19. BİLGİ-İSTEK-ÖĞRENME TEKNİĞİ
Öğrencilerin anlatılacak konuyla ilgili ön bilgilerinin tespiti, bu tespite dayalı olarak hissettikleri öğrenme ihtiyacı ve bunların sonucunda ulaştıkları seviyenin öğrenci gözüyle belirlenmesini gösteren bir tekniktir.
Uygulama Süreci:
-
Öğrenciler ellerinde “Ne biliyorum, ne öğrenmek istiyorum, ne öğrendim?” başlıklarının bulunduğu kartlarını hazır bulundururlar.
-
Öğretmen anlatacağı konuyu sınıfa duyurur.
-
Öğrenciler bu konuyla ilgili bildikleri her şeyi “Ne biliyorum?” başlığı altında ellerindeki kartlara yazarlar.
-
Öğrenciler daha sonra bu ön bilgilerine ek olarak anlatılacak konuyla ilgili öğrenme ihtiyacı hissettikleri şeyleri “Ne öğrenmek istiyorum?” başlıklı bölüme yazar.
-
Sonra öğretmen dersin işlenişine geçer.
-
Konunun tamamı bittikten sonra öğrenciler bu kez ellerindeki kartların “Ne öğrendim?” başlıklı bölümüne konu anlatıldıktan sonra öğrendikleri her şeyi yazarlar.
Avantajlar:
-
Öğrencilerin konuyla ilgili ön bilgilerinin tespitini sağlar.
-
Ön bilgilerin tespiti sonucunda öğretmen, konuyla ilgili sınıfın düzeyi hakkında bilgi sahibi olur.
-
Öğretmen sınıfın düzeyi hakkında bilgi sahibi olacağı için plan-programını ve ders işleyiş tekniğini buna göre belirler.
-
Öğrencilere konuyla ilgili önceden bildikleri ile sonradan öğrendikleri arasında karşılaştırma yapmasını sağlar.
-
Öğrencilerin hissettikleri öğrenme ihtiyacına ulaşıp ulaşmadıklarını belirler.
Sınırlılıkları:
Her öğrencinin hazır bulunurluk düzeyi ve belirttiği öğrenme ihtiyacı birbirinden farklı olacağı için öğretmen tüm öğrencilerin isteklerini göz önünde bulundurarak ders işlediğinde hem zaman konusunda sıkıntı yaşayabilir hem de ön bilgisi fazla olan öğrenci, öğretmen diğerleriyle ilgilenirken dersten kopabilir.
Ne Biliyorum?
|
Ne Öğrenmek İstiyorum?
|
Ne Öğrendim?
|
Kulak beş duyu organımızdan
birisidir.
|
Çevremizdeki farklı ses
kaynaklarını
|
Her sesin bir kaynak tarafından oluşturulduğunu
|
Sesleri kulaklarımız sayesinde
işitiriz.
|
Ses ve ses kaynağı arasındaki
ilişkiyi
|
İşitme duyumu kullanarak ses kaynağının yerini ve durumunu tahmin etmeyi
|
Çevremizde birçok değişik sesler duyarız.
|
Seslerin nasıl oluştuğunu
|
Titreşen her maddenin ses ürettiğini ancak bazı titreşimler sonucu oluşan sesleri duymadığımı
|
20. Bulmaca Yöntemi:
Kavramlar üzerinde çalışma, kavramları belli bir mantık çerçevesi içinde değerlendirmeyi sağlar. Öğrenme süreci esnasında kavramları ve durumları derinlemesine değerlendirirken kullanılır. (Yavuz, 2005, 110)
-
Bulmacalar insanların üzerinde çalışmaktan zevk aldığı etkinliklerdir.
-
Farklı türlerde farklı amaçlar için hazırlanabilir ve çalışılabilir.
-
Bir öğrenme materyali olarak bulmacalardan öğrenme ortamında değerlendirme amaçlı faydalanabilirler.
-
Yine öğretmenler bir öğrenme deneyiminin sonunda bulmacalardan oluşan çalışma kâğıtları ile öğrencilerin konuyla ilgili öğrenme süreçlerini devam ettirebilir veya kavramlardan oluşan doldurulmuş bir bulmaca verilip bu bulmacadaki kavramlara uygun sorular hazırlama çalışmaları yürütülebilir.
Uygulama Süreci:
-
Çalışmanın amacı hakkında öğrenciler bilgilendirilir.
-
Farklı bulmaca türleri konusunda öğrenciler bilgilendirilir.
-
Çalışma esnasında kullanılacak kaynak materyaller ve kitaplar hazırlanır.
-
Öğrenciler ikili gruplar oluştururlar.
-
Öğrencilerden konuyla ilgili bir bulmaca hazırlamaları istenir.
-
Çalışma bitiminde öğrenciler çalışmalarını tanıtırlar.
Avantajları:
-
Öğrenme ortamını zevkli hâle getirir.
-
Öğrenciler, öğrenme sürecinde aktif olurlar.
-
Kendi hazırladıkları bulmacaları öğrenmeleri daha kalıcı olur.
Sınırlıkları:
-
Zevkli öğrenme ortamı, çalışmada eğlence ortamının abartılmasına neden olabilir ve öğrencinin dikkati çabuk dağılabilir.
-
Konuyla ilgili öğrenciler bulmaca hazırlarken bilgiler arasında seçim yapmak zorunda kalacakları için yanlış veya eksik kararlar verebilirler. Daha önemli bir konu, daha önemsiz bir konunun gerisinde kalabilir.
-
Öğrenci konuyla ilgili olarak kendisini değerlendirirken sadece bulmacadaki bilgilere odaklanabilir, bu da eksik değerlendirmeye neden olur.
-
Aktif öğrenme tekniklerinin zorlukları bu teknik için de geçerlidir.
SOSYOLOJİ ÖĞRETİMDE PROJE YÖNTEMİ
Proje, zihinsel bir tasarımın belirli süreçler sonucunda somut ürüne dönüşmesidir. öğrencinin doğal koşullar altında yaşama benzeyen bir yaklaşımla problemlerin çözümünü amaçlayan zihinsel ve fiziksel bir etkinliktir. Amacı, öğrenciye birinci elden bir şeyin nasıl yapılacağını deneme fırsatı vermektir. Proje yöntemi öğrencinin, öğrenme-öğretme sürecinde pasif bir alıcı konumundan, araştıran, inceleyen, bilgiye ulaşan ve elde ettiği bilgileri kullanarak anlamlı bütünler haline getirip bu bilgilerle problem çözmesini amaçlar.
Genel kavramlara, düşüncelere ve bir disiplinin ilkelerine(prensiplerinE) odaklanır. Öğrencilerin problem çözümü için, araştırmaları, bilgi elde etmeleri ve bu bilgileri anlamlı bütünler haline getirerek bir ürün ortaya koyma görevlerini içerir. Gerçekçi ürünlerle en son noktaya ulaşmalarını sağlar. Öğrenciler için yaratıcı bir öğrenme deneyimi kazanmalarını hedeflemektedir.
Proje yöntemi öğretim programının birbirinden bağımsız küçük bilgiler yığını olarak öğretilmesine karşı geliştirilmiş ve çağdaş ülkelerde uygulanmakta olan bir öğretim yöntemidir. Bu model ders senaryosu içinde mümkünse birden fazla dersin öğrenme hedeflerini kapsar. Öğrenci “Kendi şehrinizi kendiniz yaratın” gibi bir senaryosu içinde gerçek problemlerin çözümüne yönelik, ağırlıklı olarak, düşünme, problem çözme, yaratıcılık, bilgiye erişim, işleme, yeniden harmanlama, sorgulama ve uzlaşma gibi aktiviteler yapar. Bu hem bireysel etkinliğe, hem de küçük gruplar içinde ekip
çalışmasına olanak veren bir süreçtir (Aytekin ve Rasan,2001).
Proje tabanlı öğrenme yönteminin ana felsefesi; çocuğun yaşadığı çevrede hayatı küçük ölçüde de olsa yaşamasıdır. Böylece hayatta işe yaramayan bilgilere yer verilmemiş olur.
Etkili Kullanım İlkeleri
-
Proje amacı kesinlikle gerçekleşmeli ve ortaya nesne ve düşün niteliğinde bir ürün çıkmalıdır.
-
Projenin konusu öğrencinin kapasitesinin çok altında veya üstünde olmamalıdır.
-
Proje konusu mutlaka öğretmen tarafından onaylanmalıdır.
-
Projeler hem sınıf hem sınıf dışında tamamlanabilecek şekilde esnek olmalıdır.
-
Projeler tek bir konuyla sınırlı olmamalıdır.
-
Disiplinler arası bir çalışmayı gerektirmelidir.
-
Proje konuları, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmaya ve onları geliştirmeye yönelik olmalıdır.
-
Projelerin tamamlanabilmeleri için gerekli araç ve gereçler hazırlanmalı ve öğrencilerin kullanımına sunulmalıdır.
-
Proje istendik etkinlikleri kapsayıcı olmalı ve boş uğraşılardan arındırılmalı
-
Projenin hazırlanması için ayrılan süre yeterli olmalı
-
Öğrencilere etkinlikler yoluyla sorunlarını çözebilme olanağı vermeli
-
Öğrencinin yaratıcılık, sorumluluk va başarı duygusunu tatmasına uygun olmalı
-
Öğrencileri düşünmeye, incelemeye ve araştırmaya yöneltmelidirler.
Özellikleri
-
Projeler genellikle bir dizi disiplin doğrultusundadır. Öğrencilerden bilgilerini ve becerilerini genişletmeleri beklenir.
-
Projeler belli bir zaman dilimi ile uzar. Genellikle bir çok okul saatinden bir okul yılına kadar sürer.
-
Projede birtakım insanlar çalışabilir, takım, tüm bir sınıf, birçok sınıf ya da bir çok uzak yerden olabilir. Bu durumda bireyler büyük bir projenin farklı bölümlerinde çalışırlar.
-
Öğrenciyi merkeze alan ve gerçek yaşam durumlarını sınıf ortamına taşır.
-
Proje yöntemi disiplinler arası ilişki temellidir.
-
Öğrenci ilgilendiği konuda keşfettiği bilgileri düzenleyerek sunar.
-
Proje temelli öğrenmede tek çözüm yoktur. Birden fazla çözüm yolu üzerinde çalışılır.
-
Öğrenciler bireysel ve grup halinde çalışır ve işbirliği, sorumluluk, paylaşma gibi özellikler gelişir.
-
Araştırma, sorgulama, yaratıcılık, problem çözme gibi üst düzey zihinsel beceriler kullanılır.
-
Süreç ve ürün birlikte değerlendirilir.
-
Sınıf içinde ve dışında yürütülür
Proje Konu Seçimi Ölçütleri
-
Çocukların deneyimlerini (yaşantılarını) dikkate almalıdır.
-
Araç ve gereçlerin uygunluğu
-
Konunun çocukların yaşına ve gelişim düzeylerine uygunluğu
-
Öğrencileri bireysel ve grupla çalışmaya yönlendirmelidir.
-
Öğretrmen ve öğrenci birlikte konuyu belirlemelidir.
-
İlginç sorular sormaya izin verecek nitelikte olmalıdır.
-
Günlük yaşama ve gereksinimlere uygun olmalıdır.
-
Birden fazla ders ya da konu alanını bütünleştirmelidir. (Disiplinler arası)
-
Öğrencileri farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönlendirmelidir.
Proje Yöntemini Kullanacak Öğretmenlere Öneriler:
-
Öğretmenlerin proje çalışmalarını başarılı bir şekilde yürütebilmeleri ve bu süreçte öğrencilere gerekli destekte bulunabilmeleri için çeşitli öneriler şöyledir;
-
Öğrencilere proje gereksinimlerinde yardım etmek için doğrudan öğretimi kapsayan bir dizi öğrenme, öğretme aktiviteleri hazırlayın.
-
Proje için önemli kaynaklar tarayın. Halk veya okul kütüphanelerinde bu kaynakların mevcut olduğundan emin olun.
-
Öğrencilere problemleri ya da sorularını tanımlamalarında yardımcı olun ve zaman içinde amaçları yerine getirmede planlar geliştirin.
-
Örnek olun, geri bildirim verin, araç-gereçleri, formları hazırlayın. Sonra öğrenci öğrenmelerini geliştirici bir danışman olun.
-
Esnek bir çalışma ortamı oluşturun.
-
Bireysel ya da grup görüşmelerinde öğrenci düşüncelerini yoklayın ve sorgulayın.
-
Grup dinamiğini oluşturana ve proje çalışmasında her seviyedeki zorluğu yenene dek bu tutumu devam ettirin.
Proje Yönteminde İzlenecek Adımlar
-
Hedeflerin belirlenmesi
-
Değerlendirme ölçütlerinin belirlenmesi
-
Planlanma-Çalışma takviminin oluşturulması
-
Araştırma-Eylem
-
Proje sunumu için hazırlık
-
Ürün ve sunumu (Raporlama, sergi, kermes, bilim şenlikleri)
-
Değerlendirme
Avantajları
-
Belli bir disiplinin kavramları ve prensiplerini inceler
-
Öğrencilere gerçek hayatla ilgili konularda aktiviteler yaptırır.
-
İş alanında başarılı olabilmek için gerekli ek yetenekler öğretir.
-
Öğrencilerin kaynak araştırmalarını sağlayarak problem çözme yeteneklerini geliştirir.
-
Öğrencilerin kendi bilgilerini, yapılandırmalarını sağlar.
-
Öğrencilerin özerk olarak çalışmalarını gerektiren öğrenci merkezli bir yöntemdir.
-
Birçok strateji kullanılarak değerlendirilen oldukça güvenilir ürünler bırakmayla sonuçlanır.
Öğrencilerin öğrenme sorumluluğu alma, öğrenme sürecini kontrol etme becerileri gelişir.
-
Öğrencilerin, öğrenme sürecinde etkin kıldığı için öğrenmeye yönelik ilgi ve güdüleri artar.
-
Öğrencilerin, yaratıcılıklarının gelişmesine katkı sağlayabilir.
-
Öğrencilerin öğrenme becerilerini geliştirir ve zenginleştirir.
-
Grupla çalışma ve işbirliğine dayalı öğrenme etkinliklerine katılımı sağlar.
-
Doğal bir çevrede ve disiplinler arası bir anlayışla öğrenmeyi sağlar.
-
Projenin odaklandığı konuların öğrenilmesini ve ilgili konuda uzmanlaşmayı sağlar.
Sınırlıkları
-
Çalışma alışkanlığı ve yeteneği kazanmamış öğrenciler önemli sorunlarla karşılaşırlar.
-
Gerekli planlama ve çalışma sistemi yapılmazsa proje sonunda ortaya ürün çıkmayabilir.
-
Grup projelerinde, her bir üyenin ne kadar çalıştığını ve projeye ne ölçüde katkıda bulunduğunu belirlemek güçtür.
-
Proje yapım süreci kontrol edilmezse öğrenci projesini bir başkasına yaptırabilir.
-
Projesini gerçekleştirmeyen bir öğrenci başarısızlık ve yetersizlik duygusu yaşabilir.
-
Her ders ve öğretim konusu için geçerli olmayabilir.
-
Zaman alabilir.
-
Öğrenci proje konusunu somutlaştıramazsa başarısızlık oluşabilir.
-
Gerekli gözetim ve denetimi sağlamak zor olabilir.
-
Ekonomik olarak külfetli olabilir.
-
Proje çalışmalarında süreç ve ürün değerlerinde zarar olabilir.
-
Öğrenciler bilinen, özgün olmayan proje konuları seçebilirler. (Bilineni tekrar etme proje yönteminin amacı değildir.)
PROJE ÖRNEKLERİ
Projenin Adı: Bir Sosyalleşme Ortamı Olarak Kadın Günleri
Projenin Süresi: 30 gün
Projede Kullanılan Araştırma Teknikleri: Katılımcı Gözlem, Anket
Sosyolojik Kavramlar : Sosyalleşme, Sosyal dışlanma, Sosyal birliktelik, Grup,
Hazırlayanlar: İlknur Acar, Büşra Sönmez Hatice Uyar
Danışman Doç.Dr.Levent Eraslan
Giriş
Öncelikle ev hanımlarının bu günlere daha çok katılım gösterdiğini görüyoruz. Bunun nedenlerini incelediğimizde; Ev hanımlarının ev ve ihtiyaç dahili sosyal ortamlar dışında bulunamadığını düşünürsek toplumda en çok bu grubun sosyalleşmeye ihtiyaç duyduğu ortaya çıkıyor. Bu günlerin yapılış amacı içinde günlük yaşamdaki stresten kurtulmak olduğu düşünülürse ev hanımlarının toplumsal rolleri gereği daha çok yorulduğu ve stres atmaya daha çok ihtiyacı olduğu sonucuna varabiliriz. Her insan kendini kanıtlama ve ifade etme amacı hissedebilir. Gün ortamları da bunu sağlar. Ev hanımlarının günlerde kendini gösterdikleri ilk alan evleri oluyor. Yaptığımız röportaj ve anketler sonucunda bazı kadınların günden iki hafta önce temizliğe başladığını öğrendik. Bunlardan yola çıkarak bir öncelik sıralaması yaparsak ilk olarak ev sonra yemekler en son olarak da görünüşleriyle öne çıkıyorlar. Konumuza ev hanımları üzerinden devam edelim. Gün ortamları aynı zamanda bu kadınların küçük çapta da olsa gelir elde etmelerine de yarıyor. Günlerde toplanmış olan bir grup tüketiciyle bir şeyler üreten ev hanımlarını buluşturuyor. Kendi elleriyle yaptıkları örgüleri, dantelleri, havlu kenarlarını vb. ürünleri satarak bir nevi pazar ihtiyacını (yani satış alanı ihtiyacını) görüyor. Günümüzde ise bu tür el emeklerinden daha çok bazı markaların makyaj, giyim, aksesuar ya da temizlik ürünlerini satarak gelir elde etmek tercih ediliyor. Bu markaların kataloglarıyla gün ortamlarında fazlaca müşteri bulunabiliyor.
Bu tip ortamlarda katılımcıların çoğunluğunun ev hanımı olması akla başka bir düşünceyi daha getiriyor. Buradaki dayanağımız; bu ortamlarda yapılması vazgeçilmez olan yakın çevreye ait insanların dedikodusu… Bu durum bize gösteriyor ki diğer insanların özel yaşamları hakkında en çok merak duyan, bu konuyu konuşmayı ihtiyaç eden grup da ev hanımlarıdır. Genelde düşünürsek de kadınlardır. Bunun nedeni ise ev hanımlarının kendi hayatlarında bulamadıkları farklılıkları merak etmek veya bir diğer deyişle kendi hayatlarındaki sıradanlığı örtmek istemeleri olabilir. Yukarıda çıkardığımız diğer sonuçlar kadın günlerini yararlı kılsa da son sonucumuzda başkalarının özel hayatının bu kadar fazla konuşulup eleştirilmesi pek de hoş bir durum değildir.
En Fazla Hangi Toplum Kesiminde Gün Yapılır?
Araştırmamızda gün yapan insanların ortak bir özelliği olarak yaşadıkları çevrenin, bireysel yaşam stilinden uzak, birbirleriyle fazlaca etkileşen bir kesim olduğunu gördük. Komşu ilişkilerinin gelişmiş olduğu kesimler gün için ideal bir çevre oluşturuyor.
Meslek Sahibi İnsanların Yapmış Oldukları Günlerin Farkları Nelerdir?
İlk olarak bu günlerin yapılış amacının altında genelde iş yüzünden birbirleriyle görüşemeyen insanların bu vesile ile aralarındaki bağı koparmamaları yatıyor. Aynı oranda etkili olan bir diğer neden ise ekonomiktir. Örneğin; bazı iş yeri arkadaşlarının gün ortamından vazgeçip belli günlerde, içlerinden birisinin eline toplu para geçmesi de gösteriyor ki meslek sahibi insanlar için amaç daha çok ekonomik sebeplere dayanıyor.
-
Bu insanların yaptığı günlerde daha çok iş hayatına yönelik konuşuluyor.
-
Günlerde tercih ettikleri yerler arasında cafe, lokanta gibi mekânlar yer alabiliyor. Ancak samimi olması açısından katılımcıların en çok tercih ettiği mekân ev oluyor.
-
Dinledikleri müzik türü de farklılaşıyor. Yemek yerken arka planda klasik müzik eşlik edebiliyor.
-
Bu insanların kendilerini ispatlama ihtiyacı duydukları ilk alan ise kendi görünüşleri oluyor.
Oğullara Kız Bulma Platformu Olarak Kadın Günleri
Nasıl ki düğünler bu amaca hizmet edebiliyorsa bu ortamlardan da evlenecek bir genç kız bulmak için de yararlanılabilir. Hal ve hareketleri beğenilen her kız bunun için bir adaydır. Bu kızların beğenilmesi için ise sahip olması gereken genel özellikler; becerikli, hizmet etmeyi sevmesi ve büyüklerine saygı göstermesidir. Bu özelliklere sahip her genç kız ideal bir gelin adayı konumundadır.
Neden Daha Çok Kadınlar Böyle Bir Ortama İhtiyaç Duyuyor ?
Bu ortamlarda sık konuşulan bir konu da kadın olmanın zorluğudur. Yaşamın her alanında karşılaştıkları zorlukları birbirine anlatmak, hemcinsi ile paylaşmak isteğinden doğar. Kadın olarak toplumsal rollerinin ağırlığını, başka insanlarla paylaşarak atmak istemektedirler. Erkekler ise hem işlerinin yoğunluğundan hem de ihtiyaç duymadıklarından sıkça bu tip bir ortam kurmazlar.
Başka ülkelerde de gün benzeri kadın kadına buluşmaların olması bize, bunun dünya çapındaki kadınların yapısı gereği bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Bir diğer sebepse bazı kadınların toplum içinde birtakım davranışların ayıplanması nedeniyle bastırdıkları şeyleri, bu tip ortamlarda rahatlıkla konuşabiliyor ve yapabiliyor olmalarıdır. Örneğin; argo konuşmak, küfür etmek, sigara içmek… Bu tip davranışlar erkeklerde de ayıplansa bile kadınlara verilen tepki ve üzerlerinde oluşturdukları baskı daha büyük oluyor. İşte bu yüzden kadın kadına kurdukları samimi ortamlarda kendilerini daha rahat hissedebiliyorlar.
Türk kadınlarının buluşma noktası olan günler ,görünürde basit olaylar olarak algılansa da bunların altında yatan nedenler oldukça dikkat çekicidir.Bir kadın neden gün yapma gereksinimi duyar?bu sorudan yola çıkıp araştırdığımızda Türk kadınının yalnızlığı giriyor devreye.Evde eşiyle paylaşımı azalan kadınların günlere katılma oranı diğer kadınlara göre oldukça fazla.Eşiyle çocuklarıyla paylaşım yapamayan kadın hemcinsleriyle biraraya gelerek bu eksikliği gidermeye çalışıyor.Evde varlığını net bir şekilde ortaya koyamayan kadın burada hemcinsleriyle derdini paylaşarak,onların da durumlarını görerek sohbet ederek kendini değerli hissetmeye çalışıyor.bu açıdan bakıldığında kadın günleri bir çeşit terapi özelliği taşıyor.
Bulgular
Emekli öğretmen Fatma Hanımla yaptığımız sohbette kadınların günlerden neler öğrendiklerini konuştuk.Emekli olduktan sonra evde oturup hiç bir şey yapmamanın kendine olan güvenini kırdığını söylüyor öğretmen hanım.Fatma hanım ”Evde oturmak kadına yaramıyor,hiç kimseyle konuşamıyorsun ,eşin okuldan geç geliyor yorgun argın eve geldiğinde de televizyonun karşısında oturup kalıyoruz.Sohbetlerimiz kısalıyor yada ben gün boyunca sustuğum için bana öyle geliyor.Gün içinde de zaten evde olduğum için kendime bakmamaya başlamıştımve bir süre sonra bunlar bende ciddi bunalımlar oluşturmaya başlamıştı.Sonuç olarak bu bunalımlar aile içi kavga olarak bize yansıyordu.Baktım olacak gibi değil kadınların günlerine katılmaya başladım.herkes giyinip süslenip gelince ben de tekrar kendime bakmaya başladım.Sohbet etme fırsatı bulduğum insanlardan kendimce bir şeyler öğrenmeye başladığmı ve artık yalnız olmadığımı benim de arkadaşlarımın olabildiğini gördüm.Evde sadece ev hanımıyken burada bana Fatma hanım denilmesi özgüvenimi de arttırdı.” sözleriyle kadın günlerinin aslında sadece basit bir toplantı olmadığını belirtiyor.
Kadınlar günlere sadece dedikodu yapmaya gitmiyorlar.Ailasine maddi destekte bulunabilen kadınlar bulunuyor bu günler sayesinde.El işi yazmalar,örgülifler,danteller yapıp burada müşteri buluyor kadınlar.kataloglar getirip tanıtımlarını yapıp bir yandan da çaylarını içip sohbet ediyorlar.Herhangi masraf yapmadan kendilerince mağrifetlerini hünerlerini maddiyata çevirebiliyor kadınlar.
Kadınlar bu günler sayesinde günün şartlarına ayak uydurmayı da öğreniyorlar.Evlerindeki eksiklerin yanısıra kendilerindeki eksikliklerin de farkına varıyorlar.Kendi kendineyken farkedemediği eksikliği bir başkasında görünce hareketlerine dikkat etmeye başlıyor.Unutulmamalıdır ki insan toplumsal bir varlıktır ve toplum içinde yaşamanın da belli başlı kuralları vardır.İnsanların içinde yaşamadan öğrenilecek bir şey değildir bu kurallar.Toplumumuzataerkbi toplum yapısı gösterdiği için erkekler kadınlara göre daha etkin faaliyet göstermektedir aile içinde.Ve yine kapalı toplum özelliği gösterdiğimizden dolayı erkeklerimiz kadınlarının dışarıda gezmesini,faaliyetlere katılmasını ayıp sayarken eşlerinin erkek arkadaşlarıyla konuşmasını şiddetle istememektedirler.Bununsonocudur ki kadınlar hemcinsleriyle kendi aralarında toplanıp sohbet etmektedirler.Yurt dışındaki kadın günlerinin durumu bu bağlamda bizim kadın günlerimizden oldukça farklıdır.yurt dışındaki kadın toplantıları paylaşımdan daha çok eğlenme amacı güderken bizim kadınlarımız bu günlerde sosyalleşme ve paylaşım ihtiyaçlarını gidermektedirler.
Kadın günlerini var da erkek günleri neden yok diye düşünüp bir de onları araştırdığımızda kadın günleri kadar aktif olmasa da bazı bölgelerde erkeklerinde haftanın belirli bir günü toplanıp gün yaptıklarını bulduk.Özellikle doğu bölgelerinde rastladığımız bu durumu bu güne katılan birisiyle konuşarak öğrendik.
Erzurum’da yaşayan Dr.Ethem Bey daha önce böyle günlerin olduğundan habersiz olduğunu Erzurum’a taşındığı iki yıl zarfında bu günleri öğrendiğini söylüyor.Toplanış amacı dini gibi gözükse de kadın günlerinde gördüğümüz etkinlikleri burada da görüyoruz.Ethem Bey’in anlattığına göre her hafta bir kişinin evinde toplanılıyor.Kadın günlerinde gördüğümüz pasta çörek kültürü burada da etkisini gösteriyor.Gündüz çalıştıkları için akşamları toplanan erkekler akşama Kuranı Kerim okuyarak başlıyorlar ve ardından dini sohbetler yapıyorlar.Bu sohbetlerin ardından ikramlar ve normal sohbetler başlıyor.Ancak bu günlerin toplanış amacı kadınların ki kadar masumane değil ne yazık ki.Bu günleri düzenleyenler sadece dini aktivite için değil bünyesinde bulundukları dini gruplarını tanıtmak ve daha fazla üye toplamak için yapıyorlar.Kadın günlerinde bu durum çok daha nadir görülen bir durumdur.Kadınlar da toplandıklarında dua okurlar ancak bu durum tamamiyle inançla ilişkilidir.
Bakıldığında çalışmayan kadınlar çalışan kadınlara göre daha fazla gün yapma eğilimindedirler.Çalışan kadınlar iş yerlerinde,toplantılarda farklı insanlarla tanışma fırsatı elde edebildikleri için çok fazla ihtiyaç hissetmiyorlar günlere karşı.Daha önce de belirttiğimiz gibi insan toplumsal bir varlıktır ve başka insanlarla iletişime ihtiyaç duyar.Çalışan kadının bu bağlamda şansı oldukça fazladır,kendini ispat edebileceği,sosyalleşebileceği alan çok fazladır.Ev hanımlarının bu şansı olmadığı için onlar da bu günlerde toplanıp sosyalleşiyorlar.
Kadın günleri daha çok mahalle kültürünün fazla olduğu yerde etkili olmaktadır.Mahalle kültüründe insanlar iç içe yaşadıkları için birbirleriyle iletişimleri oldukça fazladır.Bu da biraraya gelme ve gün yapma ihtimallerini arttırıyor.Günümüzde apartman kültürü oldukça farklı işleyiş içerisinde.İnsanlar kapı komşusunu tanımadan aynı apartmanda günlerini geçiriyorlar.Bu durum aslında toplumsal bir problemin göstergesi olsa da insanlar hayatın akışında bunu farkedemiyorlar.
Dostları ilə paylaş: |