RAS33-34VF13
RAS34-35VF14
34/325/1261 Gebze'de, Yahşi Bey vakfına ait yerlerde hak iddia eden Boğazkesen kalesi müstahfızlarından bazı kimseler ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülerek sonucunun İstanbul'a bildirilmesine dair hüküm.
Gekbuze nâhiyesi nâibine hüküm ki:
Gekbuze'de vâkı‘ müteveffâ Yahşî Beğ zâviyesi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan sulehâdan Hasan Dede zîde salâhuhû Südde-i sa‘âdetüme arz-ı hâl idüp selâtîn-i mâziyyeden berî nısf debbâğhâne ve harâbe olmış odalar ve bezîrhâne ve bir bâb bâğ ve bir bâb tarla ve nefs-i Gekbuze içinde mukãta‘alu odalar ve çayır ve değirmen ve mülk Eskihisâr kurbında bir çiftlik yirin bunun ceddi mezkûra hibe vü temlîk ve yedine mülknâme-i hümâyûn virildükden sonra ol dahi zikr olınan akãrât virildükde câbîsi olan gallesin(?) zâviyesinde zâviyedâr ve mütevellî olanlara vakf ve şart eyledüği defter-i hâkãnîde mastûr u mukayyed ve kadîmden evlâd-ı vâkıfdan olanlar tasarruf ve hâlâ nevbet-i tasarruf buna intikãl ve ber mûceb-i şart-ı vâkıf galle-i vakfa mutasarrıfiken Boğazkesen kal‘ası müstahfızlarından İmâm Alî ve Ahmed ve diğer Alî nâm müstahfızlar gedik timarımuz karyeleri toprağındandur diyü fuzûlî müdâhale ve cebren alup gadr itmeğle bundan akdem defter emîni arzı mûcebince men‘ u def‘ olınmak içün iki kıt‘a emr-i şerîfüm mûcebince mahallinde murâfa‘adan men‘ olınmışlar iken mezbûr kanâ‘at itmeyüp hilâf-ı defter-i hâkãnî teğallüben galle-i vakfı ahz ü kabz idüp mahsûl-i vakfa gadr eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin mahallinde şer‘le bîgaraz müslimîn ma‘rifetiyle hudûd ve sınurları ve tarafeynün yedlerinde olan senedleri ile görilüp hakk kangı tarafda zâhir olur ise Âstâne-i sa‘âdetüme i‘lâm olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i R sene 1114 [13-22 Eylül 1702]
34/327/1270 İstanbul'da, Sofular mahallesinde Seyit Abdülcebbar vakfına ait yanmış ev arsasının, Oruç Gazi mahallesindeki Hacı İbrahim'in mülk arsasıyla istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da Sofılar mahallesinde es-Seyyid Abdülcebbâr bin es-Seyyid Ahmed'ün süknâsını bir râcül-i sâlihe(?) şart ve vakfiyye(?) eylediği vakfun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan Mehmed bin Mustafâ meclis-i şer‘-i şerîfe varup mahalle-i mezbûrede vâkı‘ vâkıf-ı merkúmun vech-i meşrûh üzre vakf ve şart eyledüği bir tarafdan Orta câmi‘i imâmı olanlara meşrûta menzil ve bir tarafdan Alâeddîn vakfı menzil ve bir tarafdan Hâcı İbrâhîm bin Hâcı Mehemmed mülki ve bir tarafdan tarîk-ı âmm ile mahdûd menzil bundan akdem olan harîkde muhterik ve arsa sarfe(?) kalmağla menzil-i merkúmı imâret ve (...) vakf ahz dahi olmamağla hâlâ merkúm Hâcı İbrâhîm'ün mahmiyye-i mezbûrede Oruç Gãzî mahallesinde arzen ve cevdeten ve rağbeten vakf arsadan evfer ve ekser etrâf-ı selâseden taş dîvâr ile muhât mülk arsasıyla istibdâl min külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve enfa‘ olup mezbûr Hâcı İbrâhîm dahi istibdâle tâlib ve izn-i hümâyûnum recâsına ilhâh eyledüğin arz eyledüğin ecilden şer‘le istibdâl olınmak içün hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâil-i Ca sene 1114 [23 Eylül-2 Ekim 1702]
34/328/1271 İstanbul'da, Sofular mahallesinde Abdullah vakfına ait yanmış ev arsasının, Oruç Gazi mahallesindeki Hacı İbrahim'in mülk eviyle istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da Sofılar mahallesinde Orta câmi‘-i şerîfinde imâm olanlara meşrûta Abdullâh vakfı olan menzilün bi’l-fi‘l mütevellîsi olup sâbıkã sekbânbaşı olan Muslı bin Abdullâh dâme mecduhûnun husûs-ı mezbûre vekîli olan Ahmed bin İslâm zîde kadruhû meclis-i şer‘-i şerîfe varup vech-i meşrûh üzre vâkıf-ı mezbûr vakf ve şart eyledüği iki tarafdan Defterdâr Ahmed Çelebi vakfı olan menzil ve bir tarafdan el-Hâcc İbrâhîm bin Hâcı Mehemmed mülki ve bir tarafdan tarîk-ı âmm ile mahdûd menzil bundan akdem vâkı‘ olan harîkde muhterik ve arsa sarfe(?) kalmağla menzil-i mezbûrı ta‘mîr ü termîme cânib-i vakfdan müsâ‘ade dahi olmamağla hâlâ merkúm Hâcı İbrâhîm'ün mahalle-i mezbûrede cevdeten ve rağbeten vakf arsadan evfer ve ekser bir kârgîr mahzen ve iki fevkãnî oda ve bir matbah ve bir mahtûn mülk ma‘mûr menzil ile istibdâl itmek min külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve enfa‘ ve mezbûr Hâcı İbrâhîm dahi istibdâle tâlib olmağla izn-i hümâyûnum virilmek recâsına vâkı‘ hâlî ilhâh eyledüğin arz eyledüğin ecilden şer‘le istibdâl olınmak içün yazılmışdur.
[Fî] evâil-i Ca sene 1114 [23 Eylül-2 Ekim 1702]
34/365/1396 İstanbul'da, Sultan Selim medresesi yakınında Molla Şeref mahallesindeki Kaya Hatun vakfına ait arsanın, Alizade Mehmet bin İbrahim'in aynı mahalledeki mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp müderrisînden kıdvetü’l-ulemâi’l-mütehakkıkïn Mevlânâ Mehmed bin Mustafâ zîde ilmuhû meclis-i şer‘a varup hasbî mütevellîsi olduğı mahmiyye-i İstanbul'da merhûm ve mağfûrun leh Sultân Selîm Hân tâbe serâhu medresesi kurbında Monlâ Şeref mahallesinde vâkı‘ müteveffiye Kaya Hâtûn ibnet-i Alî nâm sâhibetü’l-hayrun gallesi Monlâ Şeref câmi‘-i şerîfinde imâm olanlar beher yevm ba‘de salâvatü’l-işâ sûre-i Mülk-i şerîf tilâvet itmek üzre meşrûta vakfı olan arsa-i sarfe(?) ile akzâ kuzâti’l-müslimîn Alîzâde Mehmed bin İbrâhîm zîdet fezâiluhûnun mahalle-i mezbûrda vâkı‘ büyût-ı adîde müştemil mülk menzilini vakf olan arsa-i mezkûre ile isti[b]dâle râğıb olmağla kıbel-i şer‘den Mevlânâ Ebûbekir zîde ilmuhû ile hâssa mi‘mârlardan Üstâd Hâcı Mehmed Halîfe bin İshak ve dîğer Mehmed Halîfe ibn-i Ramazân ve ebniye ve sukúf-ı ahvâle ıttılâ‘-ı tâmm olan kimesneler ile üzerlerine varılup keşf ü misâha ve tahmîn olındukda arsa-i mezbûre bi hisâb-ı terbî‘i üç yüz otuz zirâ‘ ve icâre-i mu‘accelesi altmış guruş ve ücret-i müeccelesi ancak yevmî nîm akçe olup ve sâniyen mülk olan menzil-i mezbûrun üzerine varılup keşf ü misâha ve tahmîn olındukda arsası tûlen ve arzen bi hisâb-ı terbî‘i dört yüz iki zirâ‘ ve kıymet-i şer‘iyyesi yüz elli guruş ve ecr-i misli yevmî birer akçe olduğı zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mülk olan menzil vüs‘at ve kıymet ve rub‘ ve rağbet cihetlerinden vakf olan arsadan ezyed ve evfer ve a‘lâ ve ekser olmağla istibdâli her vechile cânib-i vakfa evlâ olmağın istibdâl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum virilmek recâsına vâkı‘ hâli ilhâhıyla arz eyledüği ecilden şer‘le istibdâl olınmak emrüm olmışdur.
Fî 15 Ş sene 1114 [23 Eylül 1702]
35/8/8 İstanbul'da, Miri Hoca Hamza evkafının eski ve yeni mütevellileri arasındaki ihtilafın usulüne uygun olarak görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:
Kerîme nâm hâtûn arz-ı hâl idüp evlâdından meşrûtiyyet üzre bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevelliyesi olduğı Mîrî Hâce Hamza evkãfınun bundan akdem mütevelliyesi olan hemşîresi Sâliha Hâtûn'un vekîli olan İstanbul sâkinlerinden Mustafâ nâm kimesne zemânında makbûzı olan mâl-ı vakfun ba‘zısın ketm ve kavl-i mücerrediyle muhâsebesin görmeğle vakfa gadr eyledüğin bildürüp tarafından vekîli Ahmed nâm kimesne ma‘rifetiyle şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene 1113 [9-18 Nisan 1702]
35/19/64 Eyüp'te, Defterdâr Mahmut Efendi evkafının mütevellisi ve bunun vakfa ait arsayı ecr-i mislinden noksana kiralamakla suçladığı kiracı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Hâslar monlâsına hüküm ki:
Medîne-i Hazret-i Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân (boş) zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma gelüp kazâ-i mezbûrda vâkı‘ vâkıf-ı mezbûrun evkãfından olan vakf arsayı (boş) nâm kimesne mütevellî-i sâbıkdan ecr-i mislinden noksân fâhiş ile istîcâr ve arsa-i merkúmeye nefsiyçün binâ ihdâs itmeğle hâlâ mütevellî-i mezkûr arsa-i merkúmenün ecr-i mislini taleb eyledükde mutasarrıf-ı mezbûr hilâf-ı şer‘ nizâ‘ eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]
35/31/117 Galatasarayı evkafı mütevellisi ve İstanbul'da, Hamit Efendi vakfı mütevellisi arasındaki alacak ihtilafının usulüne uygun olarak görülmesine dair hüküm.
İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîline hüküm ki:
Galatasarâyı evkãfınun mütevellîsi olan Abdullâh nâm kimesne gelüp İstanbul'da vâkı‘ Hâmid Efendi vakfı mütevellîsi olan Halîl nâm kimesne zimmetinde vakf-ı mezbûr nükúdından dört yüz guruş olup taleb eyledükde dürlü illet ü bahâne ile virmeyüp gadr eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]
35/40/158 Vakıf arsa üzerine kendisine veya vakfa ait olduğunu söylemeden evler yapan kimse ve bu evlerin arsalarının kendi vakıflarına ait olduğunu iddia eden vakıf mütevellileri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşasına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Mehmed gelüp mahrûse-i mezbûrede vakf arsa üzerine mâlıyla nefsiyçün menziller binâ idüp mülkiyyet üzre mutasarrıf olup ol menzilleri binâ eyledükde vakf içün ya nefsiyçün binâ itdüğini beyân itmiş değil iken (boş) ve (boş) nâm kimesneler ol menzillerün arsaları bizüm mütevellîsi olduğımuz vakfun olmağla yapduğun binâ vakfun olmış olur diyü hilâf-ı şer‘ ta‘arruz murâd eyledüklerin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfem mûcebince amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]
35/41/160 Üsküdar'da, Hasan Ağa mahallesinde Emine Hatun'un vakfettiği eve mutasarrıf olan şahıs ve vakfedenin vakıftan cayıp bu evi kendisine sattığını iddia eden kimse arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãmmakã[mına] ve Üsküdar monlâsına hüküm ki:
İvaz gelüp bundan akdem Emine nâm hâtûn medîne-i Üsküdar mahallâtından Hasan Ağa mahallesinde vâkı‘ mutasarrıfe olduğı mülk menzilini tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf ve süknâsını buna ve bunun evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz mahalle-i mezbûre mescidinde müezzin olanlara şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bu menzil-i mezbûra mutasarrıfiken merkúme hâtûn müteveffiye olmağla âhardan Mehmed nâm kimesne zuhûra gelüp mezbûre Emine ol menzili vakf ve şart eyledüğine nâdim olmağla rücû‘ idüp ba‘dehû bana bey‘ eyledi diyü bin yüz (boş) senesinde menzil-i merkúmı alup zabt idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp menzil-i merkúm alıvirilüp meşrûtiyyet üzre zabt itdürilmek üzre hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek üzre yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene [1]113 [18-27 Mayıs 1702]
35/41/162 Eyüp'te, Defterdâr Mahmut Efendi evkafının eski ve yeni mütevellisi arasındaki alacak ihtilafının ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve Hâslar monlâsına hüküm:
Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhû gelüp kazâ-i mezbûrda sâkin sâbıkã vakf-ı merkúmun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden makbûzı olan mâl-ı vakfı tevliyeti hasebiyle taleb eyledükde mezkûr zemân-ı tevliyetümde nükúd-ı vakfı i‘mâl itmeyüp asl-ı mâldan mürtezikanun vazîfeleri içün (boş) guruş virdüm diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf taleb eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]
35/41/163 Eyüp'te, Defterdâr Mahmut Efendi evkafının mütevellisi ve vakfa ait arsayı ecr-i mislinden noksana kiralamakla suçlanan kiracı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Hâslar monlâsına hüküm ki:
Hazret-i Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhû gelüp kazâ-i mezbûrda vâkı‘ vâkıf-ı mezbûrun evkãfından olan vakf arsayı (boş) nâm kimesne mütevellî-i sâbıkdan ecr-i mislinden noksâna gabn-i fâhiş ile istîcâr ve arsa-i merkúmeye nefsiyçün binâ ihdâs itmeğle hâlâ mütevellî-i mezkûr arsa-i merkúmun ecr-i mislini taleb eyledükde mutasarrıf-ı mezbûr hilâf-ı şer‘-i şerîf taleb eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün hüküm yazılmışdur.
[Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]]
35/46/188 İstanbul'da, Abdüsselam vakfına ait olup Hisar vakfından olduğu iddiasıyla zaptedilen dükkanın asıl kiracısının, geçen süre boyunca biriken kira bedelini tahsil talebinin muhakemesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîline hüküm ki:
Yorgaki nâm zimmî gelüp müşârun ileyhün taht-ı nezâretinde olan mahrûse-i İstanbul'da Balat hâricinde vâkı‘ Abdüsselâm vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccelelü mutasarrıf olduğı bir bâb dükkânda kazâ-i mezbûrda sâkin (boş) nâm kimesne hisâr vakfındandır diyü bin yüz (boş) senesinde beş sene mikdârı zabt ve müste’cirinden icâresin kabz idüp murâfa‘a-i şer‘ olduklarında Abdüsselâm vakfından olup bunun taht-ı icâresinde olduğı şer‘an sâbit ve zâhir olmağla hüküm birle cânib-i şer‘den virilen hüccet-i şer‘iyye mûcebince dükkânı açup hâlâ zabt eyleyüp mezkûrun fuzûlî kabz eyledüği icâreden zimmetinde olan hakkın taleb eyledükde virmekde te‘allül üzre olmağla tarafından Safer nâm zimmîyi vekîl itmeğle şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene [1]113 [19 - 27 Mayıs 1702]
35/53/218 İstanbul'da, Piri Paşa evkafına ait odanın ecr-i misle eşit kirasını vermeye razı kimse ve bundan ziyade kira talep eden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
A‘mâ Seyyid Mustafâ gelüp İstanbul'da vâkı‘ Pîrî Paşa evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarrufında olan odanun ecr-i misli mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne sen bir fevkãnî oda binâ itmişsin diyü ecr-i misilden ziyâde icâre talebiyle rencîde eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp hilâf-ı şer‘ te‘addî itdürilmemek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Z sene 1113 [18-27 Mayıs 1702]
35/61/256 İstanbul'da, Elvânzâde mahallesindeki vakıf arsa üzerine kendisi veya vakıf için olduğunu söylemeden bina yapan kimse ve bina arsasının mütevellisi olduğu vakfa ait olduğunu iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Ahmed gelüp İstanbul'da Elvânzâde mahallesinde vâkı‘ ihrâkda muhterik olan vakf arsası üzerine mâlıyla binâ ihdâs idüp vakf içün ya nefsiyçün ihdâs itdiğini beyân itmemeğle bu ol binâyı mülkiyyet üzre zabt itmek istedükde (boş) efendi dimeğle ma‘rûf kimesne zuhûra gelüp ol arsa mütevellîsi olduğum vakfundur ihdâs eyledüğin binâ dahi vakfun olmış olur diyü hilâf-ı şer‘ mülkiyyet üzre zabta mümâna‘at ve te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup te‘addîsi men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene [1]114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/77/321 İstanbul'da, Aksaray yakınında Çakır Ağa mahallesindeki vakfa ait bahçe üzerine izinsiz bina yapan kimse ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:
Mahrûse-i İstanbul'da Aksarây kurbında Çakır Ağa mahallesinde vâkı‘ müteveffâ (boş) vakfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi Mehmed gelüp mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ vakf-ı mezbûr akãrâtından olan bâğçe üzerine müteğallibeden (boş) nâm kimesne hilâf-ı şer‘ ve fuzûlî ebniye ihdâs idüp vakfa gadr eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp muhdes ebniyenün zarar-ı şer‘îsi men‘ olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene 1114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/79/328 İstanbul'da, Şehzade Sultan Mehmet imâretinden tayin edilen ekmek ile aşlarını şeyhlerinin dağıtageldiğini belirten amalar ve bu dağıtıma karşı çıkanlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul'da Haremeyn müfettişine hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ a‘mâ fukarâsı gelüp İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Şehzâde Sultân Mehmed Hân tâbe serâhunun imâret-i âmiresinde a‘mâ fukarâsı içün şart-ı vâkıf mûcebince ta‘yîn olınan altmış vukıyye etmek ve aş bu âna değin şeyhleri ma‘rifetiyle tevzî‘ olınagelmiş iken ta‘yîn olınup âhardan müdâhale olmış değil iken hâlâ İstanbul gümrüğinden yevmî kırk akçe ulûfeye mutasarrıf A‘mâ İbrâhîm Yeniçeri ve Eyyûblı İbrâhîm ve Ahmed ve Îsâ ve Hüseyin nâm kimesneler hevâsına [tâbi‘] birkaç nefer kimesneleriyle yekdil ve şeyhlerinün tevzî‘ine kanâ‘at itmeyüp fukarâya te‘addî eyledüklerin bildürüp men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeleriyle sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene [1]114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/80/335 İstanbul'da, Altımermer yakınında Katip Muslihiddin mescidinde cüzhanlık ve aşırhanlığın mescit imamlarına şart edilmiş olduğuna, buna müdahale olunmamasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:
Mahrûse-i İstanbul'da Altımermer kurbında vâkı‘ müteveffâ Kâtib Muslihiddîn mescidinde berât-ı şerîfümle imâm olan Şeyh Hasan zîde ilmuhû gelüp mescid-i mezbûrda kırâet olınmak üzre vakf ve şart olınan bir akçe cüzhânlık ve iki akçe aşirhânlık kadîmden mescid-i mezbûrda imâm olanlar kırâet idegelmeleriyle mevlânâ-yı mûmâ [ileyh] dahi kırâet ider iken Mahmûd nâm kimesne mutasarrıf olduğı cüzhânlık ve aşrhânlık vazîfelerine bîvech ta‘arruz itmeğle murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olduklarında zikr olınan cüzhânlık ve aşrhânlığı kadîmden mescid-i mezbûrda imâm olanlar kırâet idegeldüğin ve minvâl-i meşrûh üzre hüccet-i şer‘iyye virilmişiken kanâ‘at itmeyüp ol hüccet-i şer‘iyye[ye] muğãyir nizâ‘ eyledüğin bildürüp hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene 1114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/86/360 İstanbul'da, Elvan Bey mahallesinde Emr(?) mescidi yakınında Mahmut Ağa evkafına ait arsa üzerine kendisi veya vakıf için olduğunu söylemeden bina yapan kimse ve bina arsasının mütevellisi olduğu vakfa ait olduğunu iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmı Osmân Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Hasan gelüp müteveffâ Mahmûd Ağa evkãfından mahrûse-i İstanbul'da Elvân Beğ mahallesinde Emr(?) mescidi kurbında binâsı muhterik olmış vakf arsa üzerine menzil binâ eyledükde vakf içün ya nefsiyçün binâ itdiğini zikr itmeyüp hâlâ mezkûr Hasan nefsüm içün itdüm diyüp binâyı mülkiyyet üzre zabt eylemek istedükde arsa-i vakf mütevellîsi hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl ü nizâ‘ eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince hükm-i hümâyûnum hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl ü ta‘arruz olınmamak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene 1114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/88/364 Sultanahmet câmi‘ evkafına ait icâreteynli ev mutasarrıfının çocuksuz ölümü üzerine burasını başkasına kiralamak isteyen mütevelli ve evin mülkleri olduğunu iddia eden ölenin varisleri arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Mahrûse-i İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi vekîline hüküm ki:
Mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Ahmed Hân tâbe serâhunun câmi‘-i şerîfi evkãfı mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Yûsuf zîde mecduhû gelüp yine mahrûse-i mezbûrede evkãf-ı mezbûreden icâre-i mu‘accele ve müeccelelü bir bâb vakf menzile mutasarrıf olan Ömer Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne bilâ veled fevt olup menzil-i mezbûr vakfa âid olmağla taraf-ı vakfdan tâlib olanlara îcâr itmek istedükde müteveffâ-yı mezbûrun vârisleri menzil-i merkúmun binâsı mülkdür bize intikãl ider yedimüzde hüccet vardur diyü bîvech-i şer‘î müdâhale ve mu‘ârazadan hâlî olmadukların bildürüp sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûrı istînâfen şer‘le görmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin istînâfen şer‘le görmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene [1]114 [28 Mayıs-6 Haziran 1702]
35/104/437 İstanbul'da, vakıf arsa üzerine mülk veya vakıf için olduğu belirtilmeden yapılan binanın, vakıf mütevellisinin isteği üzerine sökülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmı paşaya ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i mezbûrda sâkin Mehmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da (boş) nâm mahallesinde vâkı‘ vakf arsa üzerine mâlıyla menzil binâ itdükde vakfiyçün ya nefsi içün binâ itmedi diyü hâlâ mezkûr Mehmed nefsüm içün binâ eyledüm (...) binâyı mülkiyyet üzre zabt murâd eyledükde arsa-i vakf mütevellîsi ol binâ vakfun olmak üzre hilâf-ı şer‘ te‘addî itmeğle şeyhülislâmdan [virilen] fetvâ-yı şerîfe mûcebince kal‘ içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene [1]114 [7-16 Haziran 1702]
35/135/559 İstanbul'da, Hacı Demir mahallesinde Kazmacızade Hasan Ağa'nın vasiyeti olan çeşmenin inşası için harcadığı parayı talep eden vasi vekili ve vasi arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi vekîline hüküm ki:
Mehmed nâm kimesne gelüp İstanbul'da el-Hâcc Timur mahallesinde Kazmacızâde Hasan Ağa dimeğle ma‘rûf kimesne mâlıyla bir çeşme binâ olınmak üzre vasiyyet ve sipâh çâvûşlarından el-Hâcc Mustafâ Çâvûş'ı vasiyy-i muhtâr nasb itmeğle vasiyy-i mezbûr dahi bin yüz (boş) senesinde çeşme-i mezbûreyi binâya bunı hüccet-i şer‘iyye ile vekîl idüp bu dahi binâ ve keşf itdürüp ahâlî-i mahalle nezâretiyle muhâsebesin görüp cânib-i vakfdan virilen hüccet-i şer‘iyye ve mümzâ defter mûcebince mesârifi ile ecr-i mislin taleb eyledükde virmekde te‘allül eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûn recâ ve vasiyy-i mezbûr zikr olınan keşf hakk üzre olmayup cânib-i vakfa gadr olmışdur diyü sen ki Mevlânâ-yı mumâ ileyhsin ma‘rifetünle bîgaraz ehl-i vukúf müslimîn huzûrında tekrâr keşf ü muhâsebe96 taleb itmeğle vech-i meşrûh üzre amel olınup vakfa gadr olınmamak üzre Rûmili kãdîaskeri şer‘iyyâtcısı i‘lâm itmeğin i‘lâmı mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene [1]114 [7-16 Haziran 1702]
35/157/643 Pertev Paşa vakfı lehdarı Safiye Hatun ve İstanbul'da ölen kız kardeşinin evladı arasındaki hisse ihtilafının çözülmesi için hasımların İstanbul'a ihzar olunmalarına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına hüküm:
Müteveffâ Pertev Paşa kızlarından Safiyye nâm hâtûn gelüp müteveffâ-yı mûmâ ileyh vakfı gallesinden vakfiyye-i ma‘mûlun bihâsında beş nefer evlâdına yevmiyye yiğirmişer akçe şart idüp lâkin hâl-i huyûtında evlâdun üç neferi fevt olmalarıyla hayâtda olan iki nefer kızına ellişer akçe şart ve ta‘yîn itmişiken bu müteveffâ-yı mezkûrun kızı olup Tire'de(?) bulınmağla İstanbul'da müteveffiye olan dîğer kızınun evlâdı mahrûse-i mezbûrede sâkin Alî ve Mahmûd ve Süleymân nâzır-ı evvelden değiller iken mücerred ta‘cîz içün biz nâzır-ı evvelden olmağla hissemüze seksen akçe ve sen nâzır yanındasın senün hissen içün ancak yiğirmi akçe isâbet ider ve yedimüzde dahi hüccetimüz vardur diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf nizâ‘ itmeleriyle bundan akdem yedinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince emr-i şerîfüm ihrâc idüp vardukda ba‘zı illet îrâdıyla icrâ-yı hakk olınmaduğın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ ve mezbûrenün yedinde olan sûret-i vakfiyye ve fetvâ-yı şerîfe mûcebince hakk yedinde olup lâkin da‘vâsı İstanbul'da istimâ‘ olınmamağla hâsımları rikâb-ı hümâyûnuma ihzâr olınmalarıyçün bi’l-fi‘l Rûmili kãdîaskerüm olan Mevlânâ Mehmed edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû i‘lâm itmeğin Mevlânâ-yı müşârun ileyhün i‘lâmı mûcebince ihzâr olınmaları üzre yazılmışdur.
Fî evâhir-i M sene 1114 [17-26 Haziran 1702]
35/158/648 İstanbul'da, Yayla adlı yerde Kurşunlu camii imamına şart edilmiş mutassarıf olduğu vakıf arsa üzerine yaptığı binayı cüz okutmağa vakfeden kadının vakfına müdahale olunulmamasina dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmı paşaya [ve] kãdîya hüküm ki:
Râbi‘a gelüp mahrûse-i mezbûrda Yayla nâm mevzı‘da Kurşunlı câmi‘-i şerîf imâmına meşrûta mutasarrıf olduğı vakf arsa üzerine izn-i mütevellî ve kendü mâlıyla nefsiyçün ba‘zı ebniye ihdâs idüp ba‘dehû ol ebniye-i hükm-i hâkim ile cihetde eczâya vakf itmek istedük âhardan bîvech-i şer‘î ve te‘addî ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîf virilmeğle fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i M sene 1114 [17-26 Haziran 1702]
35/167/683 İstanbul'da, Hacı Mustafa evkafı mütevellisi ve vakfın üç yıllık gelirine el koyduğunu iddia ettiği kimse arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul'da Sadr-ı a‘zâm nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîline hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da müteveffâ el-Hâcc Mustafâ nâm kimesnenün evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Seyyid Alî gelüp mahrûse-i mezbûrede sâkin Hâcı Mustafâ nâm kimesne bundan akdem üç sene vakfun musakkafâtından hâsıl olan icârât ve izdiyâd-ı galle-i vakfı ve vâkı‘ olan mahlûlâtdan vakfa âid olanı bi gayri hakkın ahz ve getürüp cânib-i vakfa teslîm eylemedüğinden nâşî mürtezika-i vakfun ulûfeleri virilmeyüp ol vechile te‘addî ve vakfa gadr eyledüğin bildürüp şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf temâmen alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görile diyü yazılmışdur.
Fî evâhir-i M sene [1]114 [17-26 Haziran 1702]
35/169/689 İstanbul'da, Şehabeddin Efendi vakfı mütevellisi ve vakfın malını yeyip umuruna karışmakla suçladığı katip ve cabisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ Şehâbeddîn Efendi vakfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan Mehmed zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl sunup İstanbul sükkânından olup vakf-ı mezbûrun kâtib ve câbîsi olan Hüseyin nâm kimesne kendü hâlinde olmayup umûr-ı vakfa karışup hilâf-ı şart-ı vâkıf muhdes vazîfe peydâ eyledüğinden gayri mâl-ı vakfdan on beş bin üç yüz akçe ekl ü bel‘ itmeğle tevliyeti hasebiyle taleb eyledükde virmekde te‘allül ve muhâlefet eyledüğin bildürüp zimmetinde olan mâl-ı vakf ve tevliyeti hasebiyle tahsîl ve umûr-ı vakfa müdâhale itdürilmemek bâbında emr recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i M sene [1]114 [17-26 Haziran 1702]
35/187/752 İstanbul'da, kimseye borcu olmayan, kefil de bulunmayan kimse ve bunun babasının borcu sebebiyle kefil olduğunu iddia eden yirmi sekizinci yeniçeri ortasının mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı Osmân Paşa'sına97 ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkin sâdât-ı kirâmdan Seyyid Alî gelüp bunun fevt olan babası el-Hâcc Mustafâ nâm kimesnenün şer‘an kimesneye vireceği olmayup ve bu dahi kefîl bi’l-mâl olmış değil iken Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından yiğirmi sekizinci cemâ‘atinün odabaşı mütevellîsi olduğum oda-i merkúm vakfından müteveffâ baban mezbûr el-Hâcc Mustafâ zimmetinde bin sekiz yüz guruş mâl-ı vakf vardur ve sen kefîl bi’l-mâl olmışdun diyü bunı ahz ve sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin huzûrunda murâfa‘a-i şer‘ oldukda mezbûrun şâhidleri zûr ve iddi‘âsı lağv olduğı nümâyân olmağla mu‘ârazadan men‘ birle cihet-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilüp ve bir [de]f‘a dahi murâfa‘adan imzâ olınmışiken mezbûr kanâ‘at itmeyüp âna muğãyir bir dahl ü nizâ‘dan hâlî olmaduğın bildürüp yedinde olan hüccet-i şer‘iyye mûcebince hilâf-ı şer‘-i şerîf rencîde olınmamak içün hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâil-i S sene [1]114 [27 Haziran-6 Temmuz 1702]
35/208/839 İstanbul'da, muhtelif vakıfların mütevellisi olan şahıs, ve vakfın katip ve cabisi ile beraber olup vakfa zarar vermekle suçladığı eski vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul'da şeyhülislâmülislâm nezâreti evkãfı müfettişi vekîline hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ Acem Hüseyin Efendi ve Şehâbeddîn Efendi ve Ahmed Beğ ve Yâverzâde Sinân Beğ evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan Mehmed zîde kadruhû gelüp İstanbul'da sâkin sâbıkã evkãf-ı merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne evkãf-ı merkúmenün kâtib ve câbîsi ile yekdil olmağla mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ vakfa gadr eyledüğin bildürüp şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün emr yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene [1]114 [27 Haziran-6 Temmuz 1702]
35/224/900 İstanbul'da, Abdüsselam vakfına ait iki adet dükkan tasarrufunda bulunan şahsa Karahisar vakfı mütevellisi tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul'da şeyhülislâmum Feyzullâh edâma’llâhu te‘âlâ fezâilehûnun nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Yorgaki nâm zimmî arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Abdüsselâm evkãfı akãrâtından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı iki bâb dükkânlarınun ecr-i misle mu‘âdil icâresin cânib-i vakfa edâ ider iken Karahisâr vakfı mütevellîsi (boş) nâm kimesne ol dükkânlar benüm mütevellîsi olduğum vakfun akãrâtındandır diyü bin yüz (boş) senesinde teğallüben zabt itmeğle husûs-ı mezbûr şer‘le görildükde ol dükkânlar Abdüsselâm vakfından bunun taht-ı icâresinde olduğı sâbit ve hüccet-i şer‘iyye virilmişiken yine nizâ‘ itmeğle men‘ olınmak içün hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şer‘ dahl ü ta‘arruz olınmamak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene [11]114 [7-16 Haziran 1702]
35/227/912 İstanbul'da, Edirnekapısı dahilinde Rumeli kazaskeri Abdülkadir Efendi câmi‘ vakfı mürtezikasının birikmiş vazifelerinin vakıf mütevellisinden alınıp kendilerine verilmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Sâbıkã Rûmili kãdîaskeri müteveffâ Abdülkãdir Efendi mahrûse-i İstanbul'da Edirnekapusı dâhilinde binâ eyledüği câmi‘-i şerîfi mürtezikası Dergâh-ı [mu‘allâma] gelüp vakf-ı merkúmun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne mâl-ı vakfı ekl ü itlâf üzre olup harâbe müşrif olan yirlerin ta‘mîr eylemedüğinden mâ‘adâ mürtezikanun dahi beş aydan berü hıdmetleri mukãbelesinde şart-ı vâkıf ve berâtları mûcebince müstahıkk oldukları vazîfelerin virmeyüp küllî gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp hıdmetleri mukãbelesinde şart-ı vâkıf ve berâtları mûcebince müstahıkk oldukları vazîfelerin alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledükleri ecilden berâtları mûcebince müstahıkk oldukları vazîfeleri alıvirilmek içün emr yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]114 [7-16 Temmuz 1702]
35/233/937 İstanbul'da, Pirinççi mescidi mahallesindeki evin, kiracısının ölümü üzerine iadesini isteyen meşruta sahibi ve bu evin murislerince kiralandığını bildiren mirasçılar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Abdülkerîm gelüp mahrûse-i İstanbul'da Pirinçci mescidi mahallesinde süknâsını kendüye meşrûta vakf menzilde sâkin olmayup Hızır nâm kimesneye îcâr idüp mezkûr Hızır fevt olmağla menzil-i merkúm kızı (boş) nâm hâtûnun eline düşüp îcâr-ı mezbûr şer‘an sahîh olmamağla zikr olınan menzilden alup zabt itmek istedükde müteveffâ-yı mezkûrun veresesi mûrisimüz istîcâr itmişidi diyü nizâ‘ itmeğle yedinde olan şeyhülislâm fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel olına diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [11]14 [7-16 Temmuz 1702]
35/252/1027 İstanbul'da, Abdüsselam vakfına ait Tavukpazarındaki dükkanların, bunları mülkiyet iddiasıyla zaptedenlerden alınmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Evkãf-ı mezbûreden mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ müteveffâ Abdüsselâm vakfı mütevellîsi vekîli olan Ahmed zîde kadruhû gelüp vakf-ı mezbûr akãrâtından vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda yine mahrûse-i mezbûrede Tavukbâzârı'nda vâkı‘ helvâcı ve şerbetci ve kebâbcı ve etmekçi dekâkîni içün Haffâf el-Hâcc el-Hâcc98 Mustafâ ve İmâm Mehmed nâm kimesneler mülkiyyet iddi‘â ve zabt idüp vakfa gadr eyledüğin bildürüp icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]114 [7-16 Temmuz 1702]
35/264/1078 İstanbul'da, Hacı Davut vakfında cüzhan olan şahsın ölümü üzerine kendisine cüzhanlık verilen İmamzade Mehmet'e müdahale olunulmamasına dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İmâmzâde Mehmed gelüp İstanbul'da Hâcı Dâvûd vakfından almak üzre yevmî iki akçe vazîfe ile hazret-i Cüzhân Ömer Halîfe fevtinden kendüye tevcîh olınup Mâliyyeden berât-ı şerîfüm virilmeğle üzerinde iken Muhsîn nâm kimesne dahi Mâliyye berâtıyla iki akçe cüzhân vazîfesine mutasarrıf iken kanâ‘at itmeyüp senün mutasarrıf olduğın cüzhânlık vazîfende dahi Mâliyye tarafından berât itdürdüm diyü müdâhale itmeğle berât-ı cedîdi mûcebince zabtiyçün yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i S sene [1]114 [17-26 Temmuz 1702]
35/293/1203 İstanbul'daki Ermeni patriği ve bunun Kudüs'teki Merre(?) Yakup kilisesinin İstanbul'daki vakıflarının parasını yemekle suçladığı vakıf görevlileri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da Ermeni patriği olan Avadik nâm râhib gelüp Kuds-i şerîf'de vâkı‘ Merre(?) Yağkúb kilisesinün mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ evkãflarınun Kuds-i şerîf patriki tarafından vekîl ve mütevellîleri olan Arsiyan ve Sarik ve Aleksan ve Sakte(?) ve Avanos ve Arakil ve Tozoğlı Artin ve Kosdas Papas ve Arton nâm râhibler birbirleriyle yekdil ve mâl-ı vakfı ekl ü itlâf itmeleriyle vakf-ı merkúm râhib-i mezkûrun taht-ı nezâretinde olmağla şer‘le muhâsebesi görilüp ekl ü itlâf eyledükleri mâl-ı vakf zuhûra görilmek99 bâbında hüküm recâ vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i S sene [1]114 [17-26 Temmuz 1702]
35/294/1207 İstanbul'da, Atmeydanı yakınında Hacı Hasan mescidi vakfına ait icâreteyn usulü ile kiralı ev ile fırına mutasarrıf olan kadın ve bunları kocasından devraldığını iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Râziye nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul'da Atmeydânı kurbında vâkı‘ (...) el-Hâcc Hasan mescid-i şerîfi vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile taht-ı icâresinde olan menzil ve fırunına dahl olınmak îcâb itmez iken Kıblelizâde müteveffâ Alî'nün kethudâsı Hâcı Hüseyin nâm kimesne ol menzil ve fırun müteveffâ zevcün Abdî nâm kimesne bana hüccet-i şer‘iyye ile ferâğ ve istiğlâl eyledi diyü dahl ü ta‘arruzdan hâlî olmaduğın bildürüp mahallesi imâmı ve ahâlîsinden şer‘le tefahhus olınup hilâf-ı şer‘ ta‘arruz olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i S sene [1]114 [17-26 Temmuz 1702]
35/296/1216 İstanbul'da, Edirnekapısı dahilinde Rumeli kazaskeri Abdülkadir Efendi câmi‘ vakfının mürtezikası ve vazifelerini ödemediklerinden şikayetçi oldukları vakıf evladı ile mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Sâbıkã Rûmili kãdîaskeri olan müteveffâ Abdülkãdir Efendi mahrûse-i İstanbul'da Edirnekapusı dâhilinde binâ eyledüği câmi‘-i şerîfi mürtezikası arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûr câmi‘-i şerîfi zâviyesi mühimmâtına on bin guruş vakf ve teslîm-i mütevellî idüp lâkin vakf-ı mezbûrun nezâretine evlâdına şart itmeğle evlâd-ı vâkıf vakf-ı merkúm mütevellîsi ile yekdil olmağla mâl-ı vakfı itlâf ve izâ‘at itmeleriyle hâlâ câmi‘-i mezbûr ile zâviye-i mezbûrenün ekser levâhıkı harâbe ve içinde îkãd-ı şem‘ ve kanâdîl olınmayup ve beş aydan berü mürtezikanun dahi vazîfelerin virilmedüğin cemâ‘at-i müslimîn edâ-i salâvat idemeyüp küllî gadr u te‘addî olınduğın bildürüp vakf-ı merkúm mütevellîsi ve nâzırınun şer‘le muhâsebeleri görilüp ekl ü itlâf eyledüklerin mâl-ı vakf zuhûra getürilüp mürtezikanun şart-ı vâkıf ve berâtları mûcebince müstahıkk oldukları vazîfeleri alıvirilüp ve câmi‘-i merkúmun harâbe müşrif olan mahallerin ma‘rifet-i şer‘le ta‘mîr ve şurût-ı vakf icrâ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]114 [7-16 Temmuz 1702]
35/314/1284 Midye'de, Çevgani Halil Ağa vakfına ait eve vakfiye gereğince mutasarrıf olan azatlıları evladı arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Âstâne'de Haremeyn müfettişi evkãfı vekîline hüküm:
Müteveffâ Cevgânî Halîl Ağa'nun evlâd-ı ütekãsı gelüp müteveffâ-yı mezbûrun Midye (...) Paşa mahallesinde vâkı‘ ütekã ve evlâd-ı ütekãsına vakf ve şart eyledüği menzilde şart-ı vâkıf mûcebince evlâd-ı ütekã mutasarrıflar olup bunlar dahi evlâd-ı ütekãdan olup ber mûceb-i şart-ı vâkıf nevbet-i tasarruf bunlara intikãl itmişiken yine evlâd-ı ütekãdan Rukıyye ve Emine nâm hâtûnlar şerrete sâlike olmalarıyla hakk-ı meşrûta bizümdür diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf tasarruflarına dahl olınup gadr olınduğı vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsı ve fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i Ra sene [1]114 [26 Temmuz-4 Ağustos 1702]
35/319/1308 Kasımpaşa'da, arsası Sinan Paşa vakfı ve binası kendi mülkü olup mutasarrıf olduğu hamamın ecr-i misle denk kira bedelini vermeğe razı olan şahıs ve ziyade kira bedeli talep eden mütevelli arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Bi’l-fi‘l şeyhülislâmum nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîline hüküm ki:
Mehmed nâm kimesne gelüp Kãsım Paşa'da vâkı‘ arsası icâreli müteveffâ Sinân Paşa vakfı ve binâsı kendü mülki olup mutasarrıf olduğı sağïr hammâmun ecr-i misle mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken vakf-ı mezbûr mütevellîsini yevmî otuzar akçe icâre taleb ve alup te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup ecr-i mislinden ziyâde icâre talebiyle dahl ü rencîde olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Ra sene [1]114 [26 Temmuz- 4 Ağustos 1702]
35/335/1378 Babaları Mustafa adlı yeniçerinin bir iş için muvazaa yoluyla vakfa borçlandığını, fakat işi görülmeden babalarının vefat ettiğini, buna rağmen vakıf mütevellilerinin bir süredir kendilerinden murabaha talep ederek rahatsız ettiklerinden şikayetçi olan kardeşler ve otuz altıncı yeniçeri cemaati ortası para vakfının mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i mezbûre sükkânından Ahmed ve Alî ve Mehmed nâm karındaşlar gelüp Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından otuz altıncı cemâ‘atün ortasına mevkúfe nükúdun mütevellîsi (boş) nâm yeniçeri bunlarun babaları Mustafâ nâm yeniçeriye senün oğullarınun esâmîlerin tekã‘üd itdüreyüm diyü oda-i mezbûre vakfına beş yüz guruş deyni olmak üzre muvâza‘a tarîkıyla hüccet itdürüp lâkin husûs-ı mezbûr temşiyet bulmadın babaları mezbûr fevt olup ol hüccet mütevellî yedinde bulınmağla babanuz mezbûrun oda-i mezbûre vakfına beş yüz guruş asl-ı mâl ve yüz guruş murâbaha deyni vardur diyü mezbûr Ahmed'i ahz ü habs ve cebre ve kerh idüp bir tarîkıyla tekrâr hüccet itdürmeğle vakf-ı mezbûr mütevellîleri meblağ-ı merkúm içün on seneden berü beher sene bîvech-i şer‘î doksan guruş murâbaha ve on ikişer guruş gulâmiye nâmıyla akçelerin alup ve virdükleri akçe dahi meblağ-ı mezbûrı tecâvüz itmişiken hâlâ oda-i mezbûre vakfı mütevellîsi Ahmed ve Odabaşı Yûsuf nâm yeniçerilerine meblağ-ı mezbûrı temâmen taleb ve ahz ü habs teklîf ile te‘addî itmeğle fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek üzre yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]114 [5-14 Ağustos 1702]
35/339/1392 İstanbul'da, Büyük Ayasofya evkafında günlük iki akçe ile cüzhanlık vazifesi üzerinde olan Abdurrahim Halife'nin hakkının alınmasına dair hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetümde müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:
Abdurrahîm Halîfe nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayasofya-i kebîr evkãfından yevmî iki akçe vazîfe ile cüzhân olmağın edâ-yı hıdmet idüp hıdmeti mukãbelesinde berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesin vakf-ı mezbûr mütevellîsi (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde mütevellî-i mezkûr virmekde te‘allül eyledüğin bildürüp berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin Haremeyn muhâsebesi defterlerine nazar olındukda vakf-ı merkúmdan yevmî iki akçe iki akçe100 ile cüzhânlık cihet-i mezkûr Abdurrahîm Halîfe'nün üzerinde olduğı mastûr u mukayyed bulınmağın berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirilmek emrüm olmışdur.
Fî evâil-i Ra sene 1114 [26 Temmuz-4 Ağustos 1702]
35/341/1402 İstanbul'da, Süleymaniye evkafından Şeyh İbrahim'e beş akçe verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da Süleymâniyye evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Sulehâdan Ümmü Sinânzâde Hasan Efendi hulefâsından Şeyh İbrâhîm zîde salâhuhû gelüp mahall-i merhamet olınmağla istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mütevellî-i mûmâ ileyhsin ve Başmuhâsebe'den beş akçe tevcîh olınmak içün arz eylemek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]114 [5-14 Ağustos 1702]
35/348/1433 İstanbul'da, Ferhat Paşa evkafına ait Genç Karasu kazasına bağlı Evelik(?) köyündeki Burgaz kışlası mezraını haksız yere başkasına kiraya veren vakıf mütevellisinin Divan-ı Edirne'ye ihzarına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına hüküm ki:
Hüseyin ve Abdülhak gelüp İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Ferhâd Paşa evkãfından Genç Karasu kazâsına tâbi‘ Evelik(?) nâm karyede vâkı‘ Burgaz kışlası dimeğle ma‘rûf mutasarrıf olduğı mezra‘a vakf-ı mezbûr mütevellîsi Abdurrahîm bi gayri hakkın âhara virüp bundan akdem emr-i şerîfümle müvellâ ta‘yîn ve mübâşir ile mahall-i mezbûrun üzerine varıldukda mütevellî-i mezbûr itâ‘at-i emr-i şerîf itmeyüp İstanbul'a firâr itmeğle Dîvân-ı Edirne'ye ihzâriyçün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]114 [5-14 Ağustos 1702]
35/353/1452 İstanbul'da, Tevkii Mehmet Efendi nükud vakfının tevliyetine bazı mürtezikaca vaki müdahalenin men olunmasına dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i mezbûrda vâkı‘ ceddi müteveffâ Tevkï‘î Mehmed Efendi'nün nükúd-ı mevkûfesinün evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Safiyye nâm hâtûn gelüp makbûzından mes’ûl olup bir vechile mâl-ı vakfa hıyâneti sâbit olmış değil iken vakf-ı merkúm mürtezikasından şirret ile meşhûr Şeyh İbrâhîm ve Müezzin Hâcı Hüseyin ve Ebû Ahmed oğlı Mehmed nâm kimesneler birbirleriyle yekdil ü yekcihet olmalarıyla mücerred celb-i mâliyçün mezbûre hâtûnı hilâf-ı şer‘-i şerîf rencîde itmeleriyle bundan akdem sâbıkã İstanbul kãdîsı huzûrında murâfa‘a-i şer‘ olduklarında mezbûrlarun da‘vâları şirret-i mahz olmağla te‘addîleri men‘ olınmışiken mezbûr tekrâr şirrete sülûk ve hevâlarına tâbi‘ bazı kimesneleriyle yekdil olmalarıyla tekrâr hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî vü rencîde eyledüklerin bildürüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addîleri men‘ olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]114 [5-14 Ağustos1702]
35/370/1564 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ evkafının düşen mahlulünden talebeden Aziz'e on beş akçe vazife verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da vâkı‘ Sultân Süleymân câmi‘i evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Talebe-i ulûmdan Azîz gelüp tahsîl-i ilme kadar ma‘îşet olmak içün vakf-ı mezbûrun düşen mahlûlinden takãss olınmak üzre birkaç akçe vazîfe virilmek bâbında istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mütevellî-i mûmâ ileyhsin düşen mahlûlinden on beş akçe arz eylemek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene 1114 [15-24 Ağustos 1702]
35/397/1667 Galata'da, Şahkulu mahallesindeki Şahkulu mescidine muttasıl mutasarrıf olduğu mülk evin mescit ile müşterek duvar içindeki su kuyusuna müdahale edildiğini belirten Seyit Mehmet ve "zikrolunan kuyu müstakıl vakfındır" diyen mescit imamı ve mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul ve Galata kãdîlarına hüküm ki:
Sâdât-ı kirâmdan Seyyid Mehmed gelüp Galata kazâsında Şâhkulı mahallesinde vâkı‘ Şâhkulı mescidine muttasıl hüccet-i şer‘iyye ile mutasarrıf olduğı mülk menzilinün mescid-i mezbûre ile müşterek dîvâr içinde vâkı‘ su kuyusına yolına gelince menzil-i mezkûreyi zabt idenler ale’l-iştirâk tasarruf idegelmişler iken hâlâ mescid-i mezbûr imâmı ve mütevellîsi olan Mustafâ nâm kimesne zikr olınan kuyı müstakıll vakfundur diyü ba‘zı kimesneye istinâd ile bin yüz (boş) senesinde bi gayri hakkın zabt idüp gadr eyledüğin bildürüp hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [1]114 [25 Ağustos-3 Eylül 1702]
35/417/1748 Galata'ya bağlı Fındıklı'da, Pirizade mahallesinde Defterdâr Mahmut Efendi evkafına ait onarıma muhtaç binalar ile dükkanları belirlenen bedeli karşılığında satın alan kimseler ve bunlara haksız yere müdahalede bulunan mütevelli vekili arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve Galata kãdîsına hüküm ki:
Abdurrahîm ile Afîfe Hâtûn gelüp kazâ-i mezbûr muzâfâtından Fındıklı mahallâtından Pîrîzâde mahallesinde vâkı‘ müteveffâ Defterdâr Mahmûd Efendi evkãfından İbrâhîm Beğ dimeğle ma‘rûf kimesnenün taht-ı icâresinde olan ebniye ve dekâkîn harâbe müşrif olmağla bir vechile kãbil-i süknâ olmaduğından gayri vakfun dahi müsâ‘adesi olmamağla vakf-ı mezbûrun mütevellîsi ve mi‘mâr ve müfettişi ma‘rifetiyle bîgaraz müslimîn muvâcehesinde takãssın(?) elli beş bin sekiz yüz akçeye keşf ve hüccet ve meblağ-ı merkúmı cânib-i vakfa bi’t-temâm edâ ve izn-i mütevellî ile mülkiyyet üzre takãss-ı ebniye idüp ber vech-i iştirâk mutasarrıf olmalarıyla bir vechile dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ mütevellî vekîli olan Seyyid Alî nâm kimesne şirrete sâlik ve hevâsına tâbi‘ kãdîya istinâd ve ba‘zı ashâb-ı ağrâzun zûr şehâdetleriyle takãssın yüz elli bin akçeye olmak üzre bir tarîk ile hüccet itdürmeğle hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp hilâf-ı şer‘ te‘addîsi men‘ olınmak bâbında emr recâ idüp sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Rebî‘u’l-âhir sene 1114 [4-13 Eylül 1702]
35/423/1776 İstanbul'da, Hocapaşa yakınında Elvânzâde mahallesinde tasarrufunda olan evi usulüne uygun olarak ferağ eden şahsın, ev yandıktan sonra arsasını iade edip ferağ bedelini almak isteyen alıcı tarafça incitilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Dîvân-ı hümâyûn kâtiblerinden Kâtib Mustafâ Tal‘atî gelüp mahrûse-i mezbûrede Hâce Paşa kurbında Elvânzâde mahallesinde mutasarrıf olduğı bir kıt‘a vakf menzili bundan akdem Hadîce nâm Sarâylı hâtûna üç yüz guruş bedel mukãbelesinde izn-i mütevellî ile ferâğ ve hîn-i ferâğda meblağ-ı merkúmdan zimmeti şuhûd mahzarında ibrâ eylemişiken hâlâ müteğallibeden zevci (boş) nâm kimesne menzil-i mezbûr muhterik olmağla arsayı sana redd ve meblağ-ı merkúmı senden alurum diyü te‘addî ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olmağla mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘ rencîde olınmaya diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı R sene 1114 [4-13 Eylül 1702]
35/424/1781 Seksen yedinci yeniçeri cemaati ortasının para vakfının eski mütevellisinin hastalığı esnasında aklı zail olmuşken vakfa borçlu olduğuna ilişkin ikrarının geçerli olmadığına dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da sâkin Seyyid Abdülkerîm gelüp bu sâbıkã seksen yedi cemâ‘ati ortasınun nükúd-ı mevkûfesinün mütevellîsi olmağla hîn-i azlinde muhâsebesi görilüp zimmetinde bir akçe kalmaduğına oda ihtiyârları ve mütevellî yedine memhûr temessük virüp kat‘-ı nizâ‘ olınmışiken hâlâ oda mütevellîsi Mustafâ nâm yeniçeri hevâsına tâbi‘ kimesneler ile yekdil ve bu hastalığı hâlinde aklı bi’l-külliye zâil iken dahi zimmetümde bin iki yüz guruş mâl-ı vakf vardur diyü ikrâr itmeğle ikrâr-ı mezbûr şer‘an sahîh değil iken ol vechile temessük birle hilâf-ı şer‘ dahl ü rencîde itmeğle şeyhülislâmdan müte‘addid fetvâları mûcebince amel olına diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı R sene [1]114 [4-13 Eylül 1702]
35/432/1811 İstanbul'da, Elvânzâde mahallesindeki tasarrufunda olan evi satan şahsın, ev yandıktan sonra arsasını iade edip satış bedelini almak isteyen alıcı tarafça incitilmemesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Dîvân-ı hümâyûnum kâtiblerinden Kâtib Mustafâ Tal‘atî gelüp mahrûse-i İstanbul'da Elvânzâde mahallesinde arsası mukãta‘alu vakf ve binâsı mülk olan bir kıt‘a menzilinün binâsını bundan akdem Hadîce nâm Sarâylı hâtûna semen-i ma‘lûme bey‘ u teslîm eyledükden sonra ol binâ muhterik olmağla dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ mezbûre hâtûn şirâsına nâdime olup müteğallibeden zevci (boş) nâm kimesne tarafından vekîl itmeğle ol binâ muhterik olmışdur semen-i mezbûrı senden alurum diyü te‘addî ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virilmeğle mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı R sene [1]114 [4-13 Eylül 1702]
35/458/1912 İstanbul'da, Sultan Süleyman evkafının ilk düşen mahlulünden ilim tahsili ile meşgul olan Seyit Mehmet'e sekiz akçe verilmesine dair hüküm.
Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Sultân Süleymân Hân tâbe serâhu evkãfı müfettişine hüküm ki:
Mukaddemâ Seyyid Mehmed zîde ilmuhû gelüp mezkûr bu âna gelince tahsîl-i ilme meşğúl olup bir yirden cihet-i ta‘ayyüşi olmaduğın bildürüp ibtidâ düşen mahlûlden kendüye vazîfe virilmek bâbında istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mûmâ ileyhsin ibtidâ düşen mahlûlden mezkûr Seyyid Mehmed'e sekiz akçe arz eylemek üzre yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [1]114 [3-12 Ekim 1702]
35/475/1980 İstanbul'da, Şehbender(?) mahallesinde süknası fukaraya meşruta olan evi malıyla onaran kimse ve bu evin şeyhlere meşruta olduğunu ileri sürüp müdahale eden Koca Mustafa Paşa şeyhi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Alî nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul mahallâtından Şehbendâr(?) mahallesinde vâkı‘ süknâsı fukarâya meşrûta şart-ı vâkıf mûcebince sâkin olduğı bir bâb menzilün harâb olan mahallerin kendü mâlıyla ta‘mîr ü termîm idüp dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ Koca Mustafâ Paşa şeyhi tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl idüp menzil-i mezbûr meşâyiha meşrûtadur diyü iddi‘â ve hilâf-ı şart-ı vâkıf zabt ve âhara îcâr eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan müte‘addid fetvâ-yı şerîfeleri olduğın bildürüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene [1]114 [13-22 Ekim 1702]
35/478/1992 İstanbul'da, Koca Mustafa Paşa evkafının mahlulünden üç yetimi olan Zeynep'e bir çift fodula verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da Koca Mustafâ Paşa evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkine Zeyneb Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mezbûrenün üç yetîmesi olup fakïre olmağla medâr-ı ma‘îşet içün evkãf-ı merkúme imâretinden bir çift fodula virilmek bâbında inâyet recâ itmeğin sen ki mütevellî-i mezkûrsun mahlûl vâkı‘ oldukda tevcîh olınmak içün arz eyleyesin diyü yazılmışdur.
Fî evâhir-i Cumâde’l-ûlâ sene [1]114 [13-22 Ekim 1702]
35/479/2000 İstanbul'da, Sultan vakıflarından birinin mahlulünden Matbah-ı hassa hadimlerinden Buzağıcı Veli'ye yirmi akçe ile üç fodula verilmesine dair hüküm.
Âstâne'de vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân (boş) vakfı mütevellîsine hüküm ki:
Matbah-ı hâssa huddâmından Buzağucı Velî Rikâb-ı hümâyûnuma arz-ı hâl sunup mezbûr emekdâr inâyet recâ itmeğin sen ki mütevellî-i mûmâ ileyhsin vakf-ı merkúmdan düşen mahlûlden yiğirmi akçe ile üç çift fodula virilmek emrüm olmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene 1114 [13-22 Ekim 1702]
35/527/2196 İstanbul'da, Sofular mahallesinde Sakine Hatun evkafına ait yanan ev arsası üzerine ev yapıp ecr-i misle denk mukataasını eda eden şahıs ve ziyade talep eden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:
Sâfiye nâm hâtûn mahrûse-i İstanbul'da Sofılar mahallesinde vâkı‘ Sâkine Hâtûn evkãfından olan menzil bundan akdem ihrâkda muhterik olup vakfdan ta‘mîre müsâ‘ade olınmamağla eser-i binâsı ma‘rifet-i şer‘ ve izn-i mütevellî ile bey‘ ve arsasına senede üç yüz akçe mukãta‘a takdîr ve binâsı mülk olmak üzre izn virilmeğle ma‘rifet-i şer‘le menzil binâ idüp birkaç seneden berü mutasarrıf ve ecr-i misle mu‘âdil mukãta‘asın edâ ider iken vakf-ı merkúm mütevellîsi ziyâde talebiyle te‘addî itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmeğin yine dahl ü nizâ‘ eyledüğün ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe virildüğün bildürüp hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl ü rencîde olınmamak içün yazılmışdur.
[Fî] evâil-i C sene [1]114 [23 Ekim-1 Kasım 1702]
35/545/2271 İstanbul'da, Nişancı Cafer Çelebi mahallesindeki mülk evlerin mahallenin avarızına vakfedildiğini iddia eden vakıf mütevellisi ve buna karşı çıkan ev sahibi zimmiler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı Yûsuf Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ Nişâncı Ca‘fer Çelebi mahallesinde sâkin Dimitri ve Mihal nâm zimmîler ile kız karındaşlar Saltana ve Maryorizyo ve Kasandre ve Aleksa nâm nasrâniyyeler gelüp mahalle-i mezbûrede vâkı‘ babalarından intikãl idüp elli sekiz seneden berü mutasarrıfe oldukları ma‘lûmu’l-hudûd mülk menzilleri içün yine mahalle-i mezbûrenün avârız olan vakf akçenün mütevellîsi olan Abdî nâm kimesne mahalle-i mezbûrenün avârızına vakfdur vakfiçün zabt iderüm diyü müdde‘âsın vech-i şer‘î üzre isbât itmedin hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl ü nizâ‘dan hâlî olmadukların bildürüp ve bu bâbda hüccet-i şer‘iyyeleri olduğın ve bu bâbda da‘vâlarına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup [hükm-i] hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i C sene [1]114 [23 Ekim-1 Kasım 1702]
35/566/4 Defterdâr Hasan Paşa'nın, Eyüp câmi‘nin yalı kapısına muttasıl bir oda ile ölülerini gömmek için arsa satın aldığını gösteren belgenin yandığını söyleyip vakıftan yeni belge isteyen mirasçıları ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi vekîline hüküm ki:
Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Hasan Paşa'nun eytâmı arz-ı hâl idüp babaları müşârun ileyh hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî aleyhi’r-rahmetü’l-Bârî câmi‘-i şerîfinün yalı(?) kapusına muttasıl bir harâbe hücre ile kendü mevtâların defn içün yüz yiğirmi zirâ‘ arsa-i hâliyeyi taraf-ı vakfdan doksan altı bin akçeye istîcâr ve yedine memhûr temessük virilüp ba‘de vefâtihî ihrâkda mütevellî temessüki zâyi‘ olmağla hâlâ vakf-ı mezbûr mütevellîleri olanlar mücerred temessükler yokdur diyü zabt itmek isteyüp hilâf-ı şer‘ nizâ‘dan hâlî olmamalarıyla şer‘le görilüp zâyi‘den cânib-i vakfdan temessük alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görile diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı C sene [1]114 [2-11 Kasım 1702]
35/574/1 İstanbul'da, Sultan Süleyman câmi‘evkafının mahlulünden sulehadan Şeyh Mehmet Özbeki'ye bir çift fodula verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân Hân tâbe serâhu câmi‘-i şerîfi evkãfınun mütevellîsi (boş) zîde kadruhûya hüküm ki:
Sulehâdan Şeyh Mehmed Özbekî zîde salâhuhû gelüp fakïru’l-hâl ve ehl ü ıyâl olup mahall-i merhamet olmağla istid‘â-yı inâyet itmeğin evkãf-ı mezbûreden düşen mahlûlden bir çift fodula tevcîh olınmak üzre arz eylemek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i C sene [1]114 [12-21 Kasım 1702]
35/574/3 Üsküdar'da, Süleyman Ağa mahallesinde ölen karısından intikal eden evi satmak isteyen koca ve bu kadının malvarlığını vakfettiğini bildirip satışa engel olan tekke şeyhi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:
Ahmed gelüp medîne-i Üsküdar'da vâkı‘ Süleymân Ağa mahallesinde müteveffiye menkúhası Ümmühânî nâm hâtûn hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl ve sıhhatinde iki yüz altmış guruşa iştirâ idüp mülkiyyet üzre tasarrufında olan menzil ve dekâkîn ve eşyâsın tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf ve şart itmiş değil iken hâlâ menzil ve dükkânı âhara bey‘ itmek istedükde (..)zâde tekyesi şeyhi olan (boş) nâm kimesne vakf eyledük diyü mümâna‘at idüp te‘addîden hâlî [olmaduğın] şeyhülislâmdan da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfe olduğın bildürüp mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘ rencîde [olınmamak] bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mû[mâ] ileyh[sin] şer‘le görilüp ihzâr içün yazılmışdur.
Fî [evâhir-i ] C sene [1]114 [12-21 Kasım 1702]
35/576/1 İstanbul'da, Daye Hatun mahallesinde vakıf mütevellisi kadının bilgisi dahilinde vakfa rücu şartıyla masraf yapan şahıs ve daha sonra evlenen bu kadın ile eşi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Abdurrahmân nâm kimesne gelüp İstanbul'da Dâye Hâtûn mahallesi sâkinelerinden sâbıkã sarây ağası olan Hüseyin Ağa'nun zevcesi Ümmühânî nâm hâtûn meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olduğı vakfun umûrına ve kendü umûrına bin yüz (boş) senesinde bi şartı’r-rücû‘ emriyle bin sekiz yüz yetmiş guruş harc u sarf idüp ba‘dehû memhûr temessüki ve defteri mûcebince müteveccih olan hakkın taleb eyledükde mezbûre hâtûn Acemzâde hocası Mustafâ Efendi dimeğle ma‘rûf kimesneye nikâhıyla varmağla mezkûr Mustafâ meblağ-ı merkúmı edâ iderüm diyü hîle ile temessükâtın yedinden alup meblağ-ı merkúmı virmemeğle bu dahi mezbûreyi ihzâr-ı şer‘ eyleyüp hakkın da‘vâ murâd eyledükde mezbûre hâtûn âhar ile ve mu‘âyyenle(?) mahkemeye varup muhadderâtdan değil iken mezbûre bununla bi nefsihî murâfa‘adan ibâ ve ihtirâz kasdıyla âhardan (boş) nâm eşîrrâyı vekîl itmeğle icrâ-yı hakk olınmak mümkin olmayup gadr olınduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le müteveccih olan hakkı alıvirilmek bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün emr yazılmışdur.
Fî evâhir-i C sene [1]114 [12-21 Kasım 1702]
Dostları ilə paylaş: |