Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi X/A sınıfı


ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELERDİR?



Yüklə 310,47 Kb.
səhifə6/9
tarix08.11.2017
ölçüsü310,47 Kb.
#31141
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8   9

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELERDİR?


  • Tüm şehirlerde evsel kaynaklı kanalizasyon suları biyolojik arıtmaya tabi tutulmalıdır.

  • Bölgede tüm endüstriyel arıtma gerektiren kuruluşların ön veya nihai arıtma tesisi tamamlanmalıdır.
Sular Üzerinde bir Hakikat Köprüsü Sayfa 18



  • Kanalizasyon olmadığı yerleşim birimlerinde altyapı çalışmaları hızla tamamlanarak alıcı ortama verilen evsel atıksular ile endüstriyel atıksular kanalizasyon şebekesine bağlanmalıdır.

  • Marmara bölgesine göç engellenmeli, son 10 yıl içinde % 42 artan nüfus artış hızı kontrol altına alınmalıdır.

  • Limanlara kayıtlı ve Boğazlar ile Marmara Denizinde geçiş yapan tüm gemiler çevre kirliliği yönünden denetlenmelidir.

  • Boğazlarda ve Marmara denizinde yüzeyde yer alan katı ve sıvı atıklar temizleme gemileri ile temizlenmelidir.

  • Marmara limanlarına ve marinalara sintine, pis balast suyu, tank yıkama ile çöp alım ve arıtma tesisleri yapılmalıdır.

  • Marmara denizi içinde özellikle balık yumurtalarının olabileceği bölgelerde kum çekilme işlemi durdurulmalı, denetlenmelidir. Bu faaliyetler bölge dışına çıkarılmalıdır.

  • Balık avı faaliyetleri yasaklara uygun olarak yapılmalı ve denetlenmelidir.

  • Sahil kent ve kasabalarda belediyeler düzenli olarak bir çöp toplama sistemi kurmalıdır.

  • Uluslararası kuruluşlar (UNEP, WICE vs..) ile temasa geçilip Rusya ve Avrupa kaynaklı nehir kirliliği önlenmelidir.

  • İlk ve orta dereceli okullarda başta olmak üzere yöresel ve medya yolu ile yoğun eğitim programları başlatılmalıdır.

KARADENİZDE KİRLİLİĞİN DURUMU


Karadeniz’de Kirliliğin durumunu, Marmara denizinden farklı değildir. Karadeniz'de kirliliğin kaynaklarını inceleyen BSEP, nütrientler ve ötrifikasyon, kanalizasyon, petrol kirliliği, radyoaktif kirlilik (radyonükleidler), pestisid ve PCB'ler olarak gruplandırılmıştır. Kirlilik Karadeniz flora ve faunasını ciddi olarak etkilemiş, balık popülasyonu ve bağlı olarak balıkçılık azalmıştır. Karadenize kıyısı olan ülkeler denizin korunması ve kirletilmesi amacı ile Ulusal hareketin gerekliliğine karar vermiş ve Türkiye önderliğinde Karadeniz çevre programı (BSEP)'nı kurmuştur.

KARADENİZDE KİRLİLİĞİN DURUMU

Kıta Avrupa’sının neredeyse üçte birinin kanalizasyonu Karadeniz’e boşalmaktadır. Bu bölge içinde 17 ülkenin büyük kısımları, 3 başkent, 160 milyon insan bulunmaktadır.

Avrupa’nın büyük nehirlerinden Tuna, Don, Dinyeper Karadeniz’e akmaktadır. Derinliği yaklaşık 2 km olan Karadeniz, nehirlerin getirdiği bol fosfor ve azot ile daha verimli hale gelmiştir.

Denizlerdeki gıda zincirinin temelini oluşturan Pitoplankton deniz üzerinde yüzen çok bitkiler ve canlılar tarafından yenir yada bakteriler tarafından hemen dekompoze edilmek üzere deniz dibine düşerler.

Karadeniz’in derinliklerindeki suyun Akdeniz’den gelecek suyla yer değiştirmesi yüzlerce yıl sürer. Dipte bulunan bakteriler bütün oksijeni tüketir. Sonucunda 180 metrenin altındaki kısımları esas olarak ölür.

Karadeniz dünyanın en büyük anoksik havzasıdır. Bu duruma rağmen yıllarca yüzeydeki sularda çok zengin ve çok çeşitli bir deniz yaşamı hüküm sürdü. Sadece 30 yıllık bir dönem içinde doğal kaynaklarının büyük bir kısmına felaketi anımsatan bir bozulma yaşadı. Nehirlerden gelen artan miktardaki besleyiciler pitoplankton zerrelerinin aşırı üremesine neden oldu. Bu durum ışığın, Kuzeybatı sualtı sahanlığının hassas ekosisteminin temel bileşeni olan deniz bitkileri ve yosunlara ulaşmasına engel oldu. Bütün bir sistemde bozulma başladı.

Bunlara 1980’lerin ortasında bir geminin atıksuyu içinde memleketi Doğu Amerika kıyıları olan deniz anasına benzeyen bir canlının "Mnemiopsis leiydi"’nin Karadeniz sularına gelmesi eklendi. Kısa sürede tüm Karadeniz’i kuşatan bu cins, balık larvaları ve küçük balıkların yumurtaları ile beslendi. Zamanla ağırlığı 900 milyon tona ulaşan bu canlı hamsi, istavrit gibi balık türlerinin azalmasına sebep oldu. Bu yıllarda mnemiopsis miktarı azalmış fakat etkisini sürdürmektedir.


Sular Üzerinde bir Hakikat Köprüsü Sayfa 19

Karadeniz’de, bazı yerlerde atıklar doğrudan denize veya çevre bakımından önemli sazlıklara boşaltılmaktadır. Tanker kazaları ve tankerlerin atıkları da petrol kirlenmesine sebep olmaktadır. Karadeniz’in çevresi; biyoçeşitlilik, doğal alanlar, balık kaynakları estetik ve dinlenme değeri ve su kalitesi bakımından önemli ölçüde kirletilmiştir.
Karadeniz; balıkçılık, turizm ve mineral kaynağı olması bir yanda ucuz bir nakliye yolu ve katı ve sıvı atıkların atıldığı uygun bir yer olarak kullanılmaktadır.

Nütrientler ve Ötrifikasyon

Karadeniz'deki ekolojik bozulmanın başta gelen nedenleridir. BSEP çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Karadeniz'e çözülmüş halde dökülen azotun % 53'ü ve toplam fosforun % 66'sı Tuna havzasından kaynaklanmaktadır.

Bu nedenle temizleme çalışmalarında en büyük görev Tuna ülkelerine düşmektedir. Kirliliğin azaltılması konusunda bilimsel stratejilerin geliştirilmesi ve araştırmaların devam ettirilmesi gerekmektedir.

Kanalizasyon,

BSEP çerçevesinde yapılan plaj bölgelerinde mikrobiyal kirliliğe yönelik araştırmalar, belli bazı yetkili birimlerin standart metodolojilerin kullanımında yada bilgi alışverişinde isteksiz kalmaları sonucunda hayal kırıklığı yaratmıştır.

Elde edilen datalar % 5 ile % 44 arasında numunelerin söz konusu ülkelerin hijyen kriterlerine uymadığını göstermiştir. Karadeniz'in yüzme alanının tamamında kirlilik söz konusu değil. Ancak sağlığa yönelik riskler konusunda halkı bilgilendirmeye yönelik ortak bir kriter de yok.

Karadeniz'in kıyı şeridinde kanalizasyon sistemine bağlı yaklaşık 10.385.000 kişi var. Yılda 571.175.000 m3 evsel atık nehirler aracılığı ile yada doğrudan Karadeniz'e akıyor. Pek çok Karadeniz ülkesinde kapatılan plajlar var.

Kolera, Hepatit A gibi su kaynaklı hastalıkların baş göstermesinde artış söz konusu. Kanalizasyon arıtma sistemlerinin daha iyi olması ve bilginin toplanmasında ve dağılımın daha fazla şeffaflık gerekiyor

Petrol Kirliliği,

Karadeniz'e her yıl ulaşan 111.000 ton petrol'ün yaklaşık % 48'I Tuna nehrinden geliyor. Geriye kalan miktarın çoğu ise yanlış uygulamaları ve petrol, petrol ürünlerinin hatalı taşınmasıyla ortaya çıkan karasal kaynaklardır.

Gemilerin balast suyu ile Karadeniz'e taşınan ve hayli önemli miktarda varsayılan petrol kirliliği ile ilgili miktar ise kesin olarak bilinmiyor.

Sedimentlere ve deniz suyundaki petrol konsantrasyonu ölçümleri sonunda, sediment miktarının Odessa ve Sochi gibi limanların yakınında fazla ancak açıklarda ve Boğaz akıntısının olduğu bölgelerde düşük olduğu gözlemlendi. Sedimentteki petrol ve petrol hidrokarbon miktarları Akdeniz'deki miktarlarla kıyaslanabilir.

Çözülmüş petrol konusunda yapılan EROS-21 ölçümlerinde taze petrolün özellikle Tuna ağzı yakınlarında çok yüksek olduğu saptandı. Batı Karadeniz'in yüzeyindeki konsantrasyonlar batı Akdeniz'den 10 kat fazlaydı. Poliaromatik hidrokarbonların (PAH), bir çeşit zehirli çözülmüş petrol hidrokarbon bileşeni, konsantrasyonları iyileştirici tedbirler alınmasını gerektiriyor.

Radyoaktif Kirlilik (Radyonükleidler),


Uluslararası Atom Ajansı (IAEA) sponsorluğu ve desteği ile Karadeniz’deki radyonükleid seviyesine yönelik ciddi çalışmalar devam etmektedir.
Sular Üzerinde bir Hakikat Köprüsü Sayfa 20

Karadeniz'deki bazı radyonükleid konsantrasyonları Akdeniz'dekinden daha yüksektir. Ancak okyanuslarda ve Akdeniz'de ölçülen radyonükleidlerin, radyolojik sonuçları konusunda araştırmalar, Karadeniz antropojenik radyonükleidlerinden yayılan radyasyon dozunun düşük olduğunu göstermektedir.

IAEA'nın bu alandaki araştırmaları uluslararası geniş kapsamlı devam etmektedir. Projeye Türkiye'den Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi katılmaktadır.


Pestisidler ve PCB'ler,


Pestisid ve polilorobifenillerin (PCB) konsantrasyonu oldukça düşük bulunmuştur. Tuna yakınlarında lindani kontsantrasyonları biraz yüksek olmakla birlikte numunelerin çoğu Akdeniz'deki örneklere benzemektedir.

Bu bulguların kontrolü, çeşitli bilimsel kuruluşların ortaklaşa yapmayı planladıkları midye deneyleri ile sağlanacak. Bu deneylere duyarlı organizma olan midyelerde pestisid ve PCB'lerin konsantrasyonu hassa olarak tespit edilecek. Ancak bu bileşenler Karadeniz açıklarında büyük bir problem oluşturmamaktadır.



Yüklə 310,47 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin