GeçMİŞte ve güNÜMÜzde tekfir meselesi


Müslüman Hicret Eden Kişidir Şehadet Getirip Hicret Etmeyen Müslüman Değildir



Yüklə 0,74 Mb.
səhifə23/32
tarix15.01.2019
ölçüsü0,74 Mb.
#97276
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   32

Müslüman Hicret Eden Kişidir Şehadet Getirip Hicret Etmeyen Müslüman Değildir

Kur'an-ı Kerim, iman edip hicret edenlerden ve yine iman edip hicret etmeyenlerden bahsederken şöyle buyu­rur" doğrusu inanıp hicret edenler, AUahyolunda mallarıy­la canlarıyla cihad edenler ve muhacirleri barındırıp onla­ra yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlar. İna­nıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğu­nuz yoktur. Fakat din uğrunda yardim isterlerse, aranızda anlaşma bulunmayan topluluktan başkasına karsı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür. " (Enfal Surcsi:72)

Bu aycl-i kerime mü'minlcrdcn üç gurubu zikret­miştir:

a- İnanıp, hicrcl edip ve cihad eden mü'minler

b- Muhacirleri barındırıp yardım eden ensar

c- İman edip, ama hicrcl etmeyen mü'minlcr. Dostluk ve yardım ilk iki gurub arasında vaciptir. Dostluk (birbirlerinin mirasçısı olma durumu) olmadan sa­dece yardım üçüncü gurubun hakkıdır. Bir tek durum bu­nun dışındadır. Bu üçüncü gurub. müslümanlarla araların­da anlaşma bulunan bir kavme karşı müslümanlardan yar­dım istediği takdirde, onlara yardım etmek için antlaşmayı bozmak caiz değildir.

1 Bunun dışındaonlara yardım etmek gerekir. Dostluğa (mirasçı olma durumu) gelince, hicret ellikten sona ona hak kazanırlar. Nassın /.ahiri buna delalet etmektedir.

Üçüncü gurub hakkında ayetle iki kere:" iman edip hicret etmeyenler....",.....din uğrunda yardım isterlerse...."

Buyrularak mü'min olduklarına hükmcdildiği akıldan çı­karılmam alıdar.

Tabcri, Tefsir'inde şunu kaydeder:" Bu ayet aynı za­manda miras hakkındadır. Bu ayet nesholunun caya kadar Ensarla Muhacirler arasında miras hükmü cariydi. Ama müslümanlardan hicret etmeyip, kafirlerle birlikte kalanla­ra gelince, onlar müslümanlara mirasçı olamadıkları gibi miras da bırakamazlardı. Bu konudaki tüm haberler nakle­dilmiştir. Onlardan biri: Katadc 'den Şöyle dediği rivayet edilmiştir.: "Müslümanlar hicrcl sebebiyle birbirlerine mi­rasçı oluyorlardı. Rcsulullah(SAV) onlann arasında kar­deşlik lesis etmişti. Bunun üzerine onlarda müslüman ol­makla ve hicret etmekle birbirlerine mirasçı oluyorlardı. Müslüman olup, hicret etmeyen adam din kardeşine mirasçı olamazdı. Daha sonra bu hüküm şu ayette yürürlülükten kaldırıldı:".... biribirinin mirasçısı olan akraba, Allah'ın ki­tabına göre birbirinedaha yakındar. Doğrusu Allah her şeyi iyi bilir. "Enfal :75)

İbn-i Kesir durumu daha da açıklığa kavuşturarak şö-yc diyor: "Rcsulullah (SAV) : Ensar ve Muhacirler, bazısı bazısının velisidlr. Kureyşten tuleka (Islamiyeti istemiye-rek kabul edenler), Sakif kabilesinden Utekâ (soylular) ba­zısı bazısının kıyamete kadar velisi'dir. "155 Hüzcyfc'dcn şöyle dediği nakledilmiştir:" Rcsulullah (SAV) beni hicrcl etmekle yardım etme arasındascrbcst bıraktı. Ben hicrctclmeyi tercih ettim. "....."......İman edip, hicret etmeyenlerle;

hicret edinceye kadar sizin onlara dostluğunuz yoktur..." Ayel-i kerimesinde sözü edilen kişiler, mü'min gurubunu teşkil etmektedirler. Bu gurub hicret etmeyip çöllerde kalan kişileri de kapsamaktadır. Bu kişilerin ganimetlerde hisse­leri olmadığı gibi "beşte bir" dede haklan yoktur. Yalnız sa­vaşa katıldıkları takdirde buna hak kazanırlar Bürcyde bin el-Hasibel-Eslcmi'dcnşöylcdcdiğirivayctedilmişdir.:Hz. Resulullah bir ordunun veya bir seriyycnin başında bir ku­mandan gönderdiği vakit ona, Allah'tan korkmasını ve be­raberinde olanlara iyi davranmasını tavsiye ederdi ve ona şöyle emir verirdi : Allah yolunda Allah'ın adıyla harbe-din.... Allah'ı inkar edenlerle savaşın. Müşriklerden düş­manlarınızla karşılaştığınız zaman onları üç şeyden birine çağır. Hangisini seçerlerse, onu kabul el. Onların yakasını bırak. Sonra onlara kendi yurtlarından muhacirlerin yurdu­na geçmeleri için çağrıda bulun. Kabul etmez ve kendi yurt­lan nda kalmayı seçerlerse onların çölde yaşayan araplar gi­bi olduklarını ve Mü'minlcrc uygulanan Allah'ın hükmü­nün aynen kendilerine de uygulanacağını; mü'minlcrlc bir­likle savaşa çıkma durumları hariç, kendilerinin ganimet ve fey'den bir paylan olmadığım onlara bildir.....".....Şayet din uğrunda sizden yardım isterlerse, onlara yardım etme-niz gerekir..., "Ayetinde Yüce Allah şunu buyuruyor: Hicret etmemiş şu arabiler, kendi düşmanlanyla savaşmak üzere, sizden yardım islemeleri hali bunun dışında kalmaktadır. Sözünüzün eri olunuz ve anlaşma yaptıklannizla ahidlcri-nizi bozmayınız."156

Mesele bununla daha iyi açıklık kazanıyor. Geriye hicret meselesi kaldı.

Tabcridcdi ki:"....."Hicretedenler....."sözü"müşrik­lerin ikamet etlikleri şehirlerden ve çevrelerden göçüp gi­denler anlamındadır. Yani onlar müşriklerin yurtlanndan veya çevre mekanlardan göçerek başka yerlere gittiler.... "muhaceret" kelimesi " müfaale" veznindedir. Manası ise biradanım bir başkaadamla aralarında bulunan düşmanlık­tan ölürü icrkcünesi demektir. Sonra kelime hoşlanmadığı bir durumdan dolayı göçüp giden herkes hakkında kullanı­lır oldu. Ancak "muhacirler" sözü, Rcsululllah'ın ashabından, müşriklerin arasında ikamet çimekten ve onların eğe-menliği allında kalmaktan ncfrci ederek, kendi evlerini ve yurtlarını terkeden kişilcrhakkmda kullanıldı. Çünkü onla­rın kendi yurtlannda can güvenlikleri bulunmayıp, can gü­venliği olan başka bir yere göçtüler. 157

Hadislere bakan kişi hicretin teşvik edildiğini ve ame­lin kabulü için şart konulduğunu görür. İmam Ncsc'i'nin Muaviyc bin Haydc tül' Kuşcyrî'dcn lahric elliği hadis şöy­le: Dedim ki: Ey Allah'ın Nebisi! Sana gelmemeye ve dini­ne girmemeye parmaklarımın sayısınca yemin etmiştim. Ben, Allah ve Resulünün bana öğrettiğinden başka hiç bir şey bilmeyen biri idim. Şimdi Aziz ve Cclil olan Allah'ın rı­zası için Rabbimizin scjii bize ne ile gönderdiğini soruyo­rum. "Hz. Peygamber (SAV)" İslamla" buyurdu. Ben "İs­lamlığın alametleri nelerdir? "dedim.Hz. Peygamber: "Aziz ve CelİloianAUah rızası İçin müsliiman oldum, küfrü, isya­nı bırakımı demen, namaz kılman, zekat vermen müslilman-larin mal, can ve ırzlarının birbirlerine haram olduğu­nu Müslümanlar in birbirlerine yardım eden kardeşler ol­duklarını kabul etmen ve Aziz Celil olan Allanın müşrikler arasında iken Islamı kabul ettiği halde onları bırakıp Müs­lümanların içine gelmeyen kimsenin hiçbir amelini kabul, etmeyeceğini bilinendir." buyurdu.158

Bu hadis, hicretin vucubu ve hicret edinceye kadar bir müslümandan amelinin kabul edilmeyeceği hususunda ga-yet açıklır. İbn-i Sa'd "Tabakaf'ında Ebu Hürcyrcden şu ha­disi nakletmişlir: " Abs oğullanndan üç kişi Rcsülullah'm huzuruna geldi. Onlardan biri : "Kurrâlar (Kur'an okuyup, islamı yayan kişilcr)ımız bize geldiler ve: "Hicret etmeyen kişinin müslümanhğı yoktur, diye bize bildirdiler. Halbuki bizim mallarımız ve koyun sürülerimiz var. Onlar bizim ge­çim kaynağımız. Eğer , hicret etmeyenin müslümanhğı yoksa, biz o mallarımı/ı ve sürülerimizi satalım ve hicrel edelim, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: "Bulunduğunuz yerde A ilahtan korkun. Allah amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmiyecek......"159

Bu hadisi şerifte, hicretin amelin kabulünde şan olma­dığını açıkça ifade etmeye tam olarak hazırolduklarıniilan elliler. Eğer hicret onlara vacip olsaydı, Rcsulullah cihet­teki bunu onlara bildirirdi.

Biz, yukarıda geçen hadislere şu hadisleri de ilave edersek, hicrel mevzusunda yeterli açıklama yapmış olu­ruz. "Fetih (Mekke fethi) gününden sonra artık hicrel yok­tur. Yalnız cihad ve faziletler kazanmak niyetiyle çıkabilir­siniz binaenaleyh cihada davel olunduğunuzda, hemen ica-bed ediniz. "Bu hadisi, Buhari ve Müslim İbn-i Abbas'dan rivayet etmiştir. Buhari ve Müslim'in Müşaei"bin Mcs'ud'dan şöyle dediğini naklederler: "Ben Mekke fcihin-den sonra kardeşim Ebu Ma'bed'i Resulullah'ın yanına ge­lirdim ve : "Ya RcsuluIJahîBununla hicret etmek üzere bey'al yap" dedim. Rcsülulîah : "Artık hicret (in fazileti fe-tihden evvel) hicret edenler için sabit olmuştur" buyurdu. Peki şimdi buna hangi şeyle bey'at edeceksin? diye sordum. İslam, cihad ve hayır üzcrinc"buyurdu.160

Şcvh Abdullah Dıraz (A3lah rahmet eylesin) bu konu­yu iyi araştırmıştı. Ben onu aşağıya özetliyorum:



a- Şeyh Dıraz, birinci hadis ( Nesci'nin rivayet elliği hadisjin hicretin her müslümana farz olduğu konusunda ga­yet açık olduğu görüşündedir. Nitekim birmüslümanm da-rül harple kalması büyük bir günahtır. Bazan onun bu dav­ranışı amelinin boşa çıkmasına sebep olur.

b-Hallabi'dcn nakledilmiştir: Hicret İslam'ın ilk yılla-nnda Medine'de müslümanlann sayısı az olduğu için, her müslümana farz olmuştu. Mekke fethedilince ve müslümanlar da çoğalınca, Medine'ye hicrel cime farziycli kalk-

c-Cihadın farz oluşu ve faziletler kazanmak için hicrel etme yerinde kaldı. Mekke'nin fethinden sonra hicret yok­tur." hadisi buna delildir.

d- Ebu Davud ve Nesci'nin Muaviyc 'den merfu olarak rivayet elliği: "Tevbc kapısı kapanıncaya kadar hicret sona ermez, Güneş batıdan doğuncaya kadar da tevbe kapısı ka­panmaz." hadisine gelince; bu hadise göre hicret mendup olarak bakidir. Ama farzıyctin gelince o, sona ermiştir.

e- Bu konuda şöyle diyenler de vardır : Mekke'den Me­dine'ye hicret cime sona crnı iştir. Amadiyar-i küfürden is­lam ülkesine hicrel sona ermemiştir.

Şeyh Dıraz bunun ardından şu sözünü eklemiştir: Doğ­rusu budur. Ama Haltabi'nin sözü buna aykırı değildir.



f- Şeyh Dıraz Hafız İbn-i Haccr'in "Fcthulbari "deki şu sözünü naklediyor: Daru'l- Küfür'dc ikamet edenin üç duru­mu vardır.

1- Dinini açıklama ve dini görevlerini yenne getirme imkanını bulamayan ve hicrel etmeye gücü ycıcn insan hak­kında hicrel cLmck farzdır. Fetihten önce Medine'ye hicrel gibi...

2- Hicrclclmcycgücüyctcnvc dinini açığa vurmaya,di­ni görevlerini yerine getirmeye imkanı olan insan hakkında hicret müslchabdır. Çünkü bundaki amaç müslümanlann sayısını anırmak ve onlara yardım etmektir.

3- Hasta ve köle gibi hicrel etmeye gücü yetmeyen bir insanın bulunduğu yerde kalması caizdir. Eğer hicrel ederse ecrini ve sevabını alır.

g~ Abs Oğullarından üç kişi ile ilgili hadis yukarıda sö­zü edilen ikinci guruba delil teşkil eder.

h- Şeyh Dıraz, Zamahşcri ve İbn-i Tcymiyc'nin hicrete gücü yeten kimsenin daru'l- harpte ikamet etmesinin haram olduğu görüşünü benimsediklerini söylüyor.

Şcyhul-İslam İbn-u Tcymiyyc'nin şöyle dediğini gö­rüyoruz:

Küfürülkcsindc, Hz. Pcyganıber(SAV) in davetinin ulaştığı kişi de böyledir. O, Hz. Muhammed 'iri Allah'ın el­çisi olduğunu, bilir ve inanırsa, Allah'ın O'na indirdiklerine iman ederse, gücü yel tiği kadar-Nccaşi'nin ve diğerlerinin yaptığı gibi - Allah'tan korkarsa, kendisine hicret etme ya­sağı konduğu ve dinini açıklama hürriyeti verilmediği için islam şeriatının gereklerini yerine getirme ve islam ülke­sine hicret etme imkanı yoksa ve islami hükümlerin tümünü kendisine öğretecek biröğrctici de yoksa, bu kişi mü'mindir ve cennet ehlindendir.161

Şeyh Dıraz (r. aleyh) hicret mevzusundaki ikinci prob­lemin halledilmesine geçiyor: Hicret etmemiş kişinin duru­mu şirk olur mu olmaz mı?



1 - Ebu Davud'un secdeye sığınan kişiyi öldürmenin ya-saklığı konusunda rivayet ettiği bir başka hadis. Hz. Pey­gamber (SAV) şöyle buyuruyor. :"Müşriklcr arasında ika­met eden her müslümandan ben uzağım.162

Yani şirkin özelliklerinden uzağım. Şeyh Dıraz, Scmü-rc bin Cündcb'dcn merfu olarak rivayet edilen bir diğer ha­disi nakleder: Hz. Peygamber (SAV) şöyle bulurdu:" Müş­riklerle birlikte yaşamayınız. Onlarla cemaat olmayınız. Kim onlara birlikte oturursa veya birlikte yaşarsa o, onlar­dandır.... "Bu hadisin isnadı basendir.



3-Şcyd Dıraz bu konuda Ccnab-ı Hakkın sözünü delil getiriyor: "Kendilerine yazık eden kimselere melekler, can­larını alırken: "Ncişdc idiniz?" dediler. Bunlar :"Biz yeryü­zünde çaresizdik" diye cevap verdiler...."(Nisa Suresi : 97) Bu ayet-i kerime Mekke'den hicret etmemiş birgurubmüs-lüman hakkında inmiştir. Hatta kişilerin bazısı orada kalıp müşriklerle birlikle Bedir savaşına katılmışlardı. Kendile­rinin çaresiz olduklarını delil olarak ileri sürmüşlerdi. Cc-nab-ı Hak'da onalann enine boyuna geniş olan Allah'ın ar­zında hicret etmelerini ve kafirlerle birlikte kalmamalarını isteyerek onalann delillerini kabul etmedi. 163

4- Şeyh Dıraz şöyle diyor: " Biz bu delillerin zahirini ahp,darü'I-küfürde kalmak hakiki küfrü gerektirir, der istek birçikmaza girmiş oluruz. Bunda ameli günahlarla arasın­daki ayınım bozar.

5- Eğcr biz, "bu şirkin allında bir günahtır, fakat ameli boşa çıkarır "dersek, O vakit bu, "laat küfrün dışında birgü-nahla boşa çıkmaz" şeklinde vardığımız kararla çelişkiye düşer.

6-Buna daha önce cevap verilmişti. Bunun ameli bir ma'siyet (günah) olduğunu söylüyoruz. Çünkü bu nasslar kendi görünümleri içinde men ve tc'kidc hamlcdilrrTişlcr-dir.

7- Sonra Şeyh Dıraz bu meseledeki incelemeyi zikret­miştir. O şöyle diyor. : Bu günahı küfrü damgasıyla damga­lamak ya o masiyetin küfre delalet etmesi manası bakımın­dan olur ya da küfre sürüklemek manası bakımından olur.

a- Müslümanların eline düşenen esirlerden bazıları müslüman olduklanni savunuyorlar ve korkulan ve güç­süzlükleri scsebiylc hicretten muaf lutulmalannı istiyorlar­dı. Müşriklerle birlikte ve onlann safında bulunmak iddia-lan yalan oluşuna delil teşkil ediyor.

b- Kafirlere karışan onlarla birlikte yaşıyan kişinin di­ninden dönmesinden korkulur. Bu gibilerle, birlikte otur­maya razı olduğu kafirler hakkında verilen hüküm verilir. Hali hazırdaki durumuna değil de ileride değişecek duru­muna bakılarak böyle hükmedilir.

Şeyh Dıraz'ın bu güzel açıklamalarından sonra şunu söylemek Mümkündür: Hicret; islam yayılıp, Allah Mek­ke'n in fethini nasib edinceye kadar, farzlardan biri olmuş­tu.

Darü'l- harpten Darü'i-İslama hicrete gelince, özellikle de şu çaresiz (musiaz'af) müslümanlar içn hicret konusuna gelince onun farz oldufü ortaya çıkıyor.Çünkü baskı ve zulmün devam etmesi müslümanı dinini gizlemeye sevke-decek. Sonra bu durum çok geçmeden islamdan hiç bir şeyi öğrcncmiycrck büyüyen çocuklarında ortaya çıkacak. Vaktin geçmesiyle birlikte belki de çocuklar küfre geçecekler. Veyaisminin dnşında onlar da islamdan hiç bir şey kal­mayacak. Niickim bu olay bazı Kuzey Amerikadcvlcüeri-ne giden muhacirlerde görülüyor. Bu durumda hicret far/ olur. Çünkü küfür tehlikesi gözler önünde ayen beyan­dır.

Biz, yaşadıkları toplumun küfrüne hükmettikten sonra onu tertekmeyi ve hicret etmeyi arzulayan gençlere dö nü-yoruz. Ne garibdir ki Haricilerden cl-Ezaarika gurubu şöyle söylüyordu:"onlarla (kendilerinin dışında kalan insanları kasdcdiyorlar) beraber oluphieret etmeyen herkes kafirdir. 164 Bu gençler, bu görüşün kime ait olduğunu bilmeden bağlandılar!...

Biz bu halkın-ilcridc gclccck-küfrünü kabul etmediği­mize göre darül-küfürden darül-islam'a hicret hakkındaki konu öylece kalıyor. İstenen de odur. Fakat bu kunulara çok dikkat etmek gerekir. 165


Yüklə 0,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin