İmam suyuti


ALİMLERİN İMAM SUYUTİ’Yİ ÖVMELERİ



Yüklə 1,55 Mb.
səhifə2/23
tarix31.05.2018
ölçüsü1,55 Mb.
#52244
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23

ALİMLERİN İMAM SUYUTİ’Yİ ÖVMELERİ

İbnül İmad, İmam Suyuti hakkında; “Hadisleri senediyle rivayet eden , muhakkik, kıymetli ve faydalı eserler sahibi… İlahi kudrete inanan bir insan için ciddi bir şekilde yazılıp hazırlanan eserlerinin çokluğu keramet olarak yeter.”19 Der.


Şevkani der ki; “Kur’an ve Sünnet hususunda büyük bir imam. İçtihada yönelik ilimleri tam olarak kat be kat kuşatmış, bunlardan ortaya çıkan ilimleri de hakkıyla bilen bir insan.”20 Yine Şevkani başka bir eserinde der ki; “Tüm ilimlerde zirveye çıktı, akranlarını geçti ve adı yayılıp şöhreti duyuldu… Her daldaki eserleri güvenilirdir. Kendisi bütün İslam coğrafyasında güneş gibi olmuştur.”21
İmam Abdulvehhab eş Şa’rani, Tabakatul Vusta’da şöyle der; “Suyuti, kendi zamanında hadis ilimleri konusunda en bilgili insan ve sağlam bir hafızdı. Hadis lafızlarının gariblerini ve hadislerden hüküm çıkarmayı bilirdi. İbni Hacer, tahriç edeni ve mertebeleri bilinmeyen bir çok hadis temize çekti. Suyuti onları tahriç etti ve sahih, hasen, zayıf gibi mertebelerini açıkladı.”22
İmam Nebhani; “İmam Suyuti, Allah dostu bir veli, ilimde imam, hadiste hafız, fetvada şeyhul İslam olan bir şeyhti.” Der.23
Ali Bin Husameddin el Muttaki el Hindi, İmam Suyuti hakkında; “Asrının müctehidi, Şeyhulislam” der.24
Abdulaziz Bin Şah Veliyullah Dehlevi, İmam Suyuti hakkında; “Asrının hadis hafızı” diye bahseder.25
Subhi esSalih; İmam Suyuti’den “Allame” diye bahseder ve der ki; “Tefsir, hadis ve edebiyata dair bir çok eserler yazmış bir alimdir.”26
Mukbili el Yemeni, “el Alemuş Şamih Fi İsaril Hak Alel Aba vel Meşayih” adlı eserinde, İmam Suyuti’nin biyoğrafisinde, İmam Suyuti’nin iki yüz bin hadis ezberlediğini kaydettikten sonra şöyle der;
“Bu gün bundan fazla hadis ezberleyen kimse bulunduğunu sanmıyorum. Daha önce verilen bilgiler de göz önüne alındığında onun bellediği hadis hadis sayısının iki yüz bin olduğu anlaşılır. Bu da, bazı muhaddislerin, diğerlerinden naklen, onun altı yüz bin hadis ezberlediğini kaydetmiş olmalarıyla çelişmez. Zira muhaddisler bir tek hadisi, rivayette bulunan sahabeye nisbetle tek hadis kabul ederler. Buna göre (metni aynı olan) bir tek hadis, Suyuti’nin kitabında rivayet eden sahabelere nisbetle, bazen dört, on veya altmış hadis olur. Sahabe sözü olarak nakledilen mevkuf hadislerde de durum böyledir…”27
İmam Suyuti’yi hadiste hafız lakabı alan (yani en az yüz bin hadisi ezbere bilen Muhaddis) alimler arasında sayılmıştır.28
Büyük Tarihçi ve Fakih Ebu Muhammed Abdusselam Bin Hayyat, et Tuhfetul Kadiriyye adlı eserinde, Mağrib’de Şeyhul İslam olan Ebu Abdullah el Kassar’ın İmam Suyuti’yle ilgili olarak şöyle dediğini nakleder;
“Hadisleri Suyuti’nin Cem’ul Cevami’de derlediği gibi kimse derlememiş, kimse onun gibi araştırmamıştır. Hadis hafızlarının çoğu hadislerin herhangi bir isnadını anmadan mürsel ve muallak olarak vermişler, Suyuti ise hadislerin başka tariklerden senedleri ve mutabileri ile tahriç ederek mertebelerini açıklamıştır.”29
Allame Ebul Abbas Ahmed Bin Kasım el Buni et Temimi, “Sebt” adlı eserinde der ki; “Suyuti’nin ezberlediği hadis sayısı üç yüz bindir. O, şöyle der; “Eğer daha fazla bulsaydım, ezberlerdim.”30
Öğrencilerinden Davudi ve Şazili, Suyuti’nin ezberleme ve bildiklerini çok iyi hatırlama kabiliyeti olduğunu, günde üç kürrase yazdığını belirtirler.31

Sufilik hakkında;
İmam Suyuti, öğrendiği ilimler arasında tasavvufu ve ona dair eserleri dahil etmemiştir. Giymiş olduğu tarikat hırkasının silsilesini ve hangi zikirleri yaptığını belirtmiştir. Onun silsilesinde bir tarikatın düzenli usulü görülmez, yalnızca çeşitli kaynaklardan ve müstakil olarak bazı sufilerden feyz almıştır.32
İmam Suyuti, hak yoldan sapmış sufileri dört ana kategoriye ayırır;

  1. Hulul ve İttihad düşüncelerini aşılayanlar

  2. Fena makamına ulaştıktan sonra şer’i mükellefiyetlerin kalktığını iddia edenler

  3. Vahdetul vücudu savunanlar

  4. Şatahatta bulunanlar.

Suyuti, el Cüneyd’in yolunu ve onun tarikatının o günlerde temsilcisi olan Şaziliye tarikatını tercih ettiğini, zira bu tarikatın yanlış yollara sapmayıp şeriatla uyumlu olduğunu belirtir.33 Ancak Suyuti, İbni Arabi ve İbnül Farız gibilerin tekfir edilmesine karşı çıkmıştır. Suyuti, nefis tezkiyesi ilminin asil bir ilim olduğunu ispatlamaya çalışmış, selefi anlayıştan sapmamıştır. Te’yidül Hakika adlı eseri, onun tasavvufu selef çizgisine çekme gayretlerinin örneklerinden biridir.34 Sehavi gibi tasavvuf taraftarı bir alim Suyuti’nin Şeyhul İslam İbni Teymiye’yi taklid ettiğini söylemiştir.35


Suyuti Baybarsiyye hankahına teftiş için şeyh olarak atanmıştı. Oradaki sufileri yanlışlarından dolayı çok ikaz ettiği için sufiler onu sultana şikayet etmiş, Suyuti de görevinden azledilmiştir.36
Hadikatul Evliya’da, Dusukiye tarikatına mensup Suyutiyye kolu, İmam Suyuti’ye nisbet edilir.37. Edinilien bilgiler, İmam Suyuti’nin bir tarikata intisap ettiğini göstermez. Ancak bazı tarikatlardan teberrük hırkası giymiştir. Kendisi de ancak şeriat ilimleri ile ilgilenmeyi bıraktıktan sonra tasavvufi hayata yöneldiğini belirtir.38

İctihad meselesi

Dokuzuncu asrın sonlarına doğru imam Suyuti mutlak müctehid olduğunu söylemiş39, muasırları tarafından itirazlara maruz kalmıştır. İmam Suyuti der ki; “Allah, rasulü efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in şeriatinde devamlılık, ümmeti için de asırların devamınca müctehidlerine beka hususiyetlerini bahşetmiştir. Şimdi cehalet hakim olduğu için bilgisiz kimseler ictihadı gözlerinde büyütüyorlar ve onun farzı kifaye olduğunu unutuyorlar.”40


İmam Suyuti diyor ki; "İçtihad davasına karşı çirkin söz söyleyen biri beni beşinci bir mezhep icad etmekle suçladı. Hatta bundan da aşırı giderek... Böyle kınamalar, suçlamalar avam ve onlar seviyesinde olanların akılları üzere yürür. Güvenilir zatlardan birinin bana anlattığı şu olayda bu kınamanın bir çeşididir: Musul'lu Kadı Siracuddin Şam beldesindeyken yanına A'cemlerin ileri gelenlerinden Hanefi bir zat geliyor. Vitir namazının vacip olup olmaması konusunda tartışıyorlar. Acem zat, ilminin genişliği ve Humuslu'nun sermayesinin kıtlığı yüzünden galip geliyor. Halk onun galip geldiğini anlıyor. Bu durum Humus'luya ağır geliyor. "Cemaatin işin gerçeğini bilmesinde bir sakınca yok" deyip halka hitap ediyor: "Ey halk topluluğu, benim bu adamla aramızdaki münazara niçin oldu, biliyor musunuz?" ve açıklıyor: " Ben, Allah size beş vakit namazdan başka hiçbir namazı farz kılmadı, diyorum. Bu ise altı vakit vacip kılmiştır, diyor. " Bu açıklama üzerine halk adamı rafızi ilan edip linç etmeye kalkışır.“41
İnsanların sürüler gibi güdülmeye başlandığı, akletmenin es-Suyuti'nin ince esprisinde ifadesini bulduğu gibi yerildiği uzun bitkisel dönemi İzzuddin ibnu Abdisselam şöyle tasvir /tahlil eder: "Şaşılacak şeydir ki mukallid fıkıhcılar imamlarının mesnedi olan delillerin zayıf olduğunu ya da bu zaafı giderecek bir delil bulamadıkları halde yine imamlarını taklid etmekte ve kitap ve sünnetin teyid etmediğini, hükümleri çürük delillerle ve sırf imamlarını müdafaa için terketmektedirler. Bu mutaassıp mukallidler zuhur edip de imamlarını sanki peygamberi izler gibi taklid etmeye başlayıncaya kadar halk dilediği alimden müşkilini sorar, bir ekole bağlı kalma zorunluluğunu hissetmezdi ve bununla da kınanmazdı."
İbnu Kayyım taklidi 2/el-Bakara 170, 39/ez-Zuhruf 23-24, 5/el-Maide 104, İsra 36., 7/el-Araf 33, 33/el-Ahzab 67, 9/et-Tevbe 31 ayetlerine aykırı bulur. Der ki: "Denilse ki, sadece kafirleri, akletmeyen ve doğru üzerinde olmayan babaları taklid eden yerilmiştir. Hak üzere olan ulemayı taklid eden yerilmemiştir. Onlar da ilim ehlidir. Sormak ta onları taklid etmektir. Ama gücünü Allah'ın indirdiğini uymaya sevkedip de bunlardan bazısı kendine gizli kalan dışında. İbni Hazm, Gazali, İbni Teymiye, Rafii, Nevevi, İmamul Harameyn ve Fahreddin Razi gibi alimler de taklide karşı çıkmıştır.
m.1501 yılı şubatında Suyuti’ye karşı bir ayaklanma olmuş, yapılan soruşturma sonucunda Sultan Tomanbay tarafından görevinden uzaklaştırılmış, o da Ravda adasına inzivaya çekilmiştir. Yasin İbni Ballan’ın ölümü üzerine onun yerine müderrisliğe getirilmek istendiyse de o bunu kabul etmemiştir.42

Yüklə 1,55 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin