PINAR, SELAHATIİN
j
CHIOHL
PLAN CADASTRAL d'ASSURANCES
ET DESSIN6, EN MARS 191$, PAR
:
- "-İ/
Pervititch'in 1925 tarihli Şişli paftası. Atatürk Kitaplığı Arşivi /Ertan Uca
betine uğramadan önceki adlarını da öğrenmemize yardım eder.
Planlar 1/500 ve 1/1.000 ölçeğinde hazırlanmıştır. Bölge bölge 1/1.000 ölçeğinde ve 1/500 ölçeğinde her yapı için standart bilgiler içeren planlar vardır. 1/1.000 ölçeğindeki planlar 25-30 hektarlık, 1/500 ölçeğindeki planlar 6-7 hektarlık alanları kapsamaktadır. Planlar kent planlarının "triangulation" noktalarından yararlanılarak yapılmış ve yapı adaları numaralandırılmıştır. Ayrıca bütün yapıların belediyece verilen kapı numaraları da gösterilmiştir. Paftalarda planın yapıldığı dönemdeki sokak adlarının listeleri de verilmiştir. Renkli olan bu planlarda sarı renkle ahşap malzeme; pembe renkle tuğla, taş, betonarme ve sert örtüler; pembe ile çevrilmiş sarı ile zemin katlan kagir, üstü ahşap yapılar; mavi ile çatılardaki camlı örtüler ve havuz, çeşme, sarnıç, kuyu ve denizler; yeşille de bahçe, park ve yeşil alanlar gösterilmiştir. Yapılarda kat yükseklikleri de belirtilmiştir. Ayrıca planlarda yer yer denize göre zemin kotu da verilmiştir. Yapıların cephelerindeki pencereler, giriş kapıları, revaklar, çatı biçimleri, büyük hanların iç avluları, geçitleri, merdivenleri, konakların kimlere ait olduğu, okullar, idare binaları, karakollar, kahveler, mescitler, çeşmeler, sarnıçlar, büyük cami ve
larında, Mısırlı keşiş Maras tarafından, Vaf-tizci Yahya (İoannes Prodromos) adına kurulmuştu. 518-536 arasında ait kaynaklarda manastırın Aetios Sarmcı'na(-0 yakın olduğu kaydedilir.
Söz konusu manastır, ancak 12. yy'dan itibaren, yöredeki Blahernai Sarayı'nın(-») imparatorların sürekli ikametgâhı olarak kullanılmasından sonra önem kazandı. Pa-leologoslar döneminde (1261-1453) İoannes Prodromos Manastırı, kaynaklarda dinsel bir merkez olarak sık sık zikredilmiştir. Manastırda değerli bir kitaplık ile daha önce başka kiliselerde saklanan ünlü rölikler-den oluşan bir koleksiyon vardı. 1403'te Konstantinopolis'ten geçen İspanyol seyyah R. G. de Clavijo'nun(->) yapüğı tanımlamaya göre, kilisenin ağaçlıklı ön avlusunda bir şadırvan bulunuyordu. Mozaiklerle süslü kilise, sütunlar üzerinde yükselen bir kubbeyle örtülüydü. Bu detaylardan anlaşıldığına göre kilisenin mimarisi, orta ve geç dönem Bizans mimarisinin özelliklerini göstermektedir.
Petra Manastın, 1453'te Konstantinopo-lis'in fethi sırasında talan ve tahrip edildikten sonra unutulmaya terk edildi, ancak camiye dönüştürülmedi. 16. yy'da burada kurulan küçük bir kadınlar manastırı ise 1591'de kapatıldı.
Biçimi yüzünden, Osmanlılarca Kesme-
;. ISSft v-' ıi&^',,,» î*4'^Mj
s ı •>«,'•<;'» >4?V'jîF'v?V λ,«4'-AS-^»»"", '.O «ip*
m '¥S-'ÜİStH
^a^^-1teii%îoâl:f v.:.
""*- •• • ''iteaiial^? »v.f»,»»^-*»»!*, v; Vs*&**?» j^r ^v«kwb^ sı* «
\
külliyelerin örtü sistemleri, boş arsalar, payanda duvarları ve fiziksel çevreye ilişkin, bazen yazı ile anlatılmış, sayısız ayrıntı verilmiştir.
Pervititch planlan, 19- yy'da yapılan diğer haritalar ve planlarla da karşılaştırılarak, İstanbul kent tarihini yazmak için önemli bir fiziksel temel oluşturacak niteliktedir. Bu planlarda İstanbul'u, henüz ayakta duran ahşap mahalleleri, yangın yerlerinde yapılan uygulamaları, eski yol boyutları, terasmanlan ve merdivenleri, yapı ve yeşil oranları, eski mahalle dokuları, bahçe duvarları ve kapıları, mezarlıkları, hazireleri, kent içinde yapılaşmamış alanları ve mesireleriyle, denizle ilişkilerini koruyan surlarıyla tanımak olanağı vardır. Eski haritalar, vakıf kayıtları, eski fotoğraflar ve gravürlerle birleştirildiği zaman, tarihi İstanbul'un rökonstrüksiyonu için, elimizdeki en önemli belgeler bu planlardır.
İSTANBUL
PETRA
Karagümrük'te, Kâtip Muslihittin Mahal-lesi'nde bulunan Kesmekaya Mescidi'nin yakınındaki kayanın adı.
Petra (Kaya) adı, orta ve geç Bizans dönemlerinde de varlığını sürdüren bir manastıra verilmişti. Manastır, 500 yılı dolay-
kaya diye adlandırılan bu kaya parçası, dönemin haritalarında yer almış ve yüzyılımıza dek varlığını sürdürmüştür. Kayanın son yıllarda ortadan kaybolduğu gözlenmektedir. İoannes Prodromos Kilisesi'nin ise Draman Caddesi'nin kuzeydoğusunda, halen atölyeler tarafından işgal edilen yakada olduğu sanılmaktadır.
Bibi. R. Janin, Eglises et monesteres, I, 3, 421-429; G. P. Majeska, Russian Travelers to Cons-tantinople in the Fourteenth and Fifteenth Centuries, Washington, 1984, s. 339-345.
ALBRECHT BERGER
PETRİON
Halic'in tarihi yarımada kıyısında, Sultan Selim Canıii'ne doğru uzanan yamaçlarda kurulmuş Bizans semti.
Günümüzün Fener(-») ve Ayakapı(-0 mahalleleri arasında kalan bu bölgenin.tarihi çekirdeğim, günümüzde kalıntıları zor fark edilen ve Haliç surları üzerindeki bir cep şeklinde olan Petrion Kalesi (Castrum Petrii) oluşturur. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen ve İstanbul'un beşinci tepesinin yamaçlannda yer alan Petrion Ka-lesi'nin, adını I. îustinianos döneminde (527-565) yaşamış ve buraya bir saray (veya ev) yaptırmış Saray Nazırı Petros Ba-rinianos'tan aldığı sanılmaktadır.
Konstantinopolis'in, kilise ve manastırların yoğunlaştığı önemli bir semti olan Petrion'dan bahseden en eski yazılı kaynaklar 6. yy'a tarihlenmektedir. Petrion adının kısa zamanda Haliç kıyısında Unka-panı'na doğru genişleyen bir alana verilmeye başladığım yazan Millingen, Petri-on'u yine aynı dönemde Balat Kapısı üzerinde bulunan ve Petrion'la çok karıştırılan Petra'dan (Kesmekaya)(-») ayırmak gerektiğini belirtmektedir. Nomidis'in(->) Bizans dönemi planı kaynak alınırsa, günümüzün kent dokusu içinde Petrion Kalesi sınırlarını, kabaca, Abdülezel Paşa Caddesi(->), Çeşme Yokuşu Sokağı ve İn-cebel Sokağı oluşturmaktadır. Bizans dönemi bölge sınırları için ise, tepe üstü olarak Sultan Selim Camii kabul edilirse (5. tepe), bunun kuzey yamaçlarının, batısında Çeşme Yokuşu Sokağı, doğusunda Haliç Caddesi ile sınırlanan parçası olarak tanımlanabilir. Yine bu planda doğuda kalan Fa-narion (Fener) mıntıkasının, günümüzdeki gibi Petrion semtini kapsamadığı görülmektedir. Bizans döneminin kent içinden veya Haliç'ten denizyoluyla ulaşılan mahallesi Petrion'a günümüzde Haliç kıyısında Unkapanı'ndan Eyüp'e doğru, Abdülezel Paşa Caddesi yoluyla ulaşılmaktadır. Kent içinden araç ulaşımı mümkün olmasına rağmen, arazi yapısının dikliği ve yer yer merdivenli sokakların varlığı Haliç kıyısından denizden ulaşımı cazip hale getirmektedir. Bizans döneminde 10. mıntıkaya bağlı olan Petrion, günümüzde Fatih İlçesi'ne bağlı Fener ve Ayakapı mahalleleri arasında yer almaktadır. Ancak bir mahalle adı olarak Petrion, İstanbul'un fethinden sonra yaşamaya devam etmemiştir. Günümüzdeki yerel adı ise, iç kalenin güneyinde halen var olmayan bir mescide izafeten, Abdi Subaşı Mahallesi olarak
geçmektedir. Abdi Subaşı Mescidi'nin yeri, iç kalenin kent içi surlarına paralel giden İncebel Sokağı üzerindedir ve günümüzde mevcut değildir.
Petrion Kalesi'nden bahseden ilk yazılı kaynaklar 6. yy'a ait olmakla birlikte 7. yy'da yazılmış olan Kronikon Paskale 4. yy'da yapılmış Constantinus Suru'nun(->) Petrion'dan başladığını belirterek bu kalenin eskiliği hakkında bir ipucu vermektedir. Bizans döneminde genellikle manastır ve kiliselerin bulunduğu oldukça önemli bir bölge olan Petrion, fetih sonrasında, 1600'lerde Patrikhane'nin Petrion içine taşınması ile zengin Rum aristokrat ailelerinin rağbet ettiği bir yer olmuştur. Bu tarihlere kadar Fener'de yaşayan Latinler ise, 1630'larda Fener'deki St. Marie de Constantinople Kilisesi'nin de camiye çevrilmesi ile Galata'ya taşınmaya başlamışlardır.
Petrion Kalesi'ni oluşturan, surların günümüzde büyük ölçüde tahrip olmalarına veya konut alanları altında kalmış olmalarına rağmen bölgenin topografik yapısı bu iç kaleyi algılamayı kolaylaştırmaktadır. Haliç surları boyunca, Abdülezel Paşa Caddesi üzerinde, Fener Kapısı Mesci-di'nden başlayarak Petrion deniz surları, Sadrazam Ali Paşa Caddesi'nin, Abdülezel Paşa Caddesi ile kesiştiği yere kadar devam etmekte, yine Fener Kapısı Mescidi'nin batısından başlayan kara (iç) surları ise yaklaşık 60 m konut dokusu içinde güneye (yamaca') doğru devam ettikten sonra İncebel Sokağı boyunca izlenmekte, daha sonra doğu yönüne dönmekte ve konut dokusu içine girerek, Ali Paşa Caddesi ile Abdülezel Paşa Caddesi'nin kesiştiği noktaya yakın deniz surları ile birleşmektedir. Petrion Kalesi'ni meydana getiren surların deniz bölümü üzerinde varlığı bilinen 8 burcun hiçbiri günümüze kadar gelememiştir. Abdülezel Paşa Caddesi üzerinde Fener Kapısı Mescidi'nin kuzeybatısında bulunan ve muhtemelen Fener semtine adını veren ve Melchior Lorichs(->) panoramasında "Lanteme turm" adıyla görülen burç da yok olanlar arasındadır. Deniz surları üzerinde bulunan kapılar da burçlar gibi yok olmuştur. Fener Kapısı Mescidi'nin kuzeybatısındaki Fener Kapısı ve güneydoğudaki Petri Kapısı denize açılan ana kapılardır. Bunlardan başka deniz surlarının üzerinde günümüzde lentosu kalmış İoannes Prodromos Ma-nastırı'nın kapısı bulunmaktadır. Petrion Kalesi'nin kent içi ile bağlantısını ise Fener Kapısı arkasında bulunan Diplofanarion Kapısı ve Dirimtekin'e göre Petri Kapısı yanında bulunan bir diğer kapı sağlamaktaydı. Surların deniz tarafında Paleologos-lar döneminde yapılmış olan onarımlar eski burç yerlerinin tespitini imkânsız hale getirmiştir. Bizans döneminde, arazi yapısının elverişsiz ve dik olmasından dolayı konut alanı olarak seyrek bir mıntıka olan Petrion'da, daha çok kilise ve manastırlar bulunmaktaydı. Bunların arasında; imparator ailesine mensup kadınların hapsedildiği kadınlar manastın, Ayia Eufemia, Ayia Teodosia (Gül Camii) ve İo-
annes Prodromos kilise ve manastırları sayılabilir. Ayrıca, 8. yy'da saray nazırlarından birinin kızı Agathe tarafından buraya bir yaşlılar evi yapıldığı, I. Basileios'un (hd 867-886) Ayia Eufemia Manastın yakınında küçük bir saray inşa ettirdiği, aynca bir hamam ve mezarlık da yaptırdığı bilinmektedir. Ancak bu yapılardan bölge sınırında sayılabilecek, Ayia Teodosia Kilisesi ve Ayios Yeoryios Patrikhane Kilisesi ile Bizans dönemi isimleri tanımlanamamış, fakat yapım sistemi özelliklerine bakılarak, 14. yy'a tarihlenebilecek Sinan Paşa Mescidi kalıntısı ve Ayakapı yakınındaki kilise kalıntıları dışında hiçbiri günümüze gelememiştir.
Bibi. Dirimtekin, Haliç Surları; R. Janin, "Le Petrion de Constantinople", Echos d'Orient, 34 (1935); Müller-Wiener, Bildlexikpn; Millingen Walls-, Öz, İstanbul Camileri; (Ülgen), istanbul; Kömürciyan, istanbul Tarihi.
CAN BİNAN
Dostları ilə paylaş: |