Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə571/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   567   568   569   570   571   572   573   574   ...   980
RIFAÎLİK

328

329

RIFAÎLİK

_

Rıfaîliği simgeleyen tarikat tacı ile keşkül, şişler ve çift sancak. C. Server Revnakoğlu arşivi



türünün istanbul'daki son temsilcilerin-dendir. Ahmed Burhan Baha'dan nasip alarak Bektaşîliğe de intisap eden Ziyaed-din Efendi, ayrıca Nur Baba Tekkesi post-nişini Ali Nutkî Baba'dan da icazet almış ve bu sırada kendisine Reşad Baba rehberlik yapmıştır. Ziyaeddin Efendi'nin son dönem istanbul Bektaşîliği içinde önemli bir yeri olduğu, dönemin tanınmış şeyhlerine Bektaşî icazeti vermesinden anlaşılmaktadır. Bunlar arasında Giritli Postacı Ali Baba ve Balçık Tekkesi postnişini Ha-lid Efendi de vardır. Her ikisinin rehberliğini, Karyağdı Tekkesi(->) postnişini Rı-faî/Bektaşî şeyhi Yaşar Baba yapmıştır. Ziyaeddin Efendi'nin en tanınmış halifeleri Abdülaziz'in (hd 1861-1876) mabeyincisi Fuad Bey, Kunduracı Emin Efendi ve Üsküdar'daki Ahmediye Tekkesi postnişini Şevkî Efendi'dir. Vefatından sonra yerine Şerbetdar Tekkesi ile Hulvî Efendi Tekke-si'nde postnişinlik yapan Rızaeddin Remzi Efendi tayin edilmiş ise de göreve başla-yamadan vefat etmiş, Hasan Hüsnü (Ceyhun) (ö. 1952), Rıfaî Âsitanesi'nin son postnişini olarak meşihat görevini üstlenmiştir.

Rıfaîliğin 18. yy'da Rıfaî Âsitanesi'ne bağlı tekke organizasyonu çerçevesindeki örgütlenme faaliyetlerinin dışında, ayrıca farklı sosyokültürel kökenlerden gelen şeyhler de bu yüzyılda istanbul'un mistik hayatına tarikatın zengin tasavvuf anlayışını sokmuşlar, kendi tekkelerim kurarak Rıfaî meşihatını temsil etmişlerdir. Vakfiye tarihi 1724 olan ve Aksaray'da Ahmed Sı-raceddin Efendi'nin kendi adına kurduğu Sıraceddin Tekkesi, bu türden Rıfaî merkezleri arasındadır. Tekke bütünüyle ortadan kalktığı için hakkında bilgi edini-lememiştir. Eyüp-Otakçılar'da Mehmed Bey Mescidi'ne 1799'da Rıfaîlikten meşihat konmak suretiyle tarikata bağlanan

Dürzî Şeyh Ali Efendi Tekkesi de bu grubu oluşturan örneklerden birisidir. Tekkede Rıfaî ve Sa'dî meşihatı temsil edilmiştir. 18. yy'ın son çeyreğinde Mevlevihane-kapısı'ndaki II. Mehmed (Fatih) dönemine (1451-1481) ait Tarsus Mescidi'ne Rıfaîlikten meşihat konularak Tarsusî Tekkesi adıyla tarikatın denetimine sokulan merkez de yine bu tür örgütlenmenin tipik bir göstergesidir. Tekkenin ilk postnişini Kök-çüzade lakabıyla tanınan Mehmed Ali eş-Şükrî'dir (ö. 1810). Tarsusî Tekkesi, Mehmed Ali eş-Şükrî'nin vefatından sonra posta geçen ibrahim Vehbî'den (ö. 1835) itibaren halifesi ibrahim Edhem Zühdî Efendi (ö. 1845), Ahmed Zikrî Efendi (ö. 1848) ve Osman Efendi'nin (ö. 1856) meşihat dönemlerinde Rıfaîliğe bağlı kalmış, 1856-1863 arasında Yunus Hilmî Efendi'nin halifelerinden Ali Koç Efendi (ö. 1863) tarafından kısa bir süre Halvetîliğin Sünbülî koluna geçirilmiştir. 1863'te Tarsusî Tekkesi meşihatına atanan Pazar Tekkesi şeyhi Ahmed Safî Efendi (ö. 1892), burasını tekrar Rıfaîliğe bağlamış, fakat aynı zamanda üçüncü devre Melamîliğinin kurucusu Seyyid Muhammed Nur'a (ö. 1887) intisap ederek tekkesini istanbul'un son dönem Melamî merkezlerinden yapmıştır. Halifesi Abdülkerim Ruhî Efendi de (ö. 1908) hem Tarsusî Tekkesi'nde Rrfaî meşihatını temsil etmiş, hem de üçüncü devre Melamîlerinin istanbul'daki başlıca sözcülerinden birisi olmuştur. Tarsusî Tekke-si'ni Rıfaî/Melamî kültürünün başlıca merkezlerinden birisi saymak mümkündür. Bu merkezde Rıfaî kültürü, aralarında Manastırlı Seyyah Ahmed Baba (ö. 1890), Ter-likçi Salih (ö. 1922) ve Kantarcı Aziz Baba (ö. 1925) gibi üçüncü devre Melamîlerinin temsil ettiği Rumeli kökenli tasavvuf anlayışıyla bütünleşerek istanbul'un gündelik hayatında ilginç bir mistik sentez meydana getirmiştir.

Üçüncü devre Melamîliğinin yamsıra istanbul Rıfaî kültürünün kaynaştığı bir di-

Aziz Efendi hattıyla Ahmed er-Rıfaî levhası.

TtEM

ger mistik oluşum, Bektaşîliktir(->). Rıfaîliğin 18. yy'ın sonlarından itibaren istanbul'da yaygınlaşan Maarifîlik kolu, tarikatın Bektaşî meşrep tasavvuf anlayışını şehir hayatında kökleştirme konusunda başlıca rolü oynamıştır. Maarifîliğin kurucusu Seyyid Mehmed Maarifî (ö. 1824), 18. yy'ın sonlarına doğru Mısır'dan istanbul'a gelmiş ve Kartal'da kendi adına Maarifî Tekkesi'nin(->) temellerini atmıştır. II. Mahmud'un (hd 1808-1839) yakın desteğini alan Seyyid Mehmed Maarifî, Kartal'daki tekkesini, tarikatın âsitanesi olarak inşa ettirmiş ve daha sonra bu merkeze bağlı diğer Maarifî tekkeleri faaliyete geçmiştir. Bunlardan Kasımpaşa'daki ikinci Maarifî Tekkesi, söz konusu âsitanenin postnişini Seyyid Ali Sabit Efendi'nin (ö. 1863) oğlu Seyyid Mehmed Efendi (ö. 1892) tarafından yönetilmiştir. Gerek Kartal Maarifî Tekkesi, gerekse Kasımpaşa Maarifî Tekkesi meşihatı, kurucu şeyh Seyyid Mehmed Maarifî ailesine mensup postnişinler tarafından üstlenilmiş ve tarikat bu özelliğini 1925'e kadar korumuştur. Diğer yandan Maarifîliğe bağlı bulunan Kasımpaşa'daki Çürüklük Tekkesi ile Üsküdar'daki Toygartepesi Tekkesi, söz konusu şeyh ailesinden hilafet alan postnişinlerin idare ettikleri merkezler olarak dikkati çekerler. Bunlardan Çürüklük Tekkesi'nin ilk şeyhi, Seyyid Mehmed Maarifî'nin halifelerinden Ali Kuzu'dur (ö. 1815). Kurucu şeyhin adından dolayı Ali Kuzu Tekkesi olarak da tanınan bu Maarifî merkezinde, Ali Kuzu'dan sonra onun aile mensuplarından oğlu Ahmed Ulvan Efendi (ö. 1839) ile torunu Mustafa Sulbî Efendi (ö. 1883) postnişinlik yapmışlardır. Tarikatın bir diğer önemli merkezi, Saçlı Şeyh lakabıyla tanınan Hüseyin el-Hadî'nin (ö. 1852) Üsküdar'da faaliyete geçirdiği Toygartepesi Tekkesi'dir. Bu tekke aynı zamanda Maarifî örgütlenmesinin istanbul'da temellerini attığı son merkezdir. Kurucusu Hüseyin el-Hadî, Kartal Maarifî Tekkesi postnişini Ali Sabit Efendi'nin halifesi olup kendisinden sonra yerine Ahmed Cezbî Efendi (ö. 1874) geçmiş ve onu da oğlu Hüseyin Hazîm Efendi'nin (ö. 1908) meşihatı izlemiştir.

Rıfaîliğin 18. yy'dan itibaren istanbul topografyasındaki dağılımında, şehrin ana yerleşim alanlarından hemen hepsinde yaygın biçimde kendi tekke organizasyonunu kurduğu görülmektedir. Suriçinde ağırlıklı olarak Fatih ve çevresinde örgütlenen tarikat, Aksaray-Beyazıt bölgesinde de yoğun biçimde faaliyet göstermiş, ayrıca Cağaloğlu-Sultanahmet çevresinde ikinci bir ağırlık noktası oluşturmuştur. Diğer yandan Haliç kıyısında Ayakapı ve Kü-çükmustafapaşa'yı kapsayan yerleşim alanı, Rıfaîliğin suriçindeki önemli faaliyet sahalarının başında gelmektedir. Rıfaîlik su-riçinden sonra asıl kurulduğu yer olan Üsküdar'da yaygınlaşmış, buna karşın E-yüp'teki örgütlenmesi diğer tarikatlara oranla oldukça zayıf kalmıştır. Tarikatın bir diğer yoğunlaşma alanı Kasımpaşa'dır. Bunu tarikatın Tophane, Beşiktaş, Beykoz ve Kadıköy'de kurduğu merkezlerden mey-

dana gelen örgütlenme ağı izler. Kartal ise, Rıfaîliğin Maarifî kolunun yaygınlaştığı bir bölge olarak dikkat çekmektedir.

Rıfaîliğin suriçi örgütlenmesi, 18. yy'ın başlarında Üsküdar'da Rrfaî Âsitanesi'nin kuruluşuna paralel bir şekilde başlamış, özellikle Kadiri, Nakşı ve Halvetî tarikatlarının kendi tasavvuf kültürlerini yoğun bir şekilde yaşattıkları Fatih semti, Rrfaîlik açısından elverişli bir gelişme zemini oluşturmuştur. Tarikatın 18. yy'da bu bölgede kurduğu Sıraceddin Tekkesi ile Tarsusî Tekkesi dışında asıl gelişme dinamiği, diğer tarikatlardan devraldığı tekkeler aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Bu tekkeler 1759'da Cerrahîlikten geçen Tarakçı Tekkesi, 1785'te Kadirîlikten devralınan Kubbe Tekkesi ve Halvetî meşihatına son verilmek suretiyle Rıfaîliğe bağlanan Kelâmı Tekkesi ile Şerbetdar Tekkesi'dir. Bir diğer adı Çerağî Hamza Tekkesi olan Tarakçı Tekkesi, Fatih Sultanselim'de ünlü Cerrahî şeyhi Süleyman Veliyüddin'in halifesi Seyyid Mustafa Efendi (ö. 1759) tarafından 18. yy'ın başlarında kurulmuş, daha sonra ismail Hilmi Efendi'nin halifesi Hüseyin Lebîbâ (ö. 1812) tarafından Rıfaîliğe bağlanmıştır. Hüseyin Lebîbâ'nın mürşidi ismail Hilmî Efendi (ö. 1824), 18. yy'ın tanınmış Rıfaî şeyhlerinden olup Kadirîliğin Fatih'teki en eski merkezlerinden Kubbe Tekkesi'ni 1785'te Rıfaîliğe geçirmiş ve daha sonra burada kendi ailesine mensup bulunan Hüseyin Hamdi Efendi (ö. 1859) ile Küçük ismail Hilmi Efendi (ö. 1909) meşihat görevini üstlenmişlerdir. Aynı dönemde Halvetîlikten Rıfaîliğe geçen bir diğer tarikat merkezi de Kelamî Tekkesi'dir. Halvetîliğin Cihangîrilik koluna mensup olan bu tekke 18. yy'ın sonlarında Kema-leddin Baba (ö. 1785) tarafından Rıfaî denetimine sokulmuş ve ardından kısa bir süre Sa'dî meşihatı söz konusu olmuş ise de aslen bir Bayramî/Melamî merkezi sayılan Helvaî Tekkesi'nin(->) Rrfaî şeyhlerinden Ahmed Efendi (ö. 1853) aracılığıyla tekrar Rıfaîliğe bağlanmıştır. Kelamî Tekkesi'nde 1878-1887 arasını kapsayan dönemde ayrıca Mehmed Ali Alemî'nin (ö. 1887) Rıfaî meşihatı vardır. Kelamî Tekkesi gibi Halvetîlikten Rıfaîliğe geçen bir diğer önemli tarikat merkezi de Şerbetdar

Rıfaî Âsitanesi'nde devsiye törenleri. Ekrem Işın arşivi

Tekkesi'dir. Ünlü Halvetî şeyhlerinden Ramazan Mahfî'nin halifesi Mehmed Efendi'nin (ö. 1643) 17. yy'da temellerini attığı bu tekke, aslen Halvetî bir aileye mensup olup daha sonra Rıfaîliğe intisap eden Seyyid Abdullah Efendi'nin (ö. 1794) girişimiyle Rıfaî organizasyonuna dahil edilmiştir. Şerbetdar Tekkesi, 19. yy'da Rıfaîliğe bağlanan Hulvî Efendi Tekkesi ile Matrak Tekkesi'nde meşihat görevini üstlenen şeyhlerin ayrıca postnişinlik yaptıkları bir merkez olarak da dikkat çekicidir. Şerbetdar Tekkesi şeyhi Osman Hilmi E-fendi (ö. 1874), Matrak Tekkesi'nde ve Mehmed Arif Efendi de (ö. 1902), Hulvî E-fendi Tekkesi meşihatında bulunmuşlardır. 19. yy'da Rıfaîlik İstanbul'da altın çağını yaşamıştır. Kurduğu tekkelerin sayıca oranı diğer tarikatlara göre hayli yüksektir. Rıfaîliğin şehir hayatındaki bu hızlı gelişimini, suriçinde gerçekleştirdiği tekke organizasyonunda gözlemek mümkündür. 19- yy'ın hemen başında Küçükmustafapa-şa'da Karasarıklı Tekkesi'ni kuran Rıfaîlik, aynı bölgede ikinci olarak Said Çavuş Tekkesi'ni de faaliyete geçirmiştir. Tekkenin ilk postnişini Mehmed Said Efendi'dir (ö. 1827). Vefatıyla oğlu Mehmed Ataullah Hasbî Efendi (ö. 1891) meşihat görevini üstlenmiş ve kendisini halifesi Mehmed Raşid Efendi izlemiştir. Mehmed Raşid Efendi ayrıca Helvaî Tekkesi'nde vekâleten postnişinlik de yapmıştır. Bunların yamsıra Rıfaîliğin 19. yy'ın ilk yarısında suriçinde kurduğu diğer tarikat merkezleri, Bekâr Bey Tekkesi, Kıllı Yusuf Tekkesi, Şevkî Efendi Tekkesi, Alyanak Ali Efendi Tekkesi ve Odabaşı Tekkesi'dir. Bu grup içinde yer alan Bekâr Bey Tekkesi, ilk olarak Sultan ibrahim döneminde (1640-1648) Şeyh Süleyman Abaî tarafından mescit-tekke şeklinde inşa edilmiş, 19. yy'ın başlarında Bekâr Bey lakabıyla tanınan Şeyh Mehmed Kâmil Efendi'nin meşihat koymasıyla bir Rıfaî merkezi olarak faaliyete geçmiştir. Topka-pı'daki Kıllı Yusuf Tekkesi'nin kurucusu ise Osman Efendi'dir (ö. 1821). Kendisini Mustafa Efendi (ö. 1824), Ali Rıza Efendi (ö. 1848), Süleyman Niyazı Efendi (ö. 1892) ve Cemal Efendi'nin meşihat dönemleri izlemiştir. Silivrikapı'da Zıhgirci

Camii'ne Rıfaîlikten meşihat konmak suretiyle kurulan Alyanak Ali Efendi Tekkesi ise, tarikatın suriçi örgütlenmesinde başlıca rolü oynayan Kubbe Tekkesi postnişini ismail Hilmî Efendi'nin halifelerinden Alyanak lakaplı Ali Efendi'nin (ö. 1870) girişimiyle faaliyete geçmiştir, ismail Hilmî Efendi'nin diğer halifesi Hüseyin Lebîbâ tarafından Rıfaîliğe bağlanan Tarakçı Tekkesi ile birlikte Alyanak Ali Efendi Tekkesi, merkezi yönetimi Kubbe Tekkesi'nde odaklanan tarikat organizasyonunun bir parçası şeklinde çalışmış ve söz konusu üç tekkenin meydana getirdiği grup içinde Rıfaîliğin kültürel dolaşımını sağlamıştır.

Rıfaîliğin 19. yy'ın ikinci yansında suriçinde temellerini attığı tarikat merkezleri arasında, Şeyh Sırrı Efendi Tekkesi, Tab-taminare Tekkesi, Kara Nohud Tekkesi, Şeyh Halim Efendi Tekkesi ve Şeyh Arif Efendi Tekkesi yer almaktadır. Bu tekkeler Fatih ve çevresinde faaliyet gösteren Rıfaîliğin başlıca merkezleridirler. Diğer yandan aynı dönemde tarikatın Beyazıt'tan Sultanahmet'e uzanan eksen boyunca bir dizi tekkeyi daha faaliyete geçirdiği görülmektedir. Bunlardan Saraç İshak Tekkesi, Beyazıt'tadır. Çemberlitaş'ta Kara Baba Tekkesi ile başlayan Rıfaî merkezleri zinciri Sultanahmet ve çevresinde iyice yoğunlaşmakta ve şehrin idare birimlerinin yer aldığı bu bölgede Düğümlü Baba Tekkesi, Şeyh Hulusî Efendi Tekkesi, Seyyah Şeyh Tekkesi ile Abdurrahman Şamî Tekkesi(->) tarikatın tasavvuf anlayışını temsil etmektedir.

İstanbul topografyasında suriçinden sonra Rıfaîliğin en geniş tekke örgütlenmesini gerçekleştirdiği bölge, Üsküdar'dır, ilk olarak 18. yy'ın başında tarikatın istanbul'daki ilk merkezi Rıfaî Âsitanesi burada kurulmuş ve süreç içerisinde, Toygartepesi Tekkesi, Kurban Nasuh Tekkesi, Sandıkçı Tekkesi, ibrahim Edhem Tekkesi, Ahmediye Külliyesi(->) bünyesinde yer alan Ahmediye Tekkesi, Celaleddin Efendi Tekkesi ve Hattat Şeyh Abdurrahman Efendi Tekkesi faaliyete geçmiştir.

Tarikatın güçlü bir örgütlenmeye sahip bulunduğu bir diğer bölge de, Kasımpaşa'dır. Rıfaîlik burada 19. yy'dan itibaren


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   567   568   569   570   571   572   573   574   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin