İmam Humeyni'nin Liderlik Tarzı


- Liderlik, Kardeşlik; Lider de Kardeş Demektir



Yüklə 1 Mb.
səhifə20/46
tarix21.08.2018
ölçüsü1 Mb.
#73752
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   46

2- Liderlik, Kardeşlik; Lider de Kardeş Demektir


İmam Humeyni’nin liderlik konusundaki sözlerinden ve konuşmalarından çıkardığımız kavramlardan biri de hizmet sunma ile aynı ufukta yer alan kardeşlik kavramıdır. İmam Humeyni, lideri halkın kardeşi olarak görmekte ve liderliği kardeşlik yaklaşımıyla değerlendirmektedir. Nitekim kendisi ile başkaları arasındaki ilişkiyle ilgili olarak şöyle demektedir:

“Ben ve siz birbirimizin kardeşiyiz. Safımız birdir ve ortada bir liderlik meselesi söz yoktur”[1] Bir başka yerde de şunu vurguluyor: “Söz konusu olan liderlik değil, kardeşliktir, İslam’da liderlik söz konusu değildir.”[2]

Belki de bu yaklaşımın köklerini Kur’an’da bulmak mümkündür. Çünkü Kur’an ayetlerine baktığımızda müminlerin birbirinin kardeşi olduğunu görürüz.

“Müminler birbirinin kardeşleridir”[3]

Bu İslami kavram dikkate alınarak lider de bir mümin olarak, diğerlerinin kardeşi şeklinde tanınmakta, bundan dolayı da kendini milletin diğer fertlerinden biri olarak görmektedir. “Ben de İran milletinin fertlerinden biriyim.”[4] İlginç olan şu ki dini kültürde liderin hatta kendisini başkalarından daha aşağıda gördüğü görülmektedir. “Benim, sizin hizmetkârınız olmam, lider diye anılmaktan daha iyidir. “[5] Görüldüğü gibi İmam Humeyni, tevazuunu en üst düzeye çıkarmıştır ve milleti kendisinin lideri olarak görmekte ve millete hitaben şöyle demektedir:

“Humeyni, her birinizin elini ayrı ayrı öpüyor, her birinize ayrı ayrı saygı duyuyor. Her birinizi ayrı ayrı kendisinin lideri olarak görüyor. Defalarca söyledim ben sizinle birim, ortada liderlik söz konusu değildir.”[6]



[1]      Tanzim ve Neşr Müessesesi, Sahife-yi İmam, c. 6, s. 253

[2]      Age. C.11, s. 352

[3]      Hucurat, 10

[4]      Tanzim ve Neşr Müessesesi, Sahife-yi İmam c. 5, s. 44

[5]      Age. C. 11, s. 352

[6]      Age. C 14, s. 474

3- Liderlik Fedakârlık, Lider de Fedakâr Demektir


İran İslam Cumhuriyeti’nin Kurucusunun yaklaşımında fedakâr olanlar, hareketin gerçek liderleri sayılmaktadır. Çünkü onlar, İslami harekete öncülük etmişlerdir. Burada izin verirseniz bu bakış açısını açıklamaya geçmeden önce İslam kültüründe fedakârlık konusunu ve onun liderlikle ilişkisini inceleyelim ve böylece yukarıdaki yaklaşımın düşünce ve inanç temellerini kavrayabilelim.

Esasen dini referanslarda fedakârlık ile liderlik arasında çok yakın bir ilişki vardır. Çünkü fedakârlıkla liderlik meydana gelmektedir. Bununla ilgili olarak birçok veriye işaret edebiliriz. Örneğin, İmam Ali (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor:

“Fedakârlık-özveri (isar) en üstün ibadet ve en büyük efendiliktir.”[1]

Bu ilişki İmam Ali’nin bir başka sözünde şöyle açıklanmıştır:

“Fedakârlık, büyüklük ve efendilik için yeterlidir.”[2]

İmam Ali’nin (a.s) sözlerinden yararlanarak fedakârlığın efendilik armağan eden etkenlerin en önemlilerinden biri olduğu söylenebilir. Buna ilaveten fedakârlık, önde gelen kişilerin ve liderlerin liderlik ve efendilik iddiaları konusunda bu özelliklere layık olup olmadıklarına ilişkin bir ölçü olarak kullanılabilir. Gerçek liderler ve efendiler, yalancı liderlerden bu şekilde ayırt edilebilir. Bu konuda İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

“Büyüklerin cevheri, fedakârlık sırasında ortaya çıkar”[3]

Binaenaleyh, gerçek büyüklerin ve liderlerin hamur mayası, onların göstereceği fedakârlıklarda ve özverilerde ortaya çıkar. Nitekim büyüklük ve efendilik konusunda yalan iddia sahipleri, fedakârlık (isar) ve özveri sırasında fedakârlıktan kaçarak asli cevherlerini ortaya koymuş olurlar.

Öte yandan liderler ve önde gelen kişiler nezdinde fedakârlık, başkalarını nüfuz altına alıp kendilerine itaatkâr kılmanın bir aracı olarak telakki edilebilir. Aşağıdaki rivayetler, liderlere bu mesajı vermektedir: “Fedakârlıkla özgürler köle haline getirilebilir”[4] Buna benzer şekilde Müminlerin Emiri Ali (a.s) fedakârlığı başkaları üzerinde nüfuz kurmanın ve onları itaatkâr kılmanın faktörü olarak zikretmektedir.

“Fedakârlık (isar) ve özveriyle başkalarını kendine köle yapabilirsin.”[5]

Dini referansların geneline bakıldığında liderlikle fedakârlık arasında yakın bir ilişkinin olduğu, fedakârlığın gerçek liderler ile yalancı iddia sahiplerini birbirinden ayırmada bir ölçüt olarak kullanılabileceği ve fedakârlığın kişiler üzerinde nüfuz kurmanın önemli bir aracı olarak nitelendirildiği görülmektedir. Bu dini referansları dikkate alarak İmam Humeyni de fedakâr kimseleri, İran’daki İslami hareketin liderleri olarak saymıştır. Örneğin o, “Hüseyin Fehmide” hakkında verdiği demecinde şöyle demiştir:

“Bizim liderlerimiz, on iki yaşındaki bu çocuktur. O, bizim yüzlerce kalemimizden ve dilimizden çok daha değerli olan o küçücük kalbiyle elindeki el bombasıyla kendini düşman tankının altına atıp onu imha etmiş ve kendisi de şehadet şerbeti içmiştir”[6]

İran İslam Cumhuriyeti’nin Kurucusu’nun fedakârlıkta bulunan bir kişi hakkındaki bu sözleri, onun liderlik konusundaki yaklaşımını göstermektedir. Bu sebeple hareketin önünde olan ve fedakârlıkta bulunan kimseler, gerçek liderlerdir. İmam Humeyni, bu önemli konudaki inancını İslami hareketin ilk dönemlerinde kahramanlıklar gösteren Kum kentindeki kadınları, hareketin liderleri olarak nitelendirmekle göstermiştir.

“Kum kadınları ve Çeharmerdan hanımları, bu İslami hareketin öncüsü oldular. Onlar siyasi rüştlerini ispat ettiler ve harekete yol göstericilik yaptılar.”[7]

Daha sonra cinsiyetlerini hiç nazarı dikkate almadan İranlı kadınlardan bir gruba hitaben şöyle buyuruyor: “Hareketin önderleri sizlersiniz, hanımlar, hareketin liderleridir. Biz, onların ardından gidiyoruz.”[8] Daha sonra sözlerini şöyle sürdürerek şunları vurguluyor: “Ben, sizleri lider kabul ediyorum ve sizlerin hizmetkârıyım.”[9] Görüldüğü gibi İmam Humeyni’nin yaklaşımında fedakarlar ve her türlü sorumlulukta ve özveride öncülükte bulunanlar hareketin gerçek liderleridirler. Bunlar, aziz ve şerefli kimselerdir. Sonuç itibariyle İran İslam Devrimi’nin büyük liderinin gözünde başkalarının onlara zulmedip onları istismar etmeye hakkı yoktur. İşte tam da bu yaklaşımla Allahu Teâlâ’ya şöyle dua ediyor:

“Ey Allah’ım bizim aziz gençlerimizin ve çocuklarımızın kendilerini bizim için feda etmelerinden dolayı senin mukaddes huzurunda özür diliyorum. “[10]

Bu anlatılanlardan sonuç çıkarılmak istenirse denilebilir ki İmam Humeyni’nin yaklaşımında liderlik, fedakârlık ve özveri anlamına gelmektedir. Fedakârlık yapan ve özveride bulunan kimseler, gerçek liderlerdir. Ayrıca ilahi liderliğin lügatinde istismar ve kişisel faydacılığın yeri yoktur.

[1]      Muhammedi Reyşehri, Mizanu’l- Hikme; c.1, s. 22

[2]      Age.

[3]      Age. s. 24

[4]      Age.

[5]      Age.

[6]      Tanzim ve Neşr Müessesesi, Sahife-yi İmam, c. 14, s. 73

[7]      Age. C. 7, s.132

[8]      Age.

[9]      Age.

[10]     Age; c. 14, s. 73


Yüklə 1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   46




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin