RUMLAR
366
367
RUMLAR
kili bir kültür ve eğitim gelişmesi sergilediler. 1870'lerde İstanbul'da 26 dernek (siloğoi) kurulmuştu. Bunların en önemlisi 186l'de kurulan ve bir eğitim bakanlığı gibi yoğun bir çalışma içinde giren Eli-nikos Filoloyikos Siloğos Konstantinopole-os'tu(->). Bu yıllarda 105 okulda 15.000 öğrenci eğitim görüyordu. 1844'te Heybeli-ada Ruhban Mektebi(-») kuruldu, 1875' te Zappas'ın parasal yardımıyla Zappion Kız Lisesi, 1881'de Zarifis ve başka zenginlerin yardımıyla Fener Lisesi (Megale tou Genous Schole), 1890'da banker Zoğra-fos'un yardımıyla Beyoğlu'nda Zoğrafyon Rum Erkek Lisesi inşa edildi. 1892'de gene Heybeliada'da Ticaret Okulu, 1909'da Beyoğlu'nda Dil ve Ticaret Okulu kuruldu. Gene Beyoğlu'nda Hacihristos'un Lycee' si, Kendrikon Kız Lisesi, Ayia Triada, Ayi-os Konstantinos-Ayia Eleni kiliseleri kurulmuştu. Bu dönemde kilise inşa etme yasağı da kalktı.
Ayrıca gene cemaat parasıyla inşa edilen hayır kurumlan da vardı. 40 kadar binadan oluşan Balıklı Rum Hastanesi(->) 1753'te hizmete girdi. 1853'te Büyükada'da yetimler evi kuruldu. Rumların yoğun olarak yaşadıkları Tatavla'da 19- yy'ın sonlarında bir spor kulübü ve müzik derneği kuruldu. 1906'da "Ara Olimpiyat Oyunları" şampiyonu olan Yorgo Alibrantis(->) ve Ni-kolasAlibrantis kardeşler bu spor kulübünden idiler (bak. Kurtuluş Gençlik Kulübü). V Kimi Rumlar önemli devlet görevleri üstlendiler. Stavrakis Aristarhis ve Spiri-don Mavroyenis (Marko Paşa) II. Abdülha-mid'in kurduğu Kanun-ı Esasi hazırlama komisyonuna girdiler. Aleksandros Mavroyenis Viyana'ya, İoannis Aristarhis Berlin'e, Grigoris Aristarhis Washington'a elçi olarak gönderildi. Konstantinos Muruzis Atina'da elçi oldu; 1869'da Paris Kongresi'nde, 1871'de Londra'da Osmanlı Devleti'ni temsil etti. Aleksandros Karateodoris (1833-1906), Roma'da elçi olarak bulundu ve 1878'de Berlin Kongresi'nde Osmanlı Devleti'ni temsil etti. K. Musuros 1840-1848 arasında Osmanlı çıkarlarını Atina'da elçi olarak etkili bir biçimde savundu. Bu Rumlar, Atina merkezine bağlı olmayan, kendilerini Osmanlı Devleti'yle özdeşleştiren kesimdendi.
Yeni oluşan bir burjuva sınıfı gibi davranmaya başlayan bu zengin ve etkin Rum cemaati içinde bir kültür yaşamı oluştu. Kitap basımı hızlandı, Moliere ya da Aishi-los'un yapıtlarını sahneye koyan tiyatrolar ortaya çıktı. Bu gelişmelerin etkileri Pat-rikhane'de de görüldü. 1862'den başlayarak patrik, ruhanilerle sivillerin bir arada oluşturdukları meclis tarafından seçilmeye başlandı. İstanbullu Rumların 8 üyesini seçtiği 12 üyeli Sürekli Cemaat Karma Meclisi, Kutsal Sinod'la birlikte din işlerini yürütmeye başladı.
Üç yeni semtte, Galata, Beyoğlu ve Tophane'de, Rumların nüfusu 100.000'e vardı. 1880'lerde İstanbul Rumlarının nüfusunun, İstanbul'a yeni göçlerden sonra yaklaşık 200.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Beyoğlu, Rumların en yoğun bulundukları ticaret ve kültür alanlarından
biri oldu. Bu yıllarda 80'den çok kilise, 500 ayazma dindarlara hizmet sundu. Boğaziçi'nde kimi semtler, Adalar, Pendik, Yeşilköy, Bakırköy özellikle sayfiye yerleri olarak ün kazandı. Rumlar, özellikle bu dönemden başlayarak İstanbul'a Batı yaşam biçimini getirdiler. Burjuva sınıfına özgü ölçülü bir lüks, geleneksel kurallara karşı çıkan kadınlı erkekli "modern" bir eğlence biçimi, daha serbest kadm-erkek ilişkileri, Batı tipi giyim, yabancı dillere verilen önemle, İstanbul'un Levantenleri ve yabancı uyruklu kimseleriyle birlikte kente kozmopolit bir hava verdiler.
Fener yöresi bu yıllarda önemini kaybetti ve yalnız Patrikhane'nin geleneksel semti olarak yaşamını sürdürdü. Fener Lisesi ve Yoakimyon Kız Lisesi Fener'in önemli kurumlarındandı.
Rumların belki ilk (ve herhalde son kez) politik ve ekonomik isteklerini dinamik ve demokratik bir biçimde dile getirmeleri bu "parlak" dönemin son günlerinde oldu. Büyük bir katılımla gerçekleşen politik protesto yürüyüşü 1908'de görüldü. Gizli İstanbul Orgütü'nün yönettiği Politik Dernek (Politikos Sindesmos) 30.000 kadar Rumla Galatasaray'dan Babıâli'ye yürüyüp milletvekili seçimlerindeki yolsuzlukları protesto etti.
Dostları ilə paylaş: |