Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə125/147
tarix27.12.2018
ölçüsü8,43 Mb.
#86791
1   ...   121   122   123   124   125   126   127   128   ...   147

SEBİLÜ'R-REŞAD

482

483

SEÇİMLER

nüfusa bir mebus düşüyordu. İntihab-ı Mebusan Kanunu, çift dereceli seçim sistemini benimsiyor, "25 yaşını bitirmemiş, medeni haklarından yoksun, yabancı devlet vatandaşı olduğu iddia edilen, geçici bir süre için bile yabancı ülkeler hesabına iş gören, hileli iflas yapan, hacir altında bulunan kişilerin" mebus olamayacaklarını kaydediyordu.

Seçimlere katılabilmek için gerekli görülen "vergi verme" koşulu 1923'e kadar seçim mevzuatında kalacaktı. 4 yıl sonra yapılacak seçimlerden itibaren mebusların Türkçe okuyabilmeleri ve biraz da yazabilmeleri şart koşuluyordu. İkinci seçmenler mebusları kendi vilayetleri halkından seçmek zorundaydılar.

Meclis-i Ayan üyeleri, mebus sayısının üçte birini geçmemek üzere padişah tarafından yaşam boyu (kayd-ı hayat) atanacaklardı. Seçim listelerinin hazırlanmasında belediye ve nahiye meclislerinin yanısıra imam ve papaz gibi dini şahsiyetler de görevlendiriliyordu. Seçimler vilayetlerde sancak esasına göre yapılacaktı.

Nüfusu 50.000'den aşağı olan sancaklarda, 25.000 kişi ve fazlasına bir mebus

lastrlar yan yana ve üst üste yinelenerek cephenin plastik değerini artırırlar. Pilastr-lar arasını yazıt ve kartuşlar değerlendirir. Şebekelerde geometrik bezeme yerini bitkisel bezemeye bırakmıştır. 18. yy'ın anıtsal örnekleri Nuruosmaniye Sebili (bak. Nuru Osmaniye Külliyesi) (1169/1755), Ha-midiye Sebili (bak. Hamidiye Çeşmesi ve Sebili) (1191/1777) ve Mihrişah Sultan Se-bili'dir (1210/1795) (bak. Mihrişah Valide Sultan Külliyesi). Nuruosmaniye Sebili'nde profiller kat kat çoğalmaktadır. Yüzeyi kuvvetli gölgeler oluşturacak biçimde derin kornişlerle bezelidir. Silmelerin zenginliği ve yuvarlaklığı, küçük kartuşların yüzeyden ayrı biçimlenişleri, başlıkların ka-demelenmesi, deniz kabuklarının bezeme öğesi olarak benimsenmesi, yeni biçemin sebil mimarlığında yorumlanmasına birer işarettir. Hamidiye Sebili'nde çatı çokgen ve silindirik iki kasnakla yükseltilmiştir. Saçak altı da yüksek tutulmuştur. Üçlü gruplar halinde tasarlanan ince sütunlar düşeyliği vurgularlar. Küçüklü büyüklü kartuş ve yaprak öğesi bezeme programında çoğalmıştır. Yüzey bezemesinde derinlik etkisi artırılmıştır. Mihrişah Sultan Sebili oran açısından dönemin en çarpıcı örneğidir. Şah Sultan Sebili'nde (1215/1800) sebil kemerleri asimetrik biçimleriyle dikkati çeker.

19. yy, ampir üslubunun(->) egemen olduğu dönemdir. Sebil mimarlığında Nakşı-dil Sultan Sebili (1233/1818), Nusretiye Se-biliC-») (1241/1826) ve Divanyolu'ndaki II. Mahmud Türbesi ve Sebili(->) bu dönemin çarpıcı örnekleridir. Nakşıdil Sultan Sebili'nde ampir üslubu egemen olmaya başlamıştır. Kemerler sadeleşmiş, zengin profilli kartuşlar kaybolmuştur. Ampirin geometrik düzeni ağır basmaktatır. Nusretiye Sebili'nde ondülelı duvarlarda, iri kaval silmede, sütun başlıklarında ve saçakta barok çizgiler belirgindir, ancak bezeme ayrıntıda ampir çizgilerle biçimlenmiştir. Dö-kümlü kumaşlar, değişik rozetler, kurumuş akant yapraklan ampir üslubuna özgü örgelerdir. II. Mahmud Türbesi ve Sebili'nde ampir üslubu tümüyle ortaya çıkmıştır. Pencereleri oluşturan yalın Dor düzeninde kolonlar, kemer yerine kiriş taşımaktadırlar. Baştabandaki bezemeler de yok olmuştur. Sebil geleneği 20. yy'ın başlarına

Dolmabahçe Camii'nin avlu tarafında bulunan, bugün deniz tarafına taşınmış sebili. Nuri Akbayar koleksiyonu

kadar sürmüştür. İstanbul'da saptanabilen kitabeli en son sebil 1312/1896 tarihli, Topkapı'daki Pazar Tekkesi Sebili'dir.

Bibi. A. Arel, 18. Yüzyılda_ istanbul Mimarlığında Batılılaşma Süreci, İst., 1975; S. Eyice, "Sebiller", lA, V/2, 1214/95-99; Kuban, Barok; Kumbaracılar, İstanbul Sebilleri.

AYLA ÖDEKAN



SEBİLÜ'R-REŞAD

İslamcı düşünce ve siyaset gazetesi.

II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) her konu gibi dini konularda da tartışmaya izin verilmediğinden Sebilü'r-Reşadûk gerçek dini içerikli yayın sayılabilir. İlk sayısı 14 Ağustos 1908'de Sırat-ı Müstakim adıyla çıktı. Kurucuları Ebu'1-Ula Zeyne-labidin (Mardin), Eşref Edib (Fergan) ve Mehmed Akif (Ersoy) idi. İslam dünyasını çok etkileyen Reşid Rıza'nın el-Menar dergisinden esinlenen bir yanı olmakla birlikte, Sebilü'r-Reşadduhu zengin ve çeşitli bir içeriğe ve daha modern ve çağdaş bir anlayışa sahip olmuştur.

Meşrutiyet yanlılığını daima ön planda tutan gazete Otuz Bir Mart Olayı'm(-») "görünüşte dini, gerçekte siyasi ve irticai" bir hareket olarak nitelemiş ve yayımına ilk kez o dönemde 25 gün ara vermiştir. İslamcı ağırlıkta olmakta birlikte değişik ve karşıt görüşlü kimselere de sütunlarında yer verdiği için etkili oldu, bu niteliğiyle el-Menar'dan ayrıldı. İktidarlarla her zaman uyum içinde davranmadığı için zaman zaman kapatıldı. 183. sayısından itibaren yönetimini Eşref Edib üstlendi ve adını Se-bilü'r-Reşadolarak değiştirdi. İttihatçılar tarafından üç kez kapatılmış ve iki sayısı Se-bilü 'n-Necat adıyla yayımlanmıştır. 1916' daki kapatılışından sonra iki yıl çıkmadı. Bu ilk döneminde Manastırlı İsmail Hakkı, Babanzade Ahmed Naim, Abdürreşid İbrahim, Tahirü'l-Mevlevi (Olgun), Bursalı Mehmed Tahir, Ahmed Ağaoğlu, Yusuf Akçura, Bereketzade İsmail Hakkı gibi dönemin önde gelen düşünce adamlarını kadrosunda topladığı gibi etkili oldu. İtti-had ve Terakki'nin Panislamcı politikasına da bir ölçüde katkıda bulundu.

1918'de yeniden çıktığında önce İstanbul'da daha az politik, sonra Mehmed Akif in Anadolu'ya geçmesi üzerine Nisan 1920' den itibaren Ankara'da daha çok politika

yapan bir içerikle faaliyet gösterdi. İstiklal Savaşı sırasındaki "Irşad" çabalarına önemli katkısı oldu. 527. sayısına kadar 60 sayısı Ankara'da yayımlandı. Mayıs 1923' te Mehmed Akif'in İstanbul'a dönmesiyle yeniden İstanbul'da çıkmaya başladı. Şeyh Said Ayaklanması sebebiyle, Takrir-i Sükûn Kanunu'na dayanılarak l Mart 1925'te, 641. sayıda yayımına son verildi. Eşref Edib, Sebilü'r-Reşad'ı yeni bir seri olarak 1948' den Şubat 1966'ya kadar 362 sayı yayım-ladıysa da eski etkinliğini bulamadı.

ORHAN KOLOĞLU

SEÇİMLER "t

Siyasal iktidar organlarında yer alacak kişilerin, soyluluk veya atamayla değil oyla belirlenmesi anlamında siyasal seçim İstanbul'da ilk kez II. Abdülhamid döneminde I. Meşrutiyetle (1876) birlikte gündeme geldi. Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan' dan oluşan Meclis-i Umumi meşrutiyet düzeninin yasama organını oluşturuyordu. Meclis-i Mebusan üyelerini saptamak amacıyla çıkarılan 24 Ekim 1976 günlü bir yönetmelik (talimat-ı muvakkate) Türkiye'de seçimlerle ilgili ilk resmi belge oldu. Mevzuata göre mebuslar vilayet, liva ve kazaların idare meclisi azaları tarafından seçilecekti. Halk tarafından seçilen yerel yönetim üyeleri ikinci seçmen (müntehib-i sanı) işlevini üstlenecek, böylece onların seçtikleri mebuslar halkın temsilcileri sayılacaklardı. İki dereceli seçim sistemi Türkiye'de 1946'ya kadar uygulandı.

İlk toplantı devresi için geçerli olan yönetmelik mebus sayısının en az 130 olmasını öngörmüştü. Bunların 80'i Müslüman, 50'si gayrimüslimdi. Liva ve kuzulardan gelen adaylar vilayet düzeyinde ikinci bir elemeye tabi tutuluyordu. Vali başkanlığında bir komisyon adaylar arasından seçim yaparak her vilayetten çıkarılacak mebus sayısı kadar aday adını İstanbul'a bildiriyordu.

Bu arada Müslüman ve diğer dinlere mensup mebus adayları arasında belirli oranlarda dengeler gözetiliyordu. Bu nedenle vilayet komisyonlarında il yöneticilerinin yanısıra din adamları da yer alıyordu.

İstanbul ve çevresi için çıkarılan bir beyannameye göre, Osmanlı payitahtı için 5'i Müslüman, 5'i gayrimüslim toplam 10 mebus seçilecekti. İstanbul ve çevresi için oy verme süresi 5 gündü. Seçimlerde sandık başına gelmeyenler yazılı olarak da oy kullanabileceklerdi.

Osmanlı topraklan seçimler için sancak esasına göre 29 bölgeye ayrıldı. Seçimler bölgelerde değişik tarihlerde yapıldı. Mebuslar seçildikçe peyderpey İstanbul'a geldiler. Yol masraflarının yanısıra İstanbul'a varışlarında kendilerine 3-000 kuruş ödemede bulunuluyordu. Mebuslara 3.000 kuruş aylık bağlanmıştı.

I. Meşrutiyet Meclis-i Mebusan'ında İstanbul şu mebuslarla temsil ediliyordu: Ahmed Vefîk Paşa, Ahmed Hilmi Efendi, Hasan Fehmi Efendi, Hacı Ahmed Efendi, Astarcılar Kâhyası Hacı Ahmed Efendi, Sebuh

1908 seçimlerinde Taksim'deki Ayia Trias Kilisesi'nin bahçesindeki seçim sandığı ve sandık kurulu. Gökhan Akçura arşivi

leri tebliğ edildi. Mebuslar kararın Kanun-ı Esasi'ye aykırı olduğunu söyleyerek İstanbul'da kalmaya direttilerse de 40 saat içinde vapurlara bindirilerek kendi arzuları hilafına payitahttan uzaklaştırıldılar.

Osmanlı Devleti 30 yılı aşkın Kanun-ı Esasi'siz yönetildi. Yazına bu dönem "istibdat" dönemi diye geçti. Jön Türk muhalefeti ve İttihad ve Terakki, anayasal düzenin savunusunu bu dönemde üstlendi.

İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin muhalefeti ve Makedonya'da başkaldırının büyümesi üzerine II. Abdülhamid askıya aldığı anayasayı 30 yıl sonra tekrar yürürlüğe soktu. Böylece 23 Temmuz (eski tarihle 10 Temmuz) 1908'de II. Meşrutiyet başlıyordu. Meclis-i Mebusan'a gidecek mebusların seçimi I. Meşrutiyet döneminde hazırlanan, ancak yürürlüğe sokulama-yan İntihab-ı Mebusan Kanunu'na göre yapılacaktı.

Kanun-ı Esasi, gazetelerde 25 Temmuz günü yer aldı. Bu yasaya göre mebuslar 4 yıl için seçilecekti. Meclis-i Mebusan yıllık toplantılarına kasım başında başlayacak, mart başında tatile girecekti.

Seçim mevzuatına göre 50.000 erkek

Maksudyan Efendi, Hüdaverdizade Ohan-nes Efendi, Nikolaki Suludi Efendi, Vesila-ki Seragiyoti Bey, Sarraf Avram Aciman Efendi, Yusuf Paşa, Sadık Paşa, Asım Molla Bey, Agop Kazazyan Efendi, Şişmanoğ-lu Yuvan Efendi, Sakazade Aliksan Efendi, Kemal Efendi.

Meclis-i Mebusan 19 Mart 1877'de Dolmabahçe Sarayı'nın orta kısmını oluşturan merasim salonunda II. Abdülhamid'in bir nutkuyla açıldı. Ahmed Vefik Paşa meclis başkanlığına getirildi. Ayasofya yakınındaki Darülfünun binası(->) Meclis-i Mebu-san'a tahsis edildi. İlk Osmanlı meclisi 115 mebusla 'toplandı. Bunların 69'u Müslüman, 46'sı gayrimüslimdi.

Meclis-i Mebusan üç aylık ilk olağanüstü toplantı dönemini on gün uzatarak 28 Haziran 1877'de dağıldı.

I. Meşrutiyet döneminde siyasal partiler henüz oluşmamıştı. Görüş ayrılıkları zaman zaman görülmüşse de bu tür gelişmeler gerçek anlamda muhalefet olarak yorumlanamazdı. Nitekim, Hasan Fehmi Paşa, mecliste "muvafık ve muhalif olanların ayrılması lazım geldiğf'ni söylediğinde mebusların büyük çoğunluğu "Estağfurullah, hepimiz şevketlu padişahımızın ve hükümetimizin taraftarıyız" diye ayaklandılar.

1908


seçimlerinde

Mekteb-i


Sultani

(Galatasaray

Lisesi) önünde

toplanan halk.



Resimli Kitap, S. 4

(Aralık 1908)

13 Aralık 1877'de toplanan ikinci meclisin ömrü kısa oldu. Savaş, meclis gündemindeki ilk maddeydi. Savaşla ilgili eleştiriler, hükümete güvensizliğe dönüştü. II. Abdülhamid giderek meclis çalışmalarından kuşkulanmaya başladı. İstanbul mebuslarından Astarcılar Kethüdası Ahmed Efendi'nin "harp felaketinden hükümet kadar padişahın da mesul olduğu"nu ima eden sözleri bardağı taşıran son damla oldu. II. Abdülhamid, Kanun-ı Esasi'nin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak meclisi önce tatil, sonra da tehir etti (13 Mart 1878). Fesih fermanı ertesi, meclise İstanbul dışından katılan bazı mebuslara Zaptiye Nezareti'nce memleketlerine dönme-

SEÇİMLER

484

485

SEÇİMLER

Tek parti döneminde yapılan bir seçimde kadın seçmenler sandık başında.



Salâhattin Giz/Eser Tutel fotoğraf arşivi

tahsis edilecekti. Nüfusu 50.000'den fazla olan sancaklarda da her 25.000 kişinin üzeri meclise bir mebus gönderecekti.

II. Meşrutiyetin daha ilk seçiminde muhalefetin oluştuğu görüldü. İttihatçıların karşısında Ahrar adıyla bir muhalif siyasal parti kuruldu.

O yıllarda iletişim ve ulaşım noksanlığı sonucu mebus seçimleri tek günde yapılamıyordu. Örneğin Trabzon mebusları seçilip istanbul'a geldiklerinde istanbul'da henüz seçimler başlamamıştı.

Taşra mebusları karadan ve denizden kafilelerle istanbul'a geliyorlar, hemşeri-leri tarafından ay-yıldızlı Osmanlı bayrakları, davullu zurnalı kafilelerle ve İstanbul halkının coşkun heyecan ve alkışlarıyla karşılanıyorlardı. İstanbul'da hemen hemen bütün oteller Meclis-i Mebusan'ın açılış törenini izlemeye gelmiş vatandaşlarca doldurulmuştu. Bu nedenle mebusların çoğu otellerde yer bulamamış, Darüşşafâka, Galatasaray gibi yatılı okullarda yatırılmışlardı.

İstanbul'da seçimler aralık ayında, yapıldı. Mebus adayları arasında İttihatçıların yanısıra Ahrar adayları ve müstakiller de vardı. İstanbul'da güçlü bir örgüt kurmuş olan İttihad ve Terakki, adaylarını tam liste olarak meclise gönderdi. Seçimi kaybedenler arasında Sadrazam Kâmil Paşa (Ahrar), Ali Kemal Bey (Ahrar), Celaleddin Arif Bey (Ahrar), Hüseyin Hilmi Paşa (müstakil) gibi ünlü isimler bulunmaktaydı. Müstakillerin çoğu bizzat adaylıklarını koymamış, mevzuat gereğince kendileri için imza toplanmıştı.

II. Meşmtiyet'in ilanından sonra yapılan ilk seçimlerde ikinci seçmenler oylarını bugünkü Büyük Postane binasında kullandılar. Binayı I. Nişancı Taburu koruyordu. Süre bitince ders vekili Halis Efendi bir dua okudu ve sandık açılıp sayılmak üzere şehremanetine götürüldü.

II. Meşrutiyet'in ilk seçimlerinde Meclis-i Mebusan'a toplam 226 temsilci gönderildi. 142 Türk, 60 Arap, 25 Arnavut, 23 Rum, 12 Ermeni, 5 Musevi, 4 Bulgar, 3 Sırp ve l Ulah mebustan oluşan meclis, 17 Aralık 1908'de toplandı.

1908 seçimlerinde İstanbul'dan seçimi kazanan İttihad ve Terakki listesi şu mebuslardan oluşuyordu: Manyasizade Refik Bey, 503 oy; Ahmet Rıza Bey, 475 oy; Mustafa Asım Efendi, 472 oy; Vitali Faraci Efendi, 461 oy; Hallacyan Efendi, 455 oy; Ahmed Nesimi Bey, 425 oy; Zohrap Efendi, 392 oy; Kostantini Efendi, 369 oy; Hüseyin Cahit Bey, 352 oy; Kozmidi Efendi, 340 oy.

II. Meşmtiyet'in ilk meclisi Ahmed Rıza' nın başkanlığında Ocak 1912'ye kadar yasama işlevi gördü. Ancak, beklentilerin gerçekleşmeyişi ittihatçılara karşı muhalefeti giderek güçlendiriyordu. Çoğu İttihad ve Terakki'nin kendi bünyesinden çıkan muhalifler örgütlendiler. Ahrar Fırkası yerine Hürriyet ve İtilaf Fırkası muhalefet partisi olarak doğdu. Türdeş olmayan yapısına karşın 1911 ara seçimini tek oy farkla kazandı.

Kuruluşundan (21 Kasım 1911) 20 gün

l Nisan 1923'te yapılan seçimlerde

ikinci dönem için TBMM'ye seçilen İstanbul

milletvekilleri.



Cephelerden Kurtuluş Savaşana İmparotorluktan

Cumhuriyeî'e, tst., 1992

gibi kısa bir süre sonra seçim kazanan Hürriyet ve İtilaf, İttihatçı çevrede büyük kaygı uyandırmıştı.

İttihad ve Terakki giderek sarsılmaya başlayan konumunu güçlendirmek için erken seçime gitmeye karar verdi. Sadrazam Said Paşa'ya baskı yaptı. Meclis-i Âyan'ın da onayıyla 18 Ocak 1912 günlü bir iradeyle meclis dağıtıldı. Seçim hazırlıklarına geçildi.

O sırada Balkan Savaşı patlak vermişti. Seçimler 19l4'e kadar ertelendi. Diğer bir deyişle bir buçuk yıl ülke meclissiz yönetildi.

1914 seçimlerine İttihad ve Terakki tek parti olarak katıldı. Seçim sonucu Meclis'e 259 mebus gönderildi. Bunların 144'ü Türk, 84'ü Arap, 13'ü Rum, 14'ü Ermeni, 4'ü Yahudi idi. Artık Arnavutluk, Makedonya ve Trablusgarp'tan temsilci bulunmuyordu. Bu topraklar Osmanlı Devle-ti'nden ayrılmıştı.

İttihad ve Terakki I. Dünya Savaşı'nı kaybetmişti. Fırka dağılmış, yerine Teced-düd Fırkası doğmuştu. 3 Ekim 1919'da Ali Rıza Paşa kabinesi kuruluyordu. Bu arada Anadolu'da Milli Mücadele'nin temsilcisi Kuva-yı Milliye ile İstanbul hükümeti ilişkiye giriyor, seçimlere gitme kararı alınıyordu.

1919 seçimleri, II. Meşrutiyet'in diğer seçimleri gibi, iki dereceli ve nispi çoğunluk esasına göre yapıldı. Seçim öncesi, 9 Ekim 1919'da İntihap Kararnamesi yayımlandı. Seçimlere gayrimüslim Osmanlı vatandaşlarından Museviler katıldılar. Rum ve Ermeni Osmanlıların çoğunluğu gayri-meşru göstermek için seçimi boykot ettiler.

Seçimler sırasında Kuva-yı Milliye ve İttihatçı çevre yoğun propaganda faaliyetinde bulundu. 1919 seçimleri İstanbul hükümetinin kararsızlığına karşı Müdafaa-i Hukuk'un siyasal başarısı olarak yorumlandı. Nitekim Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i

Hukuk Cemiyeti seçimi ezici bir çoğunlukla kazandı. İstanbul'da bile, gizli örgütlenmesi sayesinde, Anadolu hareketi meclise kendinden yana kişileri seçtirmişti. Mecliste İttihatçılar yine hâkim durumdaydılar. İstanbul'dan seçilen Lütfi Fikri, seçimlerde İttihad ve Terakki'nin gizli baskısı gerekçesiyle çoğunluğu İttihatçılardan oluşan bir mecliste bulunamayacağını belirterek istifa ediyordu. Seçimlere resmen katılmayan Hürriyet ve İtilaf, seçimlerin feshini istiyor, Anadolu'dan mebus seçilmiş 20 kadar İtilafçıyı istifaya çağırıyordu.

Seçimlere çok sayıda parti, hattâ siyasi nitelikli olmayan dernek katılmıştı. Teced-düd Fırkası, Osmanlı Mesai Fırkası, Milli Ahrar, Türkiye İşçi ve Çiftçi Fırkası, Ahali İktisat Fırkası, Milli Türk Fırkası, Osmanlı Sosyalist Fırkası seçimlere katılan bellibaş-lı partilerdi. Sonraları siyasal parti haline gelen Osmanlı Çiftçiler Cemiyeti, hattâ Mühendisler Cemiyeti aday gösteren kuruluşlar arasındaydı. Ancak, bu parti ve derneklerin büyük çoğunluğu seçime İstanbul'dan katılıyorlardı.

12 Ocak 1920 günü Fındıklı'da şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi'nin bulunduğu binada toplanan meclisin açılışına Vahi-deddin hastalığını bahane ederek gelmedi. Törene Sadrazam Ali Rıza Paşa katıldı. İlk toplantıda ancak 72 mebus bulunabildi. O günlerde Anadolu'dan İstanbul'a ulaşmak son derece güçtü. Bu arada Mustafa Kemal Paşa Kuva-yı Milliye adına meclis başkanlığına bir kutlama telgrafı çekmişti.

Son Meclis-i Mebusan'a İstanbul'dan Ahmed Ferid (Tek), Adnan (Adıvar), Ahmed Muhtar, Numan (Usta), Selahaddin, Fuad Selim, Hamid, Rauf Ahmed, Reşad Hikmet beylerle Kâmil ve Mişon Ventura efendiler seçildiler. O sırada bağımsız mutasarrıflık olarak yönetilen Çatalca'yı da Hayreddin Bey temsil etti.

Son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ı kısa ömürlü oldu. 16 Mart 1920'de İstanbul, I. Dünya Savaşı galibi İtilaf devletlerince işgal edildi. Aynı gün işgal kuvvetleri meclisi kuşattılar. Mebuslardan bir kısmı tevkif edildi ve ertesi gün Malta Adası'na gönderildi. İstanbul Meclis-i Mebusan'ı son toplantısını 18 Mart'ta yaptı ve o gün Meclis-i Mebusan çalışmalarını süresiz olarak erteledi. 19 Mart günlü İntihabat Tebliği ile Heyet-i Temsiliye yeni bir genel seçim yapılmasını kararlaştırıyordu.

Meclisin Anadolu'da toplanması artık kaçınılmazdı. Bu arada Ali Rıza Paşa kabinesi istifa etti. Yerine hükümet kuran Damat Ferit, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını asi ilan etti. 11 Nisan 1920'de Vahideddin, son Osmanlı meclisini bir irade ile feshetti.

23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi iki tür milletvekilinden oluşuyordu. Bunlardan bir kısmı İstanbul meclisinden geliyordu. Diğerleri İntihabat Tebliği'ne göre 66 seçim çevresinden seçilmişlerdi. İlk aşamada toplam 337 milletvekilinden 92'si İstanbul meclisi kökenliydi. Sonraları ülke işgalden kurtuldukça birinci devredeki milletvekili sayısı 451'e yükseldi.

TBMM'nin ikinci seçimleri 1923'te, Lo-

zan barış görüşmeleri sırasında yapıldı. Bu seçimle ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruluyordu.

Ülkenin her yanında Halk Fırkası adayları seçimleri kazandılar, istanbul'da mebus seçimi 28 Haziran'da oldu. İkinci seçmenlerden en çok oyu alan (1.252) Rauf Bey, Halk Fırkası'ndan liste başı seçildi. Onu Müşir Fevzi Paşa (1.250 oy), Kâzım Karabekir Paşa (1.250 oy) ve Dr. Adnan Bey (1.239 oy) izledi.

İstanbul'daki seçimlerde 16 kişi de müstakil adaylıklarını koymuşlardı. Bunlar arasında Lütfi Fikri ve Ali İhsan Paşa da vardı. Ancak Halk Fırkası karşısında seçilme olanağı elde edemediler.

Cumhuriyet'in ilk seçimi 1927'de yapıldı. 1923 seçimleri ertesi 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilmiş, ardından hilafet kaldırılmıştı. 1927 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası'nın hazırladığı aday listesini Gazi gözden geçirmiş, bu seçimlerde adayları saptayan tek seçici olmuştu. Aday isimleri önce seçim bölgeleri (intihab daireleri) gösterilmeksizin alfabetik sıra ile ilan edilmiş, sonra her bölgenin seçeceği mebusların adları Gazi'nin imzasını taşıyan tezkerelerle bildirilmişti.

20 Temmuz günü ikinci seçmen (mün-tehib-i sani) seçimine başlandı. Her tarafta Cumhuriyet Halk Fırkası adayları kazanıyordu. Seçimler sırasında ülkenin dört bir yanında şenlikler düzenleniyor, halk davullu zurnalı, yer yer bandolu alaylarla sandık başlarına, oylarını kullanmaya davet ediliyordu. Nüfus kâğıdı olmayan vatandaşlara, azami kolaylık gösteriliyor, nüfus kâğıdı verilmesi için ilgili mercilere emirler yağdırılıyordu. Gazi ile Meclis Reisi Kâzım Paşa Beşiktaş'ta Sinanpaşa'daki sandıkta, Başvekil İsmet Paşa Heybeli-ada'da oylarını kullanmışlardı.

Bir cuma gününe rastlayan 12 Ağus-tos'ta İstanbul'da eşi görülmemiş bir sandık alayı düzenlendi. Sultanahmet Mey-danı'nda toplanan sandıklar, bayraklar, halılar, çiçeklerle donatılmış otomobillere ve kamyonlara yüklendi. Davul, zurna, bando eşliğinde halkın, İstanbul esnaf derneklerinin ve milli kıyafetler giydirilmiş okul çocuklarının katılımıyla, ellerde "Hâkimiyet milletindir" pankartları, Salkımsöğüt, Ebussuud Caddesi, Babıâli Caddesi üzerinden vilayete gidildi.

İstanbul'da milletvekili seçimine 1.458 ikinci seçmen katıldı. Sandık, Darülfünun konferans salonuna kondu. İstanbul'da fırka adayları dışında 6 kişi müstakil olarak seçime katılmıştı. Bu nedenle salona iki siyah tahta konmuş, birine Halk Fırkası adayları, diğerine müstakillerin isimleri yazılmıştı. İstanbul seçimlerinde, bağımsızlardan yalnız tütün amelesi Hüsnü Hasan Efendi'ye bir oy çıkmıştı.

Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Refik (Saydam), Yusuf Akçura, Behiç (Erkin), Hakkı Şinasi (Erel), Edip Servet (Tor), Fuat (Ağralı), Ahmed Hamdi (Denizmen), Ali Haydar (Yuluğ), İhsan (Sökmen), Tevfik Kâmil (Koperler), Ziya (Karamursal), Ab-dülhak Hamit (Tarhan), Ahmed Rasim, Nurettin Ali (Berkol), Hüseyin Bey, Süreyya

(İlmen) İstanbul'dan üçüncü dönem milletvekilliğine seçildiler.

1927 seçimlerinden sonraki genel seçimler 24 Nisan 1931'de yapıldı. 16 Mart'ta seçim defterleri asıldı. İkinci seçmenlerin seçimi 12 Nisan'da yapıldı. İkinci seçmenlerin seçimine katılım oranı yüzde 88 oldu. Ülkenin dört bir yanında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayları kazandı.

21 Nisan günü Gazi, fırka programı ile birlikte mebus adaylarını ilan etti. Listeye göre, üçüncü TBMM'den 82 mebus açıkta kalmıştı. 22 seçim dairesinde ise mecliste muhalefeti oluşturmak için bağımsız adaylara (müstakil namzetler) olanak sağlanmıştı. Bağımsız adayların sayısının seçim günü 47'ye ulaştığı ileri sürüldü.

İstanbul'dan İsmail Şefik Bey, konsolid-ci Asaf Bey, Avukat İzzet Bey, yazar Arif Oruç Bey, öğretmen Ali Şeydi Bey, Kâzım .Karabekir Paşa, Refet Paşa, operatör Cemil Paşa ve Feridun Fikri Bey bağımsız adaylıklarını koydular. İstanbul'da bağımsız adaylar için 4 sandalye ayrılmıştı. Ancak CHP'li ikinci seçmenler muhalif bağımsızlara oy vermediler.

Mebus seçimi 24 Nisan 1931'de yapıldı. Seçime 1.548 ikinci seçmen katıldı. İstanbul 16 yerine 12 mebus çıkarabildi. Bağımsızlara ayrılan dört mebusluk, ileride bir ara seçimle yine Halk Fırkası tarafından dolduruldu.

1931 seçimleri sırasında gazetelerde işçi ve çiftçilerin bu kez meclise daha fazla sayıda mebus gönderecekleri haberi çıkmıştı. CHP'nin aday listelerinde işçi ve çiftçi eskisinden fazla idi. Nitekim İstanbul'dan meclise giren 4 yeni mebustan 3'ü işçilerden seçilmişti. Bunlar Tesviyeci Yaşar (Yazıcı), Kunduracı Hayrullah (Ergin) ve Ustabaşı Hamdi (Gürsoy) beylerdi.

İstanbul'dan seçilen diğer milletvekilleri Refik (Saydam). İbrahim Tâli (Öngö-

ren), Yusuf Akçura, Ahmed Hamdi (Denizmen), Ziya (Karamursal), Abdülhak Hamit (Tarhan), Ahmed Rasim, Halil Etem (El-dem), Hasan Vasıf (Dokuman), Salah (Cim-coz), Alaettin Cemil (Topçuoğlu), Ali Sadettin (Barlas), Midhat (Dağdemir), Sadettin Rıza (Uraz), Ali Rânâ (Tarhan) beylerdi.

Daha sonraki 1935 seçimleri Türkiye tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını oluştuyordu. İlk kez bu seçimlerde kadınlara oy hakkı tanındı.

16 Ocak 1935'te ikinci seçmenlerin seçimine başlandı. Mebus seçimi 8 Şubat'ta yapıldı. Seçim öncesi parti aracılığıyla kadınlara partiye şükran mitingleri düzenletildi. Seçilen 415 milletvekilinden, o günkü dille saylavdan 18'i kadındı. İstanbul'dan Fakiye Öymen de bunlar arasındaydı.

Tek parti döneminin son iki seçimi, ikisi de erken seçim niteliğindeki 1939 ve 1943 seçimleri oldu. İstanbul bu seçimlerde sırasıyla 19 ve 28 milletvekili çıkardı. 1946' da çokpartili düzene geçildi. 5 Ağustos 1946'da yapılan seçimler, ilk kez tek dereceliydi ve bu seçimlere Halk Partisi dışında, aralarında en önemlisi olan ve 61 milletvekili çıkarmayı da başaran Demokrat Parti'nin de (DP) bulunduğu birden fazla parti katıldı. Celal Bayar, Fuat Köprülü, Faruk Nafiz Çamlıbel gibi adlar bu seçimde DP'den İstanbul milletvekili seçilerek meclise girdiler.

Türkiye siyasal tarihinde bir dönemeç sayılan 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde, seçim sisteminin de sonucu olarak CHP yüzde 24,3 oy oranına rağmen İstanbul' dan milletvekili çıkaramadı. Bu seçimde 27 İstanbul milletvekilinin 27'si de DP'dendi. Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprü-lü'nün de aralarında bulunduğu dokuzuncu dönem İstanbul milletvekilleri tümüyle DP'lilerden oluşuyordu. Seçimlere katılma oranı İstanbul'da yüzde 81'di.



Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   121   122   123   124   125   126   127   128   ...   147




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin