Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə132/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   128   129   130   131   132   133   134   135   ...   430
Sosyal yapı

Yönetim erki

Mülahaza

İl/Ulus

İlhan

Canihanlı hanedanı üyesi olma şartı vardır. Babadan oğula geçer.

Tayfa/Aşiret

Han


Han”lık, babadadan oğla geçmekle birlikte, ailenin itibarı, serveti ve gücü ile de yakından ilgilidir. Bunun yanı sıra halkın talEbi ve ilhanın oluru da Han’ın belirlenmesinde rol oynardı.

Tire/Cemaat

Bey


Han gibi, Bey’lik de babadan oğla geçer. Han seçilmenin şartları ile aynıdır. Gerekmedikçe İlhan, Bey’in seçilmesine müdahale etmezdi.. Kaşkayı İli’nde tire sayısı 250 civarındadır.

Boy/ Oba

Aksakal

Akraba bir grup olan obada, “Aksakal” saygın ve en yaşlı kişidir. Aksakal olan kişinin mal varlığı, silahlı güç olarak kullanılacak erkek nüfusunun fazla olması önemlididr.

Aile/ Ev

Erkek




(Dr.Muhammed Keyanî, Kaşkayı Folklor Materyalleri)
Kaşkayı il/ ulus yapılanması; Dere-Şörlü, Şeşbeyli, Keşköllü, Amele ve Farsi-Medan tayfa/ aşiretlerine dayanır. Tayfalar da, tire/ cemaat ve boy/ oba yapılanmasına sahiptir.

İlin geleneksel yapısı dikkate alındığında; il/ ulus ile aile arasındaki yapılanma şöyledir:

İl → tayfa → tire → boy→ aile

Kaşkay ilinin yapılanması ile Türkiye’deki il yapılanması, hemen hemen aynıdır. “İl”in karşılığı “ulus”, “tayfa”nın karşılığı “aşiret”, “tîre”nin karşılığı “cemaat”, “boy”un karşılığı “oba”ya tekabül etmektedir. (Dr.Menuçehr Keyanî, Köç, bâ-Aşq-ı Şeqayıq; Dr.M.Keyanî, Tarix-i Mübârezat-ı Merdum-u Îl-i Qaşqâî ez-Safeviyye Ta-Pehlevi; Dr.M.Keyanî, Nigahi be-Tarix-i Îl-i Qaşqâî Ba’d-ez-Şehriver 1320; Dr.M.Keyanî, PerçemDar-ı HaMase-i Cenub Sovlet’üd-Dövle Qaşqâî; Merdumşinasi bâ-Tekiye ber-Îlât ve Aşayir, s.30-31; http://fars-türk.blogspot.com)

Kaşkayılarda, genelleştirirsek Türklerdeki il/ ulus kuruluşunun, başka milletlerde bulunmayan kendine özgü bir yapılanması vardır. Bu yapıyı feodalizm veya Asya Tipi Üretin Tarzı yaklaşımıyla anlamaya çalışmak sağlıklı sonuç doğurmayabilir.

*

Kaşkayılarda Mesken



Çadır:

Kaşkayıların hayatlarını idame ettirdikleri yer çadırdır. Kaşkayılar buna bildiğimiz “Kara çadır veya Ak çadır” derler. Çadırlar karakeçi kılından dokunmuş kıl çul ile örtülür. Dörtgen şeklindedir. Çadır hazırlanırken, çevresinden tavana kadar direk desteklerle kurulur. Çevresine, alttan üste doğru “Alaçık”, onun üzerine “Germen” denilen kıl çul gerilir. En üste de çatısı kurulur. Bu dokumalar, çadır ipi ile içli dışlı sıkıca bağlanarak, Ege Yörüklerince de kullanılan “Mıh/ sih” adı verilen büyüklü küçüklü ağaç şiş/ çivi ile sağlamlaştırılarak çadır iskeleti örtülmeye hazır hale getirilir. Çadırın çevresi keçe ve kıl çul ile örtülür. Bu örtülere “Germen” adı verilir. Tavan örtüsü de kıl çuldur. Bu örtü bir metre eninde ve ihtiyaca göre on metre uzunluğunda olabilir. Bu tavan örtüsü ahşap çivilerle çadır direklerine ve gergilere raptedilir.

Çadırın şekli yaylakta ve kışlakta birbirinden farklıdır. Kışlakta direklerin üst ucu bir araya getirilerek konik bir hale getirilir. Bu şekilde hazırlanan çadırın üzerine yağan yağmur doğrudan yere iner. Keçi kılının su geçirmeme özelliği vardır. Ayrıca çadırın içine su girmemesi için etrafında su arkı açılır. Çadırdan akan yağmur suyu bu arktan akarak tahliye olur. Yayladaki çadır direkleri yanlara dikilir. Dikdörtgen halindeki çadırın üstü düzdür. Yağmur esnasında çadırın içine su damlamaması için suyun akış seviyesi dikkate alınarak direklerle takviye edilir.

Yazın çadırlar iki bölüm halindedir. Bir tarafı örülü duvara yaslanır. Günlük yaşamın devam ettiği bölüm ayrıdır. Kışın, çadırın her tarafı örtülüdür. Çadır kurulacak yerin toprağı dövülerek sıkıştırılır, ihtiyaç duyuluyorsa üzerine çakıl taşı dökülür. Etrafı taşla çevrilir.

Misafirlerin kaldığı, düğün ve eğlencelerde de istifade edilen Şiraz mamulu kara branda bezinden çadıra ekleme yapılır. Bu ek bölüm konik olur ve önünde güneşten korunmak amacıyla siperlik bulunur. Ayrıca tuvalet ve yıkanma ihtiyacının karşılanması amacıyla dörtgen şeklinde kalın dokuma kara kumaştan bir çadır daha kurulur. (Dr.Muhammed Keyanî, Kaşkayı Folklor Materyalleri; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2 cilt, s.630)

*

Kaşkayılarda Ekonomik Faaliyet


Tarım:

Gerek kışlakta, gerekse yaylakta tarımla uğraşırlar. Ekinciliğin yanı sıra, bağ ve bahçecilik de yapılır. Üretimleri buğday, arpa, pirinç, bakliyat, yeşillik, narenciye ve hurmadır. Kaşkayılar, geleneksel tarımdan modern tarıma yeni yeni geçmektedir. Geniş arazilere sahip oldukları için toprak kiralama gibi problemleri yoktur.


Hayvancılık:

Kaşkayı ilinin ekonomik dayanağı geleneksel olarak hayvancılıktır. Fars bölgesinde/ Kaşkayı-Yurt’ta yaşayan diğer aşiretlere göre hayvancılık hem daha fazla, hem de gelişmiştir. Ş. 1353/ 1974 yılı bilgilerine göre, Fars bölgesindeki hayvanların %73’ü Kaşkayı ve Hamse’nin varlık ve yaşamının ana desteğidir. Fars bölgesi, geleneksel hayvancılığın merkezidir.

Amele, Dereşörlü ve Şeşbeyli aşiretlerinin hayvan zenginliği diğer aşiretlerden fazladır. Ş. 1361/ 1982 yılında bahse konu aşiretlere mensup aile başına yaklaşık 200 baş hayvan düşmektedir. Bu miktar 1974 yılına göre artış göstermiştir. Bu artış aile başına 50’den fazladır. (MerdumşiNaSi bâ-Tekiye ber-Îlât ve Aşayir, s.45)

Kaşkayıların sahip olduğu koyunlar, Türk cinsi kuyruklu Merağî’dir (Karaman). Yağ deposuna sahip olduklarından, diğer cins koyunlardan daha dirençlidir.


El Sanatları:

Kaşkayı aşireti üyeleri el sanatlarında, özellikle dokumacılıkta çok Mahirdir. Bugün aşiret bölgelerinde dokumada kullanılan iplerin renklerinin bir bölümü kimyasaldır. Ancak Kaşkayıların sahip olduğu bilgilerden yararlanılarak kök boya tekniğinin geliştirilmesi konusunda çalışma başlatılmıştır. Kaşkayıların dokudukları halılar çok ünlüdür. Örnekleri çeşitli ülkelerdeki müzelerde sergilenmektedir. Dokunan halıların zerafeti, dokuyan ailelerin saygı görmesine katkı sağlar. Diğer önemli dokumaları gebbe ve kilimdir. Bunlara ilave olarak çul, hurçun, yatak, çul, çadır ipi, bebek kolanı, urgan yerine kullanılan dokuma ipler, küçük keseler, hububat saklamak için çeşitli torbalar, mahfazalar, çantalar, ve zarif yemek kaşıkları ve at çulu üretilmektedir. Uluslararası halı piyasası ile kataloglarda Kaşkayı halısının özel yeri vardır. (SeyRi der-SaNayi-i Destî İran, s.291-295)

*

Millî/ Ulusal Özellikleri


Ahlak ve gelenek:

Kaşkayılar zahmetkeş, gayretli, kahraman, sabırlı ve misafirperver kişilerdir. silah kullanmada Mahirdirler. Keklik ve tavşan avında üstlerine yoktur. İran ve İngiliz Petrol Şirketi’nde idarecilik yapmış olan Sir Arnold Wilson, Kaşkayılar hakkında şunları yazmaktadır: “Bu bölgenin insanlarının tamamı silah kullanmada Mahirdir. Savaşçı olan bu halkın silaha karşı ilgi ve alakalası fazladır”.

İlin mensupları baba ocağının kurallarına saygı ile bağlıdır. Evlenen kız, baba evinden ayrılırken ocağın çevresini üç kere dolanır. Ocaktaki külden küçük bir miktar keseye konularak kızın kuşağına konulur. Bu, ailesinin kendisini yetiştirirken çektiği zahmetleri ortaya koymak, helâllik alıp teşekkür etmeye yönelik bir seremonidir.

*

Bayram, Dans, Sopa Oyunu (Hov/ Çûp-bâzî) ve Eğlence


Nevruz Bayramı:

Kaşkayılar Nevruz, Ramazan ve Kurban bayramına önem verir. Nevruz bayramından bir gün önce kabristana giderek, akraba ve hısımlarının mezarları başında dua ederler. Kabir ziyaretinden döndükten sonra hamama giderler. Hanım ve çocuklar saçlarına ve ellerine kına yakar ve yeni elbiseler giyer. Akşam yemeğinde pilâv ile koyun veya tavuk eti yenir. Nevruz bayramı günü tatlı ikram edilir. Bir yıl boyunca yaşamın güzel ve huzurlu geçeceğine inanılır.


Ramazan Bayramı:

Ramazan ayında oruç tutsun, tutmasın tamamı şeker bayramına önem verir. Bu günde maddi durumu iyi olanlar, ihtiyaç sahibine nakdi veya eşya yardımı yapar.


Kurban Bayramı:

Her Kaşkayı ailesi, bir koç veya bir erkeç kurban eder. Kurbanlıklar genellikle İmamzadelerin türbeleri civarında kesilir. Kurbanlık koyunlar kınalanır.


Dans:

Kaşkayıların dansları halay şeklindedir. Nişan, düğün ve diğer eğlencelerde halay çekmek gelenektendir. Ancak kadın ve erkekler ayrı gruplar halinde eğlenirler. Geniş bir dairenin etrafında davul zurna eşliğinde uyumlu bir şekilde oynanır.


Sopa Oyunu (Hov/ Çûb-bâzî):

Sopa oyunu ilin erkeklerince özellikle düğün ve eğlencelerde oynanır. Davulcu davula vurunca, “usta/ zurnacı” ona eşlik eder. Davulcu ve zurnacının çaldığı parçaya “Âheng-i Cengname” denir. Bu, hamasi üsluptur.

Kaşkayı Türkçesi’nde bu oyuna “Hov” denir. Farsçası “Çûb-bâzî”dir. Erkekler, ikişer ikişer sıra ile ellerine kısa ve uzun sopaları alır, saz ve davulun ahengiyle hem dans eder, hem de karşılıklı mücadele ederek ayaklar ısıtılır. Sopa, rakibin sadece dizinin altına vurulabilir. Oyun, taraflardan biri kazanıncaya kadar devam eder. ( Dr.Muhammed Keyanî, Kaşkayı Folklor Materyalleri)

*

Soy, Dil, Din



Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   128   129   130   131   132   133   134   135   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin