Türkçe Transcript (*)
|
Felemmâ câehumu-lhakku min ‘indinâ kâlû levlâ ûtiye miśle mâ ûtiye mûsâ(c) eve lem yekfurû bimâ ûtiye mûsâ min kabl(u)(s)kâlû sihrâni tezâherâ ve kâlû innâ bikullin kâfirûn(e)
|
Ali Bulaç Meali
|
Fakat onlara kendi katımızdan hak geldiği zaman: 'Musa'ya verilenlerin bir benzeri buna verilmeli değil miydi?' dediler. Onlar, daha önce Musa'ya verilenleri inkar etmemişler miydi? 'İki büyü birbirine arka çıktı' dediler. Ve: 'Gerçekten biz hepsini inkar edenleriz' dediler.
|
Edip Yüksel Meali
|
Tarafımızdan kendilerine gerçek ulaştığında, "Keşke Musa'ya verilen (mucizeler) in bir benzeri bize de getirilseydi!" dediler. (Aynı kafa yapısına sahip olanlar) daha önce de Musa'ya verilenleri inkar etmemişler miydi? "Birbirini destekleyen iki büyü (kitabı) dır. Biz ikisini de reddediyoruz," dediler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Fakat onlara tarafımızdan o hak (peygamber) gelince, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli değil miydi?" dediler. Peki daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemişler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demişler ve şunu söylemişlerdi: "Doğrusu biz hiçbirine inanmıyoruz."
|
Süleyman Ateş Meali
|
Fakat onlara katımızdan hak gelince: "Musa'ya verilenin eşi, buna da verilmeli değil miydi?" dediler. Daha önce Musa'ya verileni de inkar etmemişler miydi? "Birbirine destek olan iki büyü", dediler. "Biz hepsini inkar ederiz", dediler. *
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Fakat hak, katımızdan kendilerine geldiğinde şöyle dediler: "Mûsa'ya verilenin aynısı buna da verilseydi ya!" Bunlar daha önce Mûsa'ya verileni inkâr etmemişler miydi? Şöyle demişlerdi: "Birbirini destekleyen iki büyü/sırt sırta iki büyücü." Ve dediler: "Biz bunların ikisine de inanmıyoruz."
|
Yusuf Ali (English)
|
But (now), when the Truth has come to them from Ourselves, they say, "Why are not (Signs) sent to him, like those which were sent to Moses?"(3381) Do they not then reject (the Signs) which were formerly sent to Moses? They say: "Two kinds of sorcery, each assisting the other!"(3382) And they say: "For us, we reject all (such things)!" *
|
|