Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Sitâyiş i varoş ı kal‘a i Nagban Ejder



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə4/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   72

Sitâyiş i varoş ı kal‘a i Nagban Ejder

Bu kal‘anın taşrasında bir bâğ ı İrem-misâl va­roş ı azîmi var. Banya Ejder nehrinin iki tarafına vâkı‘ olmuş İrem-âsâ cinîn ü gaytânlı ve müşebbek bâğ u bostânlı şehr i müzeyyendir. Ve nehir üzre Ma­car batiskanlı musanna‘ hiyel ü şeytanatlı su de­ğirmenleri var kim hem gûnâ-gûn rakîk i dakîk öğüdür ve hem yine unu elenüp kepeğin başka bı­rağır, aslâ bir âdem bu değirmenler[e] vaz‘ ı yed etmezler. Anca[k] buğday korlar ve's-selâm.

Ve mezkûr nehr i Banya Ejder nehr i fiamos'a mahlût olur, ammâ nehr i Banya ılıca suyu olmağile ol kadar lezîz ve bârid değildir, ammâ nâfi‘dir. Ve bu su, ma‘denli gümüş cevherli dağlardan gelmek ile bu şehir halkı ol sudan isti‘mâl etdikleriyçün ek­seriyyâ sağîr u kebîrlerinin boğazlarında kuşka, ya‘nî ur gibi bir yumru şey hâsıl olur. Ve bu şehir bir derede vâkı‘ olmağile hevâsı sakîldir, ammâ hal­kı gâyet ankâlardır. Ve ehl i zevk ve ayş ü nûş sâ­hib­leridir kim herkesin bâğlarında birer kasr ı bed-âyîn hâneleri var. "Cümle yigirmi sekiz bin bâğdır" deyü şehir birovu nakl etdi.

Ve bu şehirde cümle erbâb ı ma‘ârif, hukemâ ve etibbâ ve kehhâlleri ve cümle diyâr keferelerinin mün‘imleri güz eyyâmlarında bu şehrin hevâsı letâ­feti mahallinde gelüp,



Sitâyiş i germâb ı Banya Ejder

Menûçehrzâde, Ejder'i katl etdiği mağâraların kurbunda yedi yerde germâb ılıcalarına cümle ki­bâr ı kâfiristân haymeleriyle gelüp meks edüp bir ay bu ılıcalarda ıyş [u] işret edüp âb ı germâsından nûş edüp cemî‘i ahlât ı fâsideden arı olup bir dahi hekîm eş­ribesine muhtâc olmazlar, böyle menâfi‘ i kesîreli germâblardır. Ve bu şehir kadîm olmağile ibtidâ li­sân ı Macar ı füccâr bu diyârda peydâ ol­muşdur.



Der-beyân ı lisân ı Macar ı füccâr

Evvelâ aded i hisâbları budur, ammâ ibtidâ,




ism i celâli
(   ) [İsten]

ism i Îsâ nebî
(   ) [Jezus]





eg

1


ketö

2


harm

3


nig

4



höt

5





hat

6


het

7


noç

8


kilenç

9


tiz

10





husvan

20


kötvan

30 [20]


harvan

40 [30]


negvan

50 [40]


hötvan

60 [50]






hatvan

70 [60]



hetvan

80 [70]


goçvan

90 [80]


kılençvan

100 [90]


tizvan

200 [100]






kener

ekmek


viz

su


şov

tuz



şaytun

peynir



vay

yağdır





miz

baldır


ney [tey]

süt


teyfel

kaymak


aluttey

yoğurd



hagma

soğan






kanal

kaşık


kej

bıçak


talt

çanak


pinçebe zîr i zemîn

gerka

mûm






lonak

attır


tüz

âteş



disno

domuz


Hozza buzat.

Getir buğday.




Hozza abrakat.

(   )





liyan

kız



germek

oğlan


asson

karı



seme

göz


zorot

burun





saya

ağız



haşa

karın


gövel

gel


ereg

git


Hamar hoz.
Tiz getir.




seker

araba



mojmege [mojdmeg]
yayka

inge

gömleği


Hoça nekem ayandik.
Vere bana bağışla.


fokmeg

tuta


guk

tavuk



gukman yumurta

körtvil

armud


alma

elmadır






meg

vişne


çereşne

kiraz


hala

balık



çonpo

sazan balık



list

un





söl

üzüm



silva

erik


fayı

odun


diyo

ceviz



anber

âdem





manaçke

gelin


kıvagon

kimdir o



nem tudom

bilmem





nem latom

görmedim


hunlakot

nerelisin




in [it] lakom

buralıyım







Hoza kiçi vala­kat.

Avretden ol şeyi istemekdir.



Basom
segget.

Oğlanın kıçına söğmekdir.




Basa manya.

[Bastam anyat]

Anasına söğmek­dir.






Niçe elfâz ı turrehâtları var ancak seyahâtde lâ­zım olmamağile bu kadarla iktifâ olundu, ammâ bu lisanın ekseriyyâ kelimâtları Fârisî'dir, zirâ asılları Menûçehr evlâdları Acem olmak [ile] [9b] niçe bin lugatları Fârisî vâkı‘ olmuşdur.

Ve lehçe i mahsûsalarında hayli fesâhat u belâ­ğat vardır. Ve a‘yân [u] eşrâfları ve bizzât kralları re‘âyâ­larına "yuram", ya‘nî "ağam, cânım" deyü ta‘zîm ile tekellüm ederler. Cümle kitâb ı İncîlî ve millet i Mesîhiyye'dendirler, ammâ putperest değil­lerdir, kiliselerinde aslâ asnâm ı Vedd ve Süvâ‘ ve Yeğûs ve Ye‘ûkları1 yokdur.

Saz ve Macar kenîselerinde haçdan gayri bir şey yokdur, mezhebleri Luturyan'dır. Papişte mez­hebi, ya‘nî Rim Papa mezhebinden değillerdir. (   ) (   ) ammâ Orta Macar Nemse kavmine mağlûb olmağile gâh Papişte ve gâh Luturyan mezhebinde olur bir alay bî-mezheb ve bî-dîn kefere vü fecere ve mülhidîn ve müşrikîn­ler­dir, ammâ Orta Macar'ın hisâblarında onar onar add etdiklerinde bu tertîb üzre sayarlar. Evvelâ,


tizvan

10


husvan

20


harminç

30


negvan

40


hetven

50


hatvan

60


ötven

70


noçvan

80


kılençven

90


saz

100


Ba‘dehu bu şehirden kalkup yine cânib i yıl­dıza 4 sâ‘atde,

Menzil i karye i Dejbanya

Kapudanının olmak ile ıhrâk olunmadı. Andan yine semt i yıldıza gidüp (   ) sâ‘atde,



Menzil i fiijvarya

Bir şehre benzer azîm kasabadır. İtâ‘at edüp kulağızlar koşup yol gösterdiler. Bu mahalle Saboç nâhiyesi derler. Erdel diyârının vilâyet i Hayduşak'ı hükmüdür gâyet ma‘mûr vilâyetdir ve katana kafir­leri gâyet şecî‘ ve bahâdır yunakları olur, ammâ yine Erdel kralına tâbi‘lerdir. Andan 2 sâ‘atde,



Evsâf ı kal‘a i Aranoş Megeşvar

Lisân ı Macar'da (   ) (   ) demekdir. Bânîsi Süleymân Hân ile Mihaç gazâsında ceng ederken batakda gark olup lâşe i murdârını Süleymân Hân Ustolni-Belgrad'a gönderüp anda defn ederken lâ­şesi üstüne bir çeleng sokduğu Vilagoş kral bi­nâsı bir kal‘a i metîndir. Asker(e) itâ‘at etmeyüp gorof nemeşleri gelmeyüp bizim askere eyle top gülle­leri urdu kim kelle gibi gülleler sahrâda çöpik(?)-vâr galtân olurdu. Hamd i Hudâ ferd i âferîdeden bir kese za­rar isâbet etmedi.

Nemse çâsârı tarafından beş bin tüfeng-endâz kâfir kal‘ada aslâ amân dilemedi. Ve bu sûr hâri­cinde bir müzeyyen varoşu var idi. Kal‘ası kâfirleri itâ‘at etmedikleri ecilden Eğre ve Budin ve Kanije gâzîleri bu varoşa şergil olup hâh-nâhâh bî-bâk u bî-pervâ şehre girüp cümle mâl ı ganâ’im [ü] üsârâların alup şehrin âteşe urup ancak kal‘ası bir sahrâ yı vâsi‘de sögele kaldı. Ve yine asker i İslâm'a kırkar ellişer vukiyye top gülleleri urdu. Gâyet me­tîn ü müstahkem şekl i muhammes bir kal‘a i fied­dâ­dî beş tabyalı ve beş aded kenîseli bir kal‘a i beyâz idi, yanına varılmaz. Ancak bu kadar temâşâ etdik, zîrâ top serpindisinden yakın varmağa âdem cür’et edemezdi, ammâ sahrâları gayet mahsûllü yerlerdir. Andan 4 sâ‘at sahrâlarda gidüp,

Menzil i Akkilise

Bir şehre benzer bâğlı ve bahçeli varoş imiş. İsmâ‘îl Paşa Budin askeriyle berbâd etmiş. Andan dahi ileri gitmiş. Bizler vardıkda yerinde külü kal­mış. Bu şehir nehr i Aranoş kenârında olmağile bu şehr i berbâd önünde cisirler yapılup karşu tarafa ubûr olundu, 4 sâ‘atde,



Evsâf ı kal‘a i Tirepişvar

Lisân ı Macarca (   ) (   ) demekdir. Bânîsi Yanoş kraldır kim Süleymân Hân Budin'i Mihaç cenginden sonra feth edüp Budin'i Süleymân Hân bu Yanoş krala ihsân edüp bir mutî‘[u] münkâd kral idi kim,

"Leh'e ve Çeh'e ve Erdel'e mâlik olup bu kal‘ayı inşâ etdi" deyü İrşek Pap Macar Târîhi'nde mu­fassal yazmışdır, ammâ bu kal‘a yine Erdel krallarına tâbi‘dir, lâkin Zolomioğlu kralzâde milki olmağile içinde olan Macar eşkiyâsı on bin­den zi­yâde olmağile elçilerimiz ile varan nâmele­rimize aslâ itâ‘at etmeyüp cenge mübâşeret etdiler.

Asker i İslâm hemân ol sâ‘at varoş ı azîmine rûzgâr ı zor-kârın tarafa şehrine âteş edince yana yana âteş kal‘a içinde olan tahta örtülü evlere yapı­şınca derûn ı hisârda olan evler ve cebehâneler eyle tutuşdu kim hemân cân acısından cümle küffâr ı hâksâr-ı dûzah-karârın karârları kal‘ada kalmayup kimi kal‘a kapusundan taşra çıkup kimi dendân ı bedenden kendülerin kal‘adan aşağı atup kimi he­lâk ve kimi esîr i gamnâk [ve] giriftâr ı bend i belâ olup enderûn ı kal‘ada olan toplar âteşden kızup kendü kendilerine azîm vezni üzre bî-hisâb toplar atıldı.

Ve âteş teskîn oldukdan sonra bir deyr i fied­dâ­dî içre bir kral kızı leşi çıkdı. Cemî‘i esvâbı cevâhirle müzeyyen ve kuşağı ve tâcı ve halhalı ve sorguc ve istifanı ve parmaklarında yigirmişer ve otuzar kırat elmas ı Serendîlî(?) ve la‘l ve yâkût ve zümürrûd [10a] yüzükler ve niçe mücevher ve mu­rassa‘ sîm ü zer evânî eşyâlar ile memlû bir mezâr idi kim cümle cevâhiri bir Rûm harâcı değerdi. Ve dahi me­zâr içinde iki aded pirinç kapaklı dollâblar binâ olun­muş biri mâl-â-mâl mümessek altun ve biri leb-ber-leb Sivilye guruş idi.

Bu ganîmetleri gâzîler görünce âteş i Nemrûd'a bakmayup lâşe-i duhter üzre hücûm edüp niçe ümmet i Muhammed birbirlerin ganîmet içün şehîd ederek cümle ganîmetleri yağmâ edüp âsûde-hâl oldular.

Ve bu vilâyetin âb [u] hevâsı letâfetinden mem­dûhâtının meşhûru fîl-i Mengerusî kadar alaca çakır gözlü sığırlar bir vilâyetde yokdur kim boynuzları birer kulaç ablak ve yeşil ve sarı ve kırmızı ve mavi kırbentleri(?) olur kim ta‘bir ü tavsîfden müberrâ­dır.

Ve koyunlarının dahi kezâlik boynuzları bük­lüm bülküm olup iri ve semîn gûsfendleri olur kim Mısır'da Cerce koyunlarından büyük olur.

Bu mahalde olan dağlarda yer yüzünde bir gûne kara-gûn balmûmu olur. Misk i amber-i hâm gibi râyiha i tayyibesi âdemin demâğın mu‘attar eder. Hattâ nef‘i ol kadar değer kim andan tekerle­nene ve berelenene müşemmâ edüp sarsalar ol ân o cân hayât ı câvidân bulması mukarrerdir.

El-hâsıl Erdel diyârında bu vâdîlerin mahsûlü ve Rûm'da Sirem [ve] Semendire mahsûlü ve Ana­dolu'da Aydın ve Sarıhan ve Sivas ve Erzurûm diyârları mahsûlünden ziyâde rahmet diyârı meğer fiâm'da Havrân ı Hûrân vilâyeti ola, ammâ bu Tirepişvar he­vâsı Haleb sancaklarında Ma‘arretü'n-Nu‘mân he­vâsından latîfdir, ammâ âb ı hoş-güvârı ciheti Ma‘arra'nın ve Nîl i mübârekin ve fiattu'l-Arab'ın suları hakkâ ki "fiarâben tahûr"lardır.

Ve bu Tirepişvar sahrâsında serdâra çaşıtlar ge­lüp Kemen Yanoş la‘înin Orta Macar diyârında elli bin asker ile cânib i erba‘ada serserî gezdiği istimâ‘ olunıcak Tımışvar paşası Siyâvuş Paşa karındaşı Sarı Hüseyin Paşa'yı Tımışvar askeriyle la‘în i mezbûr üzre ta‘yîn olunup azîmet etdiler. Ve akîblerince yigirmi bin güzîde hayyâl koşkol atlı zor batır cigit­lerden Tatar askerleri atlanup gitdiler. Andan 2 sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i şehr i Botarvar

Erdel'e tâbi‘dir, ammâ Erdel'in baş irşek, ya‘nî İrim Papa'dan üç mertebe aşağı olan papasın hâssı bir hâssu'l-hâs deyrleri cümle i.rusâs ı hâss; ı nîlgûn ile mestûr bir şehr i ma‘mûr idi. Bu şehr i müzey­yen şehr i Botar kenâr ı nehr i Matar'da bâğ ı be­hişt i heşt-misâl bir şehr i mâl-â-mâl idi.

fiagları ve nemeşleri ve jodoşları serdâra itâ‘at etmedikleri ecilden ma‘mûr u müzeyyenliğine na­zar olunmayup cümle mâl ı ganâ’imleri ganîmet olup şehri âteşe urulup ancak dağlarında bâğları ve bal kovanları kalup iki kerre yüz bin asker i İslâmı balı ve balmûmusu ganîmet etdi. Ve bu nehr i Matar cânib i şarkda Macar dağlarından gelüp nehr i azîm Tise'ye mahlût olur.

Andan kalkup 13 sâ‘at gidüp,



Menzil i sahrâ yı Botar

Bir sahrâ yı çemenzâr ı lâlezârın nihayetidir. Bu mahalde Sarı Hüseyin Paşa sâlimîn ü gânimîn gelüp "Kemen Yanoş la‘în nehr i Tise'yi geçüp nısf askeriyle Orta Macar'a kaçdı. Ve nısf askeri Hay­du­şak cânibine kaçup târumâr oldu" deyü altı yüz seksen aded katana kâfirleri dil getirüp diller söy­le­dilüp niçesinin dilleri başlarıyla kesilüp cümle getirdikleri mâl ı ganâ’imleri fürûht olundu. Andan 1 sâ‘atde,



Evsâf ı kal‘a i Melabarvar

Lisân ı Macarca (   ) (   ) demekdir. Bânîsini esîrlerimizden su’âl etdim,

"Süleymân Hân ile Budin'de kapanup ceng eden Ferdinand kral binâsıdır" deyü cevâb etdiler.

Bu kal‘a dahi Erdel'e tâbi‘dir, ammâ niçe kerre Orta Macar ve Kaşa banları Furuşka Macarlar bu kal‘ayı beşer altışar ay muhâsara edüp zafer bula­mamışlardır, ammâ hâlâ Erdel krallarına tâbi‘dir.

Kal‘ası nehr i Tise kenârında bir küçük fied­dâ­dî taş binâ bir sûr-ı ra‘nâ yı sa‘b u metîn hi­sâr ı üstüvârdır. Aslâ bir tarafında havâlesi yokdur. Bu dahi içinde Nemse soltatları olmağile itâ‘at et­meyüp cenge âheng edüp ol kadar balyemez toplar atdı kim gülleleri sahrâda birbirine dokunup âvâze­leri evc i ırâka çıkardı.

Âhir asâkir i nusret-me’ser kal‘adan bir top menzili ba‘îd sene 1071 ıyd i adhâsının yedinci gün nehr i azîm Tise kenârında ol sahrâ yı azîme cümle asâkir i İslâm çet-a-çet tınâb-tınâba konup on beş gün gece meks edilmek fermân olunup cemî‘i mîr i mîrânlara karavullar ta‘yîn olundu.

Ve nehr i Tise'nin karşu mağrib tarafı Nemse çâsârının memleketidir. "Bir kimesne karşuya bir hâl ile ubûr edüp çete ve poturaya gidenlerin hakların­dan gelinir" deyü dellâllar nidâ eyleyüp tenbîh ü te’kîd olundu.

Ve bu nehr i Tise tâ Leh diyârıyla Erdel'in Seykel diyârında Sıçan Samur dağlarının [10b] câ­nib i garbîsinden tulû‘ edüp bu Erdel diyârı ile Orta Macar arasından akup yüz yetmiş pâre kal‘aya uğ­rayıp andan Âl i Osmân diyârında Eğre eyâletinde kal‘a i Sonlok ve Segedin ve kırk pâre kal‘alara uğ­rayup nehr i Tuna'ya Belgrad'dan bir konak yuka­ruda kal‘a i Pil dibinde nehr i azîm Tuna'ya kur­bunda Tuna henüz deryâ-misâl olur, ammâ bu sene kenârında konduğumuz mahalde nehr i Tise gâyet bataklı ve çataklı yerlerdir kim fil-i Mengerusî ge­çemez. Benî Âdeme hod evlâ bi't-tarîk aslâ geçit vermez bir dîvâne cereyân eder, amîk ve arîz nehr i marîzdir.

Ve bu mahalde Tise üzre gûnâ-gûn musanna‘ Macar;-kârî değirmenleri var. Cümle gemiler üzre ibret-nümâ âsiyâblardır. Bu mahalde Tatar ı sabâ-ref­târ askerinden on bin bahâdır Tatar ve on bin aded serhad gâzîleri de Kemen Yanoş la‘înin ardı sıra ko­vup cânib i erba‘ayı nehb ü gâret etmeğe Tatar';dan Ak Mehemmed Ağa serdâr olup azîmet etdiler, ammâ;

Bu hakîrin nehr i Tise'den Orta Macar vilâyetine çapula gitdiğimiz konakları beyân eder

İbtidâ Melek Ahmed Paşa efendimin hayır du‘âsıyla sene 1071 ıyd ı adhâsının sekizinci gün yigirmi bin güzîde Tatar askeri ve kırk-elli bin çatal esb i sabâ-sür‘at ile hakîr dahi refîk gulâmlarımla çatal esb i peymâlara süvâr olup "Tevekkülen-alal­lâh" deyüp Yalı Ağası fiâh Polad Ağa kuvvetiyle kona göçe at etleri ve talkan ve kurud ve yazmalar yeye içe ordu yı hümâyûn;dan çıkup ol gün ol gece nehr i Tise'nin beri Erdel cânibinde niçe yüz kurâ­lar ve kasabâtlar yaka yıka,



Menzil i Beleşo

Bir ma‘mûr [u] âbâdân nâhiye idi. Eyle berbâd olundu kim ma‘mûrâtdan aslâ eser kalmayup cümle halkı esîr ü bend-i zincîr oldular. Bu mahalle nehr i fiamos yakın cereyân eder. Ertesi gün dörd aded varoşları yakup ve niçe eller ve köyler yakup cümle keferelerin esîr edüp kimin dendân ı tîğdan geçirüp nehr i fiamos'u atlar ile bî-pâk ayakdan ge­çüp ol gün sahrâlar içre seğirdüp,



Menzil i nâhiye i Sakmar

Azamet i Hudâ bir sahrâ yı azîm ve bir âbâdân ı kadîm yerler idi kim diller ile ta‘bîr ve kalemlerle tahrîr olunmaz. Eyle ıhrâk olunup berbâd oldu kim ancak zemîni ve kârgîr kenîseleri ve nâkûs hâneleri kalup cümle kefere vü fecereleri esîr olup andan gayri sâ’ir devâbbâtlara aslâ nazar olunmadı. Bu ma­halle gelince mağrib tarafının gâh sağın ve gâh so­lun nehb ü gâret ederek bî-pâk ü bî-pervâ konup göçerek yeyüp içerek gidüp vakt i şâfi‘îde kal‘a i Sakmar nümâyân olup cümle askere tenbîh olundu.



Evsâf ı kal‘a i üstüvâr Sakmar

Lisân ı Macar'da (   ) demekdir. Bânîsi Makşi kraldır kim Süleymân Hân ile Budin'de ceng edenin veled i pelîd i anîdi Makşi kral binâsıdır. Hâlâ Erdel krallarına tâbi‘dir, ammâ Rakofçi la‘în zinde iken Nemse çâsârı;yla yek-dil ü yek-cihet olup bu kal‘a­ya beş bin Nemse cengâveri komuş idi. Aslâ itâ‘at et­meyüp vakt i sabâhda bizim yigirmi bin as­keri de­rûn ı kal‘adan küffâr ı dûzah-karâr görüp el-aza­metullâh eyle toplar atdı kim zemîn ü âsumân dir dir ditreyüp murg ı semender-vâr kal‘a-i Sakmar âteş i Nemrûd içinde kaldı. Ve bizden niçe at ve âdemler şehîd oldu. Biz dahi top altından Tatar ile mûr [u] mâr gibi târumâr olup ve kal‘anın batı cânibinde topdan alarka bir çe­menzâr yerde cem‘ olduk. Ve bize atdığı top gül­le­lerinin her biri kırkar ve ellişer vukiyye gelir idi.

Hakîkatü'l-hâl Leh'de ve Çeh'de ve Nemse'de ve Erdel'de böyle bir kal‘a i azîm ve hısn ı hasîn yok­dur. Kal‘ası bir sahrâ yı azîmde aslâ havâlesi yok bir beyâz sedd i metîn kal‘adır. Cânib i erba‘ası göldür kim bir vech ile zafer mümkün değildir, zîrâ bir semtden lağım ve meteris ve sibe etmek kâbil de­ğildir.

Sadâmât ı top ı kûpdan temâşâ etmek mümkün değil idi kim cirmi ve handakı ve tabyaları temâşâ olunaydı, ammâ murâd [u] merâ­mı­mız üzre seyre­de­medik. Ancak içinde musanna‘ manas­tırları ve çan­lıkları ve sarâyları râyegân idi.

Ba‘dehu Sakmar sahrâsındaki kurâları çatup ve esîrlerin alup berbâd ederek ol sahrânın Varat kal‘ası cânibinde bir gece karavullar ile yatdık. Ve bu mahalle dahi nâhiye i Sakmar deyü addolunur.

Andan kalkup batı tarafına ol gün seğirdüp yaka yıka mâl ı ganâ’imler ve üsârâlar alarak bir dağı aşup yedinci sâ‘atde,



Evsâf ı kal‘a i Karolvar

Lisân ı Macar'da (   ) (   ) demekdir. Bânîsi Yanoş kral oğlu Matayoş Pranko kral binâsıdır kim lâşe i murdârı kal‘a i Prak'da yatır.

Bu kal‘a dahi Erdel kralı hükmündedir, ammâ bunun [11a] dahi içinde Nemse kâfirinden beş bin fecere i müşrikîn var idi, ammâ cümle küffâr gâfil iken iki bin mikdârı bahâdır Tatar yiğitleri vakt i şâfi‘îde kal‘a altına varup her küffâr varoş içinde hâne i nühûsetlerinde yatırken ol kadar esîr ve mâl ı ganâ’imler alınup varoşu âteş i Nemrûd'a urul­dukda Karol kal‘asındaki küffârlar dahi âgâh olup cânib i erba‘asından top atmağa başladı ve bizden hayli âdem haşladı, ammâ çi fâ’ide. Bir dahi sâlimîn ü gânimîn ve mansûr u muzaffer yigirmi bin asker ile yine bu kal‘a i Karol kurbunda olan kurâları ber­bâd etmek içün zîr i kal‘ada meks olundu. Mezkûr kal‘a bir sahrâda havâlesiz bir küçük fieddâdî taş kal‘adır, ammâ gâyet ma‘mûr ve han­dakı gâyet amîk ve metîn kal‘adır. Andan kalkup 8 sâ‘atde,


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin