Osmanlı Döneminde İstanbul'da Sanayi
Fethin hemen ardından tersanelerin kuruluşu ve Gelibolu'daki tersanenin istanbul'a taşınması (bak. Tersane-i Âmire); Zeytinburnu çevresindeki debbağhaneler (bak. dericilik); 17. yy'da Haliç ve Boğaziçi sahilleri başta gelmek üzere çeşitli yerlerde varlığı bilinen kâğıt değirmenleri, dökümhaneler, baruthaneler, tuğla ve seramik işlikleri, iplik büküm ve dokuma tezgâhları vb; 18. yy'ın sonlarına kadar sanayi öncesi üretimin ana kollarını oluşturmuştur.
III. Selim döneminde (1789-1807), bir ölçüde padişahın kişiliğine de bağlanan yenileşme adımlarının parçası olan ordunun yenilenmesi ve teçhizi doğrultusunda İstanbul'da kurulan birkaç büyük imalathane ve fabrika, sanayinin ilk habercileri sayılabilir. Daha önce eski bir dökümhanenin, ilk tophanenin bulunduğu yerde 1790'ların ortalarında inşa edilen ve üretime geçen Tophane, Tersane-i Âmire'nin aynı tarihlerde genişletilip yenilenmesi, 1790'da Baron de Tott'a Hasköy'de kurdurulan top dökümhanesi, Bakırköy'deki baruthane, 1795'te kurulan Azadı Baruthanesi, Levent Çiftliği, Dolmabahçe ve Fener'de kurulan tüfek atölyeleri, Üsküdar Selimiye'deki o zamanlar 1500 işçinin çalıştığı nakledilen iplik ve ipek fabrikası, Beykoz'daki ve Kâğıthane'deki yeni kâğıt değirmenleri, încirköy'deki cam ve porselen imalathanesi bu kuruluşların en önemlileridir.
Bu kuruluşların hemen hemen tümü ordu ihtiyaçlarına yönelik ve askeri amaçlıydı. Daha sonra, 19. yy'ın yarısına doğru gelişecek sanayinin de ilk planda ordunun ve askeriyenin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduğu bilinmektedir. Beykoz'da 1813'te varlığı bilinen tabakhanenin 1840'larda buhar gücüyle teçhiz edilip genişletilmesi, böylece Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'mn(-0 temellerinin atılması; yine 1830'da Tophane fabrikalarına ve Dolmabahçe'deki tüfek fabrikasına buharlı makineler konması; Feshane'nin(-t) kurulup 1840'larda bir dokuma fabrikasına dönüşmesi; Küçükçekmece civarında II.
m
Dostları ilə paylaş: |