Yedi Kıraatin Hüccet Oluşu
Bu hususta üç görüş vardır: “Kıraatlerin hepsi mütevatir ve muteberdir”, “Kıraatler mütevatir değil ama hepsi muteberdir”, “Kıraatler mütevatir değil ve onlardan yalnızca biri muteberdir ama hepsiyle kıraatte bulunmak da caizdir.” Âlimlerden bazıları bu üç görüşü zikrettikten sonra şöyle demişlerdir: üçüncü görüş kesinlikle yanlıştır; çünkü aynı zamanda çeşitli rivayetlerde geçen “Halk nasıl okursa öyle oku.” rivayetinin de mefhumu olan bu görüşe göre örfi anlamda onların hepsiyle kıraat etmenin cevazı, hepsinin hüccet olmasını ve muteber sayılmasını gerektirmektedir. Buna göre rivayette “oku” denilmiş “amel edin” denilmemiştir diyerek kıraatin cevazı ile onun hüccet olması arasındaki iltizamı inkâr eden Kifayet’ul-Usul’ün müellifi Muhakkik Horasani ve el-Beyan Tefsirinin müellifi Seyyid Ebu’l-Kasım Hoi gibi âlimlerin görüşü yanlıştır.244 Burada şuna dikkat etmek gerekir; bu görüş fıkıh usulü bahislerinde açılmış olup konu, caiz olmak veya olmamak üzerindeki şer’i delil ekseninde dönmektedir ve bizim şu anki konumuz olan Kurân’ın gerçek kıraatini keşfetmek mevzusu ile doğrudan bir irtibatı yoktur. Faraza sözü geçen rivayetlerin metin ve delalet yönünden sıhhatini kabul etsek dahi bu, sadece fıkhi mevzularda bu kıraatlerin ve onlara göre amel etmenin caiz olduğu neticesini verebilir. Fakat “bu kıraatlerin tümü Kurân’ın gerçek kıraati midir?” konusu başka bir mevzudur ki bu rivayetlerden buna dair sonuç alınamaz. Onun için bu görüşü incelemekten vazgeçip, dipnotta özetle ondan söz etmeyi yeğliyoruz.245
Dostları ilə paylaş: |