Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə166/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   162   163   164   165   166   167   168   169   ...   430
Kaynak

Hane Sayısı

Nüfus


Sirus SeHami

(Béstér-i Coğrafyâ-yı İran, 1589)

60.000 aile

360.000

Richard Tapper

(Îlât ve AŞayir, 1800)

10-12.000 aile

60-72.000


A.Joubert (Müsâferet be-Ermenistan, 1806)

18.000 aile

108.000


Richard Holmes

(Coğrafyâ-yı Tarihî Gilan, Mazenderan, Azerbaycan, 1843)

12.000 aile

72.000


Abbott

(Îlât ve AŞayir, 1844)

11-12.000 aile

66-72.000


Lady Sheil

(Îlât ve AŞayir, 1856)

10.000 aile

60.000


Richard Tapper

(Îlât ve AŞayir, 1900)

5-10.000 aile

30-60.000


Jan Aubin

(İran İmruz, 1908)

19.700 aile

118.200


Ahmed İhtisAbiyân

(Coğrafyâ-yı Nizamî İran, 1936)

7.000 aile

50.000


KitAb-ı İranşehr

(1.cilt, 1963)

7.963 aile

44.778

Muhammed Kerimzad

(Hüner ve Merdum, sayı:136-137, 1973)

8.000 aile

48.000


Peter Andreou

(MerdumşiNaSi ve Ferheng-i Âmme, 3.cilt, 1978)

7.000 aile

42.000

Sazman-ı Umur-u AŞayir

(Aşiret İşleri Örgütü, 1982)

29.248 aile

175.490

Aşiret İşleri Örgütü’nün (Sazman-ı Umur-u Aşayir) 1982 yılı bilgilerine göre, Mişkinşehr Şahsevenlerinin nüfusu 18.960 aile, 113.764 kişi, Erdebil Şahsevenlerinin nüfusu 10.287 aile ve 61.724 kişidir. Şahsevenlerin diğer bölümleri yerleşik hayata geçmiştir. (Mecmua-i Ittılâât ve ÂMar-ı Îlât ve Tavâyif-i AŞayir-i İran, s.5)


Yaylak ve Kışlak
Şahsevenlerin yaylakları Eher ve Mişkinşehr tepe ve yükseklikleri, kışlakları Mugan’ın hafif çukur çayırlıklarıdır. Yaylakları ile kışlakları arasındaki mesafe 150 km kadardır. Mugan Çayırlığı, Aras nehri kenarında ve Azerbaycan Cumhuriyeti sınırındadır.

Şahseven aşiretine ait gerek yaylak, gerekse kışlak topraklarının tamamı tartışmaya ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde belirlenmiştir. Göç seramonisi kışlaktan başlar. Önce “Bahâre” veya “Baharge” adı verilen bol otlu “Yazlak”a, oradan da yaz mevsiminin geçirileceği yaylak/ yaylaya varılır. Yaylaktan kışlağa dönüş sırasında “Kuzek” ve “Payıze” adı verilen mola yeri/ menziller vardır. Buralar kışlağın hemen yakınındaki meralardır. Çobanlar hayvanları otlatırken, obalar da yakın mesafedeki kışlakta kışlık çadırları hazırlar. Ege Yörükleri “Yazlak”a Yazlık , “Kuzek”e , Kuzuluk derler. Kuzey yönü kastediliyorsa, “Kuzeri”dir. Azerbaycan Türkçesi’nde mevsimlerin adları; “İlkbahar/ Yaz, Yaz/ Yay, Sonbahar/ Payız ve Kış/ Qış” şeklindedir.

Kışlak-Yaylak arasındaki yol güzergâhı/ göç yolunun adı “İl Yolu”dur. Göç yolu üzerindeki mola yerlerinde geleneksel geçici yurtlar/ çadır/ çergeler vardır. Buna “Düşalga” denir. Farsça karşılığı “Düşergâh”tır. Bilindiği gibi İran genelinde aşiret, göç, silah, yeme içme, kılık-kıyafet gibi sosyal ve askerî tabirlerin büyük bölümü Türkçe’dir. Günlük konuşma ve yazıda bu terimler yoğun olarak kullanılmakla beraber, büyük bölümü sözlüklerde yer almaz. Bu da çevirilerde hatalara sebep olabilmektedir. Hemen akla gelen kelimelerden biri tüfek mekanizmasının adı olan “gelen-giden”dir. Bu kelimeye Farsça sözlüklerde rastlayamazsınız.

Şah Muhammed Rıza Pahlevî, bir askerî birliği denetlemektedir. Askere, mekanizmayı işaret ederek adını söylemesini ister. Tesadüf asker Türk’ür. “Gelen-giden” dese, Şah’a karşı nezaketsizlik olacak, uygun cevabı bulduğunu düşünerek, cevabı yapıştırır: “Teşrif getiren-teşrif aparan”. Türkçe bilen Şah, tebessüm ederek, askerin nezaket gayretine yanağını okşayarak cevap verir.

Şahsevenlere ait mera ve otlakların toprak sistemi “Hâlise”dir. Ancak Şahsevenler, Mugan Çayırlığı’nda “Otlak hakkı/ Alafçer” denen haklarının bulunduğunu, Savalan dağı otlaklarında ise, malikiyet hakkını kabul etmişlerdir. Bundan ötürü otlakların alışverisi ve icarlanması adettendir. Hâlise, hazineye vergi ödemeden muaf tutulmuş arazilere verilen isimdir. “Temiz toprak” anlamındadır.

Diğer bir toprak sistemi “Tiyul”dur. Tiyul, Mülk-ü Şah/ Şah mülkü topraklardır. Bu topraklar, belirli sistem dâhilinde yüksek devlet memurlarına veya aşiret reislerine verilirdi. Bu toprak sistemi, Sahibine tam mülkiyet hakkı vermezdi. Tiyul sahibi, kendisine tahsis edilen toprakları satamaz ve bağışlayamazdı. Sadece toprağın vergisini alma hakkını kazanmış olurdu. Büyük toprak sahiplerinin elinde bulunan arazilerin çoğu, Şah’ın bağışladığı tiyul topraklarıdır. Bu topraklar, kural olarak mülki ve askerî hizmet karşılığı verilirdi. Ancak sistemin çöküşü dönemlerinde bu toprakların büyük bölümü şahsi mülkiyet hâlini alımıştır. (Azerbaycan Tarihi, s.689)

Şahsevenlerin sahip olduğu münferit mülklerin her birinde bir “ordu” , diğer adıyla bir “oba” yaşamaktadır. Farklı anlamlarının yanı sıra Şahsevenlerde “ordu”, “oba” anlamına gelmektedir. Oba ve ordu kelimeleri, burada hem il/ ulusun en alt birimi olan aile/ familya toplumunu, hem de bu familya topluluğunun oturduğu/ konduğu mekânı/ haymegâhı/ yeri ifade eder. Hem İran’da, hem de Turan’da “ordu” kelimesinin değişik anlamları vardır.

Yaylakdaki alaçık/ çadırlar, otlağın tam ortasında kurulur. Dört-beş çadırdan oluşan obalarda alaçıklar arasındaki mesafe 100 merte kadardır. Kışın birkaç oba birbirine daha yakın mesafede çadırlarını kurarlar. Bu obalar, il/ ulus geleneği çerçevesinde göçe birlikte çıkarlar. Dayanışma içerisinde hareket ederek, “Göçü yolda düzerler”. Yani hem göç yoluna çıkılır, hem de yolda eksiklikler tamamlanır. “Göç yolda düzülür” tabiri, Ege Yörükleri’nin bir deyişidir.

Şahsevenler, kondukları kışlak ve yaylakları, dört mevsimi esas alarak; kışlak, yazlak, yaylak ve guzuk olarak olarak adlandırırlar.

Ordu/ obaların sayısı, sahip olunan nüfus, sürü miktarı, kışlak ile yaylak arasındaki mesafe ve geleneklere göre şekillenmektedir.

Şahsevenler, kışı muhakkak Mugan çayırlığında geçirir. Çünkü tarım yaptıkları tarla ve bahçeler buradadır.
Şahseven İl/ Ulusu’nun Sosyal ve siyasi Yapılanması
Şahseven ili; tayfa/ aşiret, tire/ cemaat, göbek, oba/ ordu ve aile/ hanevâde yapılanmasına sahiptir. İl ile aile arasındaki geleneksel yapılanma: İl→tayfa/ aşiret→ tire/ cemaat→göbek→ oba/ ordu→aile/ hanevâde şeklindenir.

Bu yapılanmanın karşılıklarını şu şekilde izah edebiliriz: İl/ ulus, tayfa/ aşiret, tire/ büyük cemaat, göbek/ küçük cemaat, oba=ordu/ oba, hanevâde=familya/ aile=hane.

Aileyi ifade eden ve günlük Farsça’da kullanılan “Hanevâde” kelimesi, “hı” yani noktalı “ha خ” harfi ie başlar. “Han” ve “İlhan” daki “ha”lar da noktalıdır. Bu izah ailenin karşılığı olan “Hanevâde” kelimesinin kökeninin Türkçe olma ihtimalinin ipucudur. İstanbul Türkçesi’nde kullanılan “Haminne” de aynıdır. Ki, Azerbaycan’ın her iki yakasında “Han nene” olarak revaçtadır. “Han nene”, bildiğimiz “Haminne”dir. Bunun yanı sıra “Han” kelimesinin Moğolca olduğu iddiları sürmektedir. Konu ile ilgili olmamakla beraber, akla gelmişken kaydetmede yarar var; Cihangir Cengiz Han, Sahib-Kırân Timur/ Teymur/ Tamerlan için İran ve Arap kaynaklarında “Çengiz-i Hunhâr (Kan içici Cengiz), Tîmur-u Bi-Nur (Nursuz Timur)” yergilerine sıkça raslanmaktadır. Türkiye tarihlerinde bile, âlim ve fâzıl bir şahsiyet olan Timur Han için “Topal Timur, Aksak Timur, Timurleng” gibi yarı tahkir içerikli sıfatlar halen kullanılmaktadır.

1987 yılınya yayınlanmış olan “Coğrafyâ-yı Kâmil-i İran” isimli kitapta konu hakkında şu bilgiler verilmektedir:

Doğu Azerbaycan (Doğu Azerbaycan ve Erdebil bölge valilikleri müştereken) aşiretleri, 61 tayfa olup, ~300 bin civarında nüfusa sahiptir. Bugün sözkonusu aşiretlerin büyük bölümü yaylak ve kışlaklara yerleşmiş durumdadır. Bir bölümü çevredeki Mişkinşehr, Erdebil ve Tebriz’e, hatta Tahran’a göç etmiştir.

Doğu Azerbaycan’da, Türk aşiretlerinin en önemli toplanma merkezlerinden biri Mugan mıntıkasıdır. Arasbaran çayı, Mugan’ı doğu ve batı olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Doğu Mugan Şahseven iline, Batı Mugan ise, Arasbaran iline aittir. Şahseven tayfaları; Mişkinşehr Şahsevenleri ve Erdebil Şahsevenleri olmak üzere ikiye ayrılır. Bunların yaylakları Savalan dağı etekleridir. Arasbaran tayfaları; Sehend, Merend, Tebriz etrafı ve Acebşir’e göç etmektedir. Kışı, köylerde kiraladıkları evlerde geçirirler. (Coğrafyâ-yı Kâmil-i İran, s.180)

İrec Afşar ise şöyle demektedir: “Şahseven il/ ulusu, H/K. XII/ XVIII. yüzyıldan itibaren iki birleşik/ federayondan oluşmuştur. Bunlar; Mişkinşehr Şahsevenleri ve Erdebil Şahsevenleri’dir”. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…,1.cilt, 41, 95)

Her iki birleşiğin başında “İlbegi/ İlbeyi” bulunmaktadır. Şahsevenlerin devlet nezdindeki önemi nedeniyle; aşiret nizamının korunması, vergilerin tahsili gibi sebeplerden ötürü ilbeglerinin seçimine devlet her zaman müdâhil olagelmiştir. Şahseven İl/ Ulusu çeşitli tayfa/ aşiretlerden oluşmaktadır.

Tayfalar, “Beg/ Bey”ler tarafından yönetilmektedir. Beylerin seçimi, ilbeyinin uhdesindedir. Bugün Erdebil Şahsevenleri’ni oluşturan aşiretlerin büyük bölümü, “Tahtakapu” adı verilen devlet iskân politikası doğrultusunda yerleşik hayata geçmiştir. Ancak bunların bir bölümü göçe devam etmektedir. Mişkinşehr Şahsevenlerinden 30-40 tayfa halen göçeri/ devlet-gezdir. Son zamanlarda uygulanan toprak reformu, Şahsevenlerin eski gücünü yitirmesine sebep olmuştur.

Geçmişte merkezî devlet yönetiminin baskısı nedeniyle küçülen bazı tayfa/ aşiretler, diğer tayfa hanının hİmayesi altına girerek, bu tayfanın parçası hâline gelmiştir.

Her tayfa/ aşiret, birkaç tire/ cemaate bölünür. Bugünkü duruma göre, her tire/ cemaat siyasi ve idari açıdan “Aksakal/ Riş-i Sefid” adı verilen bir lider tarafından yönetilir. Bir cemaatta aynı anda iki aksakalın bulunması da mümkündür.

*

Tire/ Büyük cemaatın ana unsuru, nisBi büyüklüğü bulunan “Göbek”tir. Göbek/ Küçük cemaat, 20 ilâ 30 aileden oluşur. Göbek mensupları, üç ilâ altı nesil önceye dayanan aynı atanın torunlarıdır. Bir nesli 25 yıl kabul edersek,, 75 ilâ 150 yıl önceye dayanan kardeşlik bağları vardır. Tire yapılanması, “Göbek”ten büyük olup, mensupları daha eskiye dayanan bir atanın nesilleridir. Bir de tirelere yamanmış olan eski hizmetçi ve çobanların nesilleri vardır ki, bunlar kendilerini bağlı oldukları tirelerin mensubu kabul eder. (Îlât ve Aşayir, s.40)



Ege Yörükleri’nde de durum aynıdır. Çobanlar, yanaşmalar, “bekâr” da denen yardımcılar, “evlâtlık” anlamına gelen oğulluklar, orta hizmetçileri, halayıklar genellikle aşireti belli olmayan, kimi kimsesi bulunmayan devşirme çocuklardır. Yörükler bunlara sahip çıkar, kendi çocuklarından ayırmadan büyütürlerdi. Evlilik çağına geldikleri zaman gelen hediyeler aşiret mensubu çocuklardan daha fazla olurdu. Aşiretten dengi bir kızla evlendirilir. Aklı başında ise, zamanla varlık-dirlik sahibi olurlardı. Aşiretin doğal üyesi muamelesi görür. Hatta halayık ve odalık kızlar uyanık ve güzel ise, bazı Yörük ağa ve beyleri evin, obanının sırrını, usul ve adapını bildiği için bu kızları oğullarıyla evlendirirdi. Bu insanlar aşirete daha bağlı olurlardı. Ancak hata-kaza herhangi bir kavga ve tartışmada taraf olurlarsa, ne beslemelikleri kalırdı, ne de soysuzlukları… Hakaretin bini bir para olurdu.

Şahseven ili/ ulusu, ilk teşkilinde 32 tayfa/ aşiretten oluşmakta idi. Daha sonra büyük tayfalardan ayrılıp gelenler de Şahsevenlere katılmıştır. Ayrıca bazı aşiretler çok büyüdüğü için bunlardan ayrılıp, yeni tayfalar oluşmuş ve bağlı tayfa sayısında artış olmuştur. Şahsevenler yaşam mıntıkaları esasında Mişkinşehr ve Erdebil olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Her iki grup toplam 45 tayfadır. Bazı araştırmacılar, aynı yeri ifade eden Karadağ bölgesinde yaşayan Şahseven aşiretlerini “Karadağlılar veya Karadağ Aşiretleri” başlığı altında incelemektedir.


1.Mişginşehr Şahsevenleri, 32 tayfadan oluşmaktadır:


1.Hacı Hacelu

12.Demirçili/ Demircili

23.Araplı

2.Ecirli

13.Talış-Mikâilli

24.Halifeli

3.Cevadlı

14.Humunlu

25.Odulu

4.CuLudarlı

15.Kurtlar

26.Zergerlu (Zerger/ Zergerli)

5.Curuğlu

16.İsalı (İsabeyli)

27.Begdillu/Beydili

6.GEbiklu

17.Kör-Abbaslı

28.Sarvanlar

7.Geyiklu/ Keyikli

18.Kocabegli (Kocabeyli)

29.Hüseyinhanbegli

8.Mustalibegli

19.Muğanlı/ Muganlı

30.Ali-Babalı

9.Serhanbegli

20.Pirayvatlu(Pir-Ayvatlı) (Beydili İli’ndendir)

31.Seyyidli/ Seyyidler

10.Muradlı

21.Sarı-Caferli

32.Caferli (Sarı-Caferli)

11.Caniyarlu

22.Garg-Kasımlu(“Garg”, kalabalık demektir)




*Bazı Farsça metinlerde; Şah-Alibeglu, Balabegli/ Balabeyli, Hulaflu, Lahrûdî ve Hüseyn-Hacelu/ Hüseyin-Hacılı Mişkinşehr Şahseven tayfaları olarak zikredilmektedir. Hüseyinhanbegli ile Hüseyn-Hacelu/ Hüseyin-Hacılı aynı tayfa olmalıdır.
Mişginşehr Şahsevenleri 18.960 aile olup, nüfusları 113.764’tür. Görüldüğü üzere, nüfus tespitinde bir aile 6 kişi olarak kabul edilmiştir.
2.Erdebil Şahsevenleri, eskiden 13 tayfaydı. Daha sonraları bu sayı artmıştır:


1.Rızabegli

10.Cihan-Hâtunlu/ Cihan-Hanumlu

2.Begbağlı (Bend-Alibegli)

11.Alarlı (Bazı metinlerde→Arolu)

3.Nevruz-Alibegli

12.Tekele

4.DursunHacelu/Dursun-Hocalı (Savalan’ın güney yamaçlarında otururlar)

13.Begli

5.Gozatlu (Şatranlu, Yurtçu ve Polatlı’lara komşudur)

14.Yurtçu (Kacarlardan kabul edilidir)

6.Hâmisli

15.Fuladlu (Polatlı)

7.Talış-Mikâilli

16.Şamlu

8.Garavullu

17.Kürar(“Akmak” filinden, akar anlamında)

9.Ahmedli



Bunlardan Cihan-Hâtunlu tayfası; -Şah Muradî/ Şah-Muradlı, -Ağa Hasanlu, -Şamlu, -Kara Avullu, -Hasanlu, -Ahmedlu ve -Kürar كورار olmak üzere 7 tire/ cemaattir. Bu tayfa/ aşiretler, 10.287 aile olup, nüfusları 61.726’dır. (Macmua-i Ittılâât ve…, s.7; Hasan Abbasi Ma’rûfân, İlsevenhâ-yı Azerbaycan, “FasılName-i Aşayiri…”, 3. sayı, s.53-54)

Şahsevenlerin oturduğu bölgeyi netleştirmek istersek, Tebriz’in kuzey ve doğusundaki yerleşim birimlerinin tamamına yakınını zikredEbiliriz. Bu cümleden olmak üzere; İnallu, İştEbin, Duzal, Nurduz, Harvâneg, Verzigan, Nehend, Venyâr, Hace, Abeş-Ahmed, Keleyber, HavarSin, Humarlu, Vînek, Şahseven, Üskü ve Niyek’i sayabiliriz.


Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   162   163   164   165   166   167   168   169   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin