Şair Nigâr Hanım
Nevsal-i Milli, ist., 1330
Çocuk yaşında, 1875'te İhsan Bey adlı, zevke, eğlenceye düşkün, belli bir işi olmayan biriyle evlendirildi. Çok mutsuz geçen, 1890'da boşanmayla sonuçlanan, ancak 1895'te tazelenen ama 1902'de yeniden boşanmaya varan bu evlilikten, çok bağlı olduğu üç erkek çocuğu oldu. Annesinden sonra 1898'de babasını da kaybedince kendisini büsbütün yalnız hissetmeye başlayan Nigâr Hamm'ın zaten zayıf olan ve daha önce ameliyata lüzum göstermiş olan ciğerleri; melankoliye müsait ve zaman zaman hastalık düzeyine varan ruhsal yapısı, geçirdiği tifüs hastalığıyla birleşince l Nisan 1918'de İstanbul'da öldü.
Nigâr Hamm'ın şiirleri özellikle evliliğinde ve evliliğinin yıkılışından sonra yaşadığı hüzün ve acılardan etkilenmiştir. Eşinden ikinci boşanmasından sonra, çocukları da büyüdüğünden ve kadın şair olarak dar çevrede de olsa belli bir üne kavuşmuş olduğundan, çeşitli yurtdışı seyahatleri yapmaya başlamış; Selam'k'e, Se-rez'e, Viyana'ya, Berlin'e, Paris'e, Göte d'Azur'e, Mısır'a vb gitmiş; çeşitli sanatçılar, hanedan mensupları, ünlü kişilerle tanışmıştır. O doğrudan doğruya İstanbul'u yazmasa da ilhamıyla olduğu kadar yetişmesi ve yaşam biçimiyle de döneminin bir istanbul kadınıdır. Saray ve yabancı elçilik çevrelerinde, sultan hanımlar, şehzadeler, Osmanlı hanedanı ve yüksek bürokrasisi mensupları, yabancı misyonların ileri gelenleri arasında, bir kadın şair olarak aranmanın ve beğenilmenin zevkini tatmış, ancak özellikle 1905'ten ölümüne kadar geçen sürede zaman zaman büyük maddi sıkıntılar da yaşamıştır. Çevresinde bir sanat ve edebiyat muhiti kurmaya çalışmış, Nişantaşı'ndaki konağında ve Rumelihisarı'ndaki yalısında şiirli müzikli sohbetler düzenlemiştir.
1908'de II. Meşrutiyet'in ilanını coşkuyla karşılamış; Namık Kemal'e hayranlık duymuş, 1912'de Balkan Savaşı'ndan, daha sonra I. Dünya Savaşı'ndan etkilenmiş ve vatan şiirleri de yazmış, ancak şiirlerinin ana temasını aşk, hüzün, hasret, acı gibi duygular oluşturmuştur.
ilk şiirlerini "Üryan Kalp" rumuzuyla Servet-i Fünûn 'da yayımlayan Nigâr Ha-nım'ın diğer nazım ve nesir eserleri Efsus (l c 1886, 2. c. 1890), Niran (1896), Aks-i Sada(19QO), Safahat-ıKalb(19Ql),Elhan-ı Vatan(19l6), Girive'dir (1912'de sahnelenen dram).
İSTANBUL
NİGÂRÎ
(1494, İstanbul - 1572, İstanbul) Nakkaş. Asıl adı Haydar'dır. Denizci olduğu için Reis Haydar olarak da anılır. Tezkirelerde şairliği övülen Haydar nakkaşlığı ile Türk minyatürü sanatının büyük ustaları arasında yer aldı. Eserlerinde Nigârî mahlasını kullanan Reis Haydar, portreleriyle ün yaptı. Portrelerinde genellikle petrol rengi düz bir zemin kullandı ve iri figürlerini tam profilden veya 3/4 profilden çizdi. Portrelerindeki desen gücü ve yüz ifa-
r
Dostları ilə paylaş: |