Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Sâ’ir hâkimlerin ayân u beyân eder



Yüklə 7,57 Mb.
səhifə56/74
tarix14.02.2018
ölçüsü7,57 Mb.
#42780
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   74

Sâ’ir hâkimlerin ayân u beyân eder: Evvelâ mezâhib i erba‘adan şeyhülislâmları ve nakîbü'l-eşrâfı ve der i devlet tarafından üç yüz akçe pâye­siyle mu‘teber kadısı ve cümle (   ) aded nevâhî kurâlarından kadıya senevî ber-vech i adâlet üç bin guruş olur. Ve cümle eyâlet i Cizre'den beğine be­her yevm birer rub‘ {kile} mâl hâsıl olur. Zîrâ taht ı hükûmetinde cümle (   ) aded kurâ vü kasabât ve kılâ‘ ı ma‘mûrelerdir. Ve sekizinci hâkim hân kethudâsıdır ve dokuzuncu hâkim şehbenderdir. Ve onuncu hâkim iskele bâcdârıdır ve on birinci zâbit şehir muhtesibidir.(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Cezîre sancağında olan mîr i aşâ’irleri beyân eder: Cümle on iki aded aşîret beğleridir. Ammâ tabl [u] alem sâhibi değillerdir, ammâ beğleriyle me’mûr oldukları sefere mükellef ü mükemmel güzîde asker ile giderler.

Evvelâ Cizre şehrinin cânib i (   ) ba‘îd kal‘a i Hardekıl beği Cizre hâkiminin sağ vezîri hük­mün­dedir. Ol dahi on iki aşîret beğine hâkim olup on bin askere mâlikdir. Anın baş aşîreti kavm i Sülu­pi­yân'dır kim cümle üç bin tüfeng-endâzdır ve aşîret i şehbâzdır ve sol vezîri pâyesindedir. Mîr i Birispi, bu dahi on aded aşîrete hükm edüp on bin tüfeng­liye mâlikdir. Ve üçüncü aşîret mîr i Veseldân'dır ve döndürcü Kârsân'dır ve beşinci Kibriyân'dır ve altıncı Kellehugiyân'dır ve yedinci Jilaniyân'dır ve sekizinci Küçük Zıbarı'dır ve ve on iki aded mîr i aşâ’irin güzîdesi bunlardır. (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )



Cizre sancağında olan ma‘mûr kurâların güzîdelerin beyân eder: Evvelâ nevâhî i Til Akra derler bir kal‘acıkdır. Cezîre i Dicle ve nehr i Furât mâbeyninde Sincâr'a ve Musul'a karîbdir. Ammâ Musul'un garbîsinde çölündedir. Hâlâ ol kadar ma‘mûr değildir ve Cizre'nin hudûd ı intihâsına vâki‘ olmuşdur. Ve,

Nevâhî i kal‘a i Kefirsusa, Şatt'ın cânib i gar­bında Cezîre hâki hudûdunda Dicle ve Furât'da vâki‘ olmuşdur. Bağı ve bâğçesi vardır ve Musul'a bir menzil karîbdir ve Cizre ile kal‘a i Nasîbîn arasında,

Sancağ ı Aşdı: Aşdı beği Diyârbekir hük­müdür. Cezîre'nin cânib i garbîsinde bir konakdır ve Cizre köyleriyle müşâdır ve Aşdı beği tahtı kasaba i Marin, çölde cezîre i Dicle ve Furât'da câmi‘ ve hân u hammâmlı ve esvâk ı muhtasarlı ma‘mûr kasabadır. Niçe kerre Cizre hükmünde ol­muşdur. Hâlâ niçe bin halkı dağlarda mağaralar içre sâkinlerdir.(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) [385b]

Cizre kal‘asının zemîn ü eşkâl i cirmin beyân eder

Evvelâ bu kal‘a i Finik, hâk i bilâd ı rebî‘de Şatt içinde ve şimâlinde bir konak kal‘a i Hasankeyfâ ve kıblesinde kal‘a i Küfürzamân'dır. Bu iki medîne i atîkin mâbeyninde taşra varoş düzde ve iç kal‘ası püşte i âlî üzre bir kal‘a i Bûhinân'dır. Cânib i garbîsinde bir menzilde Aşdı beği hâkidir. Bu dahi Diyârbekir sancaklarındandır kim kavm i Aşdı on bin asker olur. Yine Cizre'nin garbında üç konakda çölistânda nehr i Furât'a karîb Sincâr kal‘ası sancağıdır kim bâlâda Musul'dur. Cânib i şimâline ve garbîsine meyyâlce kal‘a i Mardin çölde (   ) menzil karîbdir kim yalçın kaya üzre meşhûr ı âfâk kılâ‘ların biri dahi bu kal‘a i Mardin'dir. Sene 1065 târîhinde kal‘a i Mardin dahi vasf olunmuşdur. Bu kal‘a i Cezîre mezkûr kal‘alara karîb bir tarz ı acîb ve garîb binâ-yı mehîb seng i mutarraş ile mebnî bir hisâr ı kavîdir. Ve üstâd ı bennâ-yı kûhken bu kal‘a inşâsına var makdûrun arz ı ma‘rifet içün tarf edüp rûy ı dîvârı bir sıra seng i siyâh ve bir sıra hacer i ebyaz ile ta‘mîr etmiş ve niçe yerlerinde cümle ahcârları sad­ranc nakşı tertîb eylemiş ve iç kal‘anın burc u bârûların gâyet metânet üzre etmiş. Ve dendân ı be­denleri ve mazgal deliklerin icrâ-yı ma‘rifet edüp müzeyyen etmiş ammâ iç kal‘asının handakı yok­dur. Lâkin aşağı varoş ı hisârın handakı vardır.

Ve cümle üç aded kapudur. Evvelâ cânib i garba mekşûf bâb ı Tur, Hadîd kapusu dahi derler ve ikinci kapuya Bâbu'l-mâ derler, ya‘nî Şatt kenârı kapusudur. Cânib i kıbleye meftûhdur. Ve üçüncü kapuya Bâbu'l-cebel derler. İç kal‘anın altındadır ve cânib i şimâle nâzırdır. Ve bu kapu önünde Şatt ı azîm üzre yigirmi aded gemi üzre cisr i kavî vardır kim vâcibü's-seyrdir. Kaçan kim Diyârbekir ve Hasankeyfâ'dan {ve Fındık kal‘asından} kelek gemileri gelse cisir dîdebânları cisirin ortasında iki gemiyi küşâde edüp kelekler ubûr edüp yine sedd ederler.

Bu cisrin karşu tarafındaki mahalle (   ) (   ) derler, yine Cizre hükmündedir. Ve bu cisir başına karîb kelek gemileri yanaşır iskeledir ve niçe kerre Şatt nehri tuğyân ile gelse Cisir kapusundan içeri nehr i Dicle şehre girüp şâhrâhları gark eder ammâ her bâr nehr i Şat taşkın ve coşkun gelmez gâyet tuğ­yân ile gelse şehri gark eder. Ammâ ilm i nü­cûm­da ve ilm i cifirde üstâd ı kâmillerin tahrîri üzre şehr i Cizre'yi ve kal‘a i Bağdâd ve kal‘a i Kurna ve kal‘a i Basra'yı Şattu'l-Arab gark edüp nehr i Şatt ve nehr i Furât seyl i Ceyhûn u Seyhûn u Nil gibi deryâ olup Necef deryâsı yine buhayre i azîm olup andan taşup Şâm'ın Ka‘be çöllerini ve Mekke ve Medîne yollarına cereyân ederek Ka‘be çölistânı nehr i Furât ile çengelistân ve ormanistân olup benî Âdem ile imâr olup nehr i Furât Süveys deryâsına cereyân ide deyü tahrîr etmişler. Ve ol asırda bu şehr i Cizre harâb kalup Küfürzamân kal‘ası Medâyin i Irâk misilli bir sevâd ı mu‘azzam ola demişler. Lâ-ya‘lemü'l-gaybe illallah.1

Ammâ hamd i Hudâ bu asırda Cizre kal‘ası ve şehrin gâyet ma‘mûr u âbâdân ve ahâlîsin mesrûr [u] handân gördük. Ve kal‘a i Cizre dâ’iren-mâdâr (   ) adımdır. Sâ‘at i nücûmî ile (   ) sâ‘atde devr olunur ammâ cânib i garbîsindeki bâğ u bâğçeleriyle bir günde güç ile devr olur.



Der-sitâyiş i imârât ı hânedân ı şehr i Cizre: Bu cirimde olan şehr i mu‘azzamın enderûn [u] bîrûnunda cümle (   ) aded sarây ı âlîler ve büyût ı vâlîler ve hânedân ı a‘yân u eşrâf u kibâr ve külbe i ahzân ı fukarâlardır.

Evvelâ İçkal‘ada Paşa sarâyı, iki yüz hücre ve kâ‘alı ve hammâmlı ve kasr ı Havernaklı şâhâne sarâydır kim İçkal‘a içre gûyâ nârin hisârdır. Dizdârı ve kal‘a neferâtları yokdur. Kal‘a miftâhları cümle paşa destindedir. Ve kal‘a huddâmları cümle Cizre paşası tevâbi‘idir. Bu kal‘a gerçi iç ildir ammâ adû-yı cânîsi Yezîdî ve Haltî ve Çekvânî ve Bâpirî ve Sincârî ve Zibarî Kürdleri hasm ı kavîleridir. Anın­çün bu kal‘anın dîdebânları şeb [ü] rûz nige­hbânlık edüp âmâde dururlar. Ve bu kal‘anın kifâyet mik­dârı cebehânesi ve sâ’ir mühimmâtları ve müs­tev­fâ şâhî topları vardır. Ve buğday anbârları ve cebe­hâ­ne­leri ve Şatt'a nüzûl eder su yolları vardır. Andan aşağı bârûda (   ) (   ) hânesi gâyet mükel­lef­dir. Ve bu şehrin cümle binâları kârgîr ve cibiz ile mebnî imâretlerdir ve sarây ı (   )

....................(1 satır boş)....................

Evsâf ı imârethâ-yı câmi‘ i mü’minân [u] muva­hhidân: Evvelâ şer‘ i Resûl i mübîn üzre cum‘a namâzı sahîh olsun içün hutbe i Âl i Osmân tilâvet olunur. Câmi‘-i selâtîn birdir ve binâ-yı kadîm­dir ve rısâs ı hâs ile mestûr değildir. Cümle kireç ile siper olmuş ibâdetgâh ı azîmdir. Bânîsi [386a] Âl-i Abbâsiyân'dan (   ) (   ) hâkimin binâ­sı­dır. Bir minâreli ve rûhâniyyetli müstecâbü'd-da‘ve mahal bir ma‘bedgâh ı latîfdir.

Bundan mâ‘adâ cümle iki yüz kırk aded mahalle mesâcidleridir. Evvelâ (   ) mescidi,

....................(1.5 satır boş)....................

Der-beyân ı dârü't-tedrîs i âlimân: Cümle altı aded medrese i tahsîl i ulûmdur. Evvelâ (   ) (   ) semtinde Medrese i Mîr Abdâlî, sorh-gûn tula ile mebnî bir kârgîr kavî medrese i kadîmdir ve Medrese i Süleymân Beği (   ) (   ) mahaldedir ve (   ) (   ) semtinde Meydân Medresesi ve iki aded med­reseler dahi yukaru kal‘a altındadır. Bu med­reseler cümle ma‘mûr [u] âbâdân vakf ı kavî hayrât [u] hasenâtlardır kim cânib i vakıfdan mütevellîsi her hücrede sâkin olan talebelere vazî­fe i mu‘ay­ye­nelerin ve lahmiyye ü şem‘iy­ye­lerin mâh-be-mâh vâsıl eder. Bunlardan mâ‘adâ derûn ı şehirde ne kadar mahalle mesâcid­leri var ise elbette birer medrese i hasbîleri vardır. Zîrâ bu Cizre şehrinde tâlib i ilm ulemâ-yı Ekrâd ziyâdesiyle çokdur. Ve bu şehirde dârü'l-hadîs ve dârü'l-Kur’ân kurrâ-yı mahsûs yokdur. Cümle medreselerde cemî‘i ulûm ü fünûn görülmektedir.

Sitâyiş i tekye i erbâb ı tarîk ı dervîşân: Cümle (   ) aded tekyegâh ı seyyâhândır. Evvelâ mezâristân içinde tekye i Hazret i Muhammedü'l-Gavs tarîk ı Hâcegân ı Nakşıbendî'de bu Şeyh Muhammedü'l-Gavs kutbiyyete kadem basmış ulu sultândır. Kubbe i âlîsinde cümle Hindî ve Özbekî ve Çağatayî ve Kumuk kavmi sâkin olmuşdur. Halîm ü selîm ve halkdan münzevî künc i mihnetde sâkin âdemler vardır. Ve tekye-i,

....................(2 satır boş)....................



Der-beyân ı hân ı hâcegân ı sevdâgerân: Cümle bir aded mihmânhâne i tüccârândır kim cümleden kadîm kârgîr binâ-yı musanna‘dır. (   ) demek ile ma‘rûfdur. Bundan gayrı hân ı tüccârân firâvândır.(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Der-ayân ı mihmânsarây ı ehl i hıref i gurebâ-yı mücerredân: Cümle (   ) aded bekâr odalarıdır.

....................(1.5 satır boş)....................



Der-alâmet i çârsû-yı bâzâr ı bezzâzistân: Cümle (   ) aded dekâkîn i bâzâr ı hüsündür kim sûk ı tavîli tertîb üzre mebnîdir. Bezzâzistânı şehrin vasatında vâki‘ olup üzeri serâpâ örtülüdür. Sûk ı sultânîsinde her esnâfda zî-kıymet kâlây ı cevâhir elbette boldur.

Sitâyiş i dükkânçe i ulemâ-yı tabîb i hâzıkân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-sûret i cerrâhân ı fâsıdân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-kavl i hammâm ı gâsilân ı tâhirân: Dörd hammâmı var. Kadı hammâmı ve Meydân hammâmı ve Nâsırî hammâmı ve Beğ hammâmı, bunun suyu karşu dağdan terazû ile gelüp künk ile Şatt nehri altından geçüp kal‘aya çıkar, andan bu hammâma gelir, ibret-nümâdır. Ve bu şehirde yüz elli sarây hammâmları vardır muhakkak.

Sitâyiş i sebîlhâne i cân-sitân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-vasf ı çeşme-sâr ı âb ı hayvân:

....................(1.5 satır boş)....................



Alâmet i enhâr ı âb ı revân: Şehr i Cezîre'nin âb ı hayâtı nehr i Dicle'dir kim ana Şatt derler. Tâ şehrin kenârında cereyân edüp cümle ahâlî i Cezîre andan nûş ederler, ammâ yukaru kal‘a halkı Şatt'ın taraf ı (   ) mukâbelesi aşrı (   ) dağından üstâdlar ayn ı (   ) âlî binâ terâzûlar ile ve künkler ile Şatt altından ol suyu Cezîre'nin iç kal‘asına çıkarup kal‘a halkı andan nûş ederler. Andan aşağı Beğ hammâmına bu su gider, âb ı hayât ı ayndır. Ve şehrin garbında bâğlar içre ayn ı Sakalân (   ) (   ) gelüp Şatt'a rîzân olur âb ı zülâldir.(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) [386b]

Der-beyân ı aded i çâh ı mâ i hânedân: Cümle (   ) aded

....................(1.5 satır boş)....................



Der-manzara i ibret-nümâ-yı âbâdân: Temâ­şâ-yı garîb oldur kim üstâd ı selef Beğ ham­mâmının suyun ilm i mi‘mâr üzre Şatt'ın karşu tarafındaki kûh ı bâlâlardan uçurup Şatt aşrı iç kal‘aya çıkarup andan hammâma gelir, akıl çâk olur ma‘rifet i ibret-nümâdır.

Müşerref olduğumuz eşrâf [u] a‘yân:

....................(1.5 satır boş)....................

Cümle halkı Şâfi‘îyyü'l-mezheb merd i mey­dânlardır.

Der-ilm i sulehâ-yı ulemâ-yı meşâyihân: Ulemâ-yı fuzalâsı bî-hisâbdır. Ammâ ma‘lûmumuz olan mü’ellif ü musannif hâşiye sâhibi Monlâ Muhyiddîn mütebahhirîndendir ve Monlâ Seyyid Efendi ve birâder i mihteri Seyyid Abdurrahmân Efendi (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Der-na‘t ı musannifîn i şâ‘irân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-vasf ı mazanne i kerâme-i mecâzibân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-medh i hevâ-yı nesîm i câvidân: Bu şehr i hevâ-yı hoş-rîhi bâd ı sabâ ve bâd ı nesîmden nişân verir. Bâ-husûs evvel i zemîstândan âhir ı şitâya varınca hevâsı eyle cân-perverdir kim âdeme hayât verir. Zîrâ diyâr ı sevâhildir. Mâh ı Temmuz'da hevâsı şiddet i hâr üzredir ammâ mu‘tedildir.

Der-beyân ı ekâlîm i arz ı beled i Kürdistân: Evvelâ be-kavl i Batlamyus ı Filyos ilm i usturlab üzre bu Cizre şehri iklîm i örfiyyenin (   ) sinde bulunup arz ı beledi (   ) dir ve tûl ı nehârı (   ) sâ‘at ve (   ) dericedir. Şeb i yeldâsı kezâlik eyledir, ve's-selâm.

Der-kavl i müneccimân ı tâli‘ i imâristân: Bu kal‘a i Finik i Cezîre'nin şürû‘ ı imâreti be-kavl i Monlâ Kâmil i Şirvânî burc ı kavsda bulunup beyt i müşterî-i nârîdir. Anınçün halkı tîz-fehim âteş-pârelerdir. Vakt i şitâda halîm ü selîmlerdir ve burc ı kavsda olmağile cümle halkı kemândârlardır.

Sitâyiş i reng i rûy ı pîr [u] cüvân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-medh i mahbûbe vü mahbûb ı gulâmân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-beyân ı esmâ i merd i meydân:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-ayân ı esmâ i nisvân:

....................(1.5 satır boş)....................



Nâm-hâ-yı gılmân ı çâkerân:

....................(1.5 satır boş)....................



Ta‘rîf i esmâ i cevâriyân:

....................(1.5 satır boş)....................



Bed-nişân ı kenîse i râhibân: İki deyrdir. Zîrâ keferesi Ya‘kûbî ve Mastûrî ve Ermenîlerdir. Fireng ü Urum u Kıbtî yokdur. Ammâ Yezîdî re‘âyâları çokdur. Ve bir aded kenîse i ganneşt i Yahûdî {vardır}. Bu Yahûdîler İbn Ömer'den berü ganneşt nâm deyrleri kurbünde sâkinlerdir.

Der-beyân ı kâr [u] kisb i ricâlât:

....................(1.5 satır boş)....................



Memdûhât ı sanâyi‘ i mu‘teberât:

....................(1.5 satır boş)....................[387a]



Der-fasl ı hubûbât ı mahsûlât:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-beyân ı ni‘met i memdûh ı me’kûlât:

....................(1.5 satır boş)....................



Der-ayân ı sun‘ ı Hudâ-yı müsmirrât: Cemî‘i envâ‘ ı fevâkihleri memdûhdur. Evvelâ rummânı Şehribân narlarından danedâr ü lezîz ve hoş-hor u âbdâr olur. İnciri de memdûhdur.(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) İllâ hurması ve kirazı yokdur.

Der-medh i envâ‘ ı meşrûbât: Koknar şerbeti ve nar şerbeti (   ) (   ) (   ) ammâ her leyle i Ramazânda hânın bal şerbeti kâse kâse cemî‘i bây u gedâ ve pîr [u] cüvâna hânın şerbeti mebzûldur. (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Der-beyân ı dârü'z-ziyâfe i imârât: Cümle (   ) aded imâret i dârü'l-ıt‘âmdır. Cümleden meş­hûr yukaru kal‘ada Beğ sarâyında rûz-merre mer­re­teyn cemî‘i âyende vü revende ve gurebâ vü nöke­râna hânın ni‘meti mebzûldur. İllâ Yezîdî Kürd­le­rine bir dane-i darı ve dürü vermeyüp Yezîdîleri redd ederler.

Evsâf ı aded i mesîregâh ı İremezât:

....................(1.5 satır boş)....................



Sitâyiş i aded i gaytân ı bâğavât: Şâhbender zabtı üzre Cizre'nin cânib i garbîsinde ayn ı Sakalân'ın yemîn [ü] yesârında on bin aded bâğ u besâtîn ve hadîka i Rıdvânlar vardır ve her bâğ ı İrem'de birer Külbe i ahzân hâne mukarrerdir. (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Lehce i mahsûs ı ıstılâhât [u] ibârât: Ahâlîsinin lisânları fasîh [u] belîğ Ekrâd lisânıdır. Ammâ ba‘zı hânende i hûb-âvâzlı kimesneleri makâm ı Bayâtîde bu semâ‘îyi terennüm ederler. Murabba‘:

Çuma cezîzî kelek berdânî {hub hub}

Çuma cebûrî hıyut vedânî {hub hub}

A ye ya ya u yu yu yu u yu yu yu yu

Amân mürüvvet azîzim bûçî kelendu

Amân mürüvvet, mükerrer



Şâ murûtî şâ murûtî birûy birûy birûy birûy

Amân mürüvvet azîzim bûçî kelendu

Yine amân mürüvvet, mükerrer derler.

Bend i diğer:

Îzu dû roje mekân dûre hûb hûb

mükerrer-

Bejnin zizâve hâl tahûre hûb hûb

mükerrer-

A ye ya ya u yu yu yu u yu yu yu yu

Amân mürüvvet ilâ âhir a ya ya ya

Bend i sâlis:



Ey şeb çi şeve şeve ki dârî hûb hûb

Cahgın tireyşe barandı Bârî hûb hûb

İlâ âhirih A ya ya ya.

Bir hoş-âyende nevâ olduğundan lisân ı Ekrâd ı Cizre üzre bu mahalle Cizre kelek gemilerinin ve nehr i Habur'un evsâfları bu gûne murabba‘ ile tahrîr olunup bu lisân ı fasîh bu kadar ile iktifâ olundu. Eğer her mısra‘ın tercüme etsek tatvîl i kelâm olur.

Der-fasl ı tetimme i şehrengîz i külliyât ı şehr i Cezîre i İbn Ömer

Hikmet i Hudâ Cizre içre sâkin bir sâhib i hânedân kimesne vardır. Hazret i Risâlet-penâhın alemdârı Ebâ Eyyûb ı Ensârî hazretleri neslin­dendir. Anlar evlâd ı evlâda ulu ocakdır ve gâyetü'l-gâye sulehâ-yı ümmetden kimesnelerdir. Bunların evkâfından şehre karîb bir su değirmânları vardır. Bi-emrillah ol değirmân dönmez olsa andan ma‘lûm olur kim ol hânedândan bir kimesne fevt olur ve yine deverân eder, sırr ı acîb i mücerrebdir.

Ve bu Cizre'nin cânib i garbîsi çölünde kavm i (   ) (   ) Urbânı kara haymeleriyle sâkinlerdir ve kavm i (   ) (   ) Ekrâdı dahi hayme vü hargâh­larıyla konup göçerler. Zîrâ bu diyârın hevâsı sevâhil olup zemîni vâsi‘atü'l-aktâr ve rahîsatü'l-eş‘âr bir mahsûldâr dâr ı diyâr olmağile deyyâr u kûhistânda benî Âdemden hâli bir hatve arz ı hâliye yokdur. Ve Bâbü'l-mâ‘da Küçük Şatt üzre bir mu­sanna‘ cisri vardır.(   ) (   )

....................(6 satır boş)....................[387b]

Der-beyân ı ziyâretgâh ı ulemâ-yı sulehâ-yı kibâr ı kümmelîn i şehr i Cezîre i İbn Ömer

Evvelâ bu şehrin cebbâne nâm mezâristânı şehir içinde vâki‘ olmuşdur. Niçe yüz bin kibâr ı evliyâ yı izâm ve niçe bin sahâbe i kirâm kurâfe i kübrâsında medfûndur kim, beyt:



Nelerden arda kalmışdır dilâ dünyâyı söylet­sen

Kimi Cem'dir kimi Dârâ yatan ;mevtâyı söylet­sen.

Mazmûnu üzre niçe selâtîn i Âl i Abbâsiyân âsûdelerdir ammâ ziyâret edüp ma‘lûmumuz olan bunlardır: Evvelâ Cizre içre Turnabine nâm mahalde,



Ziyâret i Sultân: Mevtâ-yı kadîm i evvel Hazret i Tarh ibn Hazret i Nûh'dur kim Tûfân ı Nûh'da gemi içre vâlidesi havfinden vaz‘ ı haml et­dikde merhûm olmuş müştakk olup ba‘de't-Tûfân rûy ı arzda ibtidâ bu sıkıt Tarh ibn Nûh defn olun­muşdur. Hâlâ derûn ı şehirde bir mescidde medfûn olup kaddi kırk kademe tavîl bir kabr i münevver i dırâzdır kim bu Cizre şehri evsâfının ibtidâsında bu Tarh ibn Nûh mufassal tahrîr olunmuşdur. Andan,

Ziyâret i Hazret i İmâm Ca‘fer-i Sâdık ibn İmâm Muhammed Bâkır kaddesenallahu bi-sır­rıhi'l-azîz hazretleri: Cezîre şehrinin cânib i garbîsi hâricine sehel karîb bir kubbe i âlî âsitânede med­fûndur. Garâbet bunda kim kal‘a i İmâdiyye'nin aşağı Kopan medresesi dibinde dahi İmâm Muham­med Bâkır âsitânesi vardır. Ulemâ-yı İmâdiyye bizde medfûndur derler ve ulemâ-yı Cizre bizde âsûdedir derler. Ammâ bu hakîr i pür-taksîr âlem i seyâ­hat­de niçe yerde İmâm Muhammed Bâkır meşhedi ziyâret etdiğime şehâdet ederim. Belki makâmları ola. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vâsi‘a. Andan,

Ziyâretgâh ı eş-Şeyh Muhammedü'l-Gavs: Kibâr ı Nakşıbendiyye'dendir. (   ) (   ) (   ) ma­hal­de kubbesinde Hindî fukarâları sâkin olurlar. Ve kal‘a i Cizre'nin su kuyusu kurbünde,

Ziyâretgâh ı Meşhed i İmâm Alî: Kubbe i âlîleri bir âsitânedir ammâ kabr i şerîfi değildir. İmâ­diyye kal‘asın feth etdikde bu Cizre'ye gelüp sâ­kin oldukda makâmıdır, derler ammâ hâlâ ziyâ­ret­gâh ı erbâb ı hâcâtdır. Ve dahi ilm i tecvîd üzre {Hazret i Kur’ân'ı} Cenâb ı Kibriyâ tarafından Hazret i Cibril i Emîn Hazret i Risâlet-penâha âyet be-âyet getirüp Hazret'e Cibril i Emîn ta‘lîm etdiği üzre Hazret i Kur’ân ı Azîmi ve Furkân ı Kerîmi kemâ hüve hakkuhu icrâ edüp ilm i tecvîde müte‘a­llık Cezerî nâm bir kitâb te’lîf eden eş-Şeyh Mu­ham­med ibn Cezerî eş-Şâfi‘î hazretleri bu Cezîre şehrinde medfûndur kim niçe yüz mücelled kitâb ı mu‘tebere te’lîfâtları vardır. Gerçi kitâb ı Cezerî bir küçük kitâbdır ammâ Hummûs ı Nahşevânî'dir. Cüm­le yüz dokuz aded ebyâtdır. Tâlibîn anı hıfz etdük­de me’hazlarıyla sâ’ile cevâb ı pür-savâb ve­rüp cemî‘i hurûfu mehâriciyle icrâ et­meğe kâdir olup niçe musannifîn Kitâb ı Cezerî şerh edüp bir mü­dev­ven kitâb ı mu‘teber olmuşdur. Üstâd ı kâmil kitâ­bın evvelinde kendülerinin ismin ve maskat ı re’s­lerin ayân u beyân içün hutbe i kitâba bu yüz­den bede’ eylemişdir:

{Bismillahirrahmânirrahîm}. Yakûlü serâcî afvu Rabbu sâmi‘ Muhammed ibnü'l-Cezeriyyi'ş-Şâfi‘î, elhamdülillah ve sallallahu alâ Nebiyyihî ve Mustafâh Muhammedün ve âlihî ve sahbihî ve mukri'il-Kur'ân ma‘a muhibbihi.

Deyü (   ) (   ) aded manzûm kitâbı altı fasl üzre itmâm etmişdir. Hâlâ Hazret i Kur’ân'ı mehâric i hurûfiyle kırâ’at etmek Muhammed Cezerî hazretlerinden kalmışdır kim şehr i Cezîre'de medfûn olup ziyâretgâh ı huffâz ı Kur’ân ve hamele i Furkân uşşâkânlar ve gayrı müştâkânlardır. Rahmetullahi aleyh.

Bu şehr i Cezîre'de niçe bin bunun emsâli mu­sannifîn ü mü’ellifîn kimesneler âsûdedirler ammâ niçe kimesneler Musul şehri hâricinde medfûn­durlar, haber i galatdır. Andan medfûn olan bu azîzin evlâdıdır.

....................(11 satır boş)....................[388a]

Şehr i Cizre'yi alâ kadri'l-imkân seyr [ü] temâşâ edüp Murtezâ Paşa kethudâsı karındaşımız ile Cizre hânından me’zûn olduğumuz mahalde Murtezâ Paşa kethudâsından karz ı hasen aldığı mâlı Cizre hânı verüp ve bin guruş harcırâh ve beş re’s kühey­lân at ve beş aded Gürcî gulâmı ve bir katar-ı katır me’kûlât [u] meşrûbât verüp hakîre dahi bir at ve bir gulâm ı mehtâb ve üç yüz guruş ihsân edüp hân ile vedâlaşup,

Cizre şehrinden Aşdı sancağına ve Hasankeyf şehrine gitdiğimiz menâzilleri ve kılâ‘ u kasabât u kurâları beyân eder

Evvelâ Cizre Hânı (   ) (   ) Hân üç bayrak güzîde tüfeng-endâz Kürd şehbâzları refîk verüp Bismillah ile cânib i şimâle Şatt sâhiliyle (   ) sâ‘atde,

Menzil i (   ) (   ) : Cizre hâkinde bir sengistân dere içre bâğ u bâğçeli ma‘mûr câmi‘ ve medreseli köydür. Andan yine cânib i şimâle meyyâlce (   ) sâ‘atde,

Menzil i karye i (   ) (   ) : Bu dahi Cizre hâkinde câmi‘ ü medrese ve bâğ u bâğçeli Ekrâd köyüdür. Andan yine cânib i şimâle meyyâl ne‘ûzü Billah sengistân ve sa‘b u gazabistân yerlerin yüz bin renc [ü] anâ ile (   ) (   ) nâm mahalde Aşdı beği hâkine kadem basdık. Andan (   ) sâ‘atde,

Karye i (   ) : Aşdı hükmünde beş yüz hâneli câmi‘ vü medrese ve hân [u] hammâmlı ve bâğ u bâğçeli ma‘mûr karyedir.

Hikmet i Hudâ bu kasabada Dülhû nâm bir Kürd gördüm. Bi-emr i Hudâ merd i Hudâ'nın kaddi üç buçuk zirâ‘ ide. Başı Adana kabağı veyâhûd Van lahanası veyâhûd nehr i Sakarya kenârında Geyve kasabası kavunu kadar kelle i zî-devleti var idi. Gözleri uğu kuşu gözleri gibi müdevver idi ammâ hikmet i Sânı‘ ı Hallâk ı âlem ol mehîb âdem gözlerinin kapakların kıpsa sâ’ir benî Âdem gibi ığmâz ı ayneyn etmeyüp gözleri bı­narı yerinden gözleri kuyruğu tarafıyla gözleri pilelerin ya‘nî göz kapakların yanına kayardı. Ve burnu Mısır'ın ve Mora diyârının mor patlıcanı kadar minkârî burnu var idi. Ve dudakları gûyâ şütür-leb idi. Ve dendânları gâv ı Isfahân kadar idi. Ve kıtifeyninde birer âdem otursa yerim dar diye­mezdi. Ve hikmet i garîbenin biri dahi ol kimes­nenin sekiz bıyığı var idi. Evvelâ büyük bıyığı aslîsi demm i binâ-gûşuna erdikden sonra ziyâdesin arakıyyesi içre kor idi. Ve arakıyyesi bir kile Sa‘îrd pirinci alırdı. Ve iki bıyığı dahi burnu deliklerinden taşra sarkmış idi. Ve iki bıyığı kulakları deliğinden taşra çıkmış idi. Ve iki kaşları dahi birer karış bıyık gibi sarkmış idi. Bu minvâl üzre meşrûh olur sekiz adet sâhib i şevârib bir ağreb ü garâ’ib âdem idi.

Bundan mâ‘adâ bu Aşdı kavminin ekserî böyle tüğlü âdemlerdir. Hatta bir kerre hammâmlarına girmek iktizâ etdi. Ekserî cümle halkı siyâh koyun pöstekisi geymiş endâmlı tüğlü âdemlerdir ammâ gâyet şecî‘ dilâver kimesnelerdir. Bu kasabayı (   ) (   ) temâşâ edüp yine cânib i şimâle (   ) sâ‘at gidüp,


Yüklə 7,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   74




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin