I raporu hazirlayanlar


Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İş-Günlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi



Yüklə 376,42 Kb.
səhifə6/17
tarix18.05.2018
ölçüsü376,42 Kb.
#50681
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17

6.3. Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İş-Günlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi


12 Mart Salı günü 10.00-13.00 arasında gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Irina VELICHKO yapmıştır. Panelist olarak, Senegal Cheikh Anta Diop Üniversitesi’nden akademisyen Fatou Sow SARR, İletişim İnisiyatifi İcra Direktörü Warren FEEK, Stockholm Üniversitesi’nden akademisyen Niclas JÄRVKLO ve Çek Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı Toplumsal Cinsiyet Birim Başkanı Lucia ZACHARIÁŠOVÁ katılım sağlamıştır.

Panelin genel amacı, 2009 yılında düzenlenen 53. Kadının Statüsü Komisyonu Oturumunda kabul edilen “HIV/AIDS Bağlamında Bakım Verilmesi de Dahil Olmak Üzere, Sorumlulukların Kadınlar ve Erkekler Arasında Eşit Paylaşımı” konulu sonuç metnine ilişkin uygulamadaki ilerlemelerin değerlendirilmesidir. Panelde özel olarak “toplumsal cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç ilişkileri; iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesi” üzerinde durulmuştur.

Panelde öncelikle İsveç'te geliştirilen ebeveyn izni politikaları ele alınmıştır. İsveç cinsiyet eşitliği hedefine doğru uzun bir yol kat ettiği için bilinmektedir. Diğer İskandinav ülkeleri gibi İsveç’te de cinsiyet eşitliği taahhüdünün uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Aile refahı, ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ortak hedefleri geniş bir yelpazede birleştirilmiş ve teşvik politikaları oluşturulmuştur. Erkek ve kadınların eşit sorumluluk paylaşımı ve güç dağılımı, erkekler ve kadınlar arasındaki ekonomik eşitlik ve kadınlara karşı şiddete konusunda sıfır tolerans İsveç’in odak cinsiyet eşitliği hedefleri arasında yer almıştır. Cinsiyet eşitliğini geliştirmek hususunda erkeklerin de önemli bir rolü görülmüştür. Erkek ve erkeklik çalışmaları akademik alanda bugün dünyanın her yerinde gerçekleştirilen araştırmalarda önemli bir alan teşkil etmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında İsveç’te cinsiyet eşitliği politikalarının erkekleri dahil etmek ve erkeklik için yeni normları teşvik etmek için önemli çabalar sarf ettiği görülmektedir. İsveç’te iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı konusunda en önemli derslerden biri ebeveyn izni konusuna verilen önemdir. İsveç’te son 30 yıllık dönemde ebeveyn izinlerini babaların kullanımında çok ciddi artışlar olmuştur.

Paneldeki ikinci konuşmacı ataerkil sistemin derin köklerine işaret ederek Senegal'de toplumsal cinsiyet normlarının dönüşümü ve diğer eğitim ve karar verme mecralarına erişim konusunda dikkate değer gelişimi üzerinde durmuştur. Senegal’de mücadele edilmesi gereken alanlar olarak takip eden konularda yasaların verilen taahhütlerle uyumlu hale getirilmesi; toplumsal cinsiyet eşitsizliği meselelerinde medya ile görüşme; toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçeleme konusunda daha çok düzenleme; iktidar partisinin eşitlikten sorumlu bakanına daha çok otonomi vermesi; erkeklerin toplumsal cinsiyete daha çok katılımının sağlanması öne çıkmaktadır.

Panelde ayrıca Çek Cumhuriyetinde kurulmuş olan İş, Özel Yaşam ve Aile Komitesi ele alınmıştır. İş, özel yaşam ve aile dengesinin öneminden bahsedilmiş olup bu hususun; kadınların karar alma mekanizmalarına yüksek katılımları, kadınların ekonomik bağımsızlığı, kadına yönelik şiddet gibi konularda da yüksek bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Çek Cumhuriyeti’nde 2001 yılında bir danışma kurulu olarak Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Hükümet Konseyi’nin kurulduğundan bahsedilmiştir. Bu çerçevede İş, Özel Yaşam ve Aile Komitesi ise 2009 yılında kurulmuştur. Temel amaçları Konseye (ve böylelikle hükümete) sunulmak üzere öneri ve tavsiyeler hazırlamaktır. İki temel çalışma alanları bulunmaktadır. Birincisi çocuk bakım hizmetleri (özellikle okul öncesi çağdaki çocuklar); ikincisi ise esnek çalışma düzenlemeleridir. Esnek çalışma ile ilgili olarak kamu yönetiminden, işveren sendikalarından, sivil toplumdan temsilcilerle işbirliği içinde çalışmalar yürütülmektedir. Yine bu çerçevede ilk kez 1992 yılında kurulan Annelik Merkezleri hakkında da bilgi verilmiştir.. 2002 yılında ise 300’den fazla olan merkezler arasında bir ağ kurulmuştur. Bu merkezlerde kadınların kendine güveni geliştirilmekte, aktif yurttaşlık becerilerinin geliştirilmesine vurgu yapılmakta, farklı gruplara odaklanılmaktadır.

Panelde son olarak HIV/AIDS bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliği ve medya ele alınmıştır. 2009 yılından bu yana yürütülen çalışmalara değinilmiştir. Öncelikle üzerinde anlaşılmış standart göstergeler üzerinde kapsamlı bir veri olmadığı belirtilmiştir. 2011 yılında medya şirketi ele alınarak yapılan bir araştırmaya göre kadınların temsili yalnızca %33’dür. Bu önemli bir sorun olarak ele alınmıştır. Sosyal medyanın gelişimi hakkında da bilgi verilmiştir. Örneği Facebook 2008 yılında 100 milyon kullanıcıya sahipken Mart 2013 itibariyle yaklaşık bir milyara ulaşmıştır. Twitter’da ise 3 yıl içerisinde kullanıcı sayısı 6 milyondan 200 milyona çıkmıştır. Hem sosyal hem de geleneksel medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği ve HIV/AIDS bağlamında çok önemli bir rol oynadığı vurgulanmıştır. Ancak bu alanda önemli bir izleme/değerlendirme eksikliği olduğu vurgulanmıştır. Son olarak üç hususun altı çizilmiştir: Kadınların sahip olduğu dijital / mobil yatırım şirket ve kuruluşlarının desteklenmesi; "yeni" ve "geleneksel" medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği trendleri ile ilgili izlemek ve raporlamak; HIV/AIDS’e odaklanan sosyal hareketlerin dijital / mobil teknolojilerle entegre olmasının sağlanması.


6.4. HIV/AIDS Bakımı; Ücretsiz Bakım Hizmetinin Tanınması ve Değer Kazanması


12 Mart Salı günü 13.00-16.00 arasında gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Filippo CINTI yapmıştır. Panelist olarak, Violet SHIVUTSE (Kenya Shibuye Halk Sağlığı Merkezi), Baby RIVONA (Pozitif Endonezya Kurumu Ulusal Koordinatörü ), Jantine JACOBI (UNAIDS Toplumsal Cinsiyet Birim Şefi), Francisco Guillén MARTIN (Meksika Ulusal İstatistik ve Coğrafya Genel Müdür Yardımcısı ), Souad TRIKI (Tunus Üniversitesi’nden Akademisyen) ve Paz LOPEZ, (UN-Women Teknik Danışmanı) katılım sağlamıştır.

İki bölüm halinde devam etmiş olan panelin ilk bölümünün amacı toplumsal cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç ilişkileri iken ikinci bölümünün amacı ise iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesidir.

Panelde öncelikle AIDS ile mücadele çerçevesinde ev temelli bakım hizmetleri ile ilgili Afrika Hükümetlerinin uluslararası fonlarla desteklenen programlarından bahsedilmiştir. Bu bağlamda oluşturulan ev temelli bakım ortaklığı modeli aktarılmıştır. Bu modelin 12 Afrika ülkesi tarafından uygulandığı aktarılmıştır. Model kapsamında evde bakım hizmetlerini gerçekleştiren bakıcıların Ulusal AIDS Kontrol Konseyleri tarafından hibe aldığı eklenmiştir.

Ardından Endonezya’da 2009 KSK’dan bu yana gerçekleştirilen iyileştirmelerden bahsedilmiştir. Bu çerçevede HIV üzerine bir Ulusal Strateji Planı uygulanmaya konmuştur. HIV ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet ve anneden çocuğa hastalığın geçişi konusunda koruma üzerine bir çalışma yapılmıştır. Ülke aynı zamanda CEDAW rapor sürecine engaje olmuştur. HIV ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet konusu bir öncelik haline gelmiştir. Nitekim, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi'ne sözlü açıklamada, Endonezya Pozitif Kadınlar Ağı HIV ile yaşayan kadınların haklarını tanıyarak bakım ve tedaviye erişimlerini sağlayacağını vurgulamıştır.

Bazı katılımcılar HIV/AIDS bağlamında evde bakım hizmetlerinin değerini ölçmek için yöntemler bulunması gerektiğini; ulusal sağlık sistemlerinin finansal kriz nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip olmasının önemli bir dezavantaj oluşturduğunu; kayıtlara geçmeyen göçmenlerin ulusal sağlık ve sosyal hizmetler sisteminden yararlanması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamışlardır.

Panelin ikinci bölümünde öncelikle Meksika’da toplumsal cinsiyet ile ilgili uluslararası karşılaştırmalara uygun, istatsitiki araçları sağlayan ölçme/değerlendirme göstergeler konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Bu noktada ücretsiz eviçi emeğin ekeonomik olarak değerlendirilmesi, zaman kullanımı gibi konuların önemi olduğu vurgulanmıştır.

Tunus temsilcisi ise 2005 yılında gerçekleştirilen “zaman kullanımı” araştırması hakkında bilgi vermiştir. Önceki araştırmaların ev içi zaman kullanımı, çocuk bakımı ve tarım aktivitelerine yoğunlaştığı; bu araştırmanın ise profesyonel iş hayatı, sosyal aktiviteler gibi kategorilere de yer verdiği ortaya konmuştur. Bu araştırmanın toplumsal cinsiyete göre ayrıştırılmış veritabanı sağladığı bunun da Tunus’un bütçe ve politika belirlemesinde yardımcı olduğu belirtilmiştir. Özellikle ücretsiz emeğin ekonomik değerinin birey ve ailelerin hayat döngülerini nasıl değiştirtirdiğine de odaklanıldığı görülmüştür.

Panelde daha sonra tartışma bölümüne geçilmiştir. Tartışmada özetle ölçümlerin henüz ırk/ cinsiyet ayrımcılığı yaşayan ya da engelli kadınlarla ilgili değişkenlere ulaşmada yetersiz olduğu; çapraz kesenlerle ilgili bilgilere ihtiyaç duyulduğu; ücretsiz işlerin değerini hesaplamanın önemli olduğu vurgulanmıştır.



Yüklə 376,42 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin