Genişletilmiş Baskı) (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)



Yüklə 0,93 Mb.
səhifə22/73
tarix05.09.2018
ölçüsü0,93 Mb.
#76778
növüYazı
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   73

Temel sorunumuz gençliği siyasal mücadeleye, devrime ve sosyalizme kazanmaktır. Bu kitlelerin içinde olmaktan, onların hareketlerini geliştirmekten, ilerletmekten geçer. Biz komünistler, temel amaçlarımızı hep göz önünde tutar, derneklere, kitle örgütlerine, burada yürüteceğimiz faaliyete bu perspektifle yaklaşırız.

Kitle örgütlerine, özellikle mesleki örgütlenmelerin ne olduğuna ilişkin tartışmalarda genellikle Lenin'in, “Bir örgütün niteliğini doğal ve kaçınılmaz olarak belirleyen şey”in, “o örgütün eyleminin içeriği” olduğuna ilişkin sözleri üzerinde durulmakta, bu sözler mesleki örgütlerdeki çalışmaya ekonomist-reformist bir yaklaşımın dayanakları yapılmak istenmektedir. Meslek örgütlerinin farklı işlevleri ve konumları olduğu tartışılmayacak bir gerçektir. Devrimci bir siyasal örgütle, mesleki bir kitle örgütü arasında temel nitelikte farklılıklar vardır. Mesleki örgütler bulundukları alanda en geniş kesimi bağrında toplamaya çalışan, geniş, nispeten gevşek, esnek örgütlenmelerdir. Esas itibariyle de mesleki-özgül sorunlar temelinde, bu ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmışlardır. Ancak, açık ki, bu örgütlerin bizim açımızdan önemi, geniş kitleleri devrime kazanmanın, siyasi olarak eğitmenin, mücadeleye çekmenin araçları olmalarıdır. Mesleki-akademik vb. zeminde kurulmuş olması, hiçbir zaman faaliyetimizin bununla sınırlanmasını getirmeyeceği gibi, “anti-faşizm, anti-emperyalizm” türünden “ilkeler”in dayatılmasını da gerektirmez. Akademik-demokratik sorunlar temelinde de olsa, bir birimdeki kitlenin örgütlü birliği önemlidir. Bizim görevimiz burada kendi çizgimizi etkin kılabilmek, bunu devrimci-mücadeleci bir birliğe dönüştürebilmektir.

Ekonomik ya da akademik mücadele ile siyasal mücadelenin(72)iki farklı nitelikte mücadele olması, bunların mekanik bir biçimde birbirinden koparılmasını getirmemelidir. Birimlerin özgün-somut sorunları ihmal edilerek, kitleler siyasal mücadeleye geniş ve etkili bir biçimde çekilemezler. Birimleri temel alan somut bir faaliyeti yürütebilmek, akademik sorunları konu alan ajitasyonu, genel politik propaganda ve ajitasyon faaliyeti ile başarılı bir biçimde birleştirebilmektir önemli olan.

Bir kez daha vurgulayalım; mesleki kitle örgütlerinin komünistler için taşıdığı temel önem, bunların, geniş yığınları birleştirme, eğitme ve düzene karşı devrimci politik mücadeleye çekmede elverişli ve etkili araçlar, dayanaklar olmalarındandır. Bunun bir öğrenci örgütlenmesi ya da herhangi bir başka meslek örgütü olması, yürüteceği faaliyeti kuşkusuz farklılaştırır. Ancak gözden kaçırılmaması ve karartılmaması gereken en önemli nokta, bu örgütlerde komünistlerin varolma nedeninin siyasal faaliyet yürütmek, kitleleri siyasi olarak eğitmek ve örgütlemek olduğu gerçeğidir. Burada faaliyetin biçimi, araçları değişebilir, talepleri farklılaşabilir, ama komünistlerin varolma nedeni değişmez. Mesleki-özgül sorunlar temelinde farklılaşan bir faaliyeti ihmal etmemek, ama bunun devrimcilerin o örgütlerdeki varlığı açısından ikincil bir sorun olduğunu da unutmamak gerekir.

Öğrenci birliği modeli

Bugüne kadar öğrenci gençliğin örgütlenme sorunu daha çok “dernekler” çerçevesinde tartışıldı. Yasal bir mevzi olarak derneklerin yaşatılmasını öğrenci örgütlenmesinin yaşatılmasına özdeş tutanlar bile oldu. Bu çok dar bir bakıştır. Biz daha önce de ifade ettiğimiz bir görüşümüzü yineliyoruz: Dernekler olsa da olmasa da öğrenci örgütlenmesi Öğrenci Birliği temeli üzerinde yükselmelidir. Bu model geçmiş dönemde uygulanmış, en geniş öğrenci kitlesini en iyi kucaklamanın ve harekete geçirmenin çok elverişli bir aracı olduğu da görülmüştür. Geçmişin bu olumlu deneyiminin bugüne kadar yeterli ilgi görmemesi ve gereğince tartışılmaması şaşırtıcıdır. Kuşkusuz bunda revizyo(73)nistlerin körüklediği “dernekçilik” anlayışı, bunun da temeli olan yasal-icazetçi anlayış önemli bir etken olmuştur. Bazı devrimci çevreler bir yandan “en geniş katılımı sağlayıcı araçların yaratılamamış” olmasından, ya da, “demokratik işleyiş mekanizmalarının hayata geçirilememesinden” yakınıyorlar; ama öte yandan öğrenci örgütlenmesini “dernek” düzeyinde görmeye de devam ediyorlar.

Öğrenci Birliği modeli derneğe bir alternatif değil, onun örgüt gövdesi olarak ele alınmalıdır. Dernek kendi başına, yasal bir olanak, bir yönetim kurulu ve şekilsiz bir üye tabanından ibaret kalır. Pratikte de genellikle böyle ele alınıyor. Bunu bir örgütlenme saymak olanaksızdır. Örgütlenme birimler temelinde oluşan, en alt birimden en üste doğru şekillenen, dernek yönetimiyle çatısı çatılan bir organizma olmalıdır. Geçmişte örneğin ODTÜ’de örgütlenme modeli olarak başarılı bir uygulaması görülen Öğrenci Birliği bundan başka bir şey değildir. ODTÜ-Der’in ÖTK’ya (Öğrenci Temsilciler Konseyi) dönüşmesi bu yolla, bu temelde olmuştur.

Öğrenci Birliği modeli temelinde örgütlenme gizli-kapaklı değil, tersine açık ve son derece demokratik olmalıdır. Bu, yasal çerçeveye elbet sığmaz, ama fiilen hayata geçirilmesini de, kararlı davranıldığı sürece, kimse engelleyemez. Böyle bir girişim yasaların tanıdığı sözde örgütlenme hakkının sınırlılığını ve ikiyüzlülüğünü sergilemenin, örgütlenme hak ve olanaklarını genişletmenin de aracı olur aynı zamanda. Daha önemlisi de şudur: Dernek örgütlenmesi Öğrenci Birliği modeli üzerine oturtulduğu sürece, şu veya bu birimde dernek kapatılsa ya da kuruluşu yasal açıdan engellense bile, fiilen işleyen bir örgütlenme varolacaktır. Yaygın ve ısrarlı bir uygulama olarak gündeme getirildiği sürece de hiçbir karşı çaba bu örgütlenmeyi engelleyemez. Belki yasalara uygun olmaz, ama fiilen var olur ve öğrenci kitleleri tarafından meşru görülür.

Dernekler bugüne dek yasal, idari, fiili pek çok engel aşılarak oluşturuldu. Polisin, idarenin, dahası bizzat hükümet aracılığı ile parlamentonun gündeme aldığı bir çok saldırı(74)karşısında savunulup, yaşatıldı. Devrimci öğrenci hareketi bu uğurda büyük fedakarlıklara katlandı. Mücadeleyle kazanılmış ve mücadeleyle yaşatılmış önemli yasal mevziler ve dayanaklar olarak öğrenci derneklerini mutlaka korumalı ve yaşatmalıyız. Ama artık onları gerçek bir örgütlenme tabanına oturtmanın zamanı gelmiştir. Öğrenci Birliği sorunu bu bakımdan önemlidir. Bu aynı zamanda dernekleri gerçekten var etmenin de en etkili yoludur. Ve dahası, derneklere rağmen örgütlü kalmanın da biricik yolu...


Yüklə 0,93 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin