4/398/1628 Eyüp'te, Topçular köyündeki Topçubaşı Asaf Ağa evkafından kiraladıkları hanelerinin her ay kiralarını vakfa ödeyen kadınlara, haneleri altında bulunan dükkanların kirası için müdahale edilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Rukıyye ve Hadîce ve Ümmühân ve Sâliha nâm hâtûnlar Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî kurbında Topcılar nâm karyede vâkı‘ Topcıbaşı Âsaf Ağa evkãfından ayda otuz beş akçe icâre-i müeccele ile olup mutasarrıf oldukları hânelerinün mütevellî temessüki mûcebince mâh be mâh icâreyi cânib-i vakfa edâ idüp âhardan dahl olınmak îcâb itmez iken vakf-ı mezbûrun mütevellîsi ve icârı(?) olan (boş) ve (boş) nâm kimesneler zikr olınan hânelerinün tahtında olan dekâkînün kirâsına müdâhale idüp te‘addî itmekden hâlî olmadukların bildürüp yedlerinde olan mütevellî temessüki mûcebince amel dahl ü ta‘arruz olınmamak içün şartıyla virilmişdür.
Fî evâil-i Ca sene [10]81 [16-25 Eylül 1670]
4/402/1649 İstanbul'da, yanan Sarı Kethüda Mustafa Paşa câmi‘nin onarılması sebebiyle vakfın borçlandığına, bu sebeple vakfedenin şartına aykırı ihdas olunan vazifelerin kaldırılmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da Sarı Kethudâ Mustafâ Paşa'nun câmi‘i evkãfınun mütevellîsi Ahmed gelüp câmi‘-i mezbûr ihrâk-ı kebîrde muhterik olup fermân-ı şerîfümle ta‘mîr olındukda mevcûd olan vakf akçenün bir mikdârın vazîfeye virüp ve bir mikdârın binâya virüp vakf medyûn olup kurâ ve mezâri‘i olmayup ancak musakkafât olmağla vakf-ı mezbûrun mürtezikaların hilâf-ı şart-ı vâkıf ref‘ olınup ashâbına virilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin zâyi‘ olmayup musakkafât ise şart-ı vâkıfa muğãyir ihdâs olınan vezâif ref‘ olınmak bâbında fermân-ı âlîşânum olup şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâil-i şehr-i Cumâde’l-ûlâ sene 1081 [16-25 Eylül 1670]
4/403/1654 Üsküdarlı Mahmut Ağa'nın evkafı kiracılarından fazla kira alınmamasına ve kira bedelinin kadılıkça tahsil edilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:
Müteveffâ Üsküdârî Mahmûd Ağa'nun bi’l-fi‘l evkãfı nâzırı olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mahmûd zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûr müste’cirlerinden mâl-ı vakfdan tahsili ziyâde aded üzre tahsîl olınduğın bildürüp ol makúle evkãf-ı mezbûr müste’cirlerinden mâl-ı vakfı ma‘rifet-i şer‘le tahsîl olınup kimesneye te‘allül ve inâd ve tereddüd itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak emrüm olmışdur diyü şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [10]81 [26 Eylül-5 Ekim1670]
4/408/1683 İstanbul'da, Çivizade vakfından icâreteynli vakıf evi satın alan Hacı İbrahim ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Hâcı İbrâhîm gelüp bundan akdem bu mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Çivizâde vakfından iştirâ eyledüği icâre-i mu‘accele ve müeccelelü vakf menzilin içinden ahz ü kabz mütevellîsi hilâf-ı şer‘ ve kadîm mezbûre kendü mütevellîsi olduğı vakf odalarun kârını mütevellîsinden izn aldum diyü mülk menzilün hıdmetinde icrâ idüp ziyâde gadr ve şeyhülislâmdan fetvâsı mûcebince görilüp men‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm şer‘le görilmek içün şürûtıyla yazılmışdır.
Fî evâil-i Ca sene [10]81 [16-25 Eylül1670]
4/409/1687 İstanbul'da, vakıftan aldığı ödünç karşılığında evini istiğlâl edip murabahası zımmında evde sakin olan kiracının kirasını vakfa bırakan borçlu ve bu evin kendisine satılmasını isteyen mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
David nâm zimmî Dergâh-ı mu‘allâma gelüp İstanbul'da vâkı‘ Hâcı nâm vakfun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden dört yüz esedî guruş karz alup mukãbelesinde bin yüz guruş kıymetlü mülk menzili istiğlâl idüp murâbahası zımmında menzil-i mezbûrun içinde sâkin olan kirâcınun kirâsın almağa kavl itmişiken mütevellî-i mezbûr şirrete sâlik olup ve buna kanâ‘at itmeyüp elbette menzil-i mezbûrı bana fürûht eyle diyü te‘allül idüp dahl ü nizâ‘dan hâlî olmaduğın ve bu bâbda yedinde fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Ca sene [10]81 [16-25 Eylül 1670]
4/431/1788 Davut Paşa mahallesinde, ecdadı Hasan Bey'in süknasını evlad-ı evladına vakf ve şart ettiği evin, tasarruf hakkını talep eden şahıs ve bunu usulsüz zaptetmiş olan kimse arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Dâvûd Paşa mahallesinde sâkin Mustafâ gelüp bunun ecdâdı Hasan Beğ mahalle-i mezbûrda vâkı‘ bir kıt‘a mülk menzilde vakf-ı sahîha ile vakf idüp süknâsı evlâd-ı evlâd-ı evlâda batnin ba‘de batn ba‘de’l-inkırâz mollaya vakf ve şart idüp ve bu evlâd-ı vakfdan olmağla menzil-i mezbûrun tasarrufı ber mûceb-i şart-ı vâkıf buna intikãl idüp zabt ider iken mahmiyye-i mezbûrede sâkin Yûsuf Efendi dimeğle ma‘rûf kimesnelerden menzili hilâf-ı şart-ı vâkıf olup zabt idüp ziyâde gadr eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp fetvâ-yı şerîfe ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince amel olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin mahallinde şer‘le görilmek emrüm olmışdur.
Fî evâil-i Ra sene [10]81 [19-28 Temmuz 1670]
4/449/1891 Görele'deki Hamdullah evkafının mütevelliliği hususunda taraflar arasında ortaya çıkan ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Hamide nâm hâtûn arz-ı hâl idüp müteveffâ dedesi Hamdullâh nâm kimesnenün Görele'de vâkı‘ evkãfına mezkûre hâsıl-ı(?) evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîye olup âhardan müdâhale olınagelmiş değil iken Sâkine ve Sâliha ve Fâtıma nâm hâtûnlar mütegallibeden ba‘zı kimesnelere istinâd itmeleriyle şirrete sâlikeler olup biz dahi evlâdıyuz diyü dahl itmeleriyle Âstâne-i sa‘âdetüme mezbûreleri ihzâr idüp meşrûta mıdur şer‘le görilüp hakk kangısınındır arz olınmak bâbında şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ra [10]81[29 Temmuz-7 Ağustos 1670]
4/455/1927 İstanbul'da, Cendereci mektebine ait evi zaptetmek isteyen mektep muallimi ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Cendereci(?) mektebinde mu‘allim ve dâru’l-kurrâ olup vâkıf-ı mûmâ ileyh vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mahmiyye-i mezbûrede üç bâb tahtânî menzili vakf ve ikisin süknâsı mekteb hocası olanlara ve bir peyk süknâsı dahi tevcîh ile ta‘lîm-i kırâet idenlere şart ve ta‘yîn itmeğin bu dahi zikr olınan mektebde mu‘allim ve dâru’l-kurrâ olup ber mûceb-i şart-ı vâkıf ol menzillere mutasarrıfken mukaddemâ vakf-ı merkúm mütevellîsi olan kimesne mu‘allim-i mektebi olanlara meşrût olan iki bâb menzili âhara icâr itmeğin zikr olan menzili meşrûtiyyet üzre zabt itmek istedükde te‘allül eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp fetvâ-yı şerîfe ve şart-ı vâkıf mûcebince amel olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene 1081 [8-17 Ağustos1670]
5/64/389 İstanbul'da, Molla Şeref mahallesinde, Ali Beşe'nin vakfına ait bir odanın yine aynı mahallede olan mülk ev ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da Monlâ Şeref mahallesinde sâkin ashâb-ı hayrâtdan Mehmed bin Hasan meclis-i şer‘a varup mahalle-i mezbûrede Alî Beşe evvelen kendüye ba‘dehû evlâdına u evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ve ba‘dehum mezbûrlara şart eyledüği odalardan ma‘lûmetü’l-hudûd bir bâb oda ile yine mahalle-i mezbûrede vâkı‘ rub‘ vakfiyyet cihetinden evfer olan bir bâb mülk menzili ile vakf olan menzili mütevellî-i vakf ma‘rifetiyle istibdâl murâd itmeğle emr-i şerîfüm virilmek recâsını arz eyledüğün ecilden mesâğ-ı şer‘î var ise mübâdele(?) olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Z sene 1077 [25 Mayıs-3 Haziran1667]
5/74/463 İstanbul'da, Dervîş Ali mahallesinde, Behram'ın vakfettiği, halen yılda altmış akçe mukataa ile Solak Ali'nin tasarrufunda olan vakıf arsanın, Solak Ali'nin yine aynı mahalledeki mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da Dervîş Alî mahallesinde vâkı‘ mescidün müezzini olan Mehmed arz-ı hâl idüp mahalle-i mezbûrede vâkı‘ Behrâm nâm sâhibü’l-hayrun tevliyeti ve gallesi müezzin-i mezbûra meşrûta olup bir tarafı Solak Alî mülki ve bir tarafı Mahmûd mülki ve iki tarafı tarîk-i âmm ile mahdûd menzile mutasarrıfken menzil mürûr-ı eyyâm ile harâba müşrif olup vakıfdan binâya müsâ‘ade olmamağla bundan akdem ba‘zıları semen-i mislinden ziyâde altı bin bahâya mezbûr Solak Alî'ye bey‘ ve guruşını senede altmış akçe mukãta‘a ile virüp cânib-i şer‘den Mevlânâ Hüseyin ve hâssa mi‘mârlardan Ester(?) Ahmed irsâl olınup kendü mâlıyla nefsiyçün mülki olmak üzre izn ve temessük virüp hüccet-i şer‘iyye virilmeğle mezbûr Solak Alî'nün mahall-i mezbûrede iki tarafı Âyişe Hâtûn mülki ve bir tarafı mahalle-i mezbûr imâmına meşrûta vakf-ı menzil ve bir tararı tarîk-i âmm ile mahdûd bir bâb tahtânî oda ve iki suffa ve bir zîr-i zemîn ve bir attâr dükkânını müştemil mülk menzil ile mukãta‘a ile mutasarrıf olduğı merkúm vakf arsa istibdâl olınmak taleb olınacağı istibdâli vakfa enfâ‘ olmağla istibdâl olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eylediği ecilden vech-i meşrûh üzre yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sene [10]77 [9-18 Kasım 1666]
5/85/531 Ümmühan Hatun evkafına ait İstanbul'da, İskender Ağa mahallesindeki evin, buna bitişik olan Mustafa'nın mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da İskender Ağa mahallesinde vâkı‘ Ümmühân nâm sâhibetü’l-hayrun evkãfı mütevellîsi olan Mustafâ nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfe varup evkãf-ı mezbûreden mahalle-i mezbûrede vâkı‘ bi hisâb-ı terbî‘i yüz altmış zirâ‘ arsalu birbirine bağlu ve bir su ıskarası ve bir su kuyusunı müştemil olan menzili yine menzil-i merkúme muttasıl ve mülâsık dîğer Mustafâ nâm kimesnenün temessüki olup rub‘ kıymet ve rağbet (...) cihetlerinden vakf menzilden ekser ve evfer olduğın hâssa mi‘mârbaşılardan Mustafâ Çelebi ibn-i Alî ile bîgaraz müslimîn muvâcehesinde müste’cir ve tahmîlleri ile tahdîd(?) olduğı hâlde mezkûr üç yüz on zirâ‘ arsaları birbirine bağlı (silik) müştemil olan mülk menzili ile istibdâl eylemek murâd itmeğle emr-i şerîfüm virilmek recâsına arz eyledüğin ecilden mesâ‘-ı şer‘i üzre mübâdele olınmak emrüm olmışdur buyurdum ki vusûl buldukda husûs-ı mezbûrdan hakk ve adl üzre mukayyed olup göresüz mezkûr dîğer Mustafâ'nun mülk menzili ol vakf olan menzilden evsa‘ ve kıymet cihetden dahi evfer ve ekser istibdâli vakfa enfa‘ ise ve mezkûrun rızâsı var ise mesâ‘-ı şer‘ üzre fukâhâ-yı Hanifiyyeden tebdîl-i vakfı tecvîz idenlerin kavlleri üzre mülk-i mezbûrda vakfun şürût-ı icrâ olınmak üzre vakf olup vakf mülk olınmak üzre hüccet virilmişdür.
Fî evâsıt-ı Ş sene 1077 [6-15 Şubat 1667]
5/104/634 Ekmekçibaşı Ahmet evkafına ait İstanbul'da, Şeyh Ferhat mahallesindeki boş arsa ve binanın, Katip Kasım mahallesindeki Seyit Ali'nin mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da Etmekcibaşı Ahmed nâm sahibü’l-hayrun evkãfı mütevellîsi olan Fazlullâh meclis-i şer‘-i şerîfe varup evkãf-ı mezbûreden olup mahmiyye-i mezbûrede Şeyh Ferhâd mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmu’l-hudûd bi hisâb-ı terbî‘i iki yüz yiğirmi dört vakf zirâ‘ arsa-i hâliye ile binâ ve reb‘ ve rağbet cihetlerinden ekser ve evfer olup mahmiyye-i mezbûrede Kâtib Kãsım mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmu’l-hudûd fevkãnî oda ve bir suffa ve bir tahtânî oda ve bir bodrum ve bir su kuyusı ve havlıyı müştemil mülk menzile mutasarrıf olan Seyyid Alî nâm kimesne ile istibdâl itmek murad itmeğle istibdâli vakfa enfa‘ olduğu hâssa mi‘mârlardan Üstâd Mustafâ ve Üstâd Alî ve ebniye ahvâlinden vukúfı olan cemm-i gafîr i‘tibâr itmeleriyle mübâdele olınmak bâbında emr-i şerîfüm virilmek recâsına arz eyledüğin ecilden mesâğ-ı şer‘î var ise mübâdele olınmak emrüm olmışdur buyurdum ki vusûl buldukda husûs-ı mezbûra mukayyed olup göresin menzil-i mezbûr ol vakf olan menzilden binâ ve kıymet ve rağbet cihetlerinden ekser ve evfer olup istibdâli vakfa enfa‘ ise ve mezkûr Seyyid Alî'nün rızâsı var ise fukahâ-yı Hanefiyye'den tebdîl ve vakfı tecvîz görenlerün kavlleri üzre vakfun şürûtı mülk-i mezbûrda icrâ olınmak üzre vakf olup ve vakf-ı mülk olmak üzre tarafeyne hüccet viresin diyü yüzılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene [10]77 [5-14 Mayıs 1667]
5/130/753 Mustafa Bey ibn-i Hasan vakfına ait İstanbul'da, Yemişçi Hacı mahallesindeki evin, yine İstanbul'da Davut Paşa mahallesindeki Mustafa'nın mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp mahmiyye-i İstanbul'da Yemişçi Hâcı mahallesinde vâkı‘ müteveffâ Mustafâ Beğ ibn-i Hasan nâm sâhibü’l-hayrun vakfı mütevellîsi olan İbrâhîm meclis-i şer‘a varup vâkıf-ı mezbûr mahalle-i mezbûrede vâkı‘ mündehim iki tahtânî oda ve bir kenîf takvizi(?) müştemil bi hisâb-ı teribî‘i dört yüz dokuz buçuk zirâ‘ binâsı mündehim olan vakf menzil ile yine mahmiyye-i mezbûrede vâkı‘ Dâvûd Paşa mahallesinde vâkı‘ reb‘ ve rağbet ve kıymet ve kıst(?) cihetlerinden evfer ve ekser olan dört yüz otuz altı zirâ‘ arsalı fevkânî cedîd bir oda ve bir suffa ve tahtânî iki Atîk oda ve iki suffa ve bir su kuyusı dâhilde(?) ve bir kenîfi müştemil olan mülk menzil mâliki olan Mustafâ zîde mecduhû ile istibdâl itmek murâd itmeğle izn-i hümâyûnum virilmek recâsına arz eyledüğin ecilden vakf olan menzilden mülk-i mezbûr binâ ve arsa ve kıymet cihetlerinden evfer ve ekser olup istibdâli vakfa enfâ‘ ise mesâğ-ı şer‘î üzre mutâbık olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i S sene [10]78 [23 Temmuz-1 Ağustos 1667]
6/60/255 Gebze'de, Mustafa Paşa câmi‘ evkafına ait olan handa arpa, saman, otluk satılıp geliri Haremeyn ve imâret-i amireye hasrolunagelmişken, hanın karşısındaki dükkanda bu maddeleri satan şahsın men olunmasına dair tekiden hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetümde kãimmakãm paşaya ve Üsküdar mollasına hüküm ki:
İftihârü’l-havâss ve’l-mukarrabîn Dâru’s-sa‘âdetüm ağası olan Muslı Ağa dâme ulüvvuhû ordû-ı hümâyûnuma arz gönderüp Gekbuze'de vâkı‘ müteveffâ Mustafâ Paşa câmi‘-i şerîfleri evkãfından olup kasaba-i mezbûrda olan Hân-ı şehîd(?) dimeğle ma‘rûf olan hân kadîmden vakf tarafından kıst ile virilüp hân-ı mezbûrda âyende ve revendeye arpa ve saman ve otluk hâsıl olan meblağ-ı mezbûrı vakf-ı merkúm tarafından Haremeyn-i şerîfeyn ve imâret-i âmireleri masrafına hasr ve sarf olınagelmeğle hân-ı mezbûrın karşusında evkãf-ı merkúmun dükkânlarında icâre-i mu‘accele ve müeccele ile dükkâna mutasarrıf olan kimesne arpa ve saman dükkânı peydâ idüp fürûht eylemeleriyle hân-ı mezbûrun kıstına kesr u noksân terettüp idüp mahsûl-i vakfa gadr olmağın kadîmden vakf-ı mezbûrun hâncısı olan kimesne âyende ve revendeye narh-ı cârî üzerine arpa ve saman ve otluk satup hân-ı mezbûrun karşusında olan dükkânlarda ve âhardan bir kimesne arpa ve saman ve otluk satmayup men‘ u def‘ olınmak içün emr-i şerîfüm virilmek bâbında inâyet recâsına i‘lâm itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün müekked hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene [10]78 [23 Haziran-2 Temmuz 1667]
6/74/314 İstanbul'da, Ali Paşa-yı Cedit vakfından vesair evkaftan üzerinde hesabı görülecek para ve muhtelif yerlere borcu olan Köse İsmail'in mallarının, yazılıp ortaya çıkıncaya değin yedd-i emine konulmasına dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ Alî Paşa-yı Cedîd câmi‘-i şerîf ve medrese-i ma‘mûre vesâir evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed zîde kadruhû arz-ı hâl idüp mahmiyye-i İstanbul sâkinlerinden Köse İsmâ‘îl['ün] şer‘le muhâsebesi görildükde zimmetinde bir mikdâr mâl-ı vakf zuhûr itmeğle mezkûr Köse İsmâ‘îl firâr idüp zimmetinde Alî Paşa-yı Cedîd vakfından vesâir evkãfdan hisâbı görilecek mâl olup ve mevâzı‘-ı müteferrikaya deyni olup herkes mâlına ta‘arruz sadedinde olmağla sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin nakd ve mutahhar(?) mâlını defter idüp mezkûr Köse İsmâ‘îl zuhûr idince yedd-i emîne vaz‘ olınup mâlı zâyi‘ ve telef olmamak üzre emr-i şerîfüm recâ eylemeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak bâbında bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan Mevlânâ Yahyâ edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû işâret itmeğle vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı şehr-i S sene [10]78 [2-11 Temmuz 1667]
6/76/322 İstanbul'da, Ali Paşa-yı Cedit vakfı mütevellisi tarafından kaymakam nasbedilen Köse İsmail'in şarta aykırı olarak ihdas ettiği vazifelerin verilmemesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ merhûm Alî Paşa-yı Cedîd evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp bundan akdem bu tarafından Köse İsmâ‘îl nâm kimesneyi evkãf-ı mezbûreye kãimmakãm nasb itmeğle mezkûr İsmâ‘îl dahi vakf-ı mezbûra hilâf-ı şart-ı vâkıf zevâid vazîfe ihdâs idüp vakfın tedâhüli olmağla mezkûrun ihdâs eyledüği zevâid vazîfeler virilüp men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin vakfun tedâhüli olmağla kãimmakãm-ı mezkûrun ihdâs eyledüği zevâid vazîfeler virilmemek üzre evkãf-ı mezbûr nâzırı olup bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn Mevlânâ Yahyâ edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû işâret itmeğle vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâhir-i S sene [10]78 [12-21 Temmuz 1667]
6/85/362 İstanbul'da, Papasoğlu evkafı nazırı ve vakıf mahsulüne zarar veren vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına ve sâbıkã İstanbul kãdîsı olan Haseki Mustafâ Efendi'ye hüküm:
Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Papasoğlı evkãfınun evlâdiyyet üzre nâzırı olan (boş) gelüp yine evlâd-ı vâkıfdan evkãf-ı mezbûrun mütevelliyesi olan Âyişe nâm hâtûn ve bunun akãrâtından düşen mahlûlâtun temessükin ferâğat tahrîr idüp mahsûl-i vakfa gadr eyledüğinden gayrı ve bunun nukûd-ı mâlın dahi ekl ü bel‘ ve zâyi‘ ve telef idüp merkúma küllî gadr eyledüğin bildürüp şer‘le teftîş ve tefahhus olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden sen ki sâbıkã İstanbul kãdîsı olan Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûrı hakk ve adl üzre görmek bâbında bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan Mevlânâ Yahyâ tarafından işâret olınmağın şer‘le hakk ve adl üzre görile diyü şürûtıyla emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene [10]78 [10-19 Eylül 1667]
6/105/454 Eyüp'te, Sofular mahallesinde Meryem Hatun vakfına ait evin tasarruf hakkının kendisine intikal ettiğini ileri süren kimse ve vakfiyeye aykırı olarak evi zapteden vakfedenin kızının men olunmasına dair hüküm.
Hâslar kãdîsına hüküm ki:
Ulemâdan Mevlânâ Alî arz-ı hâl idüp medîne-i Eyyûb Ensârî'de vâkı‘ Sofılar(?) mahallesinde Meryem nâm hâtûn mutasarrıfe olduğı mülk menzilin sene seb‘a ve erba‘în ve elf Rebî‘ü’l-âhiresi gurresinden evvelâ kendüye ve ba‘demâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ba‘dehum utekãsına ve ba‘dehu evlâd-ı evlâd-ı utekãsına ve ba‘de’l-inkirâz beher yevm rûhyiçün birer cüz-i şerîf tilâvet itmek üzre sulehâdan bir ehl-i sâlihâ teslim-i mütevellî ve tescil-i şer‘î birle vakf ve şart idüp her biri nevbet tasarruflarında ta‘mîr ve termîmi kendü mâllarından ideler diyü vakf ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsından tansîs ve tasdîr idüp ber mûceb-i şart-ı vâkıfe tasarrufe olınurken utekã ve evlâd-ı utekã münkarızlar olmağla nevbet âhardan şart-ı vâkıfe üzre sulehâya intikãl itmeğin hâliyâ vâkıfenün kızı utekãsından Hayâtî nâm hâtûn hilâf-ı şart-ı vâkıfe zabt idüp şer‘le men‘ olınup menzil-i mezkûrda bu sâkin olmak üzre kıbel-i şer‘den virilen hüccet-i şer‘iyye mûcebince şürûtıyla emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı R sene [10]78 [30 Eylül-9 Ekim 1667]
6/129/575 İstanbul'da, Cezeri Kasım Paşa mahallesindeki evine akan iki masura suyun bir masurasını hacca giderken, ölümünden sonra, mahallede çeşme yaptırılıp kullanılsın diye vasiyet eden Reisülküttap Kadri Bey'in vasiyetinin sabit olduğuna, suyun bu yolda kullanılmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Sãbıkã reîsülküttâb olan Kadri Beğ'ün kızı Fâtıma gelüp babası mezbûr hâl-i hayâtında İstanbul'da Cezerî Kãsım Paşa mahallesinde mülk menziline cârî tenvirâtı(?) ile mülk-i sahihüm iki masura [suyun] bir masurasın bin elli iki senesinde tarîk-i hâcc-ı şerîfe azîmet eyledükde fevtinden sonra mahall-i mezbûrede bir çeşme binâ icrâ itdirilüp ahâlî-i mahalle ve udûl-i müslimîn isti‘mâl ideler diyü musîsi olmağla sened murâd eyledükde menzil-i mezbûra (...) ile mülkiyyet üzre mutasarrıf olan Mehmed nâm kimesne inkâr ve ta‘allül ü nizâ‘ idüp vekîl-i şer‘îsi ile mürâfa‘a-i şer‘ olduklarında vech-i meşrûh üzre vasiyyet eyledüği şuhûd-ı udûl ile şer‘an sâbit ve zâhir olmağla isti‘mâle hükm birle cânib-i şer‘den hüccet-i şeriyye virilmeğle ve bu bâbda a‘lemü’l-ülemâi’l-mütebahhirîn bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan Mevlânâ Yahyâ edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınmak bâbında emr-i şerîf virilmek recâsına i‘lâm ve işâret itmeğle hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olına diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı C sene [10]78 [28 Kasım-7 Aralık 1667]
6/152/697 İstanbul'da, Bağçekapısı yakınında, Seyit Delail Efendi vakfı cabisi Sefer'in yanıltmasıyla vakfa ait olduğu düşüncesiyle satılan evin, daha evvel Valide Sultan'ın kethüdası Mustafa'nın câmi‘vakfına intikal etmiş bulunduğuna, Cabi Sefer'in bundan sonra bu hususa müdahale etmemesine ve davaya karıştırılmamasına dair hüküm.
İstanbul paşasına ve Abdurrahîm Efendizâde'ye ve Mi‘mâr Ağa'ya hüküm ki:
Seyyidetü’l-muhadderât vâlidem Sultân dâmet ismetühânun kethudâlığı hıdmetinde olan kıdvetü’l-emâcid Mustafâ zîde mecduhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da Bağçekapusı kurbında müşârun ileyhün müceddeden binâ eyledüği câmi‘i kurbında Seyyid Delâil Efendi evkãfı müstegallâtından mukãta‘a-i kadîmelü Câbi Îsa oğlından es-Seyyid Mahmûd nâm kimesnelerden iştirâ olınan arsa-i hâliye üzerine menzil binâ idüp mutasarrıfken bilâ veled fevt olan Ahmed nâm kimesnenün câmi‘i mezbûr vakfından icâre ile mutasarrıf olduğı menzil-i mezkûrûn binâsı bi hasebi’ş-şer‘i’ş-şerîf intikãl-i âdi ile vakfa intikãl eylemişiken mezkûr Seyyid Delâil Efendi vakfı mütevellîsi vakf-ı mezbûrun câbisi şirret ile ma‘rûf Sefer nâm kimesnenün ilğãsıyla(?) Seyyid Delâil Efendi vakfından olmak zu‘mı ile Alî nâm kimesneye fürûht idüp müşârun ileyhânun vakfı mahsûline gadr olınduğın ve bu bâbda hüccet-i şer‘iyye ve temessükât olduğın bildürüp min ba‘d mezkûr şerîr Câbi Sefer husûs-ı mezbûra müdâhale ve da‘vâsına vekîl olmayup husûs-ı mezbûr şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûra müvellâ ta‘yîn olınmışdur hakk ve adl üzre şer‘le görüp ve şirret iden merkúm rencîde Câbi Sefer'i hîn-i da‘vâda habs idüp min ba‘d da‘vâya karıştırmayasun diyü şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâil-i Ş sene [10]78 [16-25 Ocak 1668]
6/154/709 Valide Sultan kethüdasının câmi‘evkafına bağlı Seyit Delail Efendi vakfına ait mukataa-i kadimeli boş arsa üzerine icâreteyn usulü ile ev yapıp mutasarrıf olan Ahmet'in çocuksuz ölümü üzerine anılan ev vakfa intikal etmişken Seyit Delail Efendi vakfı cabisi Sefer'in yanıltmasıyla mütevellisi Ali'ye satılıp kethüda vakfına zarar verildiğinden, cabi Sefer'in hüccet ve temessükler uyarınca muhakeme olunup dava süresinde hapsedilip davaya karıştırılmamasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve Abdurrahîm Efendizâde'ye ve Mi‘mâr Ağa'ya hüküm ki:
Vâlide Sultân kethudâsı Mustafâ arz-ı hâl idüp müşârun ileyhânun câmi‘i evkãfından Seyyid Delâil Efendi vakfından olmak üzre mukãta‘a-i kadîmeli Câbi Îsâ Ağa oğlından ve Seyyid Mahmûd nâm kimesneden iştirâ olınan arsa-i hâliye üzerine icâre-i mu‘acceli ve müecceli ile menzil binâ idüp mutasarrıf olan Ahmed bilâ veled fevt olup hâne-i mezbûr vakfa intikãl itmişken Seyyid Delâil Efendi vakfı câbisi şerîr Sefer'ün ilğãsıyla mütevellîsi Alî nâm kimesneye fürûht idüp müşârun ileyhânun vakfına gadr olmağla elinde olan hüccet ve temessükât mûcebince mürafa‘a-i şer‘ olup hakk ve adl üzre görilüp şirret iden (...) Sefer'i hîn-i da‘vâda habs idüp min ba‘d da‘vâya karışdırılmayup icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt Ş sene [10]78 [26 Ocak-4 Şubat 1668]
Dostları ilə paylaş: |