Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
Edip Yüksel Meali
Sonra onları dirilttik ki onların orada kalış sürelerini hangi grubun daha iyi hesaplayacağını bilelim.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sonra da iki gruptan hangisinin, onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.
Süleyman Ateş Meali
Sonra onları uyandırdık ki, (onların uyuma müddetleri hakkında ihtilaf eden) iki zümreden hangisinin, (onların) kaldıkları süreyi daha iyi hesabedeceğini bilelim.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sonra onları dirilttik ki, iki zümreden hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edebileceğini bilelim.
Yusuf Ali (English)
Then We roused them,(2340) in order to test which of the two parties was best(2341) at calculating the term of years they had tarried! *
M. Pickthall (English)
And afterward We raised them up that We might know which of the two parties would best calculate the time that they had tarried.
Biz sana onların haberlerini bir gerçek (olay) olarak aktarıyoruz. Gerçekten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi ve biz de onların hidayetlerini arttırmıştık.
Edip Yüksel Meali
Onların haberini sana gerçek olarak anlatıyoruz. Onlar Rab'lerine inanmış gençlerdi. Onların hidayetini arttırmıştık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.
Süleyman Ateş Meali
Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar Rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Biz onların haberlerini sana doğru bir şekilde anlatacağız. Şu bir gerçek ki onlar, Rablerine iman etmiş bir yiğitler grubuydu. Ve biz de onların hidayetini artırdık.
Yusuf Ali (English)
We relate to thee their story in truth: they were youths who believed in their Lord, and We advanced them in guidance:(2342) *
M. Pickthall (English)
We narrate unto thee their story with truth. Lo! they were young men who believed in their Lord, and We increased them in guidance.
Kehf Suresi 14
وَرَبَطْنَا
metanet bağlamıştık
عَلَىٰ
üstüne
قُلُوبِهِمْ
kalblerinin
إِذْ قَامُوا
kalktılar
فَقَالُوا
ve dediler ki
رَبُّنَا
Rabbimiz
رَبُّ
Rabbidir
السَّمَاوَاتِ
göklerin
وَالْأَرْضِ
ve yerin
لَنْ نَدْعُوَ
biz asla demeyiz
مِنْ دُونِهِ
O'ndan başkasına
إِلَٰهًاۖ
Tanrı
لَقَدْ
yoksa
قُلْنَا
konuşmuş oluruz
إِذًا شَطَطًا
saçma sapan
Türkçe Transcript (*)
Verabatnâ ‘alâ kulûbihim iż kâmû fekâlû rabbunâ rabbu-ssemâvâti vel-ardi len ned’uve min dûnihi ilâhâ(en)(s) lekad kulnâ iżen şetatâ(n)
Ali Bulaç Meali
Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: 'Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir; ilah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeğin dışına çıkarız.'
Edip Yüksel Meali
Kalktıklarında kalplerini sağlamlaştırmıştık. "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O'ndan başka tanrı edinmeyeceğiz. Yoksa, yanlış söz söylemiş oluruz.
Kalblerinin üstüne metanet bağlamıştık. Kalktılar, dediler ki: "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O'ndan başkasına Tanrı demeyiz. Yoksa saçma söylemiş oluruz."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kalpleriyle aramızda bir bağ kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilaha yakarmayız. Aksini yaparsak saçma söz söylemiş oluruz."
Yusuf Ali (English)
We gave strength to their hearts:(2343) Behold, they stood up(2344) and said: "Our Lord is the Lord of the heavens and of the earth: never shall we call upon any god other than Him: if we did, we should indeed have uttered an enormity! *
M. Pickthall (English)
And We made firm their hearts when they stood forth and said: Our Lord is the Lord of the heavens and the earth. We cry unto no god beside Him, for then should we utter an enormity.
'Bunlar, bizim kavmimiz; O'ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah'a karşı yalan uydurup iftira edenden daha zalim kimdir?'
Edip Yüksel Meali
"Şu halkımız O'ndan başkasını tanrılar edindi. Onların tanrı olduğunu açık bir delille kanıtlamaları gerekmez miydi? ALLAH'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Şu bizim kavmimiz, Allah'tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
Süleyman Ateş Meali
Şunlar, şu kavmimiz O'ndan başka tanrılar edindiler. Onların tanrı olduğuna açık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?
Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Şunlar, şu kavmimiz O'ndan başka ilahlar edindiler. Onlar hakkında açık bir kanıt getirselerdi ya! Yalan düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir?!"
Yusuf Ali (English)
"These our people have taken(2345) for worship gods other than Him: why do they not bring forward an authority clear (and convincing) for what they do? Who doth more wrong than such as invent a falsehood against Allah. *