İ Ç İ ndek I l e r cilt I ab müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı



Yüklə 7,49 Mb.
səhifə54/171
tarix29.07.2018
ölçüsü7,49 Mb.
#62091
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   171

4.23.3.Atık Yönetimi


I. Öncelik tanımı

a) Mevcut durum

Evsel Katı Atık Yönetimi

Düzensiz depolama yapılan evsel katı atıkların olumsuz etkilerinin kontrol edilmesi amacıyla 14.03.1991 tarihinde Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe konulmuştur. Yönetmelik, evsel katı atıkların bütün ülke genelinde belirli bir sistem içinde toplanması, taşınması, geri kazanılması ve bertaraf edilmesi ile ilgili teknik ve idari esasları belirlediği gibi, ambalaj atıklarının toplanması ve geri kazanılması ile ilgili yasal yaptırımları da içermektedir. Az atık üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve atıkların çevreye zarar verilmeden bertaraf edilmesi atık yönetiminin temel ilkeleridir.

Türkiye genelinde toplanan katı atık miktarı 1995 yılında 21 milyon tona ulaşmıştır. Türkiye’de katı atık yönetimi konusunda yapılan çalışmalarda prensip olarak kişi başına düşen ortalama atık miktarı 1 kg/gün olarak kabul edilmektedir. 1997 yılı nüfus verileri (yaklaşık 63 milyon kişi) gözönüne alındığında günlük evsel katı atık miktarı yaklaşık 63000 tondur. Devlet İstatistik Enstitüsünün 1993 yılında yaptığı kompozisyon belirleme çalışmasından çıkan ortalama sonuçlara göre Türkiye’nin tahmini evsel katı atık kompozisyonu şu şekildedir; yaş atık (mutfak, park, bahçe vs.) yüzde 65,45, kül, curuf, toprak, taş yüzde 22,40, geri kazanılabilir atık yüzde12,07 dir.

Türkiye’de evsel katı atıkların toplanması, taşınması, geri kazanılması ve bertarafından 1580 ve 3030 sayılı belediye kanunlarına göre belediyeler yetkili ve sorumludur.

Yönetmelik çerçevesinde sıvı gıda ve temizlik ürünlerinin plastik, metal, cam ve lamine karton ambalajları için, piyasaya sürülen miktarın belirli bir yüzdesinin geri toplanması esasına dayanan “kota sistemi” mevcut olup, bu ambalajların toplanma ve değerlendirilme yükümlülüğü sanayiye verilmiştir.

Tıbbi Atıklar

Tıbbi atıkların yönetimi ile ilgili çalışmalar, evsel katı atıkların dışında değerlendirilmekte olup, bu atıkların toplanması, taşınması ve bertarafı ile ilgili çalışmalar 20.05.1993 tarihli Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine göre yürütülmektedir.

Sağlık Bakanlığının 1997 yılı verilerine göre Türkiye’de toplam hastane sayısı 1120, yatak sayısı ise 160.884’tür. Devlet İstatistik Enstitüsünün verilerine göre yatak başına tıbbi atık miktarı 2 kg/gün olup, yüzde 65 doluluk oranı üzerinden yıllık oluşan tıbbi atık miktarı 76.000 tondur. Yönetmeliğe göre tıbbi atıkların bertarafında yakma yöntemi esas olmakla birlikte, maliyetlerin yüksekliğinden dolayı yakma tesislerinin sayısı sınırlı olup (6 tane), tercih edilen bertaraf yöntemi, ikinci alternatif olan düzenli depolamadır.

Tehlikeli Atık Yönetimi

Gelişmiş ülkelerden ülkemize olan yasa dışı atık trafiğinin önlenmesi amacıyla 1989 yılında “Basel Sözleşmesi” imzalanmış ve 1994 yılında onaylanmıştır. Tehlikeli atık yönetim sisteminin oluşturulması amacıyla “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (TAKY)” hazırlanmış ve 1995 yılında yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikte yer alan atık kategorileri ve atık listesi Basel Sözleşmesinden adapte edilmiştir. Ayrıca bu listeler ülkemiz şartlarına uygun olarak detaylandırılmıştır. TAKY ile ülkemize olan her türlü atık ithalatı yasaklanmıştır. Ancak yüzde 85 ve üzerinde metal ihtiva eden hurdaların ithali kontrole tabidir. Bu kontroller 1993 yılından itibaren Çevre Bakanlığınca yürütülmektedir. Ayrıca tarama çamurları, atık yağlar, cips ve termik santral külleri ve tıbbi atıklar bu Yönetmelikte “Özel Atıklar” listesinde yer almaktadır. Tehlikeli atık geri kazanım ve nihai bertaraf tesisleri Çevre Bakanlığından işletme lisansı almakla yükümlüdür.

Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ile tehlikeli atıklara ilişkin özel kurallar belirlenmiş olup, bazı yönleri ile AB Direktiflerinde verilen kurallardan daha sıkı tedbirler içermektedir. Yönetmelikte tehlikeli atıkların özellikleri, bertaraf şekilleri, bertaraf kriterleri ve işlemleri verilmektedir. Tehlikeli atık oluşturabilecek aktiviteler ve kontrol edilmesi gereken genel atık tiplerine ilişkin atık listesi kod numaraları verilmiştir.

Son dönemde, Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile, tehlikeli atıkların yakılmasına ilişkin AB Direktifleri (94/67/EC; 897/283/EC) ile söz konusu mevzuat tamamen uyumlu hale getirilmiştir.

Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerini içeren Tehlikeli ve Özel Atık Yönetimine ilişkin bir proje başlatılmıştır.

Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımı

Türkiye, 20 Eylül 1994 tarihinde, “Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımı ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi”ne taraf olmuştur. Tehlikeli Atıkların Kontrolüne ilişkin ulusal mevzuat (yönetmelik) Basel Sözleşmesi baz alınarak hazırlanmış ve 27 Ağustos 1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu yönetmelik kapsamında tehlikeli atıkların sınırötesi taşınımına ilişkin bildirim sistemleri, uluslararası taşıma formları, yasadışı trafik, bildirim ile ilgili kurallar, tehlikeli atıkların ithalatı ve ihracatı ile ilgili kontroller ve transit geçişle ilgili kurallar ayrıntılı bir şekilde verilmektedir. Adı geçen konular Basel Sözleşmesi ile birebir uyumludur.

Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ile bazı metal hurdaları hariç her türlü tehlikeli atığın Türkiye’ye ithali yasaklanmıştır.

Söz konusu yönetmelik ilgili AB Direktifleri ile hemen hemen uyumlu olmakla birlikte bazı düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Piller ve Akümülatörler

Kullanılmış pil ve akülere ilişkin ayrı bir mevzuat bulunmamaktadır. Bu konular Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde ele alınmaktadır. Ancak, kullanılmış pil ve akümülatörlere ilişkin yönetmelik taslağı hazırlanmıştır.

Türkiye’de pil üretimi yapan tek bir kuruluş mevcut olup, kadmiyum içermeyen pil üretilebilmesi için tesiste teknolojik değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Atık Düzenli Depolama Sahaları

Atıkların düzenli depolanmasına ilişkin Türkiye’de mevcut üç yönetmelik bulunmaktadır. Bunlar; 14 Mart 1991 tarihli “Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”, 20 Mayıs 1993 tarihli “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve 27.8.1995 tarihli “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”dir. Her üç yönetmelik de Avrupa Birliği mevzuatı ile çoğu yönden uyumludur. Ancak, doğal ve sentetik bariyerlerin uygulanması ile ilgili Türk ve Avrupa Birliği mevzuatı arasında bazı ufak farklılıklar vardır.

Atıkların düzenli depolanması Türkiye için yeni bir uygulamadır ve henüz gerekli düzeye ulaşılamamıştır. Eski düzensiz depolama sahalarının kapatılması ve uygun şekilde rehabilite edilmesi önem arz etmektedir. Bu amaçla yerel otoriteler, atık düzenli depolama sahalarının planlanması, inşa edilmesi ve işletilmesi konularında desteklenmelidir.

Atık Yağlar, Poliklorlu Bifeniller ve Terfeniller

Türkiye, atık yağlar, poliklorlu bifeniller ve terfeniller konularında ayrı yönetmeliklere sahip değildir. Bu tip tehlikeli atıklar “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” çerçevesinde kontrol edilmektedir. Bu Yönetmeliğe göre, atık yağlar özel atık olarak sınıflandırılmış olup, atık yağ yönetimi konulu yeni yönetmeliğin hazırlanması yükümlülüğü Çevre Bakanlığına verilmiştir. Bu kapsamda taslak yönetmelik, ilgili AB Direktifleri paralelinde hazırlanmaktadır.

Bu bağlamda atık oluşumuna, toplanmasına ve taşınmasına ilişkin izleme sistemi, piyasa kayıt sistemi ile atık yağ azaltma ve geri kazanım teknolojileri ve bu konuda çalışan uzmanların eğitimi önemli hususlar olarak görülmektedir. Ayrıca, poliklorlu bifeniller ve terfenillerin analizinde bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
Ambalaj ve Ambalaj Atıkları

85/339/EEC Direktifindeki esaslar doğrultusunda, Türkiye’de şu anda ambalaj atıklarının geri toplanması ve değerlendirilmesine yönelik çalışmalar “Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında yürütülmektedir. Özellikle evsel tüketime yönelik sıvı gıda ve temizlik ürünlerinin plastik, metal, cam, lamine ve karton içecek ambalajları için belirli oranlarda toplama ve geri kazanım zorunluluğu bulunmaktadır.

Bununla birlikte, mevcut yönetmelik bütün ürünleri ve ambalajları kapsamamakta, buna karşılık ambalaj üretimi ve ambalajlı ürün tüketimi hızlı bir biçimde artmaktadır. Pek çok belediyede düzenli depolama sahalarının işletmeye açılmaya başlanması ve bu atıkların depolama sahasına gitmeden ayrı toplanması, toplanan atıkların da özellikle maddesel geri kazanım olarak değerlendirilmesi ülke ekonomisi için önem taşımaktadır. İlgili sanayi sektörleri için şu andaki mevcut yönetmelik ile getirilen toplama ve değerlendirme sorumluluğu direktifteki kapsam ve hedefler doğrultusunda daha da genişletilecek, sağlıklı bir envanter oluşturulacak, ortak bir işaretleme sistemine geçilecek, kamuoyunda yeterli bilinç oluşturulacak ve sorumluluk paylaşımına gidilecektir. Bu amaçla, 94/62/EEC sayılı Direktif ile bu Direktife ek olarak çıkarılan 97/129/EC ve 97/138/EC sayılı kararların esas alındığı bir “Ambalaj Atıkları Yönetmeliği” hazırlanmaktadır.

Bu konuda yeterli tecrübeye sahip ülkelerin teknik yardımına ihtiyaç duyulduğu gibi, özellikle de ambalajların ağır metal içerikleriyle ilgili standartlara uyum sağlanabilmesi, geri kazanım tesislerinin yaygınlaştırılması ve mevcut tesislerin modernizasyonu için teknoloji transferine ve finansmana ihtiyaç duyulacaktır.



b) AB Müktesebatı

İlgili AB Müktesebatı listesi Cilt II de verilmektedir.

c) Sorumlu kuruluş

Çevre Bakanlığı uhdesindeki atık yönetimi mevzuat uyum çalışmaları, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Belediyeler, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türk Ticaret Odaları Borsaları ve Deniz Ticaret Odaları Borsaları Birliği ile koordineli olarak sürdürülmektedir.

d) Nihai hedef

Atık Yönetimi ile ilgili Türk mevzuatı ve AB mevzuatının uyumlaştırılması için plan ve programların belirlenerek, bu amaçla kurum ve organizasyonların uygulayacağı görevlerin tespit edilmesi ve uygulanmasıdır.

Tehlikeli atıkların yönetimi ile ilgili Türk mevzuatını AB mevzuatı ile uyumlu hale getirmektir. Çalışmalar sonucu çevrenin korunması amacı ile çevresel standartlar oluşturulacak ve uygulanması sağlanacaktır. Bu kapsamda, öncelikle bölgesel atık yönetimi planlarının yapılması ve yağ, pil ve akümülatör atıklarının yönetimi, termik santral külleri, ambalaj atıkları gibi atıkların çevre ile uyumlu bertarafının sağlanması hedeflenmektedir.

Türkiye, Basel Sözleşmesinin “sadece nihai bertaraf amacı için değil, geri kazanım, tekrar kullanım gibi amaçlarla da Sözleşmenin Ek VII’sinde listelenen ülkelerden bu listede bulunmayan ülkelere taşınımını yasaklayan” II/12 ve III/1 Kararlarını desteklemektedir. Karar III/1’in onaylanması amacıyla yapılan çalışmalar tamamlanmış olup, kısa sürede onaylanma sürecine geçilecektir.




II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler

a) Türk mevzuatının mevcut durumu

1983 yılında yayımlanan 2872 Sayılı Çevre Kanununun 8inci maddesi uyarınca, “her türlü atık ve artığı çevreye zarar verecek şekilde ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yönetmeliklere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır” hükmü yürürlükte olup konuyla ilgili uygulanmakta olan yasal mevzuat şunlardır:


  • Katı Atıkları Kontrolü Yönetmeliği(14 Mart 1991);

  • Tıbbi Atıkları Kontrolü Yönetmeliği (20 Mayıs 1993);

  • Tehlikeli Atıkları Kontrolü Yönetmeliği (27 Ağustos 1995);

Ayrıca dolaylı olarak bu konu ile ilgisi olabilecek mevzuat;

  • 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun

  • 1580 sayılı Belediye Kanunu

  • 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu

  • 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun

  • Gayrisıhhi Müesseseler Yönetmeliği

b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler

Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, (14 Mart 1991), Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (20 Mayıs 1993) ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde (27 Ağustos 1995) AB mevzuatına uyum açısından gereken değişiklikler yapılacaktır.

Henüz taslak halinde olup, nihai hale getirme çalışmaları halen devam eden yönetmelikler ise; Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, Atık Pil ve Akümülatörlerin Toplanması, Taşınması Bertarafının Kontrolü Yönetmeliği, Termik Santral Atıklarının ve Küllerinin Bertarafının Kontrolü Yönetmeliği, Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, Atık Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği, Arıtma Çamuru Kontrolü Yönetmeliği ve Atıkların Alternatif Yakıt Olarak Çimento Fabrikalarında Kullanımı Yönetmeliğidir.

Tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliğinde değişiklikler yapılarak, atık girişi ve çıkışında aynı gümrük kapısında kontrolün sağlanması için ihtisas gümrüklerinin oluşturulması ve ilgili elemanların eğitimi sağlanarak, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında hızlı ve doğrudan bir bilgi alışverişi sağlanacak, Ülke içi taşınımda denetimin sağlanması için çevresel müfettişlik birimleri kurulacaktır.

c) Gerekli kurumsal değişiklikler

Atık Yönetimi sistemlerinin uygulanması amacı ile merkez ve yerel düzeyde yönetimin güçlendirilmesi önem arz etmektedir. Kalifiye ve yeterli sayıda eleman istihdamı ve eğitim programlarının uygulanması, bölgesel anlamda tehlikeli atık envanterlerinin miktar ve içerik olarak belirlenmesi gereklidir.

Tehlikeli atıklar ile ilgili 91/689/ EEC sayılı Direktifi uyumunun sağlanması amacı ile yönetim planlarının oluşturulması ve gerekli yatırım programlarının hazırlanması gerekmektedir.



d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler

Tehlikeli atıkların yönetimi konusunda, eğitim programları hazırlanması, tehlikeli atık listesi ve verileri doğrultusunda bir tehlikeli atık bilgilendirme sisteminin oluşturulması ve tehlikeli atık yönetimi planlama sistemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı

Atık Yönetimi uygulamalarının, toplulukla uyumlu hale getirilmesi ve uygulanması hem merkezi hem de taşra teşkilatlarında büyük miktarda özel eğitim görmüş ilave personel ihtiyacını ortaya çıkaracaktır.

III. Takvim

Kısa Vade

Envanter hazırlıkları ve yasal düzenlemeler



Orta Vade

Atık yönetimi projelerinin uygulanması




IV. Finansman

Finansman ihtiyacı, mevzuat uyumu ve uygulamaları için yaklaşık 20 milyon Euro civarında tahmin edilmekte olup, altyapı tesisleri için bu miktarın tespiti ayrıntılı ve özel bir çalışma yapılmasını gerektirmektedir.

Yüklə 7,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin