RAS33-34VF13
33/346/1513 İstanbul'da, Dülgerzade mahallesindeki arsa hususunda Medine-i münevvere evkafı ve bu arsanın kendilerine şart edildiğini iddia eden şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi vekîline hüküm ki:
El-Hâcc Şa‘bân nâm kimesne gelüp mahmiyye-i İstanbul mahallâtından Dülgerzâde oğlı mahallesinde Medîne-i münevvere evkãfından bir mikdâr arsa olup dahl olınmak îcâb itmez iken âhardan Kenân ve Müstedâm nâm kimesneler zuhûra gelüp ol arsa ütekãya meşrûtadur diyü nizâ‘dan hâlî olmadukların bildürüp hilâf-ı şer‘ te‘addîleri men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i M sene 1113 [28 Haziran-7 Temmuz 1701]
33/360/1570 Üsküdar'da, Hacı Hasan Hüseyin Paşa câmi‘nin kapısı önündeki mektep yıkılmakta olduğundan, bedeli onarımına harcanmak gayesiyle bu mektebi icâreteyn usulü üzere kiralayan kişiye temessük verilmesine dair hüküm.
Üsküdar monlâsına hüküm ki:
Vezîr-i a‘zamum Hüseyin Paşa edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehûnun bi’l-fi‘l kethudâlığı hıdmetinde olan Alî dâme mecduhû arz-ı hâl idüp Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ Hâcı Hasan Hüseyin Paşa binâ eyledüği câmi‘-i şerîfün kapusı önünde sâbıkã vakf-ı mezbûr mütevellîsi Ömer nâm kimesne vakf-ı mezbûr vekîli binâ ve ihdâs eyledüği mekteb câmi‘-i şerîfün hizâsına günden güne harâb müşrif olduğından mâ‘adâ alâkası ve ta‘mîre ve vakfun müsâ‘adesi ve vakf bir vechile ta‘mîr olmamağla icâre-i mu‘accele ve müeccele ile âhara îcâr olınup hâsıl olan icâreden bunun ta‘mîrine harc u sarf olınmak vakfa her vechile enfa‘ olup zikr olınan mekteb-i mezbûra şer‘le ba‘de’l-müzâyede otuz bin akçe-i mu‘accele ve beher mâh üzerinde karâr idüp ziyâde ile tâlib-i âhar zuhûr itmemeğin vech-i meşrûh üzre taraf-ı vakfdan îcâr olınup mütevellî-i vakf olan Süleymân Paşazâde el-Hâcc Yûsuf dâme tarafından mühürlü temessük virilmeğle mûcebince hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene [1]113 [18-27 Haziran 1701 ]
33/377/1639 İstanbul'da, Şeyh Mustafa evkafı mütevellisinin, vakfedenin şartına aykırı olarak ihdas edilmiş vazife talebiyle rahatsız olunmamasına dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ Şeyh Mustafâ evkãfı mütevellîsi olan Şeyh Mehmed zîde mechuhû gelüp vakf-ı mezbûrun müstegallâtı nükúd iken ba‘zı kimesneler vakfun gallesinden almak üzre hilâf-ı şart-ı vâkıf birer mikdâr ağa gedîk(?) vazîfesi ihdâs ve berât itdürüp vakfa ol vechile gadr olınduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup hilâf-ı şart-ı vâkıf o makúle muhdes vazîfe talebiyle dahl olınmamak bâbında ve nizâ‘ı men‘ u def‘ olınmak bâbında şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene [1]113 [8-17 Temmuz 1701]
33/384/1673 Şeyh Yahya Efendi evkafının mütevellisi ve vakfa ait Yoros kazasındaki Kabakoz çiftliği ve Gençlik diye maruf yerleri kilise yapmak isteyen zimmi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı olan Vezîrüm Osmân Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
E‘izze-i kirâmdan Şeyh Yahyâ Efendi kuddise sırruhû’l-azîz evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Sâlih zîde kadruhû gelüp vâkıf-ı mezbûrun defterde mukayyed evkãfından Yoros kazâsında vâkı‘ cânib-i vakfdan zabt olınagelen Kabakoz(?) çiftliği ve Gençlik dimeğle ma‘rûf yirleri Kavak ustası (boş) fuzûlî zabt idüp der‘akãb fevt olup oğlı Ahmed'ün eline düşmeğle oğlı mezkûr babamdan müntakıldur diyü Elbe(?) oğlı (boş) nâm zimmîye bey‘ itmeğle ol dahi zabt ve kilise ihdâs itmek isteyüp te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp te‘addîleri men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene 1113 [8-17 Temmuz 1701]
33/392/1708 Mütevelli Kürkçü Süleyman Ağa vakfına ait İstanbul'da Kumkapı yakınında yıkılmakta olan balıkçı dükkanının kirası ecr-i mislinden ziyade olduğundan, keşfolunup ecr-i mislinden ziyade kira talebiyle kiracısının incitilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mehmed zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin taht-ı nezâretünde olan evkãfdan mütevellî Kürkci Süleymân Ağa vakfından mahrûse-i İstanbul'da Kumkapu kurbında vâkı‘ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı balıkçı dükkânı ile mahsûben(?) (...) harâbe müşrif olup icâresi ecr-i mislinden ziyâde olmağla bundan akdem vakf-ı merkúm mütevellîsi muvâcehesinde ecr-i mislin bîgaraz müslimîn haber virmişler iken hâlâ vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp ziyâde talebiyle te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le keşf olınup ecr-i mislinden ziyâde icâre mutâlebesiyle te‘addî vü rencîde olınmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene 1113 [8-17 Temmuz 1701]
33/393/1709 İstanbul'da, Çakır Ağa vakfına ait bir adet boyacı dükkanının kiracısına, eski kiracının varislerinin vekili tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine dair hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetümde müfettiş-i evkãf vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da sâkin İbrâhîm zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp yine mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ Çakır Ağa evkãfından Odunkapusı dâhilinde olan bir bâb boyacı dükkânına Hasan nâm kimesne icâre-i mu‘accele ve müeccele-i fâside ile mutasarrıfiken âhar diyâra gidüp üç seneden berü hayat ve memâtı ma‘lûm olmayup kimesneye (...) olmamağla dükkânınun ücret-i müeccelesi vakfa virmeyüp ve mezbûr Hasan mu‘accelesin isti‘fâ itmiş olmağla evkãf-ı merkúm mütevellîsi dükkân-ı mezbûrı buna îcâr idüp yedine memhûr temessük virmeğle mûcebince hüccet itdürilüp dükkân-ı mezbûra mutasarrıfiken ecânibden Zeynelâbidîn nâm kimesne dükkân-ı mezbûr mukaddemâ Mağnisa sâkinlerinden verese taraflarından vekîlleri olduğum müteveffâ Hasan nâm kimesnenün idi diyü hilâf-ı şer‘ tasarrufına mâni‘ olduğı ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene [1]113 [8-17 Temmuz1701 ]
33/398/1734 Abdullah vakfı ve bu vakfa ait Balatkapısı haricindeki icâreteynli balıkçı dükkanının yarısı üzerinde hak iddia eden diğer vakıf arasındaki ihtilafın evkaf müfetteşince usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetümde şeyhülislâm nezâretinde vâkı‘ evkãf müfettişine hüküm ki:
Müteveffâ Abdullâh evkãfı mütevellîsi el-Hâcc Ahmed gelüp vakf-ı mezbûrun vakfiyyesinde mukayyed akãrâtından Balat kapusı hâricinde vâkı‘ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile doksan seneden berü vakf-ı mezbûr tarafından zabt olınagelen bir bâb balıkçı dükkânınun nısfı İstanbul'da vâkı‘ (...) mütevellîsi kendü vakfı olmak üzre âhara îcâr idüp vakfa gadr itmeğle bundan akdem murâfa‘a-i şer‘ ve tarafından berât olan vakfiyyesine nazar olındukda hakk bunlarun olduğı zâhir ve mezbûrun da‘vâsını nâtık ve temessüki mükerrer olup hüküm sadedinde iken murâfa‘adan ibâ idüp gadr itmeğle şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene 1113 [18-27 Temmuz 1701]
33/413/1797 Seyit İsmail Efendi evkafına ait Üsküdar'da, mutasarrıf olduğu evi ferağ ettikten sonra "ferağıma pişman oldum" diye gelip evde sakin olan kadın ve evi alan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mehemmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Seyyid İsmâ‘îl Efendi evkãfından olup Üsküdar'da vâkı‘ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile bir bâb menzile mutasarrıfe olan Âyişe nâm hâtûn menzil-i mezbûrı hüsn-i rızâsı ve izn-i mütevellîsi ile buna fâriğa olup teslîm idüp bunun yedine mütevellî temessüki mûcebince mutasarrıfiken dört beş sene mürûrından sonra mezbûre hâtûn ferâğuma nâdime oldum diyü bin yüz (boş) senesinde fuzûlî gelüp menzil-i mezbûrda sâkin olup içinden çıkmayup te‘addî üzre olduğın bildürüp şer‘le görilüp menzil-i mezbûr buna zabt itdürilüp te‘addîsi men‘ olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]113 [18-27 Temmuz 1701]
33/416/1808 İstanbul'da, Büyük Ayasofya evkafına ait Balat yakınındaki yahudi evin hissesine babası mahlulündan mutasarrıf olan kadın ve bu evde mülkiyet iddia eden büyük kardeşi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi vekîline hüküm ki:
Müteveffâ Koca Yûsuf Efendi'nün kızı Emetullâh nâm hâtûn gelüp İstanbul'da vâkı‘ Ayasofya-i kebîr evkãfından Balat kurbında beher mâh kırk sekiz akçe icâre-i müeccelelü bir bâb yehûdîhâneden altı akçe yedi yük hisseye babası müteveffâ-yı merkúm mahlûlinden mütevellîye-i vakf temessükiyle mutasarrıfe ve defter-i evkãfda mezbûrenün üzerinde mastûr u mukayyed iken kebîr karındaşı Ahmed bu yehûdîhâne mülkümdür ve pederüm va‘adidür diyü da‘vâ ve hevâsına tâbi‘ şâhid-i zûr ile isbât sadedinde olmağla mütevellî-i vakf temessüki mûcebince hissesin kendüye kemâ kân zabt itdürüp mülkiyyet iddi‘â eyleyen imdi müfettiş-i evkãf huzûrında şer‘le görilmek üzre Dâru’s-sa‘âde ağası el-Hâcc (...) Ağa'nun mektûbı mûcebince yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]113 [18-27 Temmuz 1701]
33/425/1847 İstanbulda, Müftü Ali mahallesindeki İlyas Çelebi vakfına ait evi alacağı mukabelesinde alıp borçlusunun ölümünden sonra onun karısına satan şahıs ve alıcı kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden Ahmed nâm kimesne gelüp mahrûse-i mezbûre mahallâtından Müftî Alî mahallesinde sâkin el-Hâcc Hüseyin nâm kimesne zimmetinde olan iki yüz guruş hakkı mukãbelesinde mezbûr Hâcı Hüseyin mahall-i mezkûrede İlyâs Çelebi vakfından mutasarrıf olduğı menzili izn-i mütevellî ile ferâğat idüp birkaç sene tasarruf eyledükden sonra mezbûr el-Hâcc Hüseyin fevt olmağla bu menzil-i mezkûrı müteveffâ-yı merkúmun zevcesi Emetullâh nâm hâtûna iki yüz yiğirmi guruşa mütevellî temessüki ile ferâğat ve meblağ-ı merkúmun yüz yiğirmi guruşını edâ idüp bâkïsi zimmetinde iken hâlâ mezbûre hâtûn şirrete sâlike olup zevcüm mezbûr hayâtında sana deynini edâ itmiş ve menzil-i merkúmı sana ferâğat itmemiş diyü mukaddemâ ferâğatı mukãbelesinde buna virdüği yüz yiğirmi guruşı taleb ve da‘vâ idüp müfettiş-i evkãf ve Rûmili kãdîları ve İstanbul kãdîsı huzûrlarında defe‘âtiyle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âsı lağv olmağla mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hücec-i şer‘iyye virilmişiken kanâ‘at itmeyüp hâlâ ol hücec-i şer‘iyye[ye] muğãyir hevâsına tâbi‘ zûr şâhid ikãmetiyle da‘vâmı âhar mahallde görürüm diyü gadr murâd eyledüğin bildürüp yedinde olan hücec-i şer‘iyye mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addîsi men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin hilâf-ı şer‘-i şerîf rencîde olınmamak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı S sene [1]113 [18-27 Temmuz 1701]
33/457/1981 İstanbul'da, Saraçhanebaşı'nda Dülgerzade mahallesinde Haremeyn evkafına ait evin mutasarrıfı ve bu evin meşrutaları olduğunu iddia eden şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîli olan (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Şa‘bân gelüp İstanbul'da Serrâchânebaşı'nda Dülgerzâde mahallesinde Haremeyn-i şerîfeyn evkãfından mütevellî temessüki ile yiğirmi seneden mütecâviz mutasarrıf olduğı menzilinde kimesnenün alâkası yoğiken âhardan (boş) ve (boş) ve (boş) nâm kimesneler zuhûra gelüp menzil-i merkúm bizüm meşrûtamızdur diyü iddi‘â ve müdde‘âsını vech-i şer‘î üzre şuhûd-ı udûl ile şer‘an isbâta kãdir değiller iken hilâf-ı şer‘-i şerîf meşrûta iddi‘âsı eyleyüp te‘addî eyledüklerin bildürüp hilâf-ı şer‘ te‘addîleri men‘ olınmak bâbında hüküm recâ [itmeğin] müfettiş-i evkãf vekîli görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i S sene [1]113 [28 Temmuz-5 Ağustos 1701]
33/462/2003 İstanbul'da, Sofular mahallesinde babasının vakfettiği mülk ev arsasının tassaruf hakkı kendisinde olan şahıs ve bunun küçüklüğünden yararlanarak burayı zapteden kimse arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:
İstanbul sâkinlerinden Süleymân arz-ı hâl idüp babası Attâr el-Hâcc Alî Ağa dimeğle ma‘rûf kimesne mahrûse-i İstanbul mahallâtından Sofılar mahallesinde vâkı‘ mutasarrıf oldığı ma‘lûmetü’l-hudûd mülk menzil arsası tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle evlâd ve evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz ütekãsına ve ba‘dehû Medîne-i münevvere'ye vakf ve şart idüp vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda mutasarrıf iken babası mezbûr fevt oldukda bu sağïr olmağla mahrûse-i mezbûr sâkinlerinden (boş) nâm kimesne arsa-i mezkûrı fuzûlî zabt ve üzerine ebniye ihdâs itmeğle bu irişüp da‘vâya kãdir olup mezbûr ile murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olduklarında müdde‘âsın vech-i şer‘î üzre isbât itmeğin mezbûr mülkümdür diyü nizâ‘ ve hücceti ibrâz ve hücceti sahte olmağla şıkk olmışiken karâr ve icrâ-yı hakk olmaduğın bildürüp şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görile diyü yazılmışdur.
Fî evâhir-i S [1]113 [28 Temmuz-5 Ağustos 1701]
33/469/2032 İstanbul'da, Riyazi Mehmet Efendi'nin vakfı olan evi, intikal ettiği Haremeyn vakfından alıp tasarruf eden şahıs ve azatlıları iddiasıyla hak isteyenler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve Âstâne'de Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi vekili (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Şa‘bân nâm kimesne gelüp bundan akdem Riyâzî Mehmed Efendi mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ mutasarrıf olduğı mülk menzilde tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf ve süknâsını evvelâ kendüye ve ba‘dehû evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ütekãsına ve evlâd-ı ütekãsına ve ba‘de’l-inkırâz Medîne-i münevvere fukarâsına vakf ve şart eyleyüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup vâkıfun evlâdı ve ütekã ve evlâd-ı ütekãsı munkarız olup hâne-i mezbûr Haremeyn-i şerîfeyn vakfına intikãl itmeğle dokuz yüz beş guruş bu iştirâ ve mâlıyla ta‘mîr ve bin yüz beş senesinde harîkde muhterik olmağla mâlıyla ta‘mîr idüp bu âna değin mutasarrıf iken ba‘zı ashâb-ı garaz birkaç kimesneleri vâkıf-ı mezbûr Riyâzî Mehemmed Efendi'nün ütekãsı olmak üzre tahrîk itmeğle bu dahi gelüp ahvâlin der-i devlet-medâruma i‘lâm ve sen ki müfettiş-i evkãf vekîli Mevlânâ-yı mezkûrsun ahvâlleri şer‘le görilmek içün sana hitâben emr-i şerîfüm ısdâr eyledüğin mûmâ ileyh husûs-ı mezbûrun istimâ‘ına mümâna‘at olınup icrâ-yı hakk olınmayup gadr olınduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Ra sene [1]113 [6-15 Ağustos 1701]
33/527/2 Yusuf Efendi vakfı mütevellisi ve vakfa ait Balatkapısı haricinde Karabaş mahallesinde arsası Büyük Ayasofya vakfına ait üç yahudi evin arsası ile binasının Ayasofya vakfından babalarının ölümüyle kendilerine intikal ettiğini söyleyen mirasçılar arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve şeyhülislâm nezâretinde vâkı‘ evkãf müfettişi ve Haremeynü’ş-şerîfeyn müfettişi vekîline hüküm:
Ahmed zîde kadruhû gelüp şeyhülislâm nezâretinde olan evkãfdan mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olduğı babası müteveffâ Yûsuf Efendi'nün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed evkãfından ba‘zı akãrât içün karındaşları Osmân ve Abdullâh ve Alî nâm kimesneler ile kız karındaşları Emetullâh ve Afîfe ve Rukıyye hâtûnlar vakfiyyeti inkâr ve cihet-i verâsetden dahi hukúk iddi‘â itmeleriyle bundan akdem murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âların hilâf-ı şer‘ ve vakfiyyeti şer‘an sâbit fîmâ ba‘d nizâ‘ olmamak üzre zimmetin ibrâ vü ıskãt birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye ve mûcebince evâmir-i şerîfem virilmişiken hâlâ ol hüccet-i şer‘iyyeye muğãyir akãrât-ı vakfdan Balat kapusı hâricinde Karabaş mahallesinde vâkı‘ arsası Ayasofya-i kebîr evkãfından ma‘lûmu’l-hudûd üç bâb yehûdîhâne ta‘bîr olınur menziller içün arsası ve binâsı Ayasofya vakfıdur babamuz fevtinden bize intikãl ider diyü hilâf-ı inhâ bir tarîkle emr-i şerîf almalarıyla tekrâr İstanbul'da murâfa‘a-i şer‘ olduklarında binâsı müteveffâ babası vakfı olduğı şer‘an sâbit olup ba‘de’l-yevm akãrât-ı mevkúfe-i mezbûre ve bi’l-cümle menkúl ve emlâk ve tereke ve hukúk-ı ma‘lûme ve mechûle müte‘allık âmme-i da‘vâdan her biri zimmetinde ibrâ-i âmm ile ibrâ vü ıskãt idüp cânib-i şer‘den iki kıt‘a hüccet-i şer‘iyye virilüp lâkin mezbûr ta‘cîz içün dâimâ şirret ile da‘vâya tesaddî ve rencîdeden hâlî olmadukların bildürüp ol bâbda emr-i şerîfüm recâ itmeğin yedinde olan hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince amel olınup bîvech-i şer‘î mu‘âraza iderler ise Dîvân-ı hümâyûnuma havâle olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene 1113 [16-25 Ağustos 1701]
33/528/1 İstanbul'da, Behram Çavuş ve Cafer Çavuş câmi‘nin nükud vakfının mütevellisi ve kendisinden zorla para almakla suçladığı vakıf mürtezikası arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ Behrâm Çâvûş ve Ca‘fer Çâvûş câmi‘-i şerîfinün nükúd-ı mevkûfesinün sâbıkã mütevellîsi olan Abdullâh nâm kimesne gelüp mütevellîsi olduğı nükúd-ı mevkûfeyi istirbâh idememeğle galle hâsıla olmayup lâkin mürtezikası vazîfelerimüzi mâlundan vir diyü bin yüz (boş) senesinden berü iki senenün vazîfeleri içün cebren bi gayri hakkın yedi yüz guruşını alup gadr u hayf eyledüklerin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]113 [16-25 Ağustos 1701]
33/544/3 İstanbul'da, Papasoğlu hanında, tasarrufundaki kırk dört odadan üçünün vakıf mütevellisince başkasına kiralandığını iddia eden şahıs ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm:
Şerîfe nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul'da (boş) evkãfından Papasoğlı hânı dimeğle ma‘rûf hânda icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıfe olduğı kırk dört bâb odalarınun icâresin cânib-i vakfa edâ idüp ol odalar mezbûrenün tasarrufında olduğı vech-i şer‘î üzre sâbit iken mezbûrenün yedinde olan temessüki bir tarîkıyla zâyi‘ olmağla evkãf-ı merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne ol odalardan üç bâb odasın mezbûrenün haberi yoğiken bin yüz (boş) senesinde fuzûlî âhara icâre itmeğle bunun tasarrufına mâni‘ olduğın bildürüp şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene 1113 [26 Ağustos-4 Eylül 1701]
33/547/3 İstanbul'da, Papasoğlu vakfına ait odalara tassarruf eden kadın ve bu odaları haksız yere başkasına kiralayan vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Sâbıkã İstanbul kãdîsı olan Dede Mehmed'e hüküm ki:
Şerîfe Âlime nâm hâtûn rikâb-ı hümâyûnuma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Papasoğlı vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccelelü mutasarrıfe olduğı odalarınun beher mâh icâresin cânib-i vakfa edâ idüp ol odalar merkúmenün taht-ı icâresinde olduğı vech-i şer‘î üzre sâbit ve defter-i evkãfda dahi mukayyed iken mahrûse-i mezbûrda sâkin vakf-ı mezbûr mütevellîsi vekîli ve kâtibi ve câbîsi olan Mehmed nâm kimesne zikr olınan odaları bin yüz on (boş) senesinde hilâf-ı şer‘-i şerîf fuzûlî âhara îcâr idüp bu dahi da‘vâ eyledükde mezkûr vakfun defterin ahz idüp zuhûra getürmeyüp gadr olınduğın bildürüp sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûra mütevellî olup vakfun defterleri zuhûra getürilüp ahvâlleri şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin müvellâ olup şer‘le görüp ihkãk-ı hakk eylemek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene [1]113 [26 Ağustos-4 Eylül 1701]
33/566/2 İstanbul'da, Hobyâr mahallesinde Selime Hatun evkafına ait eve mutasarrıf olan kadın ve bu evin kendisine rehnedildiğini iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve Âstâne-i sa‘âdetde müfettiş-i evkãf vekîli olan (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Emine nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul'da Hobyâr mahallesinde vâkı‘ Selîme Hâtûn evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıfe olduğı menzili vâkıfe-i mezbûrenün evkãfından olduğı defter-i evkãfda mukayyed iken Hâcı Mustafâ nâm kimesne menzil-i merkúm mülk olmak üzre bana rehndür diyü nizâ‘ itmeğle defe‘âtiyle Dîvân-ı hümâyûnumda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âsı hilâf-ı şer‘ olmağla mezkûr Mustafâ müdâhaleden men‘ olındukdan sonra yine ol menzili izn-i mütevellî ile Hüseyin nâm kimesneye ferâğat eyleyüp mezbûr Hüseyin'ün zabtında iken mezkûr Hâcı Mustafâ husûs-ı mezbûrı tekrâr da‘vâ ve gıyâbında bir tarîkıyla hüccet itdürüp ba‘dehû fevt olmağla zevcesi Fâtıma Hâtûn zevcüm müteveffâ-yı mezkûr virmişidi diyü müdâhale itmeğle hilâf-ı şer‘ ta‘arruzdan men‘ olınmışiken mündefi‘ olmayup yedümde hüccetüm vardur diyü müdâhale itmeğle istîcâr iden merkúm Hüseyin dahi menzil bedeli içün virdüğüm akçeyi senden alurum diyü bunı rencîde eyleyüp gadr olınduğın bildürüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olındukdan sonra i‘lâm olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene [1]113 [26 Ağustos-4 Eylül 1701]
33/572/6 Galata'ya bağlı Fındıklı'da Molla Efendi vakfında duacı olan şahsın vazifesinin verilmesine dair hüküm.
Galata monlâsına hüküm ki:
Kazâ-i mezbûrdan Hadîce gelüp kazâ-i mezbûreye tâbi‘ Fındıklı'da vâkı‘ müteveffâ Monlâ Efendi evlâdından olup ceddi mezbûrun evkãfından şer‘le mutasarrıf olduğı du‘âgûy vazîfesini bundan akdem(?) vakf-ı merkúmun mütevellîsi olan Vizelioğlı Abdullâh nâm kimesneden taleb eyledükde vakfun müstegallâtı kurâ ve mezâri‘ iken hilâf-ı şart-ı vâkıfdur diyü virmekde te‘allül itmeğle yedinde olan şeyhülislâm fetvâ-yı şerîfesi mûcebince alıvirilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [1]113 [5-14 Eylül 1701]
33/573/2 İstanbul'da, Balatkapısı haricindeki Ferdanaz Hatun evkafı ve Abdüsselam vakfı arasındaki iki dükkanın kira gelirlerinin tahsili husususundaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmı Osmân Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da Balat kapusı hâricinde vâkı‘ Ferdânâz Hâtûn evkãfınun mütevellîsi Mehemmed gelüp vakf-ı mezbûr akãrâtından yine mahmiyye-i mezbûrede vâkı‘ iki bâb dükkân içün müteveffâ Abdüsselâm vakfı mütevellîsi olan yine mahmiyye-i mezbûre sâkinlerinden (boş) nâm kimesne mütevellîsi olduğum Abdüsselâm vakfından olmağla icârelerin ben alurum diyü müdâhale vü nizâ‘ itmeğle mukaddemâ murâfa‘a-i şer‘ olduklarında zikr olınan dükkânlar Ferdânâz Hâtûn evkãfından oldığı sâbit olmağla vakf-ı mezbûr tarafına hükm ve Abdüsselâm vakfı mütevellîlerine ol vechile müdâhale vü mu‘ârazadan men‘ birle taraf-ı şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken yine ol hüccet-i şer‘iyyeye muğãyir nizâ‘ üzre oldukların bildürüp hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene 1113 [5-14 Eylül 1701]
33/577/3 İstanbul'da, Sultan Bayezid-i Cedit mahallesindeki arsası Hacı Rıdvan vakfından mukataalı evin mukataasını düzenli olarak ödeyen kadın ve bu evde hak iddia eden diğer kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Havvâ nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul'da Sultân Bâyezîd-i Cedîd mahallesinde vâkı‘ mutasarrıfe olduğı menzilün bir mikdâr arsası el-Hâcc Rıdvân vakfından senede yüz yiğirmi akçe mukãta‘ası olmağla her sene edâ idüp dahl olınmak îcâb itmez iken Emetullâh nâm hâtûn zuhûra gelüp ol arsanun binâsı ihrâkdan ceddüm merkúmun süknâsı olan meşrûta vakfı olup ta‘mîre vakfdan müsâ‘ade olmamağla evlâddan biri mukãta‘a takdîr ve binâsı mülk olmak üzre izn-i mütevellî ile ferâğat itmiş nevbet-i tasarruf bana intikãl itmeğle alup zabt iderüm diyü nizâ‘ itmeğle sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin huzûrınuzda bundan akdem murâfa‘a-i şer‘ olduklarında iddi‘âsı hilâf-ı şer‘ olmağla mu‘ârazadan men‘ olınmışiken Anadolı kãdîaskerliği pâyesiyle olup sâbıkã İstanbul kãdîsı olan Mevlânâ Deli(?) Mehmed edâma’llâhu fezâiluhû mukaddemâ da‘vâyı istimâ‘ itmişidi diyü hilâf-ı inhâ itmeğle Mevlânâ-yı mûmâ ileyh mütevellî olmak üzre emr-i şerîfüm ısdâr itmeğle hilâf-ı şer‘ te‘addî üzre olduğın ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyeleri olduğın bildürüp mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘ te‘addîsi men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra sene [1]113 [15-24 Eylül 1701]
33/585/1 İstanbul'da, Selime Hatun vakfına ait eve icâreteyn usulü ile tasarruf eden kadın ve evin kendisine rehnedildiğini iddia eden şahıs arasında birkaç kez dinlenip kadın lehine sonuçlanan ihtilafın yeniden usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîli olan (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul sâkinelerinden Emîne nâm hâtûn gelüp mahrûse-i mezbûrda Hobyâr mahallesinde vâkı‘ Selîme Hâtûn evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccelelü taht-ı icâresinde olan menzili izn-i mütevellî ile Hüseyin nâm kimesneye ferâğ u tefvîz eyledükde Hâcı Mustafâ nâm kimesne zuhûra gelüp menzil-i merkúm mülk olmak üzre bana rehndür diyü iddi‘â itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında vakf olduğı şuhûd-ı udûl ile sâbit ve hüccet-i şer‘iyye olmışiken tekrâr gıyâbında bir tarîkle hüccet itdürmeğle menzil-i merkúmı bin yüz (boş) senesinde alup zabt ve ba‘dehû Hâcı Alî nâm kimesneye bey‘ eyleyüp ba‘dehû mezkûrân Hâcı Mustafâ ve Hâcı Alî fevt olmalarıyla ol menzili mezkûr Hâcı Alî Beğ zevcesi Hânım(?) nâm hâtûn zabt itmeğle buna küllî gadr eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp menzil-i merkúm alıvirilmek bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [1]113 [5-14 Eylül 1701]
33/596/1 Mahi Hatun vakfına ait nalbant dükkanının, İstanbul'da, Başçı Hacı Mahmut mahallesindeki sadrazam Hüseyin Paşa'nın mülk bakkal dükkanı ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da müteveffiye Mâhî Hâtûn vakfı mütevellîsi olan Receb nâm kimesnenün vekîl-i şer‘îsi olan Solakzâde Mehmed zîde kadruhû meclis-i şer‘a varup Vezîr-i a‘zam Hüseyin Paşa edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehû yine mahmiyye-i mezbûrda Başcı el-Hâcc Mahmûd mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmetü’l-hudûd mutasarrıf olduğı mülk bakkãl dükkânı yine mahalle-i mezbûrda vâkı‘ vakf-ı merkúm taht-ı icâresinde olup etrâf-ı selâsesi müşârun ileyhün sarâyı ve bir tarafı tarîk-ı âmm ile mahdûd (...) terbî‘i iki yüz kırk zirâ‘ na‘lbend dükkânı arsasıyla istibdâl murâd itmeğin vakfa enfa‘ olmağla evkãf-ı merkúm mütevellîsi iltimâsıyla taraf-ı şer‘den nâib ta‘yîn ve hâssa mi‘mârbaşı ma‘rifetiyle evvelen vakf arsa üzerine varılup ba‘de’l-keşf [ve]’l-mu‘âyene iki yüz kırk zirâ‘ olduğı mâhî ve beher zirâ‘ı otuzar akçeden yedi bin iki yüz akçe ve yüz yiğirmi zirâ‘ dahi taş dîvârun her zirâ‘ı yiğirmişer akçeden bin dört yüz akçe her senede ecr-i misli yedi yüz yiğirmi akçe olup ve sâniyen mülk dükkân dahi keşf ü misâha olındukda iki fevkãnî cedîd oda ve dehlîz-i kebîri müştemil yüz seksen üç zirâ‘ arsası olup beher zirâ‘ı altmış akçeden on bin dokuz yüz seksen akçe ve ebniyesinün dahi her zirâ‘ı yüz yiğirmişer akçeden yiğirmi bir bin dokuz yüz altmış akçe ve yüz seksen üç zirâ‘ tahta döşemenün her zirâ‘ı otuzar akçeden beş bin dört yüz doksan akçe ve on zirâ‘ taş dîvârun her zirâ‘ı altmışar akçeden yedi yüz yiğirmi akçe ve senede ecr-i misli üç bin akçe olup dükkân-ı mezbûr rub‘ ve rağbet ve kıymet-i cihhetlerinden vakfa olan na‘lbend dükkânı arsasından ekser ve evfer ve ezyed olup istibdâli vakfa enfa‘ ve evlâ olduğı zâhir olmağla ol bâbda izn-i hümâyûnum virilmek recâsına arz eyledüğün ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le istibdâl olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [1]113 [5-14 Eylül 1701]
33/617/3 İstanbul'da, Kumkapı dahilinde Tavaşî Süleyman Ağa mescidinin imamı ve Sinan Kethüda vakfının mütevellisi, ve vakıftan haksız yere nazırlık ihdas eden şahıs arasındaki ihtilafta evvelce verilen hükümlerin uygulanmasına dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da Kumkapu dâhilinde vâkı‘ müteveffâ Tavâş Süleymân Ağa mescid-i şerîfinün imâmı ve Sinân Kethudâ vakfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan sulehâdan Hasan gelüp vakf-ı mezbûrun müstegallâtı nükúd ve musakkafât olup ve vâkıf-ı merkúm vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında nâzır şart ve ta‘yîn itmiş değil iken Sâlih nâm kimesne hilâf-ı şart-ı vâkıf yevmî üç akçe nezâret vazîfesi ihdâs ve berât itdürmeğle bundan akdem iki def‘a murâfa‘a olduklarında hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mündefi‘ olmayup yine ol hüccet-i şer‘iyye[ye] muğãyir nizâ‘dan hâlî olmamağla hilâf-ı şart-ı vâkıf muhdes vazîfe ref‘ ve te‘addîsi men‘ olınmak içün yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i R sene [1]113 [25 Eylül-3 Ekim 1701]
33/629/3 İstanbul'da, Firuz Ağa mahallesinde İskender Ağa bin Abdullah'ın vakfı olan evin tasarruf nöbeti sahibi olan mahalle imamı ve bu evin salihlere meşruta olduğunu iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ Fîrûz Ağa mahallesinün imâmı olan (boş) nâm kimesne gelüp mahalle-i mezbûrede İskender Ağa bin Abdullâh nâm kimesne mülk menzilini evlâd-ı evlâdına ve ba‘dehû ütekãsına ve ba‘de’l-inkırâz mahalle-i mezbûrede imâm olanlara tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf ve şart idüp vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olmağla vâkıf-ı mezbûrun evlâd-ı ütekãsından kimesnesi kalmayup hâlâ bu mahalle-i mezbûrda imâm olup nevbet-i tasarruf ber mûceb-i şart-ı vâkıf buna intikãl itmişiken âhardan (boş) nâm kimesne menzil-i merkúm evlâd ve ütekã mutasarrıf oldukdan sonra sulehâya meşrûtadur ben zabt iderüm diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhaleden hâlî olmaduğın ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale itdürilmemek bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i R sene [1]113 [25 Eylül-3 Ekim 1701]
33/650/1 İstanbul'da, Firuz Ağa mahallesinde İskender Ağa'nın vakfı olan evin tasarruf nöbeti sahibi olan mahalle imamı ve bu evin salihlere meşruta olduğunu iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da Fîrûz Ağa mahallesinde imâm olan el-Hâcc İbrâhîm gelüp bundan akdem İskender Ağa dimeğle ma‘rûf kimesne mahalle-i mezbûrede vâkı‘ ma‘lûmetü’l-hudûd mülk menzilinİ tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf ve süknâsını evlâdına ve evlâd u evlâdına ve ba‘dehû ütekãsına ve evlâd-ı ütekãsına ba‘de’l-inkırâz mahalle-i mezbûre imâmına vakf ve şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup hâlâ bu mahalle-i mezbûrede imâm olmağla nevbet-i tasarruf buna intikãl itmeğin meşrûtiyyet üzre mutasarrıfiken âhardan Ömer nâm kimesne menzil-i merkúm sulehâya meşrûta olmak üzre hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale idüp te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Ca sene 1113 [4-13 Ekim 1701]
33/665/2 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ evkafının düşen mahlulünden Şeyh Ahmet'e on akçe vazife verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da Sultân Süleymân Hân câmi‘-i şerîf evkãfınun mütevellîsine hüküm ki:
Meşâyihden Şeyh Ahmed gelüp fakïru’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup mahall-i merhamet olmağla istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mütevellî-i mûmâ ileyhsin evkãf-ı mezbûrede düşen mahlûlden on akçe vazîfe tevcîh olınmak üzre arz eylemek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Ca sene 1113 [4-13 Ekim 1701]
33/667/5 Defterdâr Mahmut Efendi evkafına ait Galata'ya bağlı Fındıklı'da aşırı noksanla kiralanmış odaların kira bedellerinin ecr-i misle denk hale getirilmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve Galata kãdîsına hüküm ki:
Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Afîfe nâm hâtûn gelüp Galata kazâsına tâbi‘ Fındıklı'da vâkı‘ vakf-ı merkúmun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda mukayyed akãrâtından olan odaları ecr-i misillerinden noksân-ı fâhiş ile müste’cirlerine îcâr ve mezbûrlar dahi bir müddet zabt ve bir nefer meccânen virüp müddet-i mezbûrede ecr-i misillerin tekmîl itdürmek istedükde hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî vü nizâ‘ eyledüklerin ve fetvâ-yı şerîf virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp akãrât-ı mezbûrenün ecr-i misle mu‘âdil icârelerin tekmîl ve vakfiyçün alıvirilmek içün fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel olınmak [içün] yazılmışdur.
Fî evâil-i Ca sene 1113 [4-13 Ekim 1701]
33/671/3 Vazifesini Murat Paşa evkafından almak üzere İstanbul'da, Sultan Mehmet câmi‘nde vaiz olan Sivasizade Şeyh Abdülbaki'nin hak kazandığı ücretin ay ay tahsil ettirilmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
E‘izze-i kirâmdan Sîvâsîzâde eş-Şeyh Abdülbâkï dâme takvâhu Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Mehemmed Hân tâbe serâhu câmi‘-i şerîfinde müteveffâ Murâd Paşa evkãfından almak üzre yevmî otuz akçe vazîfe ile vâ‘iz olmağla edâ-yı hıdmet idüp hıdmeti mukãbelesinde müstahıkk olduğı vazîfesin Murâd Paşa evkãfı mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde vakfun zarûreti vardur diyü noksân üzre teklîf idüp te‘addî üzre olduğın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden müstahıkk olduğı otuz akçe vazîfesi mâh be mâh mütevellîsi yedinden temâmen tahsîl olınup te‘allül ü nizâ‘ itdürilmemek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [1]113 [14-23 Ekim 1701]
33/679/2 Kapıdağı'na bağlı Bandırma kasabasında Alime Hatun vakfı olan eve tasarruf eden kimse ve bu evi satın aldığını iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne-i kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
El-Hâcc Mehmed gelüp zevcesi Âlime Hâtûn Galata kasabası muzâfâtından Kapudağı nâhiyesine tâbi‘ Bandırma kasabasında vâkı‘ babasından müntakıl mutasarrıfe olduğı ma‘lûmu’l-hudûd mülk menzilin ile iki sene mukaddem kız karındaşı Na‘îme nâm hâtûn muvâcehesinde tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf idüp bu âna değin vakfiyyet üzre tasarruf olınup mütevellî-i vakf temessüki mûcebince on beş seneden berü bunun taht-ı tasarrufında olmağla dahl olınmak îcâb itmez iken mukaddemâ mezbûre Na‘îme şirrete sâlike olup menzil-i mezkûra müdâhale ve nizâ‘ idüp zevcesi mezbûre Âlime ile murâfa‘a-i şer‘ olduklarında mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken zevcesi mezbûre müteveffiye olmağla hâlâ kasaba-i mezkûrede sâkin Doğancıoğlı Ahmed nâm kimesne menzil-i merkúmı mezkûre Na‘îme'den satun aldum diyü bin yüz (boş) senesinde menzilin zabt idüp gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp mezbûr Ahmed İstanbul'a ihzâr olınup yedinde olan hüccet-i şer‘iyye ve mütevellî temessüki ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ihzâr olınup şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene 1113 [14-23 Ekim 1701]
33/682/1 İstanbul'da, nazırlığı şeyh olanlara şart edilmiş Koca Mustafa Paşa tekkesi mürtezikasından müderris, imam ve hatiplerden başkası dışında düşen mahlullerin eskisi gibi nazır marifeti ve mütevelli arzıyla verilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Koca Mustafâ Paşa tekyesinün şeyhi olan Seyyid Nûreddîn dâme takvâhu gelüp vakf-ı mezbûrun nezâreti hâliyâ şeyh olanlara meşrûta olmağla mürtezikasından müderris ve imâm ve hatîbden mâ‘adâsınun azl ve nasbı nâzır-ı vakf ma‘rifetiyle ve mütevellî arzıyla görilegeldüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda şart ve ta‘yîn olınmağla düşen mahlûlât nâzır-ı vakf ma‘rifeti ve mütevellî arzıyla müstehakkına tevcîh olınmak içün bundan akdem sâdır olan emr-i şerîfüm Küçük evkãf muhâsebesine kayd olmışiken Üveys nâm kimesne mûmâ ileyhe nezâret itdürmeyüp umûr-ı vakfı murâdı üzre görüp hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘addî ve vakfa gadr murâd idüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda vech-i meşrûh üzre emr-i şerîfüm virildüği mastûr u mukayyed bulınmağla şart-ı vâkıf mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [1]113 [14-23 Ekim 1701]
33/683/1 Defterdâr Mahmut Efendi evkafına ait Galata'ya bağlı Fındıklı'da aşırı noksanla kiralanmış odaların kira bedellerinin ecr-i misle denk hale getirilmesine ve eksik ödenen kiraların tamamlattırılmasına dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve Galata monlâsına hüküm ki:
Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Afîfe nâm hâtûn arz-ı hâl idüp Galata kazâsına tâbi‘ Fındıklı'da vâkı‘ vakf-ı merkúmun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda mukayyed akãrâtından olan odaları ecr-i misillerinden noksân-ı fâhiş ile müste’cirlerine îcâr ve mezbûrlar dahi bir müddet zabt ecr-i müsemmâyı virüp müddet-i mezbûrede ecr-i misillerin tekmîl itdürmek istedükde hilâf-ı şer‘ te‘allül ü nizâ‘ eyledüklerin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mezbûrenün ecr-i misle mu‘âdil icârelerin tekmîl ve vakfiyçün alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [1]113 [14-23 Ekim 1701]
33/687/1 Galata'ya bağlı Fındıklı'da Sultan Bayezit evkafına ait Defterdâr Mahmut Efendi'nin mutasarrıf olduğu mukataalı arsa üzerinde yapıp vakfettiği binaların mütevellisi ve mutasarrıf olduğu eski binaları yıkıp enkazıyla bina ihdas edip mülk edinmeye kalkan vakıf kiracıları arasındaki ihtilafın evvelce dinlenilmiş olması sebebiyle tekrar dinlenilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve Galata monlâsına hüküm ki:
Afîfe Hânım Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp ceddi Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi Galata kazâsına tâbi‘ Fındıklı'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Bâyezîd Hân tâbe serâhu evkãfından mukãta‘a-i ma‘lûme ile mutasarrıf olduğı ma‘lûmetü’l-hudûd arsa üzerine mülkler binâ ve cihet-i uhrâya vakf eyledüği akãrâtınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olup musakkafât-ı mezbûre müste‘cirlerinden Abdurrahîm nâm kimesne ile Afîfe nâm hâtûn tasarrufında olan vakfun ebniye-i kadîmelerin hedm ve nakzınun ba‘zısın istihlâk ve ba‘zı nakzı ile mahlût binâ ihdâs ve mülklerin olmak üzre tasarruf murâd itmeleriyle sen ki Mevlânâ-yı mezbûrsun huzûrunda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında yedinde olan fetâvâ-yı şerîfe mûcebince icrâ-yı şer‘ ve ihkãk-ı hakk olınmak üzre cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken tekrâr istimâ‘iyçün emr-i şerîf alduk diyü nizâ‘ ve vakfa gadr murâd eyledüklerin bildürüp hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince amel olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ ve sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûr içün mütevellîye-i mezbûrenün yedine virdüğün üç kıt‘a hüccetlerün mazmûnları murâfa‘a-i şer‘-i kavîm ve derûnlarında mezkûr olan şuhûd mu‘ayyenü’l-hâl ve (...) kimesneler olmağla ol hüccetlerün mazmûnlarıyla amel ve mûcebleri icrâ olınup hasımları olan Abdurrahîm ve Afîfe'nün istînâfa emrimüz vardur istînâfen istimâ‘ itdürirüz didüklerine aslâ i‘tibâr olınmamak üzre Rûmili kãdîaskeri es-Seyyid Alî i‘lâm itmeğin Mevlânâ-yı müşârun ileyhün i‘lâmı mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene [1]113 [24 Ekim-2 Kasım 1701]
33/694/3 Kasımpaşa'da, Kasım Paşa câmi‘ evkafına ait iskele arsasına Ruznamçeci İbrahim Efendi vakfınca madahale olunmamasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve şeyhülislâm nezâretinde evkãf müfettişine hüküm ki:
Kasaba-i Kãsım Paşa'da vâkı‘ müteveffâ Kãsım Paşa câmi‘-i şerîfi evkãfınun mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhû gelüp merhûm ve mağfûrun leh Sultân Bâyezîd Hân tâbe serâhu evkãfından kasaba-i mezbûrda vâkı‘ arsası senede seksener akçe mukãta‘a ve resm-i mizân ile müteveffâ Kãsım Paşa'nun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed evkãfından iken resm-i mizân sonradan müteveffâ Rûznâmçeci İbrâhîm Efendi vakfına ilhâk olmağla İbrâhîm Efendi vakfı mütevellîsi (boş) nâm kimesne Kãsım Paşa evkãfından olan iskele arsası dahi mütevellîsi olduğı vakfun mülhakãtından olmak üzre zabt itmeğle müfettiş-i evkãf huzûrında murâfa‘a-i şer‘ olınup tarafeynün senedlerine nazar olındukda dokuz yüz elli bir târîhinde Kãsım Paşa'[da] merhûm Sultân Bâyezîd vakfından arsasın senede seksener akçe mukãta‘a ile tefvîz idüp ve resm-i mizân dahi kendüye virilmeğle vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsına idhâl idüp bin kırk yedi târîhine değin arsa-i mezbûreye resm-i mizân ile ma‘an mutasarrıf oldukdan sonra resm-i mizân şer‘an temlîk ve temellük olınur makúlesinden olmamağla bin kırk yedi târîhinde Rûznâmeci İbrâhîm Efendi'ye virilüp ve iskele-i mezbûr verâsında Körüklük nâm mîrî arsadan elli altı zirâ‘ tûlen ve kırk bir zirâ‘ arzen arsa temlîk olınup iskele arsasından mâ‘adâ olduğı zâhir olup ve iskele arsası Kãsım Paşa'nun olduğı mütevâtir olmağla iskele arsasında Rûznâmeci İbrâhîm Efendi vakfınun alâkası olmaduğı müte‘ayyen olduğın i‘lâm eyledükde müdâhaleden men‘ olınmışiken mütevellî-i mezkûr mündefi‘ olmayup vech-i meşrûh üzre dahl ü ta‘arruz itdüğin bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şer‘ dahl ü ta‘arruz olmamak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [1]113 [14-23 Ekim 1701]
33/708/2 İstanbul'da, Elvânzâde mahallesinde mutasarrıf olduğu vakıf arsa üzerine malıyla bina yapan şahıs ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı olan vezîrüm Osmân Paşa'ya ve kãdîsına hüküm ki:
Alî nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul'da Elvânzâde mahallesinde vâkı‘ vakf arsa üzerine mâlıyla ihdâs eyledüği binâda kimesnenün alâkası yoğiken arsa-i vakf mütevellîsi (boş) nâm kimesne zikr olınan arsanun icâresine kanâ‘at itmeyüp binâyı zabt iderüm diyü hilâf-ı şer‘ dahl [ü] ta‘arruz eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınmak bâbında hüküm recâ [itmeğin] şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene 1113 [24 Ekim-2 Kasım 1701]
33/708/4 İstanbul'da, Mevlevihane Yenikapısı dahilinde Sadrazam Koca Mehmet Paşa câmi‘ evkafının mütevellisinin, Anadolu'daki zeametine gidip gelinceye kadar vakıf işlerini görmek için yerine bıraktığı vekiline müdahale edilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına [hüküm ki]:
Mehmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da Mevlevîhâne Yenikapusı dâhilinde vâkı‘ Vezîr-i a‘zâm-ı sâbık müteveffâ Koca Mehmed Paşa câmi‘-i şerîfi evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan İbrâhîm zîde kadruhû Anadolı'da ze‘âmetine varup gelince umûr-ı vakfı görmek içün buna tarafından vekîl nasb ve ta‘yîn idüp memhûr ve ma‘mûlün bih temessük virildüğin bildürüp vakfun umûrı görilüp âharı dahl ü ta‘arruz itdürilmemek bâbında temessüki mûcebince zabt itdürilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene 1113 [24 Ekim-2 Kasım 1701]
33/729/2 Molla Hüsrev evkafı mütevellisi ve vakfedenin evladından oldukları iddiasıyla vakıftan hisse talep eden şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
ÖZGÜN METİNDE BÖYLE BİR BELGE YOK!
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Monlâ Hüsrev evkãfınun mütevelliyesi olan İstanbul'da sâkine Hadîce nâm hâtûn gelüp ceddi mezbûr mezbûr94 mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ üç aded mescid ve Burusa'da binâ eyledüği medresesine vakf eyledüği İstanbul'da olan akãrâtı alâsınun cihet-i tevliyet ve mürtezikası ve cânibden ziyâdesin evlâdına ve evlâd-ı evlâdına (...) şart ve ta‘yîn eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olmağla tevliyet-i mezbûre yüz senesinden mütecâviz eben an ceddin mutasarrıfe olup dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ âhardan Seyyid Hamza ve karındaşları biz evlâd-ı vâkıfun ibrâz(?) ve mâl-ı vakfdan hisse aluruz diyü hilâf-ı şer‘ te‘addîden hâlî olmadukların bildürüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i Cumâde’l-uhrâ sene 1113 [3-12 Kasım 1701]
33/729/2 Ayasofya-i kebir vakfına ait üç adet dükkanı vefa akdi ile verdiği iddiasıyla geri talep eden şahıs tarafından dükkanların yeni mutasarrıfına yapılan müdahalenin önlenmesine dair hüküm.
İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettişi vekîli zîde ilmuhûya hüküm ki:
Hâcı Mehmed gelüp mahrûse-i mezbûrda Ayasofya-i kebîr evkãfından Balat kapusı dâhilinde bir bâb derzi ve bir bâb etmekçi ve bir bâb kassâb cem‘an üç bâb dükkânı mutasarrıfı Hâcı Mustafâ nâm kimesne bundan akdem vasîsi ve vakf-ı mezbûr mütevellîsi ma‘rifetiyle buna ferâğat idüp yedine memhûr mütevellî temessüki virilmeğle mutasarrıfiken beş sene mürûrında mezkûr Hâcı Mustafâ ben ol dükkânları sana bey‘-i bi’l-vefâ ile virmişidüm diyü nizâ‘ idüp te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm [recâ eylemeğin] hilâf-ı şer‘ rencîde olınmaya diyü hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ca sene [1]113 [24 Ekim 2 Kasım 1701]
34/42/214 Şile'de, Kasım Paşa evkafına ait hamamı vakıf mütevellisinden kiralayan şahsın hamamı zaptetmesine dair hüküm.
Şile nâibine hüküm ki:
İbrâhîm bin Mustafâ ve Ahmed bin Muslı nâm kimesneler gelüp Kãsım [Paşa] evkãfı evkãfı95 akãrâtından Şile kasabasında vâkı‘ vakf hammâmun bin yüz on üç senesi Muharrem'i gurresinden bir sene temâmına değin zabtı vakf-ı mezbûr mütevellîsi Mustafâ zîde kadruhû on dört bin beş yüz akçeye îcâr ve meblağ-ı mezbûrun yedi bin dört yüz kırk akçesi vâkıf-ı mezbûrun kasaba-i mezbûrda vâkı‘ câmi‘-i şerîf imâmına vesâir mürtezikaya havâle ve bâkï kalan altı bin yüz altmış akçesin bi’t-temâm yedinden alup yedine zabtıyçün memhûr temessük virildüğin bildürüp mûcebince zabt itdürilüp âharı müdâhale itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin temessüki mûcebince zabt itdürilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene 1112 [19-28 Mayıs 1701]
34/46/230 Şile'de, yıkılmakta olan el-Hâcc Kasım evkafına ait hamamın tamir edilmek üzere keşfolunmasına dair hüküm.
Galata kãdîsına hüküm ki:
Mustafâ gelüp sen ki müezzin-i(?) mûmâ ileyhsin nezâretünde olan evkãfdan Galata'da vâkı‘ müteveffâ el-Hâcc Kãsım vakfı akãrâtından Şile kazâsında vâkı‘ vakf hammâm mürûr-ı eyyâm ile harâbe müşrif ve ta‘mîre muhtâc olduğın bildürüp tarafundan müstakïmü’l-kavl ve mu‘temedün aleyh bir nâib ta‘yîn ve hâssa mi‘mâr halîfesi ma‘rifetiyle şer‘le keşf ve hüccet olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i Z sene 1112 [29 Mayıs-7 Haziran 1701]
34/64/304 İstanbul'da, Mimar Kemal mahallesindeki Bizeban(?) Ömer Ağa vakfına ait arsanın, vakıf mütevellisinin Molla Aşki mahallesindeki mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp İstanbul'da Bîzebân(?) Ömer Ağa vakfına meşrûtiyyet üzre bi’l-fi‘l mütevellîye olan Safiye bint-i Hasan nâm hâtûn meclis-i şer‘-i şerîfe varup hâlâ surre emîni olan Alî bin Hüseyin'ün vekîl-i şer‘îsi mevlânâ Kãsım zîde ilmuhû mütevellî-i mezbûrun mülki olup mahmiyye-i mezbûrda Monlâ Aşkï mahallesinde vâkı‘ mülk menzil ile vakf-ı mezbûrdan icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile taht-ı tasarrufında olup mahmiyye-i İstanbul'da Mi‘mâr Kemâl mahallesinde vâkı‘ vakf arsa ile istibdâl murâd itmeğle taraf-ı şer‘den Mehmed bin Mustafâ zîde ilmuhû ile hâssa mi‘mârlardan Mustafâ Halîfe bin Mehmed ve Ömer Halîfe ibn-i Ebûbekir vakf-ı mezbûr arsası üzerine varup ba‘de’l-keşf yüz otuz bir zirâ‘ arsanun her zirâ‘ı ellişer akçeden altı bin beş yüz elli akçe ve ecr-i misli dahi senede yüz akçe oldığı ve ba‘dehû bi ecma‘ihim mülk olan menzil-i mahdûd-ı mezbûrun üzerine varılup keşf ü misâha olındukda dâhiliyesinde üç aded fevkãnî oda ve bir suffa ve dehlîz ve (...) ve bi’r-i mâ ve hâriciyyede fevkãnî oda ve tahtında bir âhûr ve kenîfi müştemil beş yüz kırk zirâ‘ arsası olup beher zirâ‘ı otuz akçeden on altı bin iki yüz akçe ve ebniyesinün kıymet-i şer‘iyyesi elli dört bin dokuz yüz yetmiş akçe ve ecr-i misli senede dört yüz akçe olup mülk olan menzil-i mahdûd-ı mezbûre rub‘ ve rağbet ve kıymet ve vüs‘at cihetlerinden vakf olan arsa-i mezbûrdan ekser ve evfer olduğını meclis-i şer‘-i şerîfe gelüp haber virmeleriyle istibdâl-i merkúme vakf-ı mezbûr hakkında min cem‘ü’l-cihâtü’l-mezbûre evlâ ve enfa‘ olduğı zâhir olmağla şer‘le istibdâl olınmak bâbında izn-i hümâyûnum virilmek recâsına vâkı‘ hâlleriyle arz itmeğin şer‘le istibdâl olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene 1113 [18-27 Haziran 1701]
34/72/338 İstanbul'da, Çelebioğlu mahallesindeki Şehit Mehmet Paşa vakfına ait boş arsanın, Galata'da, Sultan Bayezit mahallesindeki Mehmet'in mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul'da müfettiş-i evkãfa hüküm ki:
Mehmed nâm kimesne arz-ı hâl idüp mahrûse-i Galata'da Sultân Bâyezîd mahallesinde vâkı‘ mutasarrıf olduğı mülk menzilün İstanbul'da Çelebioğlı mahallesinde vâkı‘ Şehîd Mehmed Paşa vakfı akãrâtından (...) îcâr-ı mu‘ayyen olan arsa-i hâliye vakfı mezbûr mütevellîsi rızâsıyla istibdâl murâd eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ ve hâssa mi‘mârlardan Usta Mustafâ Halîfe tarafından Mehmed ve İsmâ‘îl Halîfe ibn-i Ahmed vesâir ebniye ve arsa ahvâline vukúf-ı tâmmı olan bîgaraz müslimîn ile zikr olınan mülk menzilün üzerine varılup keşf ü misâha ve takdîm olındukda menzil-i mezbûrun arsası altı yüz on zirâ‘ olup dört yüz kırk zirâ‘ arsası üzerinde kıbel-i ulyâsından ve vâsıtasından ve tahtâniyesinde yiğirmi aded odaları ve sofaları ve bir matbah ve bir su kuyusı ve yüz yetmiş zirâ‘ bâğçesi olup ve zikr olınan vakf arsa üzre dahi varup keşf ü misâha takdîm olındukda beş yüz elli zirâ‘ arsa olup hâlâ arsa-i mezbûr zeyl ile muhâlif cânibe intikãl olmağla zikr olınan mülk menzil vüs‘at ve rağbet cihetlerinden vakf olınan arsa-i mezbûrlar (...) mertebeden ezyed ve evfer ve istibdâli min külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ olduğın (...) mezbûrân ile müslimîn-i mezkûreyn ihbâr eyledüklerinde sen ki müfettiş-i mûmâ ileyhsin i‘lâm eyledüğin ecilden i‘lâmı mûcebince istibdâl hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i M sene 1113 [27 Haziran-7 Temmuz 1701]
34/78/359 Gazanfer Paşa kızı Fatma Sultan vakfına ait Başçı Mahmut mahallesindeki odalar arsasının, İstanbul'da Canbaziye mahallesindeki Sadrazam Hüseyin Paşa kethüdası olan Hasan'ın mülk odaları ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfehham ve efham-ı nâzım-ı menâzimü’l-ümem bi’l-fi‘l vezîr-i a‘zâmum olan Hüseyin Paşa edâma’llâhu te‘âlâ i‘lâlehûnun hâneleri kethudâsı olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Hasan zîde mecduhû Südde-i sa‘âdetüme arz-ı hâl idüp müşârun ileyhün mahmiyye-i İstanbul'da Canbâziyye mahallesinde vâkı‘ mutasarrıf oldığı müteehhilîn odaları ile merhûme Fâtıma Sultân ibnetü’l-merhûm Gazanfer Paşa vakfı akãrâtından mahmiyye-i mezbûrede Başcı Mahmûd mahallesinde vâkı‘ vakf odalar arsasıyla istibdâle tâlib ve râğıb olduğın bildürüp istibdâl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin kıbel-i şer‘den el-Hâcc Mahmûd Emîn ve hâssa mi‘mârlarından Hasan Halîfe ibn-i Mahmûd ve Alî Halîfe ibn-i Abdullâh evvelen vakf arsa üzerine varılup ba‘de’l-keşf ve’l-mu‘âyene iki bin beş yüz altmış zirâ‘ vakf arsanun her zirâ‘ı kırkar akçeden yüz iki bin dört yüz akçe olup ecr-i misli dahi senede on bir bin yedi yüz altmış akçe ve otuz iki bâb harâbe vakf odalarun her birinün nakzı kıymeti otuz guruşdan dokuz yüz altmış guruş olup ve sâniyen bi ecma‘ihim mülk olan cedîd ve cedîd(?) yiğirmi dokuz bâb tahtânî müteehilîn odalarınun üzerine varılup keşf ü misâha olındukda zikr olınan yiğirmi dokuz bâb cedîd odalarun her biri birer bâb tahtânî oda ve birer suffa ve tahtında birer kömürlük ve birer kenîf ve dört bi’r-i mâ’yı müştemil üç bin dört yüz elli sekiz zirâ‘ mülk arsası olup beher zirâ‘ı ellişer akçeden yüz yetmiş iki bin dokuz yüz akçe cedîd ebniyesinün kıymet-i şer‘iyyesi beher odası yüz kırk beş guruşdan dört bin iki yüz beş guruş ve ecr-i misli senede on iki bin iki yüz kırk akçe olup mülk olan müteehhilîn odaları arsası rub‘ ve rağbet ve kıymet ve vus‘at cihetlerinden vakf olan arsa-i mezbûrdan ekser ve evfer oldığı hüccet-i şer‘iyye olınmağla mûcebince istibdâl olınmak emrüm olmışdur buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrüm üzre amel dahi husûs-ı mezbûre temâm mukayyed olup kezâlik müşârun ileyhün mutasarrıf oldığı mülk müteehhilîn odalar arsası kıymet ve vüs‘at cihetlerinden ol vakf arsadan evfer ve ekser oldığı istibdâli vakfa enfa‘ ise istibdâli tecvîz eyleyen fukahâ-i zeviyyü’l-ibtihâcun kavli üzre zikr olınan vakf mülk ve mülk-i mezbûr vakf olup vakf-ı evvelinün şürûtı vakf-ı sânîde icrâ olınmak üzre tarafeyne hüccet viresin diyü hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene 1113 [8-17 Temmuz 1701]
34/130/558 İstanbul'da, Başçı Hacı Mahmut mahallesindeki muhtelif vakıflara ait arsaların, sadrazam Hüseyin Paşa'nın Murat Paşa-yı Atik mahallesindeki mülk odalarıyla istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp ashâb-ı hayrâtdan Hamza Beğ nâm sâhibü’l-hayrun vakfından olup mahmiyye-i İstanbul'da Başcı Hâcı Mahmûd mahallesinde vâkı‘ yevmî iki akçe müeccelesi olan bi hisâb-ı terbî‘i üç yüz sekiz zirâ‘ arsanun ber mûceb-i şart-ı vâkıf mütevellîsi ve gallesi mutasarrıfı olan mahalle-i mezbûre imâmı Mehmed ile Bayrâm Paşa vakfından olup yine mahalle-i mezbûrede vâkı‘ yevmî bir akçe icâresi olup bi hisâb mezbûr yetmiş zirâ‘ arsa üzerine mebnî iki harâbe oda ve yine mahalle-i mezbûrede vâkı‘ bi hisâb-ı terbî‘i dört yüz altmış yedi zirâ‘ bir akçe icâresi olan arsanun Kãimmakãm-ı mütevellîsi İbrâhîm ve Mâhî Hâtûn vakfından olup yine mahalle-i mezbûrede vâkı‘ yevmî iki akçe icâresi olan üç yüz sekiz zirâ‘ arsanun mütevellîsi vekîli olan Solakzâde Mehmed meclis-i şer‘a varup düstûr-ı ekrem müşîr-i efhâm nizâmü’l-âlem nâzım-ı menâzimü’l-ümem vezîr-i a‘zâmum Hüseyin Paşa edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehûnun mahmiyye-i mezbûrede Murâd Paşa-yı Atîk mahallesinde vâkı‘ mutasarrıf olduğı her biri başka kapuda birbirine muttasıl birer fevkânî oda ve birer suffa ve birer tahtânî oda ve birer kenîfi muhtevî beş bâb mülk müteehhilîn odalarıyla mütevellîleri oldukları evkãf-ı mezbûrede yine müşârun ileyhün mutasarrıf olduğı menzil ve arsalar ile tarafından vekîli ve hân kethudâsı olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Şahbâz zîde mecduhûdan istibdâle tâlib olmalarıyla taraf-ı şer‘den nâib ve Hâssa mi‘mârbaşı Hüseyin zîde kadruhû ve Mehmed Halîfe ile üzerine varılup alâ vechi’l-mu‘tâd keşf olındukda mülk olan odalar evkãf-ı mezbûre arsasından rub‘ ve kıymet ve rağbet hüccetlerinden ekser ve evfer olup istibdâli cânib-i vakfa evlâ ve enfa‘ olmağla mesâğ-ı şer‘î üzre istibdâl olınmak bâbında izn-i hümâyûnum virilmek recâsına arz eyledüğün ecilden istibdâli vakfa enfa‘ ise mesâğ-ı şer‘î üzre istibdâl olınmak emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i Ca sene 1113 [4-13 Ekim 1701]
34/140/600 Büyükçekmece'de, Kalyoz köyünde babasının Kasap Muhyiddin vakfına olan borcunu ödeyip rehinli evini aldığını ifade eden zimmi ve bunun evine müdahale eden vakıf arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Çekmece-i kebîr nâibine hüküm ki:
Nâhiye-i mezbûra tâbi‘ Kalyoz nâm karye sâkinlerinden (boş) nâm nasrâniyye gelüp babası Yorgi nâm zimmî Kassâb Muhyiddîn vakfı nükúdından istikrâz eyledüği üç bin akçe deyni mukãbelesinde mülk menzili rehn vaz‘ ve ba‘dehû meblağ-ı merkúmı vakf-ı mezbûr mütevellîsine bi’t-temâm edâ ve menzilin alup mutasarrıf iken fevt ve irsen buna intikãl ve yiğirmi dört sene mürûrından sonra vakf-ı mezbûr hilâf-ı şer‘ dahl eylemeğle şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i Ca sene 1113 [24 Ekim-2 Kasım 1701]
34/152/650 Gebze'de, Yahşi Bey vakfına ait yerlerde hak iddia eden Boğazkesen kalesi müstahfızlarından bazı kimseler ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Gekbuze nâhiyesi nâibine hüküm ki:
Nâhiye-i mezbûrda vâkı‘ Yahşî Beğ vakfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan sulehâdan Hasan Dede gelüp vakf-ı mezbûrun defter-i hâkãnîde mukayyed karyelerinden nâhiye-i mezbûra tâbi‘ (boş) nâm vakf karyesinün mümtâz ve mu‘ayyen sınurı dâhilinde vâkı‘ kadîmü’l-eyyâmdan berü öşr ü resmin cânib-i vakfdan alınageldüği meşhûr ve mütevâtir olan bir mikdâr yirler içün civârında vâkı‘ Boğazkesen kal‘ası müstahfızlarından İmâm Alî ve Ahmed ve dîğer Alî nâm kimesneler gedik tımârımuz toprağındandur diyü fuzûlî öşr ü resmine müdâhale ve bundan akdem murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olduklarında öşri nizâ‘ olınan yirler vakfun karyesinün hudûdı dâhilinde olan yirlerden olduğı cemm-i gafîr şehâdetleriyle şer‘an sâbit ve zâhir ve mezbûrlar mu‘ârazadan men‘ ve kat‘-ı nizâ‘ ve fasl-ı husûmet birle kıbel-i şer‘den müte‘addid hüccet-i şer‘iyyeler virilmişiken mezbûrlar kanâ‘at itmeyüp ol hüccet-i şer‘iyyelere muğãyir nizâ‘dan hâlî olmadukların bildürüp hüccet-i şer‘iyyeler mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınmak içün şürûtıyla hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı C sene 1113 [13-22 Kasım 1701]
34/155/660 Büyük Ayasofya câmi‘ vakfına ait Galata bezzazistanı yakınında Lonca karşısındaki boş arsanın, Sultan Bayezit mahallesindeki Hacı Mustafa'nın mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîli Seyyid İbrâhîm zîde ilmuhûya hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Ayasofya-i kebîr câmi‘-i şerîfi vakfı mütevellîsi el-Hâcc Mehmed zîde mecduhû meclis-i şer‘-i şerîfe varup vakf-ı mezbûrdan olup mahrûse-i Galata bezzâzistânı kurbında Lonca mukãbilinde bir tarafdan vakf-ı mezbûr dükkânları ve bir tarafı Yorgi nâm zimmî mahzeni ve tarafeyni tarîk-ı âmm ile mahdûd senede üç yüz elli akçe mukãta‘alı tûlen ve arzen bi hisâb-ı terbî‘i yüz otuz altı zirâ‘ arsa bin yetmiş senesinden berü hâliye vakf içün binâya kimesne râğıb olmışidi(?) ve vakfun müsâ‘adesi dahi olmamağla bu âna değin mu‘attalı olmağın el-Hâcc Mustafâ nâm kimesnenün yine mahrûse-i mezbûrede Sultân Bâyezîd mahallesinde vâkı‘ etrâf-ı erba‘ası Mahmûd nâm kimesne ile Karabet ve ba‘zan Kokos ve ba‘zan Serkiz nâm zimmîler menzilleri ve tarîk-ı âmm ile mahdûd bi hisâb-ı mezbûr iki yüz on beş zirâ‘ arsayı muhtevî mücerred fevkãnî ve tahtânî iki bâb oda ve bir suffa ve bir matbah ve bir kenîf ve havlıyı müştemil vakf-ı mezbûrdan rub‘ ve nemâ ve binâ ve kıymet cihetinden evfer ve ekser ve ma‘mûr mülk menzili ile istibdâl-i vakfa min külli’l-vücûh evlâ ve enfa‘ olduğın sikãt ihbâr ve mezbûr Mustafâ dahi istibdâle tâlib ve râğıb olduğın bildürüp ol bâbda izn-i hümâyûnum virilmek recâsına ilhâh eyledüklerin arz itmeğin şer‘le istibdâl olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i C sene 1113 [23 Kasım-2 Aralık 1701]
34/275/1092 Şile'de, Hamidiye evkafı mütevelliliğine ilişkin taraflar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Üsküdar kãdîsına hüküm ki:
Ahmed nâm kimesne ile Fâtıma ve Ümmühânî nâm hâtûnlar gelüp kazâ-i mezbûr muzâfâtından Şile nâhiyesinde müteveffâ Hamidiye evkãfı tevliyeti vakfınun evlâd ve evlâdınun zükûr ve inâsına vakf ve şart olduğı defter-i hakãnîde mastûr u mukayyed ve bu vâkıfun evlâdından olup ber mûceb-i şart-ı vâkıf tevliyet-i mezbûreye berât-ı şerîfümle mutasarrıflar iken ecânibden Rukıyye ve Zâhide nâm hâtûnlar hilâf-ı şart-ı vâkıf taraflarından zevci (boş) nâm kimesneyi vekîl itmeleriyle tevliyet-i mezbûra müdâhale ve umûrına karışup te‘addî eyledüğin bildürüp te‘addîsin men‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görüp i‘lâm eylemek emrüm olmışdur diyü yazılmışdur.
[Fî] evâil-i S sene 1114 [27 Haziran-6 Temmuz 1702]
34/285/1126 İstanbul'da, Kara Murat Paşa evkafına ait Oruç Gazi mahallesindeki evin, Şehr-i zor valisi vezir Hasan Paşa'nın Kızılminâre mahallesindeki mülk odaları ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da müteveffâ Kara Murâd Paşa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Afîfe Hânım tarafından umûr-ı vakf-ı mezbûra vekîli ve zevci olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Abdullâh zîde kadruhû meclis-i şer‘-i şerîfe varup evkãf-ı mezbûrede olup mahmiyye-i mezbûrede Oruç Gãzî mahallesinde vâkı‘ bir tarafdan Süleymân Paşa vakfı olan müteehhilîn odaları ve bir tarafdan dahi düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfehhem nizâmü’l-âlem bi’l-fi‘l Şehr-i zûr vâlîsi vezîrüm Hasan Paşa edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehûnun mülki ve bir tarafdan tarîk-ı hâss ve bir tarafdan tarîk-ı âmm ile mahdûd mukaddemâ altı bâb müteehhilîn odaları arsası olup hâliyâ bir matbah ve bir kilâr ve bir âhûr ve üzerinde üç bâb odaları ve dehlîz ve havlıyı müştemil menziliyle vezîr-i müşârun ileyhün yedinde mülki ve hakkı olup yine mahalle-i mezbûra muttasıl Kızılminâre mahallesinde vâkı‘ bir tarafdan mîrî ve bir tarafdan Hasan ve bir tarafdan Hüseyin Efendi dimeğle ma‘rûf kimesneler mülkleri ve bir tarafdan tarîk-ı hâss ile mahdûd fevkãnî bir bâb oda ve bir suffa ve dehlîz ve tahtânî yine birer oda ve birer kenîf ve havlıyı müştemil müceddeden mebnî yedi bâb müteehhilîn odaları cûdeten ve rağbeten ve arzen ve rub‘ ve galleten min külli’l-vücûh müvekkile-i mezbûrenün mütevelliyesi oldığı vakf olan menzil-i mezbûrdan ekser ve evfer olup istibdâli min külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve enfa‘ olup vezîr-i müşârun ileyh dahi istibdâle râğıb ve tâlib olmağla zikr olınan vakf ve mülk menâzil üzerlerine kıbel-i şer‘den gönderilen mevlânâ (boş) zîde ilmuhû ve hâssa mi‘mâr ma‘rifetiyle şer‘le keşf olındukda istibdâli her vechile vakfa evlâ ve enfa‘ oldığı müslimînün ihbârların meclis-i şer‘de haber virdüklerin bildürüp izn-i hümâyûnum virilmek recâsına vâkı‘ hâlî ilhâhıyla arz itdüğün ecilden şer‘le istibdâl olınmak emrüm olmışdur.
[Fî] evâsıt-ı S sene 1114 [7-16 Temmuz 1702]
34/297/1169 İstanbul'da, Tahtakale yakınında Demirtaş mahallesindeki Şahane Hatun vakfına ait evin, Hoca Hamza mahallesindeki Sadrazam Ali Paşazade Ahmet Bey'in mülk arsası ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da Tahte’l-kal‘a kurbında Timurtaş mahallesi imâmı Hâcı Ya‘kúb bin Îsâ meclis-i şer‘a varup mahalle-i mezbûrede vâkı‘ müteveffiye Şâhâne Hâtûn vakfı süknâ ve tevliyeti mahalle-i mezbûrede imâm olana meşrûta üç tarafından Vezîr-i a‘zam-ı sâbık Alî Paşazâde Ahmed Beğ mülki ve taraf-ı râbi‘i tarîk-ı âmm ile mahdûd menzil-i mevkúf ber mûceb-i şart-ı vâkıf mutasarrıf olup lâkin sayf(?) olup süknâda usret olmağla ve üç tarafdan mûmâ ileyh Ahmed Beğ'ün menziline muttasıl olmağla Ahmed Beğ'ün yine mahalle-i mezbûreye muttasıl Hâce Hamza mahallesinde vâkı‘ iki tarafdan Osmân nâm kimesne mülki ve bir tarafdan tarîk-ı hâss ve bir tarafdan tarîk-ı âmm ile mahdûd arsa vücûhan ve rağbeten menzil-i mevkúf-ı mezbûrdan ekser ve evfer ma‘mûr mülk menzil ile istibdâle tâlib olınmağla vakf olan menzilün arsası bi hisâb-ı terbî‘i yetmiş zirâ‘ ve mülk menzil-i merkúmun arsası yüz doksan altı zirâ‘ ve ebniyesi dahi menzil-i mevkúf-ı mezbûrun ebniyesinden ekser odaları dahi evsa‘ ve eşref olup istibdâli vakfa min külli’l-vücûh enfa‘ ve evlâ olduğın ta‘yîn olınan nâib ve mi‘mâr vesâir ehl-i vukúf bîgaraz kimesneler meclis-i şer‘de haber virmeleriyle izn-i hümâyûnum virilmek recâsına ilhâhlarıyla arz itmeğin şer‘le istibdâl olınmak emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâil-i Ra sene 1114 [26 Temmuz-4 Ağustos 1702]
34/320/1246 Ödünç aldıkları parayı vakfa ödediklerini belirten Midye nahiyesine bağlı Urgaz köyünün zimmileri ve elli birinci yeniçeri orta sandığı mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Hâslar kãdîsına hüküm ki:
Kazâ-i mezbûr muzâfâtından Midye nâhiyesine tâbi‘ Urgaz nâm karyede sâkin Todori ve Yorgi ve Morti ve Duka vesâirleri gelüp Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından elli birinci cemâ‘atün ortası mevkúfesinden istikrâz eyledüği akçeyi cânib-i vakfa edâ vü teslîm itmişler iken hâlâ mutâlebelesiyle rencîde olındukların bildürüp ol bâbda hükm-i şerîfüm recâ ve orta-i mezbûre mütevellîsi Hüseyin Odabaşı mezbûrûn zimmîler on üç sene mukaddem vakf-ı mezbûr mütevellîsi Ramazân nâm yeniçeriden vakf-ı mezbûr mâlından sekiz yüz guruş alup ve her biri âharun zimmetine lâzım gelen meblağa kefîl bi’l-mâl olup mezbûr Ramazân da‘vâ ve mesfûrlar münkir olup inkâren meblağ-ı mezbûrı altı yüz guruşa sulh ve meblağ-ı merkúmun iki yüz guruş edâ ve hâlâ mezbûrûn zimmîlerde dört yüz guruşı bâkïdür diyü bi’t-tevliye da‘vâlar ve re‘âyâ-yı mezbûr vech-i meşrûh üzre olduğın ikrâr ve lâkin târîh-i mezbûrdan iki sene sonra mütevellî-i mezkûr Ramazân meblağ-ı mezbûrun ahz ü kabzına ve kendüye vakf içün îsâle ve kabz irsâliye müttefik(?) olduğı umûrun külliyesine vekîl-i şer‘î fasl eyledüği Hüseyin bin Îsâ bin Abdülkerîm nâm kimesneye meblağ-ı bâkï dört yüz guruşa edâ vü teslîm eyledüklerinde yedlerinde olan hüccet-i şer‘iyyesini şer‘an isbât ve mütevellî-i mezbûr bîvech münâza‘adan men‘ olınmışdur diyü sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin i‘lâm eyledüğin ecilden mûcebince amel olınmak emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâhir-i R sene 1113 [15-24 Eylül 1702]
Dostları ilə paylaş: |