Hazırlık evresi
Lise 3 sosyoloji dersi “Toplum Ve Kültür” ünitesinde “kazanımı çerçevesinde diğer kültürlere bakış açısı ve kendi kültürümüz konusu sınıfa sunulur.
Köşelenme tekniği çerçevesinde seçilen çözümler kartonlara yazılır ve sınıfın üç köşesine asılır. Öğretmen öğrencilerine, arkadaşlarına saygılı davranarak farklı düşünceleri de dinlemelerini ve neden bu düşünceyi savunduklarını gerekçesi ile birlikte söylemelerini ister.
Öğretmen öğrencilere hangi düşünceyi savunuyorlarsa o kartonun bulunduğu köşeye gitmelerini söyler.
Uygulama evresi
Öğrenciler hangi düşüncede ise o kartonun bulunduğu köşeye geçer ve düşüncelerini şöyle açıklarlar;
Toplumun kendi kültürünü temellendirmesi gerekir: Kültür yaşama şekli, inanç, örf, adet gibi maddi ve manevi değerlerden oluşan bir yapıdır. Tüm bu değerler toplumların kendilerine özgüdür ve kendi kültürü içinde yaşatmalıdır. Diğer toplumların kültürlerine açıklık yabancılaşmayı meydana getirir.
Toplumlar diğer kültürlere açık olmalıdır: Günümüzde kültürler arası etkileşim önemli bir yer tutmaktadır. Yaşanan toplumsal değişmeye ayak uydurabilmek için diğer toplumlarla olan sınırların kalkması gerekir. Değişme ile birlikte diğer kültürlere açık olunmalıdır.
Toplum diğer kültürlere açık olmalıdır fakat kültürler arası sınırlar bilinmelidir: Her toplumun kendine has bir kültürü vardır. Kapalı toplum özelliğini göstermemek ve yaşanan gelişmelerin ardında kalmamak için diğer kültürlere de açık olunmalıdır ancak kendi kültürel değerlerimi korumalıyız.
Sonuç
Üç farklı düşünce sınıfta tartışılarak, öğretmen rehberliğinde; kültür kavramının önemli olduğunu toplumların kendi kültürlerini korumalarını diğer kültürlere de saygılı ve hoşgörülü olunması gerektiği kararı alınır.
Sosyolojik Kazanımlar
Yararlanılan Ve Önerilen Kaynaklar
Açıkgöz, Kamile Ün ( 2005), Aktif Öğrenme, Eğitim Dünyası Yayınları, İzmir, 2009
-
KAVRAMSAL DEĞİŞME METİNLERİ
Fen bilimlerinde kullanılan bir teknik olarak kavramsal değişim metinleri tekniği sosyal bilimlerde ve özellikle kavram yanılgılarının sık yaşandığı sosyoloji alanında da kullanılır. Kavram yanılgısı, bir kavramın bilimsel teorilerce kabul edilen tanımlamalarından farklı bir şekilde öğrenilmesi olarak tanımlanır. Kavram yanılgılarının giderilmesinde bu teknik etkili olarak kullanılır.
Yapılandırmacı bir anlayışa sahip kavramsal değişim modeli, öğrencilerin kavram yanılgılarından yani bilimsel olmayan bilgilerinden bilimsel olarak doğru kabul edilen bilgilere geçiş yapabilmeleri konusunda öğrencileri cesaretlendiren alternatif bir yaklaşımı temsil etmektedir ve Piaget’in özümleme, düzenleme ve dengeleme ilkeleri üzerine kurulmuştur.
Kavramsal değişim metinleri modeli, bilimsel olarak doğru olan bilgilerle kavram yanılgıları arasındaki çelişkileri açık bir şekilde ortaya koyan metinler olarak tanımlamaktadır. Özellikle öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflarda kavram değiştirme metinlerinin uygulanması öğretmene yardımcı olabilir ve öğretimi zenginleştirebilir.
Uygulama Süreci
-
Kavram değiştirme metinlerinde, öncelikle öğrencilerin konuyla ilgili ön bilgilerini ve kavram yanılgılarını aktif hale getirmek için bir soru sorulur.
-
Daha sonra, o konuda en çok sahip olunan ortak kavram yanılgıları ifade edilir
-
Bu yanılgıların neden yanlış olduğuna dair açıklamalar yapılır.
-
Metinde en son olarak, konunun gerektirdiği bilgiler bilimsel bir çerçevede anlatılır ve örneklerle zenginleştirilir.
Avantajları
-
Öğrencilerin derse aktif bir şekilde katılımları sağlanmıştır.
-
Bu metinler sayesinde öğrencilerin kavram yanılgılarının giderilmesinde ikna edilirliği artar.
-
Kavramsal değiştirme metinleri okuyarak bilimsel olmayan kavramların yerini bilimsel kavramlar alır.
-
Geleneksel öğretim teknikleri yerine aktif öğretim teknikleri kullanılarak dersin kalıcı ve anlaşılır olması sağlanır.
Sınırlıklar
-
Kavram değişimi metinleri düzeyin üstünde kurgulanırsa verim elde edilemez.
-
Kavram yanılgıları doğru seçilmezse sonuç alınmaz.
-
Kavram yanılgılarından ve bunları çürütecek delillerin kurgulanması zor olabilir.
-
Tekniğin işlemleri iyi anlaşılmazsa uygulama verimsiz syreder.
Uygulama Örneği
Ders
|
Sosyoloji
|
Sınıf
|
III
|
Ünite
|
Tüm üniteler
|
Yaklaşık süre
|
40+40
|
Kazanım
|
Batılılaşma-modernleşme, grup-yığın ve suç-sapma
|
Kullanılan Teknik
|
Kavramsal Değişim Metinleri
|
- Hazırlık Evresi
Kavramsal değişim metinleri tekniğini sosyolojik bir kavram olan ve öğrenciler arasında bir yanlış anlamaya sebep olan batılılaşma-modernleşme, suç-sapma ve grup-yığın kavramlarına uyguladık. Kavramsal değişim metinleri uygulanırken öncelikle kavram yanılgıları öğrencilere anlatılır ve arkasında bu kavram yanılgılarının yanlış olduğunu ispatlayacak deliller sunulur. Eğer bu tip testlerin bulunduğu kitapları bulmak zor ise öğretmen metinleri kendisi hazırlar. Bizde burada öğrencilere üç tane kavramsal değişim metni hazırladık ve bu metinleri dikkatli okuyarak yanılgılar arasındaki farkı öğrenmelerini istedik. Hazırladığımız metinler; batılılaşma-modernleşme, grup-yığın ve suç-sapma ile ilgili.
1.Kavramsal Değişim Metni Örneği
Batılılaşma-Modernleşme Yanılgısı
Batılılaşma-modernleşme karşılaştırılmasında öne çıkan en önemli yanılgı modernleşmenin batıya özgü olduğu yanılgısıdır. “Modern medeniyet batı medeniyetidir” yanılgısı tümüyle yanlış bir saptamadır. Batı medeniyeti 8. ve 9. yüzyıllarda ortaya çıkmış ve farklı özelliklerini bunu izleyen yıllarda kazanmıştır. Batı medeniyeti 17. ve 18. yy gelmeden modernleşmiştir. Batı, modern olmadan çok daha önceleri de batı idi. Modernleşme sadece batıya özgü değildir. Modernleşme ve batılılaşma arasındaki farklılığı görebilmek için gerekli kıstaslardan biri batının üretmiş olduğu ürünün geleneksel toplumlarda bulunup bulunmadığıdır. Eğer batı dışı toplumlarda batının üretmiş olduğu eşit ya da alternatif olabilecek ürün varsa ve bu toplumlarda da batılı ürün tercih ediliyorsa burada rahatlıkla batılılaşmadan söz edilebilir. Fakat batı dışı toplumlarda alternatif bir ürün yoksa ve bu ürün hayatın zorunlu ihtiyacı haline gelmişse burada batılılaşmadan söz etmek zordur. Her ne kadar modernleşme kavramı batı orijini olmayı kapsamış olsa da batı kimliğine ve tamamen batı kültürüne bir vurgu olarak anlaşılamaz. Batı müziği, yemekleri ya da giyim tarzlarını insanlar başka seçenek olmadığı için tercih etmezler. Sadece zevk, etkileme, kabullenme ve kanıksamadan dolayı bunları kabul ederler. Modernlik daha çok zorunluluğun, ussallığın ve pratik olmanın dayattığı bir kavramken batılılaşma zorunluluktan daha çok egemen kültürün baskısı ve de zevk tercihi olarak karşımıza çıkar. Örneğin Türk kültüründe tarhana çorbasının hazır çorba haline getirilmesi modernleşmenin; çorbanın bardakta içilmesi batılılaşmanın göstergesidir.
2.Kavramsal Değişim Metni Örneği
Grup-Yığın Yanılgısı
Grup-yığın kavramları birçok insan tarafından yanılgıya sebep olacak kavramalardır. Gündelik hayatta birçoğumuz bu yanılgıya düşmekteyiz. Çünkü bir araya gelen bir topluluk gördüğümüzde onları bir grup olarak algılarız. Oysaki her gördüğümüz topluluk bir grup değildir, yığında olabilir. Önemli olan o topluluk arasındaki etkileşimdir.
Grup, aralarında etkileşim olan, en az iki kişiden oluşan, belirli bir amaç etrafında bir araya gelmiş göreli sürekliliği olan insanlardan oluşur. Örneğin; aile, okul, spor kulübü, sendika, çeşitli dernekler ve siyasî partiler birer toplumsal gruptur. Çünkü burada bir araya gelen insanlar arasında bir ortak amaç vardır. Herkes bu amaç doğrultusunda hareket eder. Mesela okulda okuyan her öğrencinin amacı ilerde iyi bir meslek sahibi olmaktır.
Yığın ise; fiziksel olarak bir arada olmalarına rağmen, aralarında sosyal ilişki olmayan insanlardan oluşur. Kırmızı ışıkta bekleyenler, bir basketbol maçını izleyenler gibi. Toplumsal yığınlar kalabalıklar şeklinde gruplandırır. Kalabalıklar çeşitli nedenlerle bir araya gelmiş fakat birbirleriyle etkileşim içinde olmayan insanların oluşturduğu yığınlardır. Örneğin, bir iş yerinden ya da bir okuldan çıkanlar kalabalığı oluşturur. Ya da sinema salonundaki izleyiciler bir yığın olma özelliği taşır. Yığınları bir grup , grupları da bir yığın olarak düşünmek doğru değildir. İkisi birbirinden oldukça farklıdır.
3.Kavramsal Değişim Metni Örneği
Suç-Sapma Yanılgısı
Sapma ile suç kavramları birbirleriyle yakından ilişkili kavramlar oldukları için kavram yanılgısına sebep olurlar. Burada karşılaşılan en önemli yanılgı “her sapmanın suç olduğu” yanılgısıdır. Bu yanlış bir algılamadır.
Sapma kavramında örf, adet, gelenek ve görenek gibi toplumun benimsediği temel normlara aykırılık mevcut iken, suç kavramının hukuksal boyutu ön plandadır. Her sapma bir suç oluşturmazken, hukuka aykırı davranışların tümü suç olarak görülür. Suç olgusu nesnellik gösterirken, sapmada öznellik gösterir. Adam öldürme tüm toplumlarca hukuki olarak suç olarak kabul edilmiştir. Bir sapma olgusu kabul edebileceğimiz uyuşturucu kullanımı ise tartışılır hale gelmiştir. Artık bazı ülkeler uyuşturucu kullanımını yasal hale getirmişlerdir.
Bir toplumda bir grup tarafından tanımlanan sapma davranışlar başka bir toplu tarafından sapma olarak tanımlanmayabilir. Bu çerçevede sapma, suç tanımları ve bu davranışlara karşı yapılması gereken yaptırımlar siyasal bir süreç içinde gerçekleşmektedir. Bir davranışta hukuki yaptırım söz konusu olur ise bu davranışın suç olduğundan söz edebiliriz. Sapma davranışında ise karşılaşılan en büyük yaptırım kınama ya da tolum tarafından dışlanma olur. Bir davranışın suç olabilmesi için hukuki bir yaptırımla karşılaşılması gerekir. “Her sapma davranışı suç değildir ancak her suç bir sapmadır”.
Yararlanılan Ve Önerilen Kaynaklar
KLAUSMEIER, H. J. (1992). Concept Learning and Concept Teaching. Educational Psychologist, 27(3): 267-286.
NOVAK, J., GOWiN, D.B. 1984. Learning how to learn. Cambridge University Press.
Aksay, E.Ç. ve Z. D.Şahin. İlköğeretim 7. Sınıf Fen Ve Teknoloji Dersi Boşaltım Konusunda Sahip Olunan Kavram Yanılgılarının Giderilmesine Yönelik Bir Çalışma (http://oc.eab.org.tr/egtconf/pdfkitap/pdf/538.pdf)
Ayaş, A. (2008). “Kavram Öğrenimi”, Kuramdan Uygulamaya Fen ve Teknoloji Öğretimi. (Ed: S.Çepni). Pegem Akademi Yayınları
3) Başer, M. E. Çataloğlu.(2005). Kavram Değişimi Yöntemine Dayalı Öğretimin Öğrencilerin Isı ve Sıcaklık Konusundaki Yanlış Kavramlarının Giderilmesindeki Etkisi. Hacettepe Üniversitesi E2itim Fakültesi Dergisi 2005-29: 43-52
4) Berber, N.C. ve Musa S.(2009). Kavramsal Değişim Metinlerinin İş, Güç, Enerji Konusunu Anlamaya Etkisi Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 27, Sayfa 159 -172, 2009
-
DÜŞÜN, EŞLEŞ, PAYLAŞ TEKNİĞİ
Düşün-Eşleş-Paylaş, öğrencilerin içerik hakkında konuştukları ve tüm grupla paylaşmadan önce fikirlerini tartıştıkları üç aşamalı öğrenci hareketinden oluşan bir işbirlikli tartışma stratejisidir. İşbirlikli öğrenmenin iki önemli özelliği olan ‘düşünme zamanı’ ve akran etkileşimi öğelerini ortaya çıkarır. Düşün-Eşleş-Paylaş ‘ın amacı, öğrencilerin bilgiyi işlemelerine, iletişim becerileri geliştirmelerine ve düşünmelerini saflaştırmalarına yardımcı olmasıdır. İnsanların işbirliğine dayalı, ortaya bir şey koymalarını sağlamaktır yani önemli olan insanları grup çalışmalarına teşvik etmek ve birlikteliği öğretmektir.
Uygulama Süreci
Bu stratejiyle, öğretmen:
• Açık uçlu bir soru ya da problem ortaya atar.
• Öğrencilere, cevapları hakkında düşünmek için bir ya da iki dakika verir.
• Öğrencileri, cevaplarını tartışmaları ve fikirlerini paylaşmaları için eşleştirir.
• Öğrencilerin cevaplarını küçük bir grupla ya da tüm sınıfla paylaşmaları için fırsatlar verir.
Avantajları
-
Öğrencilerde iletişim kurma, kendini ifade etme, girişimcilik özelliklerini kazandırır.
-
Yaratıcı ve eleştirel düşünme becerilerini kazandırmaya dönük bir tekniktir.
-
Öğrencilerde farklı bir bakış açılarını görme becerisi kazandırır.
-
Bu teknik, öğrencilere gerekirse cevaplarını değiştirmeleri için de zaman verir ve ‘yanlış’ cevap verme korkusunu azaltır.
Sınırlıkları
-
Öğrencilerden bazıları grup ortamında çalışmayı sevmeyebilir yalnız çalıştığında başarı gösterebilir.
-
Grup içinde yıkıcı tartışmalar yaşanabilir. Üst düzeyde yetenekliler grup üzerinde baskı oluşturabilirler.
-
Yavaş öğrenen öğrencilerin gruptan dışlanması söz konusudur.
-
Her ders ve konuda yeterli değildir. Öğretmenin anlatması gereken konuların öğretiminde etkili değildir.
Uygulama Örneği
Ders
|
Sosyoloji
|
Sınıf
|
III
|
Ünite
|
Toplumsal Kurumlar
|
Yaklaşık süre
|
40+40
|
Kazanım
|
Üretim-tüketim ve bölüşüm kavramlar.
|
Kullanılan Teknik
|
Kavramsal Değişim Metinleri
|
- Hazırlık Evresi
Öğretmen: Tüketimde çeşitliliğin artması sizce yararlı mıdır? Toplumumuzda ne gibi sonuçlar doğurur? Bu konuyla ilgili fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Fikirlerinizi ‘Düşün,Eşleş,Paylaş’ tekniğiyle ortaya koymanızı istiyorum. Toplam 18 kişisiniz, herkes 3’erli gruplara bölünsün. Düşünmeniz için size 5 dk. Süre veriyorum. Şimdi verdiğim konuyla ilgili herkes yanındaki eşine dönerek fikirlerini eşiyle tartışsın.
1.Grup
Meltem: Tüketimde çeşitliliğin artması bana göre yararlıdır. Tüketim noktasında sıkıntı yaşamak istemiyorum. Ürün çeşitliliği benim için çok önemli aynı üründen birden fazla olması benim işimi daha fazla kolaylaştırır. Ürün çeşitliliği arttıkça kalite artar, ayrıca herkesle aynı şeyi tüketmek istemem. Tüketim tarzı diğer insanlardan farkımı ortaya koymam önemli.
Ali: Tüketimde çeşitliliğin artması kalitenin artması anlamına gelmez. Çeşitliliğin artması bizleri tüketime yöneltir. Zamanla ihtiyacım olmadığı halde tüketim alışkanlığı edinen bir birey haline geliriz.
Mehmet: Bende Meltem gibi düşünüyorum. Çeşitlilik artarsa daha rahat bir alış-veriş süreci geçirebileceğimizi düşünüyorum.
2.Grup
Leyla: Eskiden insanlar tüketimde çeşitlilik olmadığı için sabit bir ürünü kullanmak zorundaydı. Şimdi ise herkes istediği şeyi istediği yerden alıp tüketebiliyor.
Elif: Tüketimde çeşitliliğin artması yaralıdır. Çünkü çeşitlilik insanları seçim ve tercih yapmaya itiyor. Bu çeşitlilik sayesinde kişi bir ürünü beğenmediği takdirde diğerini tercih edebiliyor.
Ahmet: Tüketimde çeşitlilik artarsa rekabet artar. Buda yararlıdır. İnsanlar daha az fiyata daha kaliteli ürünler alabilir.
3.Grup
Kadir: Tüketimde çeşitliliğin artması zararlıdır. Çünkü ürün çeşitliliği insanı gereksiz alış-verişe zorlar. Buda insanların ekonomik yapısını bozar.
Ayşe: Bana göre yararlıdır çünkü tüketici hem seçim yapma hakkına sahip olur hemde ürünleri daha ucuza mal edebilir. Ne kadar çok ürün varsa o kadar çok rekabet olur bu da ürünün fiyatına yansır.
Handan: Ben Kadir arkadaşıma katılmıyorum Çünkü insanlar eskiden ihtiyaçlarını karşılayamıyorlardı. İhtiyaçlarını karşılayacak bir mal yoktu. Bir ürün birden fazla amaçla kullanılıyordu. Şimdi ise eline attığı her yerde istediğini bulabiliyor.
4.Grup
Muhsin: Tüketim çeşitliliğinin artması bana göre zararlıdır. Çeşitlilik arttıkça rekabet arttığı için ürünün fiyatı düşer buda kalitenin düşmesine neden olur. Mesela Çin malları hem çok ucuz hem de dayanıksızdır.
Faruk: Bende Muhsin arkadaşıma katılmakla beraber insanlar artık ihtiyaçları olmadığı halde ürünün fiyat cazipliği onu gereksiz alış-verişe zorlar. Bir söz vardır ‘Ucuz mal alacak kadar zengin değilim’
Yunus: Sizlere katılıyorum arkadaşlar. Çünkü ürün çeşitliliğiyle mağaza vitrinlerinde çok sayıda ürünlerin sergilenmesi insanları güzelliğiyle tahrik ederek istem dışı alıma zorlar. Bu durumda hem alış-veriş artar hem de estetik olarak insanların değişmesine neden olur.Bu nedenle insanlar ürünlere olağanüstü değerler yükleyerek yaşamının vazgeçilmezlerine koyar.
5.Grup__Merve'>5.Grup
Merve:bence seçme hürriyeti tanıdığından yararlı bir durum.sahte ürünlerin piyasada kol gezmesi can sıkıcı olsa da çeşitliğin artması taraftarıyım
Aslı:benim babam satıcı. Ürün çeşitliği fiyatları düşürüyor. Çünkü çeşitlilik arttıkça üreticiler arasında rekabet başlıyor. Üreticiler bu rekabet sonucu ürünlerin fiyatını düşürmek zorunda kalıyorlar.haliyle bu durum babamı olumsuz etkiliyor.
Hatice: üretici ve tüketici ayırımına girecek olursak üretici için zararlı ama tüketici için yararlı bir durumdur. Ama genel haliyle bence çeşitlilik artmalıdır.
6.Grup
Esra: Ttüketimde çeşitlilik arttıkça daha çok tüketmeye başlıyoruz. Boş zamanlarımızı tüketim için kullanmaya başlıyoruz. Çeşit çeşit ,renk renk ürünler daha çok cezp ediyor.ihtiyacımız olmadığı halde tüketme alışkanlığı ediniyoruz.
İbrahim: Çeşitlerin fazla olması beni kararsızlığa yöneltiyor. Bir kalem bile almaya kalksam yüzlerce çeşidini buluyordum bu da alışverişimizi uzamasına ve kararsızlığımın artmasına neden oluyor.
Fatma Zehra: Tüketimde çeşitliliğin artması refah seviyemizin de arttığını gösterir. Çünkü bir zamanlar ekmek bile bulamazenken şimdi hayal edemeyeceğimiz kadar çeşit bulunmaktadır. Tek tip olmak yerine farklılaşıyoruz.
Öğretmen: Siz ve eşlerinizin fikirleri paylaşma şansı olduğuna göre hanginizin tüm grupla fikirlerini paylaşacağınızı seçip düşüncelerinizi sınıfla paylaşın.
1.Grup:
Meltem: Mehmet ile tüketimde çeşitliliğin artmasının bize yararlı olduğu noktasında hemfikir olduk. Ürün çeşitliliğinin artması bizim için önemlidir. Aynı üründen birden fazla olması işimizi kolaylaştırır. Ürün çeşitliliği artarsa kalitede artar. Ali ise tüketimde çeşitliliğin artmasının bizleri tüketime yönelteceğini belirtti.
2.Grup
Leyla: Elif ve Ahmet ile birlikte tüketimde çeşitliliğin artması yaralıdır sonucuna vardık. Çünkü çeşitlilik insanları seçim ve tercih yapmaya itiyor. Eskiden insanlar tüketimde çeşitlilik olmadığı için sabit bir ürünü kullanmak zorundaydı. Şimdi ise herkes istediği şeyi istediği yerden alıp tüketebiliyor.
3.Grup
Handan :Biz grubumuzla birlikte yani Kadir Ayşe ve ben tüketimde çeşitliliğin artması yararlıdır sonucuna vardık.Aslında en başta uzlaşamamıştık ama daha sonra verdiğimiz örnekler doğrultusunda birbirimizin düşüncelerini etkiledik.çeşitlilik artarsa insan alışveriş yaparken daha rahat olur diye düşünüyoruz.
4.Grup
Muhsin:biz üç arkadaş bu noktada en baştan beri uzlaşmıştık.ortak düşüncemiz tüketimde çeşitlilik ürünlerin kalitesine etki ediyor. Çeşitlilik artıkça ürün kalitesi ve fiyatı düşüyor. Ayrıca insan ucuz ürünler karşısında tüketme isteğini frenleme noktasında zor anlar yaşıyor.
5.Grup
Aslı: Bana göre seçme hürriyeti tanındığı için olumlu bir durumken diğer arkadaşlarım olaya üretici ve tüketici açısından baktılar. Çeşitlilik tüketiciler için yararlı iken üreticiler için zararlıdır sonucuna vardık.
6.Grup
Fatma Zehra: Ürün çeşitliliğinin artmasının yararları olduğu kadar zaraları da vardır. Çeşit arttıkça hangi ürünü seçeceğimiz noktasında kararsız kalıyoruz. Saatlerimizi alış-veriş yaparak harcıyoruz.
Öğretmen: Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim.
RESİM-FOTOĞRAF ANALİZİ TEKNİĞİ
Resim analizinde, öğrencilere bir fotoğraf, harita ya da diyagram gösterilip, gözlemleri ve yorumları sorulur. Bu tip aktiviteler, öğrencilerin aniden dikkatini çekerken, derse başlamanın en iyi yollarından biridir. Resim analizi, bilgi, kavrama, uygulama ve analiz düzeyindeki davranışları gerektirir.
Resim analizi aynı zamanda dersin değerlendirme ve tartışma bölümlerinde de etkili kullanılabilir. Öğrencilere dağıtılan ya da yansıda sınıfa gösterilen bir resim ya da fotoğraf üzerinde sınıf için etkili tartışma süreçleri oluşturulabilir. Özellikle sosyoloji dersinde bu tür görsel objelerin somut olarak derse getirilmesi önem arz etmektedir. Derse getirilecek resim ya da fotoğraf öğrenciler tarafından da getirilebilir.
Grup çalışması şeklinde olabileceği gibi bireysel olarak da kurgulanabilir.
Uygulama Süreci
-
Sınıfa öğretmen ya da öğrenciler tarafından konu ile ilgili bir resim, fotoğraf getirilir.
-
Öğrencilere bu resim ya da fotoğrafı ile ilgili dersin hedefleri bağlamında bir süre incelemeleri istenir.
-
Öğretmen yönlendirici tartışma sorularını öğrencilere yöneltir.
-
Öğrenciler tarafından resim ya da fotoğrafta belirlenen enstanteler, vurgular, ayrıntılar sınıfta paylaşılır.
-
Bulguların sosyolojik kavramlar ile ilgili olmasına dikkat edilir.
-
Tüm bulgular ve yorumlar sürecin sonunda tüm sınıfça tartışılır.
Avantajları
-
Öğrencilere bildiklerini ve kavradıklarını gerçek duruma uygulama fırsatı verir. Soyut düşünceler burada pratiğe, uygulamaya dönüştürülebilir.
-
Öğrenciler ders kitabı dışındaki materyallerden de yararlanma imkanına kavuşurlar.
-
Konu ve sorun alanlarını ele alma, kavrama yeteneği ile birlikte problem çözme becerisi geliştirir.
-
Eleştirel düşünme ve karar verme becerileri gelişir.
-
Tüm öğrencilerin tartışmalara katılması sağlanır.
-
Gruplarla da uygulanabileceği için birlikte çalışma imkanı sağlar.
-
Önceki öğrencilerle bağ kurar. Soyut bilgiler somut nesneler ile ilişkilendirilir.
-
Kalıcı ve anlamlı öğrenme gelişir.
-
Neden-sonuç ilişkisi kurma becerisi kazandırır.
Sınırlıklar
-
Resim ya da fotoğrafların amaca uygun olarak kurgulanması güç olabilir.
-
Kalabalık gruplarda uygulanması güç olabilir.
-
Öğretmenin grup liderliği yapamayacağı durumlarda olayın ayrıntılarını bilen bir lidere ihtiyaç duyulur.
-
Eğitsel bağlamda istenilen her sonuca ulaşılamayabilir.
-
Tartışmaları yönetmede zorlukla karşılaşılabilir. Öğrenciler sürecin dışına çıkarak tartışmayı bireyselleştirebilirler.
-
Öğrenciler yeterli bilgi ve deneyimlere sahip değil iseler katılım az olabilir ve değişik fikirler ortaya konulamayabilir.
-
Bazı öğrenciler sürece katılmak istemeyebilir ya da bazı öğrencilerin tekelinde gerçekleşebilir.
Toplumsal şiddet
Çocuk İşciler
Dostları ilə paylaş: |