Kaynak: Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Kayıtları, İzmir, Çeşitli Yıllar
Türkiye’de organik bal üretimi konusunda sertifikasyon ve kontrol kuruluşu olarak SKAL ve IMO firmaları görev yapmaktadır. Ancak organik bal ihracatı yapan çok sayıda firma bulunmaktadır.
Türkiye’de organik hayvancılığa belirli geçiş süresi içerisinde diğer hayvancılık dallarında da (küçükbaş, büyükbaş ve kanatlılar) geçilebilecektir. Ancak başlangıçta belirli sorunlarla karşılaşılaşma durumu ortaya çıkabilecektir. Bu sorunlar şu şekilde sıralanabilir;
-
Hayvancılık işletmelerinde sürü büyüklükleri ve kapasitelerin yetersizliği,
-
Tarım işletmelerinde geçimlik üretimin esas alınması,
-
Hayvan sağlığına ve refahına yeterli önemin verilmemesi,
-
Üretici örgütlenmesinin yetersizliği,
-
Teknik bilgi ve teknik eleman yetersizliği,
-
Konuyla ilgili araştırmaların sınırlı olması,
-
Teşvik politikalarının oluşturulması ve uygulanmasındaki güçlükler,
-
Kalite-kontrol hizmetlerindeki yetersizlikler,
-
Beslenme alışkanlıkları ve tüketici bilincinin oluşturulamaması,
-
Hayvansal ürün fiyatlarındaki yükselişler,
-
Kişi başına düşen gelire bağlı olarak düşük iç talep,
-
Dış pazar yönünden önemli rakip ülkelerin olması,
-
Organik hayvancılığa geçişin bazı sektörlerde(tarımsal ilaçlar, veteriner ilaçları, kimyasal gübre, karma yem ve katkı maddeleri) ekonomik darboğaza yol açması ve önemli istihdam sorunları ile yüz yüze gelinmesidir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye’de halen hayvancılığın çözümlenmesi gereken önemli sorunları vardır. Ancak organik üretim yoluyla bu sorunların çözümleneceği düşünülmemelidir. Organik üretim yöntemi, sağlıklı ve kaliteli ürün talebiyle özel bir primi olan pazara yönelik üretim için kullanılan bir yöntemdir.
Türkiye’de hayvancılıkta temel hedef hayvan ırklarının iyileştirilmesi ve verimliliği arttırmaktır. Bu nedenle organik üretimin alternatif bir yöntem olabilmesi için bir geçiş süresine ihtiyaç duyulacaktır. Ancak burada önemli bir noktada çeşitli hayvancılık üretim dallarında bio-güvenliğin sağlanması için koşulların oluşturulmasıdır.
Türkiye’de organik hayvancılığın geliştirilmesi açısından aşağıdaki öneriler ileri sürülebilir;
-
Organik hayvancılığın gelişmesi için kaliteli ve sağlıklı ürünlere yönelik tüketici talebi arttırılmalıdır.
-
Risk faktörlerinin değerlendirilmesi için epidemik inceleme ve araştırmalara yer verilmelidir.
-
Kaliteli üretim yöntemlerini geliştirmek için üretici kararlarını destekleyici sistemler gözönüne alınmalıdır.
-
Organik hayvansal üretimin işletmelerde yerleştirilmesine ilişkin sosyo-ekonomik araştırmalar yapılmalıdır.
-
Üreticilerin organik üretimi benimsemesi yönünden, üretilecek organik ürünlerin maliyet ve kârlılıkları araştırmalarla ortaya konulmalıdır.
-
Organik tarımla ilgili yönetmelik ve politikaların oluşturulmasında sektördeki kişilerin deneyimleri dikkate alınmalıdır.
-
Gerek üreticiye, gerekse tüketiciye organik tarım ile ilgili kurslar verilmelidir.
-
Türkiye’de Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri entansif hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerdir. Bu bölgelerde doğal mer’a ve yaylalardan yararlanılarak, organik koyun ve keçi üretimine geçme yolları araştırılmalıdır.
-
Organik hayvansal üretimde özellikle tüketici güveninin sağlanması açısından kontroller sürdürülmeli ve bu ürünler için farklı etiket ve ambalaj kullanılmalıdır.
-
Organik hayvansal ürünler için iç ve dış pazar araştırmaları yapılmalıdır.
Bu sayılanlar dışında, Türkiye’de hayvancılıkta organik üretime ilişkin üretim ve pazarlama politikalarının ivedilikle oluşturulması, üreticiyi destekleyen, tüketicileri bilinçlendiren programların hazırlanması gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Conlon, M., 2000, UK Organic Food Report, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report UK0008, London, UK.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Kayıtları, İzmir, Çeşitli Yıllar.
Fave, M. C., 1996, Animal Production in Organic Farming in France, 11 th IFOAM Scientific Conference (August 11-15, 1996), Copenhagen, Denmark.
Foster, C., Lampkin, N., 2000, Organic and In-Conversion Land Area, Holdings, Livestock and Crop Production in Europa, Technical Deliverable: Riic Final Report, FAIR3-CT96-1794, Brussels-Luxembourg.
Gibon, A., Sibbald, A.R., Thomas, C., 1999, Improved Sustainability in Livestock Systems, a Challenge for Animal Production Science, Livestock Production Science, 61(2-3):107-110.
Glaser, L.K., Thompson, G.D., 2000, Demand for Organic and Conventional Beverage Milk, Western Agricultural Economics Association Annual Meetings (June 29-July 1, 2000), Vancouver, British Columbia.
Hager, R.J., 2000, Argentina Organic Food Report, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report AR0005, Buenos Aires, Argentina.
Hansen, J., 1996, Economics of Organic Milk Production in Germany, 11 th IFOAM Scientific Conference (August 11-15, 1996), Copenhagen, Denmark.
Jamet, J.P., 2000, Retailing of Organic Dairy Products, Bulletin of International Dairy Federation, No:347.
Kurz, P.O., 1999, Germany Organic Report, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report GM9071, Bonn, Germany.
Letarte, P., 1999, Danish Minister Formally Announces Action Plan II for Organic Production, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report DA9003, Copenhagen, Denmark.
Malaga, H., 2000, Ecological Alternatives in Agricultural and Livestock Production, United Nations Environment Programme, Division of Technology, Industry and Economics, Geneva, Switzerland.
Mustard, A., 1999, Organic Production and Marketing of Organic Products in Austria, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report AU9046, Vienna, Austria.
Nissen, T., Organic Milk Production from Danish Perspective, Bulletin of International Dairy Federation, No:347.
Pekel, E., Ünalan, A., 2001, Hayvansal Üretimde Ekolojik Tarımın Yeri ve Türkiye İçin Önemi, Türkiye I. Ekolojik Tarım Sempozyumu (21-23 Haziran 1999), İzmir.
Piason, F.J., 1999, France Organic Food Report, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report FR9070, Paris, France.
Scandurra, L., 1999, The Dutch Organic Food Market, USDA Foreign Agricultural Service, GAIN Report NL9022, The Hague, Netherlands.
Schumacher, U., Steinbach, J., 1996, Comparison of Organic and Conventional Dairy Farms, 11 th IFOAM Scientific Conference (August 11-15, 1996), Copenhagen, Denmark.
Sundrum, A., 2001, Organic Livestock Farming: A Critical Review, Livestock Production Science, 67(3):207-215.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (TKB), Ekolojik Tarım Komitesi 1999 yılı kayıtları, Ankara
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (TKB), 2001 Yılı İnternet Kayıtları (www.tarim.gov.tr)
T.C. Resmi Gazete, Sayı:21145, 18 Aralık 1994.
Willer, H., Yussefi, M., 2001, Organic Agriculture Worldwide-2001, Statistics and Future Prospects, Stiftung Ökologie and Landbau (SÖL), Germany.
Woodward, B.W., Fernandez, M.I., 1999, Comparison of Conventional and Organic Beef Production Systems II. Carcass Characteristics, Livestock Production Science, 61(2-3):225-231
HÜMİK ASİT UYGULAMASININ TOPRAKLARDA AGREGAT OLUŞUM VE STABİLİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ
Erdem YILMAZ1 , Zeki ALAGÖZ1
ÖZET
Bu çalışmada, farklı dozlardaki humik asidin değişik tekstüre sahip topraklardaki yapısal özellikler üzerine olan etkileri incelenmiştir. Toprak örnekleri Antalya Aksu bölgesindeki alüviyal toprakların yüzey (0-30 cm) katmanından alınmıştır. Deneme üç faklı dozdaki humik asit uygulamasıyla sera ortamında yürütülmüştür. Topraklar dört kez ıslanma ve kurumaya bırakılıp daha sonra gerekli analizler için örnekleme yapılmıştır. Agregat oluşumu ve stabilitesi, hacim ağırlığı, diğer fiziksel ve kimyasal toprak parametreleri incelenmiştir. Elde edilen verilere göre farklı tekstüre sahip topraklara humik asit uygulamasıyla agregat oluşum ve stabilitesinde önemli düzeyde (p< 0.001) farklılık bulunmuştur.
THE EFFECTS OF HUMIC ACID APPLICATION ON AGGREGATE FORMATION AND STABİLİTY IN SOİLS
ABSTRACT:
In thıs study, the effects of different dosage of humic acid on structural properties of soils with different texture were determined. Soil samples were taken from the surface (0-30 cm) of an alluvial soil in the Aksu Region, Antalya. Experiment was carried out in the greenhouse, and three different doses of humic asid were applied on the soils. After four wet and draying cycle, soil samples were taken for necessary analyses, and aggregate formation and stability, bulk density, other physical and chemical soil parameters were determined. According to data obtained, the effects of humic acids applications on aggregate formation and stability of different soils in different texture they were found to be significantly important (p< 0.001).
GİRİŞ
Tarımsal üretimin temeli topraktır ve topraklardan bilimsel anlamda en yüksek verim alınmasının temel koşulu, toprak özelliklerinin iyi bilinmesi, yeteneklerine ve sürdürülebilirlik esasına göre kullanılmasıdır.
Global nüfusun hızla çoğalması, dünyada mevcut toprakların erozyona uğraması sonucu besin kayıplarının ve strüktürel degradasyonun ortaya çıkması, tarımın yapılabilmesi için gerekli toprakların nitelik ve niceliklerini zayıflatmaktadır (Church, 2001).
Oades (1984), mimari düzenleme ile tanımlanan toprak yapısının doğal yada işlemeyle meydana getirildiği için ıslanmanın neden olduğu bozulmaya karşı önlemde toprakların stabil olması gerekliliğini vurgulamaktadır.
Amezketa (1999), agregat stabilitesi analizlerinin amacının su, rüzgar ve toprak işleme etkisine uğrayan toprakların davranışlarını en iyi bir şekilde tanımlamak ve sınıflandırmak olduğunu belirtmiştir.
Bu amaçla, son yıllarda hem sürdürülebilir tarım çerçevesinde hem de ekolojik denge açısından topraklardaki yapısal özelliklerin geliştirilmesi ve stabilitelerinin sağlanması için organik kökenli materyallerin kullanımı dikkat çekmeye başlamıştır.
Oades ve Tisdall, bir çok toprakta suya dayanıklı agregatların organik maddeye bağlı olduğunu, bu komponentlerin agregatların yapısal organizasyonunda değişik yerlerde farklı çimentolayıcı madde olarak etki ettiği bildirilmektedir (Chrıstopher, 1996).
Zhang (1994), humik materyali killi ve siltli-tın bünyeli topraklara uygulayarak topraklardaki kümeleşmeyi incelemiştir. Düşük oranlarda dahi humik materyal uygulamasının agregat porozitesini ve agregat direncini büyük oranda arttırdığını tespit etmiştir.
Özbek vd (1993), topraklardaki mineral bileşiklerin bir kısmının kolloidal büyüklükteki organik maddelerle bir araya gelerek organo-mineral bileşik oluşturduğunu ve bu olayda özellikle ince kil fraksiyonunun rol aldığını belirtmişlerdir.
MATERYAL VE METOD
Materyal
Araştırma materyali olarak birbirinden farklı özelliklere sahip üç adet alüviyal toprak örneği, organik materyal olarakta ticari humik asit kullanılmıştır. Toprak örneklerinde bünye, tarla kapasitesi, hacim ağırlığı agregat oluşumu ve stabilitesi, pH, kireç yüzdesi, EC ve organik madde, hesaplanmıştır.
Sera ortamında saksı denemesi olarak yürütülen çalışmada 30-15-12 cm ebatlarındaki saksıların alt kısımlarına dolgu maddesi olarak kaba kum üzerine de toprak yerleştirilmiştir. Araştırmada kullanılan toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Tablo 1’ de verilmiştir.
Tablo. 1. Denemede Kullanılan Toprak Örneklerinin Bazı Fiziksel Ve Kimyasal Özellikleri
Toprak No
| Tane Büyüklük Dağılımı |
Tekstür Sınıfı
|
O.M (%)
|
Kireç (%)
|
pH (1:2.5)
|
EC (mmhos/cm)
|
T. K (%)
|
Hacim Ağırlığı (gr/cm3)
|
% KUM
|
% KİL
|
% SİLT
|
1
|
49.84
|
22.88
|
27.28
| SCL |
1, 67
|
18, 66
|
8.04
|
0, 031
|
15
|
1, 02
|
2
|
13.84
|
34.88
|
51.28
|
SiCL
|
2, 46
|
30, 55
|
8.02
|
0, 046
|
27
|
1, 02
|
3
|
37.84
|
18.88
|
43.28
|
L
|
1, 17
|
30, 68
|
8.22
|
0, 020
|
19.38
|
1, 03
|
Dostları ilə paylaş: |