Yazılamayan Vasiyetname!
Hz. Resulullah (s.a.a) vefatından 4 gün öncesine rastlayan Perşembe günü, hasta yatağında “Benden sonra sapmamanız için size bir şey yazmak istiyorum, bana kalemle kağıt getirin” buyurdu. Odada bulunanlardan biri “Sayıklıyor!” dedi, “hastalığın acısından ne söylediğini bilmiyor(!) bizim elimizde Kur’an var, o yeter bize!”İçeride bulunan sahabe arasında ihtilaf başladı, kimi o sahabeyi destekliyor, kimi de Hz. Peygamber’in (s.a.a) isteğinin yerine getirilmesi gerektiğini söylüyordu. Yüksek sesle tartışıyor, gürültü yapıyorlardı, bu sırada Hz. Peygamber’e (s.a.a) “isteğini yerine getirelim mi?” diye sordular, hazret “bu yaptığınızdan sonra mı?!” buyurdu, “Beni kendi halime bırakın!İçinde bulunduğum şu -hasta-halim, sizin -sayıkladığımı-iddia etmenizden iyidir, çıkın, gidin yanımdan!”
Yukarıda özetini aktardığımız bu olayı muhaddislerle siyer yazarları Hz. Resulullah’ın (s.a.a) ömrünün son günleriyle ilgili bölümlerde kaydetmişlerdir1137.
Bu olay bazı kaynaklarda sansüre uğramış, bazı kaynaklarda çıkarılmış veya tahrif edilmiş, bazısında Hz. Resulullah’a (s.a.a) karşı hakaretli ifade kullanan kimsenin adı verilmemiş ve üçüncü tekil şahıs zamiriyle geçiştirilmiş, hatta bazıları onu savunma ve bu çirkin ifadesine bir kılıf uydurma yoluna gitmiştir; ama sonuçta bütün belgeler Hz. Resulullah’ın (s.a.a) bu girişiminin Hz. Ali’yi (a.s) kendi halefi olarak tanıtma girişimlerinin bir devamı ve vefatından sonra halifenin kim olacağı konusunda ümmetin bir belirsizlikle karşılaşmasını önleme çabası olduğunu göstermektedir. Nitekim orada bulunan bazılarının bu vasiyetnamenin yazılmasını engelleme çabaları, Resulullah’ın (s.a.a) ne yazmak istediğini anlamalarından kaynaklanmıştır.
Abdullah b. Abbas bu noktaya dikkat çekmekte ve o gün yaşananları anlatırken teessüfle şöyle demektedir: Perşembe günü çok acı bir gündü, Hz. Resulullah (s.a.a) “Bana bir kağıtla divit getirin, size bir şey yazayım da ondan sonra sapmayın” buyurdu, ama dinlemediler…”1138
Bu hadise İslam tarihinin çok ünlü ve kesin olaylarından biri olduğu ve hem eskiler hem günümüzdekiler tarafından yeterince yazılıp anlatıldığı için bu kadarla yetiniyor ve konuyla ilgili rivayet, eleştiri ve incelemelerle, öne sürülen bazı geçersiz özür ve bahaneler, soru ve şüphelerin cevapları hakkında tafsilatlı bilgi edinmek isteyenlerin dipnotta belirtilen kaynaklara başvurmasını tavsiye ediyoruz1139.
Büyük İslam Peygamberinin (s.a.a) Vefatı
Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) büyük risaleti uğrunda çok büyük zahmet ve meşakkatlere katlanıp türlü sorunların uhdesinden gelerek 23 yıl boyunca Rabbinin mesajını insanlara iblağ edip onları İslam’a davet yolunda nice mücahedeleri geride bıraktıktan sonra hicretin 11. yılı Sefer ayının 28’ine rastlayan Perşembe günü1140 on dört gün süren hastalığının ardından1141 bekâ alemine göçtü ve mübarek naşı, kendi elleriyle inşa ettiği Mescid’unnebi’nin bitişiğindeki evi olan küçük ve sade odasında toprağa verildi. Daha sonra Mescid-i Nebi’nin bazı halifeler tarafından genişletilmesiyle bu mübarek türbe, caminin içinde (doğu kısmında) kalmıştır.
Hicretten birkaç yıl sonra bütün Müslümanların ve bizzat kendisinin (s.a.a) maddi durumu düzeldiği ve “hâlise”yle benzeri başka gelirler de elinde olduğu, zahiri gücü ve manevi nüfuzu da fevkalade arttığı halde Hz. Resulullah’ın (s.a.a) özel yaşamında hiçbir değişiklik olmamış, caminin bitişiğindeki küçük ve sade odasında çok mütevazi bir yaşam sürdürmüştür. Ne servet toplamış, ne de herkesin sahib olduğu gibi bir ev edinmişti… İçi hurma lifiyle doldurulmuş kaba deriden bir yatakta yatardı1142…Alelade bir hasırın üzerinde namazını kılar, aynı hasırın üzerinde uzanıp dinlenir, hasırın sert izleri mübarek vücudunda belli olurdu1143… Ömrünün son günlerinde, eşlerinden birinde kalan beytülmale ait birkaç dinarın yoksullara paylaştırılmasını emretti1144…Çok mütevazi ve sade bir şekilde yaşadı ve o sade ve mütevazi odasında dünyadan göçtü… Ama vefat ettiğinde insanlığa büyük bir din, eşsiz bir semavi kitap ve Rabbinin rızasını arayan dindar bir ümmet bıraktı ve tarihte yepyeni bir medeniyetin temellerini atmış oldu.
-*-
Allah’ın salat-u selamı ona ve temiz soyuna olsun. -çev-
-*-
Dostları ilə paylaş: |