Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə288/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   284   285   286   287   288   289   290   291   ...   980
Sultan Ahmed Camii

Bekir Baki Aksu

avlusu çevresinde yapılan çok sayıda örnek içinde Kadırga'daki Sokollu Mehmed Paşa Külliyesi'ne(-») ait medresesi güzel bir tasarım örneğidir. Medresenin cami avlusu ile birleşen, fakat ondan ayrı bir avlu etrafında planlanmış bir örneği Üsküdar'da Atik Valide Külliyesi'nde(->) de tasarlanmıştır. 17. yy'ın değişik bir medrese türü, belki de kent içinde dar bir arsaya sıkışmak zorunda kaldığı için, iki katlı olarak yapılmış olan Cağaloğlu'ndaki Hadım Hasan Paşa Medresesi'dir(->). Oldukça harap halde bugüne kadar bırakılmış olan bu medrese klasik dönemin kendine özgü, ilgi çekici bir tasanmıdır. Nişancı Mehmed Paşa Camii'nin de iki katlı olduğu söylenen medresesinden bir iz kalmamıştır. Medresenin imaretle kombine edilmiş bir örneği Nuruosmaniye Külliye-si'ndedir. Fakat her iki yapı, yine bağımsız avlular etrafında planlanmışlardır. Osmanlı medreseleri Memlukların, Timurların ve Safavilerin anıtsal medreseleri yanında gösterişsiz, işlevsel yapılar olarak kalırlar. Camilerden bağımsız, yaptıranın türbesini ve genellikle bir sebili içeren küçük külliyeler daha çok 17. yy'dan sonra yapılmıştır. Gazanfer Ağa Külliyesi(->) ve Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi(-0 bunların güzel örnekleridir.



Türbeler: İstanbul'a gelene kadar Osmanlıların türbeleri kare ya da çokgen (genelde sekizgen) kubbeli yapılar olarak tasarlanmıştır. Bunların küçük bir çıkıntı yapan taç kapıları ya da bir revakları olur. Genelde üç açıklıklı olan bu revaklarda açıklıklar tonoz ve kubbeyle örtülür. İki yan açıklık, çoğu kez, yüksek bir seki ile girişten ayrılır ve sofa oluşturur. Mezar odasında yaptıranın ve yakınlarının mezarları bulunur. Genellikle türbeler bir bahçe ile çevrilidirler ve bu bahçe de bir ha-zire olur. Çeşitli dönemlerde kurucunun sülalesinden gelenler ya da onların yakınları bu hazirelere gömülürler. Türbelerin bezemeleri de genelde boyalı olur. Çini kaplamanın bazen girişi ve enteryörü bezemek için kullanıldığı görülür. İstanbul'da bu iki şema bütün Osmanlı tarihi boyunca kullanılmıştır. Fakat bunların yanında

çevresinde revak olan ve klasik bir Roma motifini kullanan Kanuni Türbesi gibi bir yapı ya da Mihrimah Valide Sultan Külli-yesi'ndeki(->) Güzel Ahmed Paşa'nın türbesi gibi kubbeyle örtülü dikdörtgen planlı türbeler, Eyüp'te Mihrişah Valide Sultan Türbesi gibi çok kenarlılar ya da Koca Ragıb Paşa'nınki gibi sadece kubbe-sel bir demir parmaklıkla örtülü açık türbeler de yapılmıştır. Üstü açık ve güzel bir demir işçiliği gösteren türbeler daha çok 18. yy'dan sonra görülür. Klasik dönemde Kanuni'nin tek örnek olarak kalan türbesinden sonra Sinan'ın yaptığı II. Selim ve III. Murad'ın Ayasofya'daki türbeleri ve III. Mehmed'in onların yanına yaptırılan türbesi, geleneksel türbe ölçülerini aşarak, biçimleriyle de türbenin eski kümbetten kalan kule anısını bırakıp, kubbeli yapılar olmuşlardır. Sinan, Kanuni türbesinden başlayarak çift cidarlı kubbe kullanmış ve alışılmış kütle tasarımlarını değiştirmiştir. Sinan'ın özellikle sultanlar için yaptığı türbelerde kubbenin iç çeperim mekân içindeki serbest ayaklara taşıtan küçük çevre koridorlu mekân tasarımı, Roma döneminden bu yana Akdeniz yöresindeki çevre koridorlu kubbeli mekâna referans vere-n, geleneksel kule-türbe imgesinin tümüyle farklı bir geleneğin doğrultusuna girmiş şeklidir. Zaten Sinan için karakteristik olan kendine kadar uzanan, daha doğrusu bildiği bütün gelenekleri özümseyerek, onlardan kendi dönemi için özgün bireşimler yaratmasıdır. Genellikle Osmanlı türbeleri, özellikle sekizgen planlı olduklarında, yükseklikleriyle orantılı olarak mezar kulesi geleneğine, uzak da olsa bir referans verirler. Dış mimarilerinde kubbe yüksek olmayan bir kasnakla altyapıya oturur. Türbeler de, medreseler gibi, çok gösterişli bir mimari araştırmaya konu olmamışlardır.



Hanlar ve Kervansaraylar: İstanbul'da 16. yy'ın ikinci yarısına kadar yapılan han ve kervansarayların çoğunlukla ahşap olduğu ve birinci katlan genellikle ahşap olan han ve kervansaray yapımının son döneme kadar sürdüğü görülüyor. Gerçi taş han yapımı Osmanlılar için, Bursa'da


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   284   285   286   287   288   289   290   291   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin