H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)


Prodiler neyi simgeliyor, kime hizmet ediyor?



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə10/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   127

Prodiler neyi simgeliyor, kime hizmet ediyor?

İtalya örneğini Latin Amerika örnekleri karşısında farklı kılan, düzen açısından tümüyle zararsız ve sorunsuz oluşudur. Israrla işaret edilen Prodi, düzen ve istikrarı simgelemektedir. Özal’a hayranlığını özellikle vurgulayan, ona zamanında neo-liberal bir iktisat profesörü olarak danışmanlık yaptığı bile söylenen, AKP’nin seçim başarısını AB emperyalizminin resmi bir yöneticisi olarak heyecanla ve sempati ile karşılayan, geleneksel anlamıyla sosyal-demokrat bile olmayan, hrıstiyan demokrat gelenekten gelen Prodi, gerçekte İtalyan tekellerinin tipik bir temsilcisidir. Yaşamı İtalyan tekellerine üst düzey idari yönetici ve politikacı olarak hizmet vermekle geçmiştir.

Daha 1970’li yılların ikinci yarısında Hıristiyan Demokrat Andreotti hükümetinin sanayi bakanı idi. Bunu en önemli devlet tekellerinde uzun yıllar süren birinci derecede yöneticilik izledi. Hıristiyan Demokrat kökenli bir politikacı olarak 1996-98 yılında Zeytin Dalı hareketinin başbakanı oldu ve bunu beş yıl sürecek Avrupa Komisyonu Başkanlığı (AB oluşumundaki en önemli görev, sayın ki AB devlet başkanlığı!) izledi. AB bünyesinde emekçilerin kazanılmış haklarına yaygın saldırılar tam da onun döneminde hayata geçirildi. Burada İtalyan emperyalizminin yanısıra AB emperyalizminin kollektif çıkarlarına da sadakatle hizmette kusur etmedi. Berlusconi’ye karşı kıl payı olsun seçimi kazanınca, buna en çok da AB’nin ekseni durumundaki Fransa ve Almanya egemenlerinin sevinmesi kuşkusuz boşuna değildi.

Şimdi İtalya solu adına fakat kesin olarak İtalyan tekelleri hesabına yeniden İtalya başbakanı. Berlusconi’nin bıraktığı yerden sürdürüyor bu işi. Kuşkusuz Berlusconi daha saldırgan ve pervasız idi; fakat öte yandan kirli ve şaibeli sicilinden dolayı İtalyan tekelleri için ciddi bir sıkıntı kaynağı da sayılırdı. Oysa Prodi bu tatsız görüntüyü gidermek gibi bir üstünlüğe de sahip. İtalyan(40)tekelleri daha ne isteyebilir ki? Tek sorun olsa olsa sol ittifakın sol kanadı... Ne de olsa Prodi bu yüzden ‘98’de başbakanlık koltuğundan olmuştu. Fakat bu da Prodi’nin kusuru değil, gerçekte tipik bir yamalı bohça olan Zeytin Dalı hareketinin kaçınılmaz handikapıdır.

Prodiler’e ideolojik ve ilkesel yakınlık

Abdullah Öcalan ve onu izleyerek PKK yöneticileri böyle bir örnekten Türkiye’nin emekçileri ve mazlum Kürt halkı için en ılımlı reform sınırlarında dahi ne gibi bir yarar umuyor olabilirler ki? Bu yanıtı kolay bir soru değil. Zira devrim düşüncesini ve dolayısıyla hedefini kategorik olarak terketmiş bulunsalar da, varlık nedenlerini oluşturan siyasal sorun yüzünden onlar kurulu düzenin hiç değilse siyasal statükosunda bazı değişimler talep etmek durumundadırlar ve nitekim ediyorlar da. Fakat bu kadarı bile İtalya’ya ve Zeytin Dalı’na değil daha uygun başka örneklere bakmayı gerektirir. Oysa onlar, özellikle de bu düşünce ve politikanın kaynağı olarak Öcalan, İtalya’ya ve Zeytin Dalı’na işaret edip durmaktadır.

Belli ki bunun siyasal bir anlamı ve mesajı var. Emperyalist dünya sisteminin ve Türkiye’nin kurulu düzeninin efendilerine temel sorunlara yaklaşım üzerinden güven vermek, İmralı’dan beri Abdullah Öcalan’ın değişmez davranış çizgisidir. İtalya’ya ve Zeytin Dalı’na işaret, ılımlı bir sosyal-demokrat çizgiye bağlılık mesajından başka bir şey değildir. Bunun fazlaca şaşırtıcı bir yanı da yoktur. Zira Abdullah Öcalan’ın kitaplaştırılmış savunmaları ve özellikle de sonuncusu tümüyle bu çerçeveye oturmaktadır. Devrimi, devrimci sınıf mücadelesini kategorik olarak reddeden, özel mülkiyeti ve piyasa ekonomisini olumlayan, Avrupa türü demokrasiyi yücelten, sorunu salt devletin etki alanını demokratik özgürlükler lehine sınırlamak ve toplumun genel refah düzeyini emekçileri bir parça kayıran bir çizgide yükseltmek olarak koyan(41)bir bakışaçısı, klasik anlamıyla tipik sosyal-demokrat bir çizgiye oturmaktadır. Bu da uygulamada değilse bile genel söylem planında Pıodiler’in simgelediği çizgi ve programla örtüşmektedir.

Karayalçın yerli bir Prodi’den başka neydi ki?

Türkiye gibi bir ülkede tüm güçlük, Kürt sorunu gibi doğası gereği rejimin temellerine dokunan bir sorundan çıkmaktadır. Kürt sorununun yarattığı özel handikap olmasa, o çok çarpıcı bulunan Zeytin Dalı örneğini Türkiye’ye uyarlamak demek, seçimlere yönelik olarak CHP, DSP ve SHP gibi tipik düzen partilerinden DTP, ÖDP ve EMEP gibi reformist sol partilere kadar geniş bir ittifak kurmak demektir. Birincilerin asıl ekseni oluşturacağı ve Prodi’lerini çıkaracağı böyle bir ittifaka ikincilerin dolgu malzemesi olmasının Türkiye’nin emekçilerine büyük bir hayal kırıklığı dışında kazandıracağı herhangi bir şey olamaz. Bu partilerin sicili tüm açıklığı ile ortadadır ve bu sicil onların tipik gerici düzen partileri olduğuna tanıklık etmektedir. Onları tipik düzen partisi yapan hiçbir biçimde yalnızca Kürt sorunundaki gerici-şoven tutumları değildir. Tümü de hükümette denenmiş bu partiler emek ve halk düşmanı neo-liberal politikaları da aynı pervasızlıkla uyguladıklarını göstermişlerdir. Emperyalizme sadakatte öteki düzen partileri ile aynı çizgide hareket etmekte kusur etmemişlerdir. Devrimcileri vahşi katliamlarla F Tipi zindanlara doldurmakla övünebilmişlerdir.

Ve ilginçtir, tüm bu aşırı gerici politikaları hükümetteyken pervasızca uygulayan Bülent Ecevit de, komaya girmesinin hemen öncesinde, İtalya'nın o aynı “Zeytin Dalı” örneğini Türkiye’ye uyarlamaya yönelik öneri ve çabalarla çıkmıştı ortaya. Buna yönelik girişimler halen de sürmektedir. Doğal olarak başta DTP olmak üzere Kürt sorununa duyarlı reformist sol kesimleri dışlayarak. Fakat düzen solunu oluşturan partiler Kürt sorunundaki aşırı gerici tutumlarını birazcık olsun esnetebilseler, bu alanda bazı adımlar(42)dan yana bir tutum sergilebilseler, arada sorun kalmayacak, Kürt halkının bütün bir birikimi bunların içinden çıkacak Prodiler’in hizmetine gönlü rahat bir biçimde sunulacaktır. Nitekim son yerel seçimlerde Karayalçın üzerinden bu yapılmıştır da. Karayalçın son yerel seçimlerde reformist sol blokun çıkardığı bir yerli Prodi’den başka neydi ki?


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin