Bununla yakından ilişkili gördüğüm bir önemli noktayı daha eklemek istiyorum. Devlet solun radikal kesimlerini ılımlı bir çizgiye çekmeyi bir politika haline getirdi, bunu yıllardır döne döne vurguluyoruz. Devletin “siyaset belgesi” bunu belgeliyor. Devletin bu gizli yönetim yasası, solun büyük bölümüyle artık ılımlı bir çizgiye kaydığını, fakat hala da dar bir grubun radikal çizgide ısrar ettiğini saptıyor. Bu tespit, hala devrimcilikte ısrar edenlerin de hakkından gelinmelidir anlamına geliyor. 28 Şubatçılar’ın ünlü deyimiyle, “durum tespiti”nden çıkan “vazife” budur. Eğer geçmişinde devrimci olan solun epeyce bir kesimi sistematik ezme, yıldırma ve teslim alma saldırılarının ardından bugün terbiye edilmiş ve ılımlı çizgiye çekilmişse, geride kalan ve hala da inat eden radikal azınlık da pekala aynı yolla bu aynı çizgiye getirilebilir ve getirilmelidir. Durum tespitinden çıkan vazife budur ve devletin devrimcilikte ısrar edenlere karşı acımasızlığı da buradan gelmektedir. Demek oluyor ki bunun gerisinde, aynı zamanda “ılımlı sol çizgi”ye çekilmiş bulunanlar örneği vardır.