Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə374/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   370   371   372   373   374   375   376   377   ...   980
PANTEPOPTES MANASTIRI

218

219

PARASKEVİ KİLİSESİ

Al BAAXEPNAI



ANAK THS AİEA'ÖOTHTOE Tüt* KTPıaN THE n*N TflN BAAKEPNnN

EN KSNITANTIHOVflOAEI

dan itibaren tüm kısımlarında karma eğitim yapan okulun ortaokul öncesinde İngilizce hazırlık sınıfı vardır. Ana, ilk, orta ve lise bölümlerinde toplam 376 öğrenci eğitim görmektedir.

SILVA KUYUMCUYAN

PANTEPOPTES MANASTIRI KİLİSESİ

bak. ESKÎ İMARET CAMİİ



PANTOKRATOR MANASTIRI KİLİSESİ

bak. ZEYREK KİLİSE CAMİİ



PANTOKRATOR SARNIÇLARI

Bizans döneminin şehir içindeki büyük ve önemli manastırlarından olan Pantokrator Manastırı'nın (bak. Zeyrek Kilise Camii) su sarnıçları. Atatürk Bulvarı'mn(->) kenarında yer alırlar. Bir sıra niş halinde caddfe üzerinde heybetli bir cephesi olan büyük sarnıç, kısmen toprak üstünde olması bakımından diğerlerinden ayrılır.

Üzerinde inşa edilen manastır İmparator II. İoannes Komnenos dönemine (1118-1143) ait olduğuna göre sarnıç da beraberinde yapılmış olmalıdır. Burada arazi Atatürk Bulvan'na doğru oldukça dik eğimli olduğundan sarnıç batı tarafından zemin kazılarak yapılmış olmasına karşılık, doğuda bütünüyle zemin kotunun üstünde yükselir. Böylece, evvelce üstünde olan manastır yapılarına düz bir teras sağlanır.

Fetihten sonraki yüzyıllarda sarnıcın içinde uzunca bir süre su bulunduğu anlaşılmaktadır. Tam üstündeki terasın ortasında 16. yy'da Pirî Paşa (ö. 1533-34) tarafından vakfedilen mescit, Soğukkuyu Mescidi veya Camii olarak adlandırılmıştı. 17. yy'da Evliya Çelebi, Pirî Paşa Camii'nden bahsederken, "... altı, üç yüz(!) sütun üzerine bir sarnıçtır ki suyu âb-ı hayat gibidir" cümlesi ile bu sarnıcın, hâlâ içinin su dolu olduğunu açıklar. Eserini 18. yy'm sonlarında yazan Hüseyin Ayvansarayî de aynı bilgiyi, "... bu caminin altı kâfiri kagir yüce mermer somaki direkler üzerine inşa olunmuş büyük bir sarnıçtır ki bir ağzı cami kapısı dışındadır, oradan su çekerler, bu yüzden buraya Soğukkuyu Camii denmiştir" sözleriyle tekrarlar.

Pantokrator Sarnıcı 18. yy'ın sonlarına kadar su dolu olarak kullanılırken, sonraları bilinmeyen bir sebepten kurumuştur. 19. yy'ın sonlarında İstanbul sarnıçları üzerinde araştırma yapan Ph. Forchheimer ile J. Strzygowski, burayı inceledikleri sırada sarnıç üstündeki ev ve konakların mecralarının aktığı bir yerdi ve zemini çamur kaplıydı. İçinde bulunduğumuz yüzyılda ise sarnıç, limon deposu olmuş, 1960'lı yıllarda üstündeki bir parsel sahibi tarafından mülkiyetinin kendisine ait olduğu gerekçesiyle dava açılmıştır. Son yıllarda (1993) sarnıcın içi temizlenmiş durumda bulunuyordu.

Bu eski su haznesi mimarisi bakımından, benzerlerinden çok değişiktir. Şimdiki durumu ile iç genişliği 18 m, uzunluğu yaklaşık 50 m kadardır. Sarnıcın gü-

ney tarafı yıkıntı halinde olduğundan bu yönde daha ne kadar ileri gittiği bilinmez. Fakat içerideki paye ve sütunların sıralanışı göz önünde tutulursa, burada bir çift sütun daha bulunması ve 3-4 m kadar daha uzandığına ihtimal verilebilir.

Sarnıcın batı tarafı arazinin oyulması suretiyle ve toprağın baskısını karşılamak üzere bir dizi 1,15 m derinliğinde nişler halinde yapılmıştır. İçeride evvelce toplanan suyun baskısını karşılamak için ise, sarnıcın doğu kenarı 5,20 m kalınlığında olup burada on niş yapılmıştır. Unkapanı tarafında görülen en baştaki niş içinde açılan bugünkü giriş, sarnıç kurutulduktan sonra oyulmuştur. İçeride kuzey duvarına bitişik dar bir merdiven, tonoz seviyesine kadar çıkışı sağlar. Bu merdivenin üst basamaklarından sarnıcın içinin görüntüsü gerçekten çok etkilidir. Duvarlar ve nişler 34-35 cm kenarı olan ve 3,5-4 cm kalınlığında tuğlalardan örülmüştür.

Simetrik bir plana sahip bulunan sarnıcın içi uzunlamasına üç nef halindedir. Bu nefleri mermer sütunlar ve aralarda kare payeler ayırır. Böylece her dizide yedi sütun ve dört paye bulunur. Fakat güney tarafında her dizide birer sütun daha bulunduğu tahmin edilir. Sütun ve payeler birbirlerine kemerler ile bağlanmış, bunlar doğu duvarındaki payelere de ayrıca bağlanmıştır. Kemerlerdeki deliklerden ayrıca gergi kirişlerinin de bulunduğu anlaşı-:: lir. Sütunlar yüksek bir temel üzerinde sekiz cepheli kaidelere (postament) sahiptir. Bu kaidelerin yüzeylerinin kabartma bir süslemeye sahip bulunmasına karşılık, toplam uzunlukları (temel, postament, gövde ve başlık) 6 m'yi bulan sütunların başlıkları hiç bezemesiz, kesik piramit biçimindedir. Sütun, paye ve kemerler ile meydana getirilen dikdörtgen bölümler çapraz tonozlar ile örtülmüştür. Sütun başlıkları üst kenarından tonozların en yüksek yerine kadar 3,20 m'lik kısımlar da, kemerlerin orta yüksekliğine kadar bütün duvarlar gibi su geçirmez pembe horasan harcı ile sıvalı bulunduğuna göre, sarnıç tam kapasite ile dolduğunda su seviyesi sütun başlıklarını da aşıyor olmalıydı.

Pantokrator Sarmcı'nın başka hiçbir

Pantokrator Sarmcı'nın Atatürk Bulvarı'ndan f

görünüşü.



Ertan Uca, 1994 /

TETTV Arşivi

benzerinde rastlanmayan bir özelliği de doğu, batı ve kuzey duvarlarının üstlerinde uzanan tonozlu dehlizlerdir. Bunların şimdi yıkık olan güneyde de var olması gerekir. Batı dehlizinin dar olmasına karşılık, bulvar tarafındaki doğu dehlizi oldukça geniştir. 19. yy'da, burada küçük pencereler açılarak, dehliz konut olarak kullanılmıştır. Hattâ bazı uygunsuz kişilerin barındıkları bu dehlizde bir de cinayet işlenmiştir (sözlü bilginin kaynağı, hapishane müdürü olan tarihçi Efdalüddin Te-kiner'dir [1870-1957]).

Bizans döneminin İstanbul'da bıraktığı önemli su tesislerinden biri olan Pantokrator Sarmcı'nın, bugün şehrin anacadde-lerinden birinin kenarında bulunması da göz önünde tutularak, iyi ve ciddi bir restorasyondan sonra bir fonksiyon verilerek yaşatılması şehir bakımından bir kazanç olacaktır.

Pantokrator Manastırı'nın sınırları bilinmez. Bulvar kenarındaki sarnıç, manastırın kilisesi olan Zeyrek Kilise Camii'nin kuzeydoğusunda, 50-60 m uzağında bulunmaktadır. Yine aynı manastırın binalarının altında olduğu sanılan başka sarnıçlar da, ibadethane Sokağı'ndaki evlerin altında ve caminin güneybatısında 50-60 m kadar uzağında tesbit edilmiştir. Bunların en büyüğü dikdörtgen planlı, altışar destek dizisiyle üç nefe bölünmüştür. Bu desteklerin her sırada bir tanesi sütun, diğerleri payedir. 28x11,40 m ölçülerindeki bu sarnıcın içindeki iki sütunun başlıkları Ko-rint üslubunda zengin biçimde işlenmiş olduklarından, bunların devşirme malzeme oldukları ve daha eski bir binadan alındıkları tahmin edilir. Daha ufak bir sarnıç ise öncekinin doğu tarafında hemen yanındadır. Dokuz sütunlu olan sarnıcın 16 bölümü oval biçimde kubbeli tonozlarla örtülmüştür. Burada daha birkaç sarnıcın varlığı tespit edilmiştir.



Bibi. Strzygowski-Forchheimer, Byzantinis-chen Wasserbehalter, 70-71; 76-77; Evliya Çelebi, Seyahatname, II, 1969, s. 11; Ayvansarayî, Hadîka, I, 137; Müller-Wiener, Bildlexi-kon, 214, N. Fıratlı-F. Yücel, "Some Unknown Byzantine Cisterns of istanbul", TTOKBelleteni, S. 120

SEMAVİ EYÎCE




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   370   371   372   373   374   375   376   377   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin