Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə5/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34
8/265/1284 İstanbul'da, Eyüp kapısında, Mustafa Paşa-yı Atik evkafına ait hamamı üç yıllığına kiralayıp işleten kimse ve bunun kira müddeti daha bitmeden aynı hamamı kiralayan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ Mustafâ Paşa-yı Atîk evkãfından Eyyûb-i Ensârî kapusında olan vakf hammâmı bin seksen iki Rebî‘u’l-âhiri gurresinden üç sene temâmına değin ecr-i misli ile vakf-ı merkúm mütevellîsinden olup yedine tezkire virilüp on üç buçuk ay zabt u tasarrufında iken âhardan Mustafâ nâm kimesne bir tarîkle mütevellîden almağla şer‘le görildükde buna hükm olınup yedine tezkîre temessüki virilmeğin mezbûr Mustafâ zî kudret kimesnelere istinâden hammâm-ı merkúmı aldum diyü bunun zabt u tasarrufına mâni‘ olduğı ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene [10]83 [28 Şubat-9 Mart 1673]



8/267/1296 Ölen karısı ve kızından intikal eden eve tasarruf eden şahsa vaki müdahalenin men olunmasına dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Hasan nâm kimesne arz-ı hâl idüp bundan akdem müteveffiye olan bunun zevcesi Sâliha nâm hâtûn mahmiyye-i İstanbul'da vâkı‘ Papasoğlı evkãfından bir kıt‘a arsa-i hâlîye üzerine izn-i mütevellî ile icâre-i mu‘accelesine mahsûb olmak üzre kendü mâlıyla bir menzil binâ ve dört sene mutasarrıf oldukdan sonra fevt olup kanûn üzre sulbî oğlı Abdullâh dahi sülbiyye kızları Hadîce ile Havvâ'ya intikãl idüp mezkûre Hadîce dahi bilâ veled fevt olup hisse-i şâyi‘ası vakfından buna îcâr olınup ve mezkûr Abdullâh ve Havvâ'nun hisselerin kãdîları zarûret-i nafakalariyçün ma‘rifet-i şer‘le buna îcâr idüp bu dahi altı seneden berü müstakıllen mutasarrıf olup mâbeynden on seneden mütecâviz zemân murûrından sonra âhardan Mehmed nâm kimesne menzil-i mezbûr ârsa-i hâlîye iken nısfı benüm tasarrufımda idi diyü dahl u nizâ‘dan hâlî olmamağla elinde olan şeyhülislâm fetvâ-yı şerîfesi mûcebince men‘ u def‘ olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene [10]83 [28 Şubat-9 Mart 1673]



8/269/1306 Has odabaşı Hasan Ağa evkafının yeni ve eski mütevellisi arasındaki vakıf malvarlığına ilişkin ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Müteveffâ Hâssa(?) odabaşı Hasan Ağa evkãfınun berât-ı şerîfümle bi‘l-fi‘l mütevellîsi olan Mehmed zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp bana evkãf-ı mezbûr mütevellîsi olan mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden Alî nâm kimesne zimmetinde evkãf-ı mezbûr mâlından hüccet-i şer‘le hükm olınan üç yük akçenün yüz altmış bin akçesin edâ idüp ve bâkï yüz kırk bin akçeyi taraf-ı vakf içün taleb eyledükde te‘allül itdüğin bildürüp emr-i şerîfüm recâ itmeğin mahallinde şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene 1083 [28 Şubat-9 Mart 1673]



8/274/1334 İstanbul'da, Rufaizade vakfı mütevellisi ve vakfa istiğlâl yolu ile, vefaen sattığı mumhane ile, rehin koyduğu eşya karşılığı aldığı para ile borçlanan eski Boğdan voyvodasının kefilleri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Rufâ‘îzâde vakfı nükúdunun bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevellîsi olan (boş) Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp sâbıkã Boğdon voyvodası olan İlsas Voyvoda(?) mâl-ı vakfdan alduğı iki bin guruş mukãbelesinde ba‘de’l-istiğlâl istîcâr eyledüği ma‘lûmetü’l-hudûd emlâk ve bin guruşa bey‘-i bi’l-vefâ eyledüği nısf şem‘hâneden beş yüz yiğirmi guruş mukãbelesinde rehn vaz‘ eyledüği eşyâsın cem‘an zimmetinde olan üç bin beş yüz guruş mâl-ı vakfı icâreleriyle bin seksen senesinden iki senesi temâmına değin edâ itmez ise bey‘ ve deyn-i mezbûrı edâya vekâlet-i mezbûre ile vekîli Seyyid Mehmed nâm kimesne dahi ve kefîl bi’l-mâl olan Yorgi ve Dimitri nâm zimmîlerden şer‘le taleb eyledükde virmekde te‘allül ve inâd idüp vakfa gadr olduğın bildürüp ve hücceti olduğın bildürüp emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene 1083 [28 Şubat-9 Mart 1673]



8/278/1353 İstanbul'da, Eyüp kapısındaki Mustafa Paşa-yı Atik evkafına ait hamamı mütevelliden kiralayıp zaptetmek isteyen şahıs ve evvelce hamamcı olan kimsenin vekili arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mehmed nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahruse-i İstanbul'da vâkı‘ Mütevellî4 Mustafâ-yı Atîk evkãfından Ebâ Eyyûb-ı Ensârî kapusı dâhilinde vâkı‘ hammâmı evkãf-ı mezbûr mütevellîsi buna îcâr ve yedine memhûr temessük virüp zabt itmek istedükde mukaddemâ hammâmcı olan Mustafâ nâm kimesnenün vekîli köhne hammâm esbâbıyla eğer (boş) akçeye alursan al almazsan hammâm-ı mezbûrı sana zabt itdürmem diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl u nizâ‘ idüp gadr eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene 1083 [28 Şubat-9 Mart1673]



8/278/1355 İstanbul'da, Molla Gürânî evkafına ait arsa üzerinde mülkleri olan evde oturan kadınların arsa karşılığı vakfa eksik ödedikleri kira bedelini isteyen vakıf mütevellisi ve bunu reddeden kadınlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Monlâ Gürânî evkãfı mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Hüseyin zîde kadruhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûrun arsası üzerinde Nâzenin ve Canfedâ nâm hâtûnlar mülkiyyet üzre mutasarrıf oldukları menzilün arsası temessüklerinde yüz akçeye icâre virüp sonradan hevâlarına tâbi‘ makúle altmış akçesini tenzîl itdürüp bu âna gelince icâreyi noksân virmeleriyle hâlâ mezbûrlarun noksân virdükleri icâreyi vakf içün şer‘le taleb eyledüklerinde geçmiş icâreyi virmezüz diyü te‘allül eyledükleri ve bu bâbda şeyhülislâmdan müte‘addid fetvâ-yı şerîfeleri olduğın bildürüp şer‘le görilüp mûcebince amel olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za 1083 [28 Şubat-9Mart1673]



8/290/1412 Malkara'da, iki göz vakıf değirmenin gallesi kendilerine şart edilmiş olan şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Seyyid Gazanfer arz-ı hâl idüp Ma‘lkara'da vâkı‘ buna meşrûta vakf olan iki göz vakf değirmenün gallesi yine bununla meşrûtiyyet üzre mutasarrıf olan İstanbul sâkinlerinden Emîrhân nâm hâtûnun dâmâdı Halîl nâm kimesne dört seneden berü kabz idüp hâlâ bu zikr olınan vakf değirmenleri gallesinden ber mûceb-i şart-ı vâkıf kendüye âid olan hissesini taleb eyledükde virmekde te‘allül eyledüklerin bildürüp şer‘le görilüp zikr olınan kendüye âid olan hissesi alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin hakk ve adl üzre görilmek bâbında fermân-ı âlîşânum olmağla şürûtıyla yazılmışdur.

Fî evâhir-i Za sene [10]83 [10-19 Mart 1673]



8/310/1511 İstanbul'da, Neslişah Sultan evkafı mütevellisi ve vakfedenin şartına aykırı olarak vazife ihdas ettiren kimseler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ merhûme Neslişâh Sultân evkãfınun mütevellîsi olan Mehmed zîde kadruhû arz-ı hâl idüp evkãf-ı mezbûrun müsâ‘adesi yoğiken bâ‘zı kimesneler şart-ı vâkıfa muğãyir birer tarîkiyle vazîfeler ihdâs idüp vakfa gadr eyledüklerin bildürüp vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince amel olınup şart-ı vâkıfdan ziyâde ihdâs olınan vazîfeler men‘ u def‘ olınup şart-ı vâkıfa muhâlif muhdes vazîfeler taleb ve müdâhale itdürilmemek bâbında şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Z sene [10]83 [20-29 Mart 1673]



8/330/1606 İstanbul'da, Cihan Bey evkafına ait boş arsanın kiracısı ve bir kısmı yola ayrılmış olmasına rağmen arsanın kira bedelinde indirime yanaşmayan vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Ahmed nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da Cihân Beğ evkãfı arâzîsi dâhilinde vâkı‘ tûlen on iki zirâ‘ ve arzen sekiz zirâ‘ arsa-ı hâlîye üzerinde moloz taşlarıyla kalup vakfa bir nesne hâsıl olmamağla evkãf-ı mezbûre mütevellîsi ol taşların ayrıtladup mâlıyla üzerine ebniye ihdâs itmek üzre yevmî iki akçe icâre ile buna icâr ve bu dahi isticâr idüp arsa-i mezbûreyi kendü mâlıyla ayrıtladup binâ sadedinde iken ol arsanun tûlen dört zirâ‘ı fermân ile tarîk-i âmme ilhâk olınup içünde bunun tasarrufında tûlen sekiz zirâ‘ yir kalmağla bu dahi âhar misli mu‘âdil nısf üzre icâresin virmeğe râzî iken evkãf-ı merkúme mütevellîsi kanâ‘at itmeyüp mukaddemâ icâr olınduğı üzre yevmî ikişer akçeyi senden alurum diyü rencîde eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü hüküm virilmişdür.

Fî evâsıt-ı Z sene 1083 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/332/1613 İstanbul'da, Eyüp kapısındaki Koca Mustafa Paşa evkafına ait hamamı üç yıllığına kiralayıp işleten kimse ve bu hamamın eski kiracısı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdet kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mustafâ nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul'da müteveffâ Koca Mustafâ Paşa evkãfından Hazret-i Eyyûb-ı Ensârî kapusında vâkı‘ vakf hammâm evkãf-ı mezbûre mütevellîsinden on bin akçe ziyâdesiyle bin seksen senesinden üç sene temâmına değin bir tahvîl ile istîcâr idüp aldukdan sonra mukeddemâ müste’cîri olan Mehmed nâm yeniçeri nizâ‘ itmeğle bundan akdem murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olındukda hakk bunun olduğı şer‘an sâbit ve zâhir olmağla kat‘-ı nizâ‘ ve fasl-ı husûmet birle hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mezbûr Mehmed kanâ‘at itmeyüp müddet-i icâre temâm olmadın mütevellî temessükine ve hüccet-i şer‘iyyeye mühâlif dahl u rencîdeden hâlî olmaduğın bildürüp fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyye mûcebince olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnım recâ itmeğin şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene 1083 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/332/1614 İstanbul'da, Alayköşkü yakınında Ebrukeman vakfına ait Karaki mescidi imamı ile müezzinlerine vakfedilen evin mutasarrıfı çocuksuz ölünce evin vakfa intikal ettiğini bildiren Karaki mescidi imamı ve bu evin mülk olduğunu iddia eden mirasçılar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahmiyye-i İstanbul'da Alayköşki kurbında Karaki mescidinün bi’l-fi‘l imâmı olan Ömer nâm kimesne arz-ı hâl idüp Ebrûkemân vakfından mahalle-i mezbûrede vâkı‘ gallesi mescid-i merkúmun imâmı ve müezzîni olanlara cüz-i şerîf tilâvet itmek üzre vakf olan ma‘lûmetü’l-hudûd menzile İbrâhîm nâm kimesne mutasarrıf iken ihrâk olmağla icâresinden yiğirmi akçe tenzîl ve kendü mâlından binâ ve sarf olınan meblağı icâre-i mu‘accelesine mahsûb olmak üzre vakf tarafından mezbûr İbrâhîm kabûl ve temessük oldukdan sonra bilâ veled fevt olup menzil-i mezbûr şer‘an vakfa intikãl itmiş iken hâliyâ müteveffâ-yı mezbûrun veresesinden Ahmed ve Âyişe nâm hâtûn şirrete sülûk olup mevrûsımız mezbûr ihrâkden on sene mukaddem kãbil-i süknâ olmağla mülkiyyet üzre keşf hücceti ve yedimüzde fermân vardur diyü bîvech ve hilâf-ı şer‘ ve kãnûn menzil-i mezbûrı cãnib-i vakfa zabtına mâni‘ oldukları ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfe ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsı olduğın bildürüp şer‘ ve kãnûn üzre amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [10]83 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/337/1633 İstanbul'da, Zal Mahmut Paşa ve karısı Şah Sultan câmi‘ suyolları tamire muhtaç olup vakfın geliri müsait olmadığından vakfiyede tayin olunan vazifelerden başka hiçkimseye vazife verilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i mezbûrede Zâl Mahmûd Paşa ve zevcesi Şah Sultân câmi‘inün mütevellîsi ve nâzırı olan Ahmed ve Hüseyin arz-ı hâl idüp evkãf-ı mezbûrenün cümle mürtezikası medreselerinden gayrı hilâf-ı şart-ı vâkıf yevmî yüz kırk yedi buçuk akçe kimi musallî ve kimi ihlâsî ve kimi dahi du‘âgûy ve kimi mürtezika nâmında vazîfe ihdâs idüp ve hâricden dahi beş nefer kimesne yevmî kırk yedi akçe du‘âgûy vazîfesi ihdâs idüp suyolları ve câmi‘-i şerîf ta‘mîre muhtâc olup vakfden müsâ‘ade olmamağla ber mûceb-i şart-ı vâkıf vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda ta‘yîn ve tasrîh olınan vezâifinden mâ‘adâ eğer mürtezika ve eğer sâîr ihdâs olınan vazîfe virilmeyüp ber mûceb-i şart-ı vâkıf virilmek bâbında hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [10]83 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/337/1635 İstanbul'da, Arakiyyeci vakfı mütevellisi sefere gittiğinden tevliyeti alan Behramiye müderrislerinden Ali'nin vakıf şartına aykırı müderris namına evkafın gallesine taarruz etmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Arakiyyeci Ulı(?) vakfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Pîr Mehmed arz-ı hâl idüp evkãf-ı mezbûrun müsteğallâtı olup tevliyeti ve gallesi yüz yetmiş senesinden berü vakf ve evlâda meşrût olup bunun üzerinde iken sefer-i hümâyûn olmağla aslından Behrâmiyye müderrislerinden Alî nâm müderris hilâf-ı şart-ı vâkıf tevliyet-i mezbûreyi alup ve cümle gallesi otuz iki akçe iken müderris nâmına yirmi beş akçeye kendü üzerine vazîfe olmak üzre gıyãbında sâbıkã İstanbul kãdîsı olan Emîr nâm kãdîdan sâbıkda evkãf-ı mezbûreden Behrâmiyye müderrisleri vazîfe olmışdur diyü kendi takrîri üzre hüccet itdürmeğle girü tevliyet-i mezbûrı vakıfnâme mûcebince kendüye alıvirilüp zabt ider iken hilâf-ı şart-ı vâkıf yiğirmi beş akçe ulûfesin evkãf-ı mezbûre nâzırlarından bir nice def‘a cebren men‘ u def‘ içün iki def‘a emr-i şerîf virilüp vardukda inâd idüp sefer-i hümâyûna gitdükce yine evkãf-ı mezbûre müste’cirlerinden yiğirmi beş akçeyi alup dahl eylemekle hilâf-ı şart-ı vâkıf müderris nâmına evkãf-ı mezbûrın gallesine dahl u ta‘arruz olınmamak bâbında hükm-i hümâyûn yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [10]83 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/344/1668 İstanbul'da, Alayköşkü yakınında Ebrukeman vakfına ait Karaki mescidi imamı ile müezzinlerine vakfedilen evin mutasarrıfı çocuksuz ölünce evin vakfa intikal ettiğini bildiren Karaki mescidi imamı ve bu evde oturup çelişkili açıklamalar yapan mirasçılar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Alayköşki kurbında mescid-i şerîfün bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle imâmı olan Ömer arz-ı hâl idüp mahall-i mezbûrede İbrâhîm'ün Ebrûkemân vakfından mutasarrıf olduğu ma‘lûmu’l-hudûd bir bâb menzilinün gallesi mescid-i mezbûrda imâm ve müezzin olanlara cüz-i şerîf tilâvet itmek üzre vakf olınup menzil-i mezbûr ihrâk oldukda merkúm İbrâhîm kendü mâlı ile ta‘mîr idüp harc u sarf eyledüği meblağ mukãbelesinde yiğirmi akçe icâresi tenezzül ve icâre-i mu‘accelesine mahsûb olmak üzre kabûl idüp temessük oldukdan sonra merkúm İbrâhîm bilâ veled fevt olup menzil-i mezbûr vakfa intikãl idüp âharun alakası yoğiken müteveffâ-yı merkúmun vârisi olup mahmiyye-i mezbûre sâkinlerinden Ahmed nâm kimesne ile Âyişe nâm hâtûn menzilde sâkin olup mûrisimüz merkúme cünûnluğı hâlinde icâre temessüki almış idi ve gâh emrümüz vardur diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl u nizâ‘dan hâlî olmadukların bildürüp men‘ u def‘olınmak bâbında hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı şehr-i Zi’l-hicce sene[10]83 [30 Mart-8 Nisan 1673]



8/371/1803 İstanbul'da, Cafer Efendi evkafına ait üzerinde vakfın yüz on sekiz bin akçesi sabit olan vakıf nazır-katibinden bu paranın vakıf namına alınmasına dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Kazâ-i mezbûra tâbi‘ Ca‘fer Efendi evkãfınun mütevellîsi olan Mehmed arz-ı hâl idüp yine vakf-ı mezbûrun nâzırı ve kâtibi olan İsmâ‘îl nâm kimesne (boş) sene berü mâl-ı vakfı ahz u kabz ve sonra mesârife sarf idüp gadr itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında mâl-ı vakfdan mezbûr İsmâ‘îl zimmetinde yüz on sekiz bin akçe zuhûr ve def‘ u teslîm birle cânib-i şer‘den hükm olınmış iken mezbûr ba‘zı kimesnelere isnâd itmeğle virmekde te‘allül ve inâd vakf-ı merkúma gadr eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp zimmetinde zuhûr iden ol mikdâr akçeyi vakfiyçün kendüye alıvirilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-ı Z sene [10]83 [9-17 Nisan 1673]



8/377/1815 İstanbul'da, Defterdâr İbrahim Efendi vakfının nazırı ile mürtezikası ve mutasarrıfının ölümüyle vakfa intikal eden icâreteyn usulü ile kiralanan bir evi usulüne uygun mezada çıkarmadan kiralayan mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Defterdâr İbrâhîm Efendi vakfınun nâzırı vesâir mürtezikası arz-ı hâl idüp müteveffâ-yı merkúme vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında vakfına her kim mütevellî olur ise muhâsebe mahallinde muhâsebesini ve vakfa düşen mahsûli nâzır-ı evkãf ve mürtezikaları ma‘rifetiyle görüp vakfa gadr olınmaya diyü şart itmeğin hâlâ vakı-ı mezbûr mütevellîsi olan Ramazân (silik) mezbûreden icâre-i mu‘accele ve müeccele ile bir vakf menzile mutasarrıf olan (silik) veled müteveffâ olup menzil-i mezbûr vakfa intikãl idüp mezâda virildükde (silik) esedî guruşa çıkup dahi ziyâdeye müşteri var iken rağabât-i nâs munkatı‘a olmayup nâzır ve mürtezikalarun haberi olmadın mütevellî-i mezbûr Ramazân hilâf-ı şart-ı vakf menzil-i mezbûrı seksen bin akçeye bey‘ ve icâre eyledüm diyü cevâb idüp vakfa ziyâde gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp şart-ı vâkıf mûcebince amel olınup menzil-i mezbûr bunlarun ma‘rifetiyle ve ecr-i misli ile bey‘ ve icâre olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ [itmeğin] şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-ı Z sene [10]83 [9-17 Nisan 1673]



8/376/1826 Sultan Bayezit evkafına ait Kasımpaşa, Hasköy ve Yahya Efendi mahallerindeki vakıf yerleri üzerine bazı kimselerin mütevelli izinsiz sonradan bağ ve bahçe dikip vakıf mahsulüne zarar vermeleri üzerine sahib-i arz marifeti olmadan bağ ve bahçe haline getiririlen yerlerin nizamına ve alınacak icazet ücretine dair hüküm.

Galata monlâsına hüküm ki:

Ceddüm merhûm ve mağfûrun leh Sultân Bâyezîd Hân tâbe serâhu evkãfınun mütevellîsi Hâcı Abdî zîde kadruhû arz-ı hâl idüp kazâ-i mezbûr muzâfâtından Kãsım Paşa ve Hasköy ve Yahyâ Efendi dimeğle ma‘rûf mahallerde vâkı‘ vakf-ı mezbûr yirleri üzerine bâ‘zı kimesneler bunun zemânında izni yoğiken sonradan bâğ ve bâğçe gars idüp mahsûl-i vakfa gadr eyledüklerin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp imdi sâhib-i arz ma‘rifeti olmadın bâğ ve bâğçe gars olınmak câiz değildür üç sene geçüp meyveye gelmiş değil ise kal‘ olınur amma üç sene geçüp meyveye gelmiş ise kal‘ olınmaz ol yirler o[r]man ve a‘lâ yir olup zirâ‘at u hirâsete kãbil ise evvel asl-ı dağdan sökülen yirün ormanı ve meşeyi kırmakdan su‘ûbet olmağla her dönümüne ikişer yüz akçe evsat ise yüz elli akçe ednâ ise yüz akçe icâzet akçesi alınur ve eğer boz ve kök ve kır yirler ise a‘lâlarınun her dönümüne üç yüz evsat ise iki yüz ve ednâ ise yüz akçe alınur eğer zirâ‘at u hirâset olup yirlerden ise mâldâr olup çift ve çubuğı var ise izn virilmez uslûb-ı sâbık üzre zirâ‘at itdüriyor olmış olsa ol asl yirden dört yüz akçe icâzet akçesi alınur diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [10]84 [18-27 Nisan 1673]



8/392/1907 İstanbul'da, Yenimahalle'deki Şehsüvar câmi‘ vakfından para alıp karşılığında rehin veren, ancak dört yılı aşkın süredir borcunu ödemeyen şahıs ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Ahmed nâm imâm gelüp hâlâ mahrûse-i İstanbul'da sâkin Hâcıyirli(?) oğlı Osmân Paşa Yenimahalle'de vâkı‘ bunun imâm ve mütevellîsi olduğı Şehsüvâr câmi‘-i şerîfi vakfından bin iki yüz guruş alup deyn-i merkúm mukãbelesinde bir mikdâr rehn vaz‘ [ve] vâcibü’l-edâ(?) deyni olduğına memhûrlu temessük dahi virüp dört seneden mütecâviz olup edâ-yı deyn itmeyüp te‘allül ve muhâlefet üzre olmağla vakfınun mürtezikasınun vazîfeleri virilmeyüp küllî gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [10]83 [18-27 Nisan 1673]



8/407/1980 Üsküdar'da, Mahmut Ağa evkafından kefaletle borç alıp evini vakfa istiğlâl eden borçlunun vakfa borcunu ödemeyen kefili ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:

Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ Mahmûd Ağa evkãfınun mütevellîsi olan Mahmûd zîde kadruhû arz idüp evkãf-ı mezbûr mâlından Kostantin nâm zimmî zimmetinde erbâb-ı tımardan Hasan nâm kimesne kefâletiyle iki yüz guruş mâl-ı vakf olup ve meblağ-ı merkúm mukãbelesinde mezbûr zimmînün mülk menzili vakfa istiğlâl ve kefîl-i mezbûr istiğlâl olan menzili fürûht idüp mâl-ı vakfı murâbahasıyle edâ eylemeğe vekîl olup cânib-i şer‘iyyeden hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mezbûr zimmî firâr idüp sekiz dokuz seneden berü hayâtı ma‘lûm ol[ma]mağla ve kefîl-i mezbûr istiğlâl olan menzili fürûht itmekde te‘allül ve gadr üzre olup vakfa küllî gadr olduğın bildürüp mezbûr zimmînün vakfa istiğlâl eyledüği menzili cânib-i şer‘den fürûht olınup mâl-ı vakf murâbahasıyle tahsîl olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene[10]84 [28 Nisan-7 Mayıs 1673]



8/408/1982 Üsküdar'da, Mahmut Ağa evkafı mütevellisi ve vakıftan borç alıp borcunu ödemeyen şahsın kefili arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:

Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ Mahmûd Ağa evkãfınun mütevellîsi olan Mahmûd zîde kadruhû arz-ı hâl idüp evkãf-ı mezbûr mâlından İshak nâm kimesne zimmetinde iki bin guruş asl-ı mâl-ı vakf ve bin guruş birkaç sene meblağ-ı mezbûrun üzerine devr-i şer‘î olınan murâbahasından ve def‘a bir senenün murâbahası üç yüz guruş mâl-ı vakf olup hâlâ taleb eyledükde virmekde te‘allül ve inâd eyledüğin ve zevcesi (boş) nâm hâtûn kefîl olup ve menzîl ve değirmânı ve çiftliği istiğlâl olınmağla vakf-ı mezbûra istiğlâl olan eşyâsı şer‘an fürûht olınup mâl-ı vakf tahsîl olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin şer‘le görilüp taraf-ı vakfdan fürûhtı meşrû‘ ise bey‘ itdürilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene[10]84 [28 Nisan-7 Mayıs 1673]



8/410/1993 Eyüp'te, Kiremitçi Süleyman Çelebi evkafının tevliyetine müdahalenin önlenmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve sâbıkã Anadolı kãdîaskeri olup hâlâ ber vech-i arpalık Hâslar kazâsına mutasarrıf olan mevlânâya hüküm ki:

Medîne-i Hazret-i Eyyûb-ı Ensârî'de vâkı‘ müteveffâ Kiremidci Süleymân Çelebi evkãfınun mütevellîsi olan Mustafâ Abdülgãnî zîde kadrühû gelüp vâkıf-ı mezbûr vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mürtezikası ve ahâlî-i mahallesi ber vech-i hasebî nâzır olup her sene mütevellîlerin re’y-i hâkim ile muhâsebesin göreler diyü şart itmeğle bu dahi ulûfesi berât-ı şerîfümle mütevellîsi olup şart-ı vâkıf üzre muhâsebesin görmeğe râzı iken âhardan Mehmed Mehdî ben nâzır oldum diyü bîvech müdâhale ve mürtezika-i vâkıfı rencîdeden hâlî olmadukların bildürüp hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl u ta‘arruz itdürilmemek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin Küçük evkãf mahalle(?) defterlerinde tevliyet-i mezbûr bi’l-fi‘l bunun üzerinde olup kimesnenün nezâretinde değildür diyü mastûr u mukayyed bulınmağla hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale itdürilmemek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı M sene [10]84 [28 Nisan-7 Mayıs 1673]



8/440/2140 İstanbul'da, Hayreddin vakfına ait arsa üzerine kirasına mahsup edilmek üzere kardeşiyle birlikte yaptığı binanın masraflarını almadan kardeşinin çocuksuz ölümü ile mütevellinin binayı vakıf için zaptettiğini bildiren şahıs ve mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

(boş) nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp bundan akdem bunun karındaşı Ahmed nâm kimesne mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ Hayreddîn vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı vakf arsa üzerine izn-i mütevellî ile mu‘accelesine mahsûb olmak üzre kendü mâlıyla ebniye ihdâs idüp masrûfun istîfâ itmedin karındaşı mezbûr bilâ veled fevt oldukda vakf-ı merkúm mütevellîsi ol ebniye vakf içün zabt u tasarruf icâre-i mu‘accele ve müeccele icâre ve teslîm itmeğle bu dahi istîfâ itmediği mikdârın mütevellî yedinde olan galle-i vakfdan taleb eyledükde virmekde te‘allül ve inâd idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i M sene [10]84 [8-17 Mayıs 1673]




Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin