20. SU ÜRÜNLERİ AVLAMA VE İŞLEME TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI
ULUSOY Şafak
Danışman : Prof. Dr. Özkan ÖZDEN
Anabilim Dalı : Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi
Programı : İşleme Teknolojisi
Mezuniyet Yılı : 2014
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Özkan ÖZDEN
Prof. Dr. Candan VARLIK
Prof. Dr. Sühendan MOL TOKAY
Prof. Dr. Ufuk ÇELİK
Prof. Dr. Ali AYDIN
İstavrit ve midyelerde gıda güvenliği açısından bazı pestisitlerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi
Bu çalışmada, çevresinde önemli ölçüde yerleşim, endüstri ve tarım alanları bulunan, hayvan ve insan sağlığını önemli ölçüde tehdit eden pestisitlerle kirlenmelere maruz kalan Marmara Denizi’nden İstanbul Boğazı, Gelibolu, Bandırma ve Tekirdağ olmak üzere toplam dört bölgeden Ekim 2010-Ekim 2011 tarihleri arasında her ay temin edilen kara midye Mytilus galloprovincialis (LAMARCK, 1819) ve istavrit balığı (Trachurus sp.) örneklerinin altı aylık gruplar halinde analizi yapılmıştır.
Bütün bölgelerden temin edilen istavrit ve midye örneklerinde α-Endosulphane ve heptachlor konsantrasyonu tespit edilmemiştir. Bölgeler arasında yıllık ortalama tespit edilen en yüksek total-DDT, total-HCH, endrin ve β-endosulphane konsantrasyonları istavrit örnekleri için sırayla yaş ağırlıkta 12,16; 6,99; 0,13 ve 0,29 ng/g bulunurken, midye örnekleri için sırayla 1,78; 1,97; 0,05 ve 0,04 ng/g yaş ağırlık olarak bulunmuştur. Bölgeler arasında yıllık ortalama tespit edilen en yüksek PCB 28, PCB 52, PCB 138, PCB 153 ve PCB 180 konsantrasyonları istavrit örnekleri için sırayla yaş ağırlıkta 0,85; 1,23; 2,95; 4,98 ve 1,86 ng/g, midye örnekleri için sırayla 0,10; 0,12; 0,35; 0,40 ve 0,05 ng/g olarak tespit edilmiştir. İstavrit ve midye örneklerinde en yaygın çıkan pestisit bileşikleri total-DDT, total-HCH ve PCB 138, PCB 153 konsantrasyonları olarak belirlenmiştir. Dört bölgede bütün örneklerden elde edilen OCPs ve PCBs konsantrasyonları, Türk Gıda Kodeksi (2011), EU Commission (2011-2006), FAO (1983), FDA (2011)’nın balık ve su ürünleri için verdiği sınır değerlerin altında bulunmuştur.
Determınatıon and evaluatıon of some pesticides in horse mackerel And Mussels, regarding food safety
In this study, horse mackerel (Trachurus sp.) and mussel (Mytilus galloprovincialis) (LAMARCK, 1819) samples that were collected monthly between October-2010 and October-2011 from four stations as Bosphorus, Bandırma, Gelibolu, Tekirdağ in Marmara Sea where is around significant settlement, industrial and agriculturel areas and exposed to contamination with pesticides that significantly threats animal and human health were analyzed.
α-Endosulphane and heptachlor concentrations in horse mackerel and mussel samples obtained from all stations were not detected. While the highest average annual total-DDT, total-HCH, endrin, β-endosulphane concentrations among the stations were found 16; 6,99; 0,13; 0,29 ng/g (wet weight) for horse mackerel, the concentrations were found 78; 1,97; 0,05; 0,04 ng/g (wet weight) for mussel respectively. The highest average annual PCB 28, PCB 52, PCB 138, PCB 153 and PCB 180 concentrations were detected 0,85; 1,23; 2,95; 4,98 and 1,86 ng/g (wet weight) for horse mackerel, while these concentrations were detected 0,10; 0,12; 0,35; 0,40 and 0,05 ng/g (wet weight) for mussel respectively. The most common pesticides compounds in horse mackerel and mussel samples were determined as total-DDT, total-HCH ve PCB 138, PCB 153 concentrations. OCPs and PCBs concentrations detected from all samples obtained from four stations were found below the limit values for fish and seafood given by Turkish Food Codex (2011), EU Commission (2011-2006), FAO (1983), FDA (2011).
21. ENFORMATİK ANABİLİM DALI
KÖSE BİBER Sezer
Danışman : Yard. Doç. Dr. Zerrin AYVAZ REİS
Anabilim Dalı : Enformatik
Programı : -
Mezuniyet Yılı : 2014
Tez Savunma Jürisi : Yard. Doç. Dr. Zerrin AYVAZ REİS
Prof. Dr. Sevinç GÜLSEÇEN
Prof. Dr. Ümit DAVASLIGİL
Prof. Dr. Hülya ÇALIŞKAN
Yard. Doç. Dr. Zekeriya KARADAĞ
Yaratıcılığı Geliştirici Etkinliklerle Desteklenen Web Tabanlı Öğrenmenin Çğrencilerin Başarı ve Yaratıcılığına Etkisi
Bu araştırma ile uzaktan eğitimin bir şekli olan web tabanlı öğrenme ortamında öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirecek etkinlikler tasarlamak ve geliştirilen etkinliklerle desteklenen bu öğretim yönteminin, öğrencilerin akademik başarıları ile yaratıcılıkları üzerindeki etkisini incelemek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda ilköğretim 6. sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrenciler için Matematik dersindeki “Sayılar” öğrenme alanına ait kazanımlar farklılaştırılarak, öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmeyi hedef alan özgün bir ders içeriği oluşturulmuştur.
Araştırmada deneme modelinin bir şekli olan ön test – son test kontrol gruplu deney deseni kullanılmıştır. Çalışma, İstanbul’un Maltepe ilçesinde bulunan Orhangazi İlköğretim Okulu’nda, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 124 adet 6. sınıf öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında yansız atama yöntemi ile seçilen 4 sınıftan ikisinde geleneksel öğretim yöntem ve teknikleri, diğer ikisinde ise web tabanlı öğretim yöntemi uygulanmıştır. Bununla birlikte hem web tabanlı öğrenme, hem de geleneksel öğretim yöntemleri uygulanan sınıflardan birer tanesinde, araştırmacı tarafından hazırlanan, öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirici etkinlikler kullanılmıştır. Kullanılan bu etkinlikler, yaratıcılık alanında uzman kişilerle yapılan görüşmeler doğrultusunda hazırlanmıştır.
Araştırmaya yönelik veriler, Torrance Yaratıcı Düşünce Testi Sözel A ve B Formları ile araştırmacı tarafından geliştirilen akademik başarı testi ve görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen nicel verilerin normal dağılıma uygunluğu Shapiro Wilk W Test istatistiği yardımıyla belirlenmiştir. Normal dağılım gösteren verilerin analizinde parametrik testlerden İlişkili ve İlişkisiz Örneklemler T-Testleri, normal dağılım göstermeyen verilerin analizinde ise parametrik olmayan Mann Whitney U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testleri kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise Nvivo 10 programı aracılığıyla analiz edilerek tekrar edilme sıklıkları ve yüzdelik dilimlerine göre grafiklerle sunulmuştur.
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre web tabanlı öğrenmenin, öğrencilerin akademik başarıları ile yaratıcılıklarını geleneksel öğretime göre daha fazla arttırdığı görülmüştür. Ayrıca geleneksel öğretim yöntemi kullanılan sınıflarda yaratıcılığı geliştirici etkinlikler kullanılmasının da, öğrencilerin akademik başarıları ile yaratıcılıklarını olumlu etkilediği belirlenmiştir. Bununla birlikte öğrencilerin akademik başarı ve yaratıcı düşüncelerinin “en fazla”, yaratıcı etkinliklerle desteklenen web tabanlı öğrenme ortamında geliştiği görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, web tabanlı öğrenmenin öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmede etkili bir yöntem olduğu ve bu etkinin yaratıcılığı geliştirici etkinliklerle daha da arttırılabileceği düşünülmektedir.
The Effect of Web Based Learning Supported by Creativity Improving Activities on Students’ Achievement and Creativity
This study is aimed to design activities that improve creative thinking skills and to observe the effects of this teaching method supported by these improved activities on students’ academic successes and their creativity in an web-based learning environment, which is an another type of distance education. Within this direction, an authentic course content is formed targeting to improve the students’ high level thinking skills by differentiating the objectives of ‘The Numerals’ learning domain in Math courses of 6th grade primary school level.
Pretest-posttest control group experimental design which is a type of experimental model was used in the study. The study is held with a number of 124, 6th grade students having their education in Orhangazi Primary School between 2012-2013 school year. In the context of the research, four classes are chosen with the method of randomly assigning. Traditional teaching methods and techniques are applied to the two of the classes while the other two are treated with the web based teaching method. In addition to that, in each one of the classes which is treated with both the web based and traditional teaching methods, the activities, designed by the researcher to improve the students’ creative thinking skills, are applied. The activities used in the study are prepared in accordance with the interviews made with the experts in the field of creativity.
The data of the research are gathered via Torrance Creative Thinking Test Verbal Forms of A and B, and the academic success tests and interview forms, designed by the researcher. The convenience of the quantitative data of the study to the normal distribution is defined with the statistics of Shapiro Wilk W test. In order to analyze the normal distribution data, Dependent and Independent Samples T-Test of the Parametric Tests are used and for the data, not showing a normal distribution, non-parametric tests of Mann Whitney U and Wilcoxon Signed Rank test are used. The qualitative data of the study is analyzed with Nvivo 10 program and presented in the graphics according to the frequency of repetition and percentiles.
According to the findings of the study, web based learning improves the academic achievements and creativities when compared to the traditional teaching methods. And it is also observed that the creativity improving activities, used in the classrooms educated with the traditional methods, affect the academic achievement and creativity positively, too. Together with these, it is defined that the academic achievement and the creativity is best enhanced with the web based learning environment supported with the creative activities. The results of the study show us that web based learning is an effective way of improving high level thinking skills and this effect is considered to be strengthened through the creativity improving activities.
YILDIZ Osman
Danışman : Prof. Dr. Sevinç GÜLSEÇEN
Anabilim Dalı : Enformatik
Programı : -
Mezuniyet Yılı : 2014
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Sevinç GÜLSEÇEN
Prof. Dr. Erdal BALABAN
Prof. Dr. Hülya ÇALIŞKAN
Prof. Dr. Rauf NİŞEL
Doç. Dr. İlhan VARANK
Makine Öğrenmesi İle Uzaktan Eğitim Öğrencilerinin Performanslarının Değerlendirilmesi
Uzaktan eğitimdeki öğrencilerin yıl sonu akademik performanslarının önceden tahmin edilmesi ve bu tahmin sonucunda elde edilecek bilginin kullanılmasıyla gerekli önlemlerin alınması çok önemlidir. Özellikle öğrencilerin akademik performanslarının iyileştirilmesine ve böylece eğitim kalitesinin artırılmasına olanak sağlanabilir. Bu çalışmada uzaktan eğitimdeki öğrencilerin ilk 6 haftalık öğretim yönetim sistemi verileri kullanılarak, yıl sonu akademik performanslarını tahmin etmeye yönelik yeni bir matematiksel model geliştirilmiştir. Klasik bulanık ve uzman görüşüne dayanılarak oluşturulan bulanık modeller kurulmuş, sonrasında genetik algoritma kullanılarak bulanık modele ait üyelik fonksiyon aralıkları optimize edilmiştir. Daha sonrasında kümeleme yöntemleri kullanılarak bulanık mantık ile birlikte melez bir model oluşturulmuştur. Bu çalışmada kullanılan veriler veriler açık kaynak kodlu öğretim yönetim sistemi olan Moodle üzerinden elde edilmiştir. 2011-2012 öğretim yılı Temel Bilgisayar Bilimleri dersine kayıtlı 218 öğrencinin verileri kullanılarak model oluşturulmuştur. 2012-2013 öğretim yılı Temel Bilgisayar Bilimleri dersine kayıtlı 95 öğrenciye ait veriler de doğrulama verisi olarak kullanılmıştır. Yapılan çalışmada bir öğrencinin sisteme en son ne zaman girdiği, ne sıklıkla girdiği, en son oturumda ne kadar süre kaldığı gibi 6 haftalık verilere ilave olarak, 4.haftada yapılan küçük sınav notu ve 8.haftada yapılan ara sınav notu bilgileri giriş verisi olarak kullanılmıştır. Bu veriler ışığında oluşturulan modellerle öğrencilerin akademik performans tahminleri yapılmış ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.
Evaluating Distance Learning Students’ Performance by Machine Learning
It is essential to predict distance education students’ year-end academic performance early during the semester and to take relevant measures on the basis of such prediction. In this way, it could be possible to enhance students’ academic performance and thus the quality of education they are provided with. The present study is forced on designing a new mathematical model to predict distance education students’ year-end academic performance in reference to the 6-week data kept in the learning management system. Particular fuzzy models were formed on the basis of classical fuzzy and learned opinion, and the membership function ranges for the fuzzy model were optimized through a genetic algorithm. Next, a hybrid model was formed with fuzzy logic using clustering methods. The data were collected on Moodle, an open-source learning management system. The model was based on the data on a total of 218 students registering for the course Basic Computer Sciences during the 2011-2012 Academic Year. In addition, one more dataset, which was concerning another 95 students registered for the course during the 2012-2013 Academic Year, was used as verification data. The input data were comprised of five components, namely the last time when students logged on to the system, the frequency at which they logged on to the system, the amount of time spent online in the last session, one quiz administered in Week 4, and one midterm exam administered in Week 8. The models formed on the basis of these data were used to predict students’ academic performance and to make particular comparisons.
ŞİŞMAN Burak
Danışman : Prof. Dr. Sıddık B. YARMAN
Anabilim Dalı : Enformatik
Programı : Enformatik
Mezuniyet Yılı : 2014
Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Sıddık B. YARMAN
Prof. Dr. H. Ali ÇIRPAN
Prof. Dr. İlhan KOCAARSLAN
Prof. Dr. Sevinç GÜLSEÇEN
Doç.Dr. Ümit GÜZ
Sesini Kaybetmiş Hastaların, Eski Ses Kayıtlarından Özgün Ses Üretme Algoritmasının (Süa) Geliştirilmesi
İnsanoğlunun doğasında var olan konuşma yeteneği, insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik olup, iletişimin de en önemli parçasıdır. Konuşmanın en temel özelliği sestir; dolayısıyla iletişim kaybına neden olan herhangi bir ses problemi de insanı sosyal açıdan olumsuz etkileyebilir.
Disfoni, ses tellerinin, işlevsel ya da organik bir sebepten ötürü bozuk bir şekilde ses çıkarmasını ifade eden bir tıp terimidir. Konuşma üretiminde kullanılan organlarda görülen patolojilerde veya ekstra fizyolojik durumlarda ses bozuklukları (disfoni) meydana gelmektedir. Disfonik ses, çatallı, aşırı soluklu, pürüzlü veya fısıltı şekilde olabilir.
Disfoni, iletişime ve sosyal hayata etki edebilmekte, bu hastalarda ses bozukluklarının doğrudan sonucu olarak psikolojik ve duygusal problemler görülmektedir (Krischke ve diğerleri, 2005). Yapılan araştırmalar, disfoni problemi olan kişilerin ses bozukluklarının bir sonucu olarak çok sayıda zorluk yaşadıklarını ve bunların işitme problemi olan hastaların karşı karşıya kaldığı zorluklara benzer nitelikte olduğunu göstermektedir.
Bu tez çalışmasında amaçlanan, başlıca nedenleri; ses teli felci, gırtlak kanseri ve ses tellerindeki organik lezyonlar olan kronik ses bozukluklarından ötürü sesini kaybetmiş hastaların fısıltı benzeri konuşmalarını, eski ses kayıtlarından çıkarılan özelliklere göre yeniden yapılandırarak sağlıklı seslerine yakın bir ses üretmektir.
Tez çalışmasının birinci bölümünde; çalışmanın genel bir özeti verilmiştir.
İkinci bölümünde; insanda ses üretimi ve konuşma işareti işleme üzerine temel bilgiler verilmiştir ve Türkçe’nin ses özelliklerinden bahsedilmiştir. Otomatik Konuşma Tanıma Sistemi(Automatic Speech Recognition - ASR)’nin çalışma biçimi ve yöntemleri hakkında bilgiler verilmiştir. Konuşma üretiminde önemli rolü olan gırtlağın yapısından bahsedilmiştir. Daha sonra; Disfonik konuşma, gırtlak kanseri ve gırtlağın komple ya da kısmen alınması (larenjektomi) sonrası üretilen konuşmadan bahsedilmiştir. Disfonik konuşma ile sağlıklı konuşma arasındaki farklılıklar incelenmiş ve literatürde konuyla ilgili yapılan diğer çalışmalar sunulmuştur.
Üçüncü bölümünde; tez çalışması kapsamında geliştirilen Özgün Ses Üretme Algoritması (SÜA) detaylandırılmıştır.
Dördüncü bölümünde; tespit edilen bulgular ortaya konmuştur ve son bölümünde; tez çalışması sonuçları değerlendirilmiştir.
Based On Its Original Form, A Novel Voice Production Algorithm For Dysphonia Patients
The speaking ability, which is in the nature of the human beings and is the most important trait that distinguishes humans from the other living creatures, is the most important element of the communication. Sound is the basic property of speaking, thus any sound problem resulting in communication loss impacts the human beings socially.
Dysphonia is a medical term that defines the distorted sound production of vocal chords owing to functional or organic reasons. Dysphonia occurs in the case of pathologies observed in the vocal tract or in extra physiological cases. Dysphonic sound can be cracked, excessively aspirated, rough or whispering.
Dysphonia affects communication and social life, psychological and emotional problems are observed in the patients as a direct result of this speaking disorder. (Krischke at al, 2005). According to the research findings, individuals with dysphonia disorder experience many difficulties and these resemble the difficulties of people with hearing impairment.
This thesis study is aiming at producing healthy sound for the individuals who lost their voice due to chronical sound disorders like vocal cord paralysis, larynx cancer and organic lesions in vocal chords by reconstructing their whisper-like voice according to features taken from their previous sound recordings
In the second part of this thesis, the speech production and speech processing in humans and the sound features of Turkish language have been discussed. The processing principles and methods of Automatic Speech Recognition System (ASR) have been presented.
And dysphonic speech, vocal tract, larynx cancer and speech after laryngectomy have been mentioned. The differences between healthy speech and dysphonic speech have been examined and other studies in the literature have been presented.
In the third part, a Novel Voice Production Algorithm which has been developed in the context of this study and various approaches have been detailed.
Finally, the findings have been discussed and in the last part the conclusions of the study have been evaluated.
Dostları ilə paylaş: |