İNŞaat mühendiSLİĞİ anabiLİm dali



Yüklə 0,74 Mb.
səhifə5/14
tarix29.10.2017
ölçüsü0,74 Mb.
#20057
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

YURTSEVEN Hüseyin
Danışman : Prof. Dr. Hakan YENER

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : Ölçme Bilgisi ve Kadastro

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Hakan YENER

Prof. Dr. Ayhan KOÇ

Prof. Dr. Nebiye MUSAOĞLU

Prof. Dr. Kadir ERDİN

Doç. Dr. Füsun Balık ŞANLI

Yüksek Çözünürlüklü Uydu Verileri ile Obje Tabanlı Görüntü Analizleri
Ormancılık çalışmalarında uzaktan algılama teknolojilerinden oldukça uzun zamandır faydalanılmaktadır. Geleneksel yersel ölçümler ve fotogrametrik yöntemler ile görece daha doğru veriler elde edilebilirken çok daha fazla insan gücü ve zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
Gerçekleştirilen bu çalışmanın en önemli yönü, yüksek geometrik çözünürlüğe (<1 metre) sahip multispektral uydu görüntülerinde obje (nesne) tabanlı sınıflandırma yöntemlerinin ormanlık alanlarda, ormancılık amaçları için kullanılabilirliğinin araştırılmış olmasıdır. Ağaç bireyi ve meşcere bazında yapılmış olan bu araştırma ile ormancılık çalışmalarında çok zaman alan birtakım problemler için çözüm yolları aranmıştır.
Ülkemiz şartlarında yüksek geometrik çözünürlüklü multispektral ve hiperspektral görüntü alımlarının henüz hava taşıtlarıyla yapılamamasından dolayı ulaşılabilen en son teknolojik olanaklara sahip uydu verileri kullanılarak yapılan bu çalışmanın, Ülkemiz ve uluslararası ölçekte bir örnek niteliğini taşıyacağı düşünülmektedir. 

 

 



Using of High Resolution Satellite Images in Object Based Image Analysis
Remote Sensing technologies have been used quite a long time in forestry applications. While the more acquired data can be obtained with traditional survey and photogrammetric techniques, they required relatively more manpower and time consuming.
The most important characteristics of this research will bring the new opportunities for forestry applications by using the object-based classification methods with multispectral satellite images that have high spatial resolution (<1meter). In this individual tree and forest stand based research, the solutions searched with using high resolution satellite images for time consuming problems in forestry applications.

This research with use the newest satellite images equipped with technological advantages will be the pioneer in the forestry applications and be the highly practical because of the acquiring of the multispectral and hyperspectral high resolution images with airborne systems is not available in Turkey.




EBCİN KORKUSUZ Ebru
Danışman : Prof. Dr. Hüseyin DİRİK

Anabilim Dalı : Orman Mühendisliği

Programı : Silvikültür

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. Hüseyin DİRİK

Prof. Dr. Melik BOYDAK

Prof. Dr. H. Ferhat BOZKUŞ

Prof. Dr. C. Ünal ALPTEKİN



Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Gümüşi Ihlamurun (Tilia tomentosa Moench.) Tohum Özellikleri Üzerine Araştırmalar
Bu çalışmada, Gümüşi Ihlamur (Tilia tomentosa Moench.) türünün Marmara ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde toplu doğal yayılış gösteren 5 farklı populasyonunda elde edilen tohumlar üzerinde gerçekleştirilen bir dizi gözlem ve denemelerle tohum olgunlaşma evreleri ve toplama zamanı, tohum morfolojisi ve dormansi ya da çimlenme engelleri ile giderilmesi yöntemleri araştırılmıştır.
Tohum olgunlaşma süreci kapsamında yapılan tekrarlı ön ve ana gözlemler 2010 ve 2011 yıllarında İstanbul-Belgrad Ormanı orijininde gerçekleştirilmiştir. Ön gözlem ve tespitlere dayanarak, 2012 yılında İstanbul-Belgrad Ormanı orijini tohumları üzerinde 10 ar günlük aralıklar ile 6 farklı zamanda toplanan tohumların morfolojik değişimlerine dayanan olgunlaşma evreleri modeli oluşturulmuştur. Buna göre Gümüşi ıhlamur tohumlarının 1.toplama zamanından (T1) itibaren (26 Temmuz 2012) 5,5 haftada olgunlaştığı belirlenmiştir. İlk toplama zamanından (T1) son toplama zamanına (T6) kadar geçen süreçte tohumların perikarp renginde ve tohumun içyapısında önemli değişimler saptanmıştır. Böylece, Gümüşi ıhlamur tohumlarının doğru zaman diliminde toplanması için perikarp rengi, endosperm durumu, tohum kabuğu rengi ve embriyo renginin dikkatte alınmasının yararlı olacağı ortaya çıkmıştır.
Embriyonun yeşil, endospermin yarı katılaşmış, tohum kabuğunun taba renkli ve perikarpın sarımsı-yeşil olduğu dönem evre 1 (Ağustos sonu-yarı olgunlaşmış), embriyonun sarı, endospermin katılaşmış, tohum kabuğunun kahverengi ve perikarpın sarımsı-koyu kahverengi olduğu dönem de evre 2 (Eylül başı-tam olgunlaşmış) olarak ayrılmış ve tohum fizyolojisi ile ilgili denemeler söz konusu 2 evreye göre gerçekleştirilmiştir.
Tohum morfolojisi kapsamında 6 farklı zamandan toplanan tohumların ilk toplama zamanında % 66.6 olan nem içeriğinin, son toplama zamanında % 21.9 düştüğü ve nem içeriğinin olgunlaşma sürecine bağlı olarak azaldığı saptanmıştır. Söz konusu toplama zamanlarına göre 1000-dane ağırlıklarında ve tohum boyutlarında da farklar ortaya çıkmıştır.
Gümüşi ıhlamurun Marmara ve Batı Karadeniz yörelerindeki ana yayılışını temsil eden 5 farklı orijininde (Zonguldak-Kocaman, Karabük-Yenice, Bursa-Cumalıkızık, Düzce-Çilimli, Tekirdağ-Şarköy), belirlenen 2 evreye göre (yarı olgunlaşmış-evre 1 ve tam olgunlaşmış-evre 2) toplanan tohumlarda tohumların morfolojik özellikleri, canlılık testleri, dormansi durumu ve çimlenme engellerinin giderilmesi yöntemleri araştırılmıştır.
5 farklı orijinde 2 farklı toplama zamanına göre (evre 1 ve evre 2) toplanan tohumlarda 1000-dane ağırlığı ve tohum boyutları saptanmış ve hem orijinlere hem de evreler itibari ile morfolojik belirgin farklılıklar ortaya çıkmıştır. Evre 1 döneminin ortalama 1000-dane ağırlığı 103.95 gr (maks. 118.79 gr – min. 95.52 gr), Evre 2 döneminin ortalama 1000-dane ağırlığı da 105.77 gr (maks. 115.66 gr – min. 97.42 gr) olarak bulunmuştur.
Gümüşi ıhlamur tohumlarında fiziksel ve fizyolojik dormansi mevcuttur. Araştırma kapsamında, söz konusu 5 orijinde evre 1 ve evre 2’de toplanan tohumlarda fiziksel ve fizyolojik dormansinin giderilmesi amacıyla, soğuk katlama, sıcak katlama + soğuk katlama, gibberellik asit (GA3) + soğuk katlama, asit ile işlem + soğuk katlama ve asit ile işlem + gibberellik asit (GA3) + soğuk katlama olmak üzere 5 farklı ön işlem uygulanmıştır.
Elde edilen bulgular sonucunda, evre 1 döneminde toplanan tohumlarda en yüksek çimlenme yüzdesi 240 gün kum ortamında soğuk katlamaya alınan 10/20 ºC sıcaklıkta çimlendirilen Cumalıkızık orijininden (%35), evre 2 döneminde ise en yüksek çimlenme yüzdesi 240 gün kum ortamında soğuk katlamaya alınan 10/20 ºC sıcaklıkta çimlendirilen Kocaman orijininden (%26) elde edilmiştir.
Her iki evrede kum ve perlit ortamlarında katlamaya alınan tohumlarda, uzun katlama süresi içerisinde çimlenmeler meydana gelmiştir. Katlama ortamında meydana gelen en yüksek çimlenme yüzdesi 20 dakika sülfürik asit (H2SO4) ile ön işlem + 1000 ppm GA3 + 224 gün soğuk katlamaya alınan Kocaman orijininde (evre 2 - % 70) elde edilmiştir. Tüm dolu tohumların uzun katlama süresi içerisinde çimlenmesi, çimlenme testinde düşük çimlenme yüzdesi elde edilmesine neden olmuştur. Buna göre, soğuk katlamayı takip eden 20 ºC ve 10/20 ºC gibi standart çimlendirme sıcaklıkları, Gümüşi ıhlamur tohumlarında sekonder dormansi olarak nitelenebilecek olgu ve sonuçları ortaya çıkarmıştır.
Denemeler genelinde, perlit ortamının kum ortamına göre mevcut dormansinin giderilmesinde etkili olduğu saptanmıştır. 20 ºC’lik sabit çimlendirme sıcaklığının 10/20 ºC’lik değişken sıcaklığa göre daha düşük çimlenme yüzdesi elde edilmiştir. Katlama süresi içerisinde meydana gelen çimlenmeler dikkate alındığında, Gümüşi ıhlamur tohumlarının standartlara göre daha düşük sıcaklıklarda daha yüksek performansla çimlenebileceği ortaya çıkmıştır.
Tohum canlılığını kısa sürede belirlemeye dönük dolaylı yöntemler kapsamında kesme ve tetrazolium testleri gerçekleştirilmiştir. Kesme testinden tohumların dolu-boş oranlarının belirlenmesinde, tetrazolium testinden ise tohumların canlılıklarını belirli düzeyde tahmin etmede yararlanılabileceği öngörülmüştür.

Açık alan ekimlerinde, yarı olgunlaşmış halde (evre 1) toplanıp ekimi yapılan tohumlarda daha yüksek fidecik yüzdesi (% 16) elde edilmiştir. Tam olgunlaşmış (evre 2) evrede toplanıp ekimi yapılan tohumlarda ise daha düşük fidecik yüzdesi (% 1) belirlenmiş ve tohumların ekim ortamında yıllandığı saptanmıştır


 

The Researches on Seed Characteristics of Silver Linden (Tilia tomentosa Moench.)
This study investigates seed maturation phases and collection time of Silver Linden (Tilia tomentosa), seed morphology and overcome of the seed dormancy or germination obstacles through a number of observations and experiments on seeds acquired from 5 different populations of natural stands in Marmara and Western Black Sea Regions.
Repetitive preliminary and main observations were performed in Istanbul-Belgrade Forest provenances in 2010 and 2011 under seed maturation process. Maturation phases model was developed based on the morphological transformations in seeds of Istanbul-Belgrade Forest provenances that were collected in 6 different periods at intervals of 10 days in 2012 pursuant to preliminary observations and determinations. As a result, it was determined that seeds of Silver Linden matured within 5.5 weeks as from the date of first collection (26 July 2012–T1) Significant changes were observed in pericarp colour and inner structure of seeds from the date of first collection (T1) until the last collection (T6). Thereby, it was ascertained that it would be appropriate to consider the pericarp colour, endosperm condition, seed coat colour, and embryo colour so as to ensure collection of Silver Linden seeds at the most suitable time.
The period when embryo is green with semi-solidified endosperm, snuff-coloured seed coat, and yellowish-green pericarp was defined as phase 1 (late August; semi-ripen) whereas the period when embryo is yellow, solidified endosperm, brown seed coat, and yellowish-dark brown pericarp was defined as phase 2 (early September; fully-ripen) and experiments as to seed physiology were performed with due regard for the 2 phases.
Given the fact that the seeds were collected in 6 different periods under seed morphology study, the moisture content of seeds which was 66.6% at the time of first collection was reduced to 21.9% at the time of last collection, implying that moisture content decreased in parallel with the ripening process. A number of differences were also observed in 1000-seed weights and seed sizes according to the collection time.
Morphological properties, vigor tests, dormancy condition, and overcome of dormancy were also analyzed in the seeds collected at 2 phases (semi-ripen; phase 1 and fully-ripen- phase 2) in 5 different provenances (Zonguldak-Kocaman, Karabük-Yenice, Bursa-Cumalıkızık, Düzce-Çilimli, Tekirdağ-Şarköy) representing the main spread of Silver Linden in Marmara and Western Black Sea regions.
1000-seed weights and seed sizes of seeds collected at 2 phases (phase 1 and phase 2) in 5 different provenances were determined in a manner to point out significant morphological differences in terms of both origins and phases. Accordingly, average 1000-seed weight was determined as 103.95 gr (max 118.79 gr – min. 95.52 gr) in phase 1 and 105.77 gr (max. 115.66 gr – min. 97.42 gr) in phase 2.
There is seed dormancy in Linden seed caused by physical and physiological dormancy. For this reason, cold stratification, warm+cold stratification, gibberellic acid (GA3) + cold stratification, acid scarification + cold stratification, acid scarification + gibberellic acid (GA3) + cold stratification were applied to seeds in order to overcome seed dormancy of the seeds collected from 5 different provenances in phase 1 and phase 2.
In that regard, the highest germination percentage for seeds collected in phase 1 turned out to be of Cumalıkızık provenance (% 35) germinated in 10/20 ºC left in cold stratification in sand medium for 240 days whereas the highest germination percentage for those collected in phase 2 was of Kocaman provenance (% 26) germinated in 10/20 ºC left in cold stratification in sand medium for 240 days.
Germinations had been occurred in long period for seeds at stratification in sand and perlite mediums in both phases. The highest germination percentage in stratification medium was of Kocaman provenance (phase 2 - % 70) at cold stratification with 20 minute (H2SO4) sulphuric acid as pre-treatment + 1000 ppm GA3 + 224 days. Germination of all full seeds within long stratification period led to acquisition of low germination percentage in germination tests. Accordingly, high germination temperatures of 20 ºC and 10/20 ºC were resulted in secondary dormancy in Silver Linden seeds.
In general sense, it was revealed that perlite medium was more effective in removal of current dormancy than sand medium. 20 ºC fixed germination temperature proved to lower germination percentage than variable temperature of 10/20 ºC. Given the germination activities within stratification period, it occurred that Silver Linden seeds could be germinated in lower temperatures.
Cutting and tetrazolium tests were carried out under indirect methods used for determining seed viability in a short span of time. Cutting test proved to be efficient in determining empty-full rates of seeds whereas tetrazolium test reflected the viability of seeds to a certain extent.
As for field sowing, semi-ripe seeds fielded higher seedling percentage. Fully-ripen seeds, on the other hand, yielded lower seedling percentage and it was revealed that seeds continued for delaying to next year in seeding medium.

6. ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
  

ÖZTÜRK Emel
Danışman : Prof. Dr. K. Hüseyin KOÇ

Anabilim Dalı : Orman Endüstri Mühendisliği

Programı : Orman Endüstrisi Makinaları ve İşletme

Mezuniyet Yılı : 2014

Tez Savunma Jürisi : Prof. Dr. K. Hüseyin KOÇ

Prof. Dr. M. Nafiz DURU

Prof. Dr. M. Erdal BALABAN

Prof. Dr. Ahmet KURTOĞLU

Doç. Dr. Tuncer DİLİK


Altı Sigma Metodolojisi Ve Türkiye Orman Ürünleri Endüstrisinde Uygulanabilirliği
Altı Sigma, işte başarıyı yakalamak, sürdürmek ve en üst düzeye ulaştırmak için, süreçlerin iyileştirilmesinde kullanılan kapsamlı ve esnek bir sistem, işletmelere yol gösteren bir metodoloji ve yönetim felsefesidir. Süreçlerin iyileştirilmesi ve yeniden tasarlanmasını sağlayarak müşteri memnuniyetinin artırılmasına odaklanır ve genel olarak işletme faaliyetlerinde mükemmele ulaşmayı hedefler. Altı Sigma’yı işleten benzersiz mekanizma, müşteri ihtiyaçlarını derinlemesine anlama; gerçekleri, verileri ve istatistiksel analizleri bir disiplin çerçevesinde kullanma; iş süreçlerini yönetme, iyileştirme ve yeniden keşfetmekten ibarettir.
Bu araştırmada, Altı Sigma metodolojisinin orman ürünleri sektöründe uygulanabilirlik koşullarının analizi amaçlanmıştır. İşletmelerin hatasızlığa yönelimi, Altı Sigma’ nın temel hedeflerinden olan hatanın milyonda 3,4’ e indirilmesi ideal bir hedefi göstermektedir. İdeal hedefe yönelim ve başarı işletmelerin kendi süreçlerinde yapacakları iyileştirmeler ile ancak belli bir düzeye kadar sağlanabilir. İşletmelerin kendi süreçleri kadar, süreçlerini doğrudan veya dolaylı etkileyen koşullar da başarı için önemlidir. Bu araştırma, Altı Sigma’ nın daha etkin ve daha hızlı bir şekilde yaşama geçirilmesi koşullarını irdelemek üzere orman ürünleri sektöründeki mevcut süreçlerin ve işletmecilik koşullarının ortaya konmasına odaklanmıştır. Bu amaçla SIPOC döngüsü çerçevesinde bütünleşik bir mantıkla tüm süreçleri (tedarikçi, girdi, proses, çıktı, müşteri) etkileyen koşullar analiz edilmiştir.
Araştırmada, bilgi toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Türkiye orman ürünleri endüstrisindeki 25 ve daha fazla çalışanı olan işletmeler ile sınırlandırılmıştır. Bu amaca uygun olarak 1022 işletmeden belirlenen kriterler sağlayan ve istenen güven düzeyinde bilgi alınabileceği düşünülen 270 işletmeye ulaşılmıştır. Anketin yanıtlanma oranı %34 olmuştur. Değerlendirmeye uygun olarak belirlenen 92 işletme ile yapılan çalışma, %95 güven oranını sağlamaktadır.

Araştırmaya katılan işletmelerin %63’ü Marmara Bölgesi merkezli işletmelerdir. İşletmeler ana faaliyet konularına göre gruplandırılmıştır; buna göre işletmelerin %66’sı mobilya dekorasyon, %13’u levha endüstrisi, %11’i kereste, parke, doğrama, palet ve %10’u diğer orman ürünleri alanında faaliyet göstermektedir.


Türkiye orman ürünleri işletmelerinde yaş ortalaması 24’tür. İşletmelerin yaklaşık yarısı 1980 sonrası kurulmuştur. Bu durum sektörün hızlı gelişimi açısından önemli bir gösterge iken kurumsallaşma ve işletmelerde süreklilik bakımından bir yetersizlik göstergesi olarak görülmektedir. Kapasite kullanım oranı ortalama %71’dir. İşletmeler genel olarak gelişmiş işletmecilik tekniklerinin yararlı olduğunu düşünmektedir. İşletmelerin %54’ünün bir kalite güvence sistemine sahip olması yine %23’ünün çevre yönetim sistemi ve iş sağlığı iş güvenliği sistemine sahip olması MRP, ERP, TVB, HTEA uygulamalarının başlamış olması, Türkiye orman ürünleri işletmeleri için Altı Sigma metodolojisine yönelimde önemli başarı göstergeleridir. Ancak işletmelerin ortalama 114 tedarikçi ile çalışmaları, yarıdan fazlasının bir tedarikçi değerlendirme sisteminin varlığını belirtmelerine rağmen bağımsız denetleme sistemlerinin olmaması, hatasızlığa yönelimde tedarik sürecinin iyileştirilmesi gerektiğini göstermektedir. Zira işletmelerin %47’si girdi odaklı sorunları çok fazla ve fazla oranda yaşadığını belirtmektedir. İşletmeler, üretim, üretim planlama ve satış süreçlerinde önemli sorunlar ile karşı karşıyadırlar. Örneğin, ara stok miktarı, plansız duruşlar, sipariş iptalleri %10’un üzerinde gerçekleştirmektedir. Orman ürünleri işletmeleri müşterilerle ilgili süreçlerini olumlu olarak değerlendirmekte ve işletmelerin %60’ ı süreçlerinin müşteri isteklerine uygun yapılandırıldığını belirtmektedir. Ancak müşterileri ile ilgili değerlendirmelerde tanımlanmış bir geri bildirim sistemi varlığı %40 civarındadır. Müşteriler ile ilgili bilgi toplama yöntemi işletmelerin %66’sında geleneksel teknikler ile uygulanmaktadır. Özetle değerlendirmeler insani ilişkilere ve subjektif araçlara bağlıdır.
Orman ürünleri işletmeleri %40-55 arasında değişen bir oranda hammadde, yarı mamul ve nihai ürün için depolama sorunu yaşadığını belirtmektedir. İşletmelerin %85’i yurtiçi pazarda tescilli bir (veya daha fazla) markaya sahip iken, sadece %40’ı yurtdışı pazarda bir marka değerine sahip olduğunu düşünmektedir.
Türkiye orman ürünleri işletmeleri içerisinde 92 işletmeden ancak 7 işletmede Altı Sigma uygulaması mevcuttur. Ancak metodolojinin uygulanma ve başarı yeterliliğine ilişkin sayısal bir değerlendirme yapılmamıştır. Altı Sigma uygulamasında başarı koşulları değerlendirildiğinde, yönetim yaklaşımı, sistemin desteklenmesi, kaynak, çalışanların yöntemi sahiplenmesi öncelikli faktörler olarak görülmektedir. Türkiye orman ürünleri işletmelerinde geleneksel aile yapısının etkin olduğu görülmektedir.
Genel çerçevede, Altı Sigma uygulamasına orman ürünleri sektörü olumlu fakat temkinli yaklaşmakta, değerli ve gerekli bulmaktadır. Ancak metodolojinin yaygınlaşmasının, mevcut sektörel koşullar da dikkate alındığında, çok yakın bir zamanda gerçekleşebileceği öngörülmemektedir. Metodolojinin yaygınlaşması, başarı ve etkinliğinin yaygınlaştırılması için işletmecilik uygulamalarında standart yaklaşımlara, sektörel veri toplama ve izleme sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

İşletmeler üretim ana süreçlerinde gerekli iyileştirmeleri yaparken tedarik kaynaklarının ve pazar döngülerinin de oluşması gereklidir. Altı Sigma metodolojisi yaygınlaştığında orman ürünleri sektörünün uluslararası rekabet ve başarısının hızla artacağı düşünülmektedir.


  

Sıx Sıgma Methodology And Its Applıcabılıty In Turkısh Forest Products Industry

Six Sigma is a comprehensive and flexible system used in improving the processes and is a methodology and management philosophy guiding the businesses in order to achieve, maintain and maximize success in business. It focuses on increasing the customer satisfaction by ensuring that the processes are improved and redesigned, and in general aims for achieving an excellent level in business activities. The unique mechanism operating the Six Sigma is consisted of deeply understanding the customer needs; using the facts, data and statistical analyses with a discipline; and managing, improving and rediscovering the business processes.


This study aims analyzing the applicability conditions of the Six Sigma methodology in the forestry products sector. Tendency of the businesses to accuracy, reducing the error rate to 3,4 in a million, which is one of the fundamental aims of the Six Sigma, shows an ideal target. Tendency to the ideal target and achievement may be provided only to a certain level with the improvements made by the businesses in their own processes. In addition to own processes of the businesses, the conditions directly or indirectly affecting their processes are also important for success. This study focuses on revealing the existing processes and business management conditions in the forestry products sector in order to address the conditions for implementing the Six Sigma more effectively and faster. For this purpose, the conditions affecting all processes (supplier, input, process, output, customer) have been analyzed with an integrated logic within the scope of SIPOC cycle.
In the study, survey method is used as a tool for collecting information. The study is limited with business employing 25 or more employees in the Turkish forestry products industry. For this purpose, 270 businesses, among 1.022 business, which are considered to meet the criteria set and that information with the requested reliability level can be obtained, have been contacted with. The study carried out with 92 business, determined to be suitable for assessment, provides a reliability level of 95%.
63% of the businesses participated to the study are businesses headquartered in the Marmara Region. Businesses are grouped according to their main line of activity; accordingly, 66% of the businesses operate in furniture decoration area, while 13% in plate industry, 11% in timber, parquet, joinery and palette, and 10% in other forestry products.
The average of age in the Turkish forestry products businesses is 24. Approximately half of the businesses were founded after 1980. While this is a significant indicator for the quick development of the sector, it’s seen as an indicator for lack of institutionalization and continuity. Capacity utilization rate is 71% in average. Business generally think that advanced management techniques are useful. Facts that 54% of the businesses have a quality assurance system and also 23% of them have environmental management system and occupational health and safety system and implemented MRP, ERP, TPM, and FMEA applications are important success indicators for the Turkish forestry products businesses in heading towards the Six sigma methodology. However, the fact that the business cooperate with 114 suppliers in average, and more than half of them to not have independent audit systems although they stated the existence of a supplier assessment system shows that the supply process should be improved for accuracy. 47% of the businesses tell that they experience input related problems more and more. Businesses encounter important problems in their production, production planning and sales processes. For example, intermediary stock quantities, unscheduled stops and order cancellations happen over 10%. The forestry products business evaluate their processes related to the customers as positive and 60% of the businesses tell that they structure their processes according to the requests of the customers. However, existence of a feedback system defined for the assessments related to the customers is around 40%. Customer information collection methods are applied with traditional techniques in 66% of the businesses. In summary, the assessments depend on human relations and subjective tools.
40-55% of the forestry products businesses tell that they experience a storage problem for raw materials, semi-finished products and finished products. 85% of the business have one (or more) registered trademark(s) in the domestic market, only 40% of them think that they have a brand value in the overseas market.
Only 7 of 92 Turkish forestry products businesses have Six Sigma. However, no quantitative assessment is made related to the application and success sufficiency of the methodology. For the success conditions in Six Sigma application, management approach, system support, source, and employees owning the method are considered as the prioritized factors. It’s seen that traditional family structure is effective in the Turkish forestry products businesses.
In general, the forestry products sector has a positive, but cautious approach to the Six Sigma application, and considers it as valuable and required. However, it is not anticipated that the spreading of methodology will take place soon, considering the existing sector conditions. Standard approaches, sector data collection and monitoring systems in management applications are needed for spreading the methodology, as well as the success and effectiveness.
While the businesses perform the required improvements in their main processes, it is also required to create their supply sources and market cycles. It’s believed that the international competition and success of the forestry products sector will quickly increase when the Six Sigma methodology is spread.
Yüklə 0,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin