KADASTRO DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ÖZETİ: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22. maddesi birinci fıkrası (a) bendi uygulamaları (hatalı kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi) kapsamında, Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesi hükümleri gereğince, yapım sorumlusu veya; ilgili haritayı yapan idare temsilcisinin katılımının gerekli olduğu, ancak; yetki devri yapılmış olan kamu kurumlarında teknik dokümanların bulunamaması veya mevcut teknik personellerin konuya hâkim olmaması sebebi ile kadastro haritalarının tekrar (yeniden) düzenlenmesi işlemlerinin gerçekleştirilemediği hallerde, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesinin uygulanmasını sağlamak açısından, yetki devri yapılan (halef) idarenin düzeltmeye ilişkin uygun görüşlerinin alınması ile yetinilebileceği hakkında.
İlgi: 19.09.2013 tarihli ve 158.01.04/8461 sayılı yazınız.
I- GÖRÜŞ SORULAN KONUNUN ÖZETİ: İlgi yazı ve eklerinin incelenmesinden; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesinin uygulaması çalışmaları kapsamında, diğer İdarelerce yapılmış haritalarda fark edilen hataların düzeltilmesi çalışmalarının yapıldığı, bu esnada ‘Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesi hükümleri gereğince, ilgili idarelerle hatanın düzeltilmesi sürecine girildiği, ancak; kapanan kurumlara ait projelerin, yetki devri yapılmış olan kurumlarda teknik dokümanlarının bulunamaması ve; mevcut teknik personeller inde konuya hâkim olmaması sebebi ile gerekli düzeltme işlemlerinin yapılamadığı ifade edilmekte, zarurete binaen bu gibi hallerde yetki devri yapılan (halef) idarenin düzeltmeye ilişkin uygun görüşlerinin alınmasının yeterli olduğunun düşünüldüğü ifade edilerek, bu konudaki Müşavirliğimiz görüşlerinin bildirilmesi istenilmektedir.
II- GÖRÜŞ İSTEYEN BİRİMİN İNCELEMESİ VE NETİCESİ: İlgi yazılarında, konu açıklanmış, kendi görüş ve düşünceleri de ilgi yazıya dercedilmiştir. Buna göre; ‘Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in 12. maddesinin tam olarak uygulanamaması (fiili imkânsızlık) hallerinde, yetki devri yapılan idarenin düzeltmeye ilişkin uygun görüşlerinin alınması ile yetinilmesi gerektiğinin düşünüldüğü ifade edilmiştir.
III- İLGİLİ ANAYASA, KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİK VE DİĞER MEVZUAT HÜKÜMLERİ: Mütalaa konusu hâdisenin değerlendirilmesi esnasında; Anayasanın 123. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22. maddesi, bağlantılı olarak Türk Medeni Kanunu’nun 1026. maddesi, ‘Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve; Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in 12. Maddesi ile ilgili diğer maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmaktadır.
Anayasamızın, “İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği” başlıklı 123. maddesi, “ İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
…
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun, “Evvelce Kadastrosu Yapılan Yerler” başlıklı 22. maddesi; “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılırve Türk Medeni Kanunu'nun1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikincidefa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir.
Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi yerlerde,
Birinci fıkra hükmü uygulanmaz. İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az on beş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilan edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21. maddeler ile 13. maddenin (B) ve 20. maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz. Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.
Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.”
Türk Medeni Kanunu’nun, “Ayni hakların sona ermesi” başlıklı 1026. maddesi, “Bir ayni hakkın sona ermesiyle tescil her türlü hukuki değerini kaybettiği takdirde, yüklü taşınmaz maliki, terkini isteyebilir. Tapu memuru bu istemi yerine getirirse, her ilgili bu işlemin kendisine tebliği tarihinden başlayarak otuz gün içinde terkine karşı dava açabilir. Tapu memuru, re'sen hâkime başvurarak ayni hakkın sona erdiğinin belirlenmesine ilişkin karar verilmesini istemeye ve hâkimin vereceği karara dayanarak terkin işlemini yapmaya yetkilidir.” ‘Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Uygulama alanı kapsamındaki tescil edilmiş haritalar” başlıklı 12. Maddesi, (1) Uygulama alanı kapsamında kalan tapu sicilinde tescilli; imar, ıslah imar, arazi toplulaştırması, sulama alanlarında arsa ve; arazi düzenlemesi, köy yerleşim haritaları, orman ve mera haritaları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan haritalardaki yapımdan kaynaklanan hataların düzeltilmesi,yapım sorumlusu idarece veya ilgili haritayı yapan idare temsilcisinin katılımı ile uygulama alanı kapsamında hatanın mahiyeti dikkate alınarak ilgili mevzuata göre değerlendirilir ve düzeltilir. (2) Ancak, parselasyon niteliğinde olmayan ayırma, birleştirme, yola terk ve diğer değişiklik işlemleri sonucu oluşan sınırlar ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar Affı Kanunu’nun birinci fıkrasının 10. maddesinin (b) bendinin uygulaması ve; tesis kadastrosu sonucu oluşturulan sınırlarda, bu Yönetmelikteki usul ve esaslara göre işlem yapılır.” hükümlerine amirdir.
IV- DEĞERLENDİRME: Yukarıda zikredilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi hükümlerine göre evvelcetespit, tescil veya sınırlandırma suretiylekadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Ancak bu kuralın istisnaları maddenin (a) ve (b) bentlerinde açıklanmıştır. (a) bendinin açılımına göre ise; Tapulama, kadastro görmüş değişiklik işlemlerine konu olmuş alanlarla ilgili kadastro haritaların, zamanında yapılan hatalar (en az mevki veya ada bazında (Yön. Mad. 4/a) nedeniyle; uygulama niteliğini kaybetmiş, teknik nedenlerle yetersiz kalmış, eksikliği tespit edilmiş, zemindeki sınırları gerçeği yansıtmadığı fark edilmiş olanlarının, yeniden düzenlenebileceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bu noktada; 3402 sayılı Kanun’un 22/a maddesinin uygulanmasına dair (kanun hükümlerindeki asli kuralları içermeyen tali) yönetmelik hükümlerinin de, aynen uygulanmaya kalkışıldığında, dayanak kanun hükümlerini uygulanamaz (atıl) hale getiremeyeceğinin tespitinde (mevzuatın yorum tekniği açısından)de zaruret bulunmaktadır.
Söz konusu Yönetmeliğin 12. maddesine bakıldığında ise; diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan haritalardaki yapımdan kaynaklanan hatalarında bu kanun maddesi ve Yönetmelik hükümleri kapsamında düzeltilebileceğinin hüküm altın alındığı, ancak diğer kamu kurum ve; kuruluşları tarafından yapılan haritaların düzeltmeleri esnasında, ilgili (hatalı) haritayı yapan idare temsilcisinin katılımı ile gerekli değerlendirmenin yapılacağının hüküm altına alındığı görülmektedir.
Diğer taraftan; Zaman içerisinde Devleti oluşturan Kamu kurum ve kuruluşlarının, bir kısmının lağvedildiği, bir kısmının diğer başka kamu kurum, kuruluşları ile birleştirildiği, başka statü ile yeniden ihdas edildiği vs. de bilinen bir vakıadır. Şu halde kanun da (asli kural olarak yer almayan) Yönetmelikte yer alan, “ilgili haritayı yapan idare temsilcisinin katılımı ile…” hükmünün tam olarak uygulanmasında sıkıntı yaşanması da kaçınılmazdır. Ancak; Yönetmelikle getirilen bu (tâli) gereğin yerine getirilememesi nedeniyle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan hatalı haritaların düzeltilmesi yönünden, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesinin uygulanamaz hale geldiğinin düşünülmesi ise mümkün değildir. Nitekim İdare hukuku ilkelerine göre İdare (Devlet) bütün kurum ve kuruluşlarıyla bir bütündür. Devlette devamlılık esastır.
Bu tespitlere göre; ilk etapta, evvelce lağvedilmiş, başka kurum veya kuruluşlarla birleştirilmiş/bağlanmış, nitelik değişirmiş kurumların, bu hukuksal değişimleri meydana getiren mevzuat silsilesinde takibi ile bu gün itibariyle ilgili kurum veya kuruluşu tespit etmek ve Yönetmelik maddesini ilk etapta uygulamaya çalışmak zarureti de vardır. Zira mezkûr Yönetmelik hükmü halen yürürlüktedir.
Buna göre; Vaktiyle diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından, kanunla verilen görevlerin ifası kabilinden yapılmış olan, ancak daha sonra üzerlerinde yukarıda arz edilen hatalar tespit edilen kadastro haritalarının, söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre tekrar düzenlenmesi işlemleri esnasında, Yönetmeliğin 12. maddesi gereğince belirlenecek ilgili kurum ve; kuruluşa (ilk etapta) tebligat yapılarak, deneyimi ve bilgisi olan personelin yapılacak çalışmada görev almak üzere görevlendirilmesinin istenilmesi gerekmektedir.
Ancak; daha sonra yetki devri yapılmış ilgili kamu kurum kuruluşunda, projeye ait teknik dokümanın veya konuyu çözecek teknik elemanın bulunmadığı veya ilgili bilgi ve; belgelere ulaşılamadığından gerekli katkının yapılamayacağı vs. yolunda alınacak cevap karşısında, Devlette devamlılığın esas olması, Yönetmelik hükümlerinin tam olarak uygulanamaması nedeniyle asıl olan kanun hükmünün uygulanamaz hale gelmesinin mümkün olmayacağı, yönetmelik hükmünün esasen asli unsur olarak kanunda yer almadığından, asli (olmazsa olmaz) bir kural olarak telakki edilemeyeceği hususları gözetilerek, kanun hükmünün uygulanmasına olanak sağlamak üzere, yekti devri yapılan idarenin düzeltmeye ilişkin uygun görüşlerinin alınmasından sonra, gerekli düzeltme işleminin re’sen yapılmasının mümkün olabileceği değerlendirilmektedir. Ancak; en kısa zamanda yönetmelik (veya kanun) değişikliğinin yapılması gerektiği de düşünülmektedir.
V- SONUÇ : Yukarıda açıklanan maddî ve hukukî sebepler muvacehesinde; Diğer kurum ve; kuruluşlarınca evvelce yapılmış, ancak; 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesinde belirtilen aksaklıklar (hata) tespit edilmiş olan kadastro haritalarının, yeniden düzenlenmesi esnasında, ilk etapta Yönetmeliğin 12. maddesinin tam olarak uygulanması için gerekli tebligatların ilgili kurum ve kuruluşa yapılması gerekmektedir. Ancak; daha sonra yetki devri yapılmış, ilgili kurumunda projeye ait teknik dokümanın veya konuyu çözecek teknik elemanın bulunmadığı veya ilgili bilgi ve; belgelere ulaşılamadığından gerekli katkının sağlanamayacağı vs. yolunda alınacak cevap karşısında, Devletin devamlılığı, idarenin bütünlüğü ilkeleri de dikkate alınarak, 3402 sayılı kanunun 22/a maddesinin uygulanmasına olanak sağlamak üzere, ilgili idarenin düzeltmeye ilişkin uygun görüşlerinin alınmasından sonra gerekli düzeltme işlemlerinin yapılabileceği, en kısa sürede yönetmelik (veya kanun) değişikliğinin yapılmasının da gerekli olduğu düşünülmektedir.
Takdir Başkanlığınıza ait olmak üzere bilgilerini rica ederim.