Bir Nörondan Diğer Nörona Bilgi Taşınması
Bir nöronun akson ucu, sinaptik boşluk ve yandaki nöronun dendriti ya da hücre gövdesinden oluşan tüm alana sinaps adı verilir.
Sinir akımının yandaki nörona aktarılması için sinaptik boşluğu geçmesi gerekir. Sinir akımının özellikleri düşünüldüğünde elektriksel olarak aktarılması gerektiği akla gelmektedir ama öyle olmaz. İletme işi kimyasal olarak yapılmaktadır.
Sinir akımı aksonun ucuna ulaştığı zaman, bu keseciklerden nörotransmitter adı verilen biyokimyasal bir madde yayılır. Nörotransmitterler, sinaptik boşluğun içine yayılarak yandaki nöronu etkilerler.
Nöronların uyarılıp ateşlenmesinin her zaman iyi olduğunu düşünmemek gerekir. Bazen gelen uyarının ketlenmesi organizma için daha iyidir. Örneğin ağrı yaratan bir uyaranı düşünün. Endorfin ve Enkefalin isimli nörotransmitterler ağrı uyaranlarının iletilmesinde ketleyici işlev görürler ve böylece ağrıya dayanabilmeyi sağlar.
Sinaptik bağlantılar, ilginç bir şekilde gerektiğinin iki katı kadar üretilmektedir. Kullanılan bağlantılar güçlenir ve yaşamayı sürdürür ama kullanılmayanlar yerlerini başka patikalara bırakır veya yok olur. Sinirbilim diliyle söylersek, bu bağlantılar “budanacaktır.”
Nörotransmitterler
Nörotransmitterler sinir sistemi için çok önemlidir. Çünkü gelen bilginin taşınıp taşınmayacağını veya ne hızda taşınacağını belirlerler. Sinaptik iletinin bu şekilde olduğu ortaya konulduktan sonra, Nörotransmitterler ile ketleme ve uyarma mekanizmaları üzerinde çalışılarak pek çok yeni ilaç tedavisi geliştirilebilmiştir. Şimdi iyi bilinen ve beynin gündelik işleyişinde etkin rol oynayan nörotransmitterler ve işlevlerine bir göz atalım.
Asetilkolin: Hem merkezi ve hem de çevresel sinir sisteminde bulunur. Motor nöronlar üzerinde uyarıcı olarak etkilidir ve kasların kasılmasını sağlar. Asetilkolin eksikliğinin Alzheimer’a yakalanmış hastalarda hafıza bozukluklarına neden olduğu düşünülmektedir.
Gaba (gama-aminobutrik asit): Beynin içerisinde en çok bulunan engelleyici nörotransmitterlerden biridir. Gaba seviyesi düştüğünde kaygı bozuklukları, depresyon gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır ve bazı psikiyatrik ilaçlar bu hastalıkları gaba etkinliğini arttırarak tedavi etmektedir.
Glutamat: Beyinde en çok bulunan uyarıcı nörotransmitterlerden biridir. Glutamatlar bilginin taşınmasını sağladıkları için duygusal tepkiler, öğrenme ve hafızanın işleyişinde kritik bir rol üstlenirler. Glutamat reseptörlerinde bir bozukluk olduğunda öğrenme daha yavaş gerçekleşmektedir.
Endorfin: Engelleyici işlevi vardır. Kaygı, korku, gerginlik, acı ve ağrının kontrolünü sağlar. Dolayısıyla zevk-acı dengesini düzenlemiş olur.
7. Hafta - Beyin
Beyinin iç yüzeyini gösteren bir kesitine baktığımızda, üç katmanlı bir yapı görürüz. Omuriliğin hemen tepesinden başlayan beyin sapı, limbik sistem ve serebrum. Beyin sapını merkezi bir çekirdek olarak düşününüz, onları limbik sistem yapıları çevreler ve onun da üzerindeki bölgeyi, beyin deyince hemen aklımıza gelen iki yarı küreden oluşan serebrum sarmalamıştır.
Beyin Sapı
Beynin alt kısmıdır ve bedenin iç durumunu toplu olarak düzenleyen yapılardan oluşmaktadır. Beyin sapı bütün omurgalı canlılarda bulunur. Aşağıya doğru omurilik (medulla spinalis) olarak uzar. Üst kısımda ise, omuriliğin tepesinde bulunan medulla oblongata vardır.
Medulla oblongata, nefes alma, kan basıncı ve kalp atışından sorumlu olan merkezdir. Beyinden bedene, bedenden beyine giden sinir lifleri medulladan geçer ve çapraz olarak yön değiştirirler. Bu bedenin sağ yanının sol yarıküreye, sol yanının ise sağ yarıküreye bağlı olması demektir. Medulla oblangatanın hemen üzerinde pons bulunur.
Pons, eşgüdümlü hareketleri sağlar ve beyinciğe lifler gönderir.
Retiküler formasyon, yoğun bir sinir hücresi ağ demetidir. Bu ağ, serebral korteksi (beyin kabuğu) uyarır ve uyku halinde bile beyini tetikte tutar ve beyin bölgelerinin birbirinden haberdar olmasını sağlar. Retiküler formasyondan talamusa giden uzun lif demetleri vardır. Talamus, koku dışında gelen tüm duyusal bilgiyi, beyin kabuğunun bu bilgiyi işleyen uygun alanına gönderen bir nakil istasyonudur.
Beyincik ise, bedensel hareketleri koordine eder, insanın duruşunu düzenler ve dengeyi sağlar. Eğer beyincik zarar görürse, hareket etme akışı bozulur, sarsak hareketler ortaya çıkar. Beyincik yeni bedensel hareketlerin öğrenilmesi ve icra edilmesi yeteneğinde önemli bir rol oynamaktadır.
Diğer omurgalı canlılarla paylaştığımız bir diğer beyin yapısı limbik sistemdir. Bu sistem temel duyguları, güdüleri ve hafıza işlemlerini düzenler. Bunun dışında vücut sıcaklığı, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerinin ayarlanmasında rol oynar.
Hipokampüs, hafıza işlevlerinin yürütülmesinde etkilidir. Hipokampüs zarar gördüğünde, eski bilgiler hatırlanabilir ancak yeni öğrenilenler uzun süreli belleğe aktarılamazlar.
Amigdala, duyguların düzenlenmesinde ve kontrol edilmesinde, duygularla ilgili hatıraların oluşturulması ve hafızada saklanmasında rol oynar.
Hipotalamus, beyindeki en küçük yapılardan biridir. Gündelik hayatımızdaki yemek, içmek, cinsellik gibi dürtüsel etkinlikleri sürdürmek için gerekli fizyolojik işlemleri düzenler. Bedenin metabolik dengesini korur ve bazı hormonların üretimini sağlar.
Serebrum - Serebrum
İnsanlarda beynin üçte ikisini kapsamaktadır. Görevi daha yüksek seviyeli bilişsel ve duygusal işlevleri yürütmektir. Serebrumun üzerinde beyin kabuğu (serebral korteks) denilen nispeten ince bir tabaka vardır. Beyine kıvrım kıvrım görüntüsünü veren bu tabakadır ve altı ince katmandan oluşmaktadır. Üst düzey faaliyetlerin hemen hepsi beyin kabuğu tarafından yürütülmektedir.
-
Ön (frontal) lob, plan yapma, karar verme, hedef koyma gibi bilişsel etkinlerde aktif olur.
-
Yan (parietal) lob, tüm vücuttaki deri, kas ve eklemlerdeki duyusal alıcılardan bilgi alır ve bunları kayıt ederek gerekli düzenlemeleri yapar. Ayrıca harita izlemek, yol bulmak, tarif etmek gibi mekânsal yetenekleri de düzenlediği bilinmektedir.
-
Art kafa (oksipital) lobu, görsel bilgileri işler, renk, şekil ve hareketi oksipital lob ile algılayıp işlem yaparız.
-
Temporal lob ise, işitme ve duyma ile ilgili bilgileri işler. Dili anlama ve kavrama ile bağlantıları olduğu gösterilmiştir.
-
Hareket (motor) korteksi, vücutta sayıları 600 kadar olan hareket kaslarını kontrol etmektedir.
-
Bedensel-duyusal korteks, sıcaklık, dokunma, beden pozisyonu, denge, acı duyma gibi duyusal bilgileri işleyerek kontrol eder.
-
İşitme korteksi, her iki kulaktan bilgi alır ve farklı alanlarda olan dil üretme ve dili anlama ile ilgili işlevlerle ilgilenir.
-
Görme korteksi ise, gözden gelen çok ayrıntılı duyusal bilgileri alarak işler ve gerekli işlevleri yürütür.
-
Korpus Kallosum, beynin iki yarıküresini birbirine bağlayan ve eşgüdümlü çalışmasını sağlayan bir sinir lifi demetidir.
Dostları ilə paylaş: |