 33.

40 Ditto, s. 30.

41 Ditto, s. 33.;

42 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 377.

43 Ditto, s. 429-430.

44 Ditto, s. 431.

45 Da Tsin Gaotszun Chunhuandi Shilu (Büyük Ch’inh Gao-tsung Chun-huang-Hanedanının Yönetimi Hakkında Tarihi Vakiyaname), Tokio, 1937, tsz.. 481, s. 4; Pindin Chjungeer Fanlyue, Chjenbyan (Zungaryalıların Pasifize Edilme Tarihinin Anlatılması, Esas Baskı), (B. m.), 1772, tsz. 3, l. 5-35.

46 Ditto.

47 N. Ya. Bichurin (İakinf), Opisanie Chjungarii i Vostochnogo Turkestana v Drevnem i Nıneshnem Sostoyanii, SPb., 1829, s. 163.

48 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan (Doğu Türkistan Üzerine Tarihi ve Coğrafik Makale), Nankin 1939, s. 143.

49 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 441.

50 L. İ. Duman, Agrarnaya Politika..., s. 70. ‘

51 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 142-143.

52 Tam je, s. 143.

53 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 443.

54 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 143.

55 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 443.

56 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 143.

57 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 444.

58 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 143.

59 Ditto.

60 Until 1864 g. Sadece Mançuryalılar Zungarya ve Doğu Türkistan’da önemli askeri ve idari mevkilere atanmaktaydılar.

61 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 143.

62 Ditto.

63 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 446-447.

64 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 143.

65 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 449.

66 Hun Dichen, Sintszyan Shidi Dagan, s. 144.

67 Shan Yue, Chjungo Lishi Ganyao, s. 410.

68 İ. Ya. Zlatkin, İstoriya Djungarskogo Hanstva, s. 462.

69 Lyuİtan, Chjungo Byatszyan Mintszu Shi (Çin’in Kenar Bölgelerindeki Milletlerin Tarihi), Taybey 1969, s. 683.

70 Zungarya’ya yerleşen Çinlilerin önemli kısmı sürgündekileri ve din değiştirenleri de kapsamaktadır.

71 Ch. Ch. Valihanov, Sobranie Sochineniy, t. 2, s. 306-307.

72 Ch. Valikhanov ve bazı diğer Rus yazarların eserlerinde Yusf Hoca’nın ölüm yılı belirtilmemektedir. Ancak, Kaşgar bölgesindeki olayların seyrinden çıkarılacak olursa, o 1754 sonu 1755 yılı başında ölmüştür.

73 Tsit. po: Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 43.

74 Ch. Ch. Valihanov, Sobranie Sochineniy, t. 2, s. 308-311.

75 Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 34.

76 V. yey Yuan, Shenu Tszi (Kutsal Savaşların Hatıraları), (B. m.), 1942, tsz. 4, l. 18; Tsindin Sintszyaya Shilyue (Doğu Türkistan’ın Son Derece Yetkili Tanımı), (B. m.), 1821, tsz. 3, s. 5.

77 Cited as per: Fen Tsyashen, Chen Sulo, My Guanven, Veyuer Tszu Shilyao..., s. 43.


Yüklə 4,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin