Malatyak İsmail Ağa Camii ve Tekkesi
Banu Kutun / Obscura, 994
de dikdörtgen açıklıklı pencerelere sahip son cemaat yeri ahşaptan olup çift katlı o-larak düzenlenmiştir. Kapının karşısında üst kata geçişi sağlayan merdivenler bulunmaktadır.
Son cemaat yerine ortada bir kapı, iki yanda birer pencere ile açılan harim mekânı kare planlı olup çift sıra pencerelerle de dışa açılmaktadır. Alt sıra pencereler içten ve dıştan, üst sıra pencereler ise yalnızca dıştan küfeki taşı söveli olup dikdörtgen açıklıklıdır.
Mihrap yuvarlak kemerli ve yarım yuvarlak niş şeklinde düzenlenmiştir. Nişin dış kenarları kalın yivlerle çevrelenmiş olup üstte kemer köşelerinde iri kabarık rozet çiçekler vardır.
Yapıda bulunan mermer minber oldukça sadedir. Basık kemerli açıklığa sahip olup üzerinde baklava firizli üçgen alınlık şeklinde taç bulunmaktadır. Korkuluklar ve yan aynalar düz mermerdir. Altta sivri kaş kemerli ikişer pabuçluk vardır. Köşk kısmı köşeli dört mermer ayak üzerinde ahşaptan sekizgen kasnaklı bir külah ile örtülmüştür. Camide yer alan vaaz kürsüsü ahşap olup oldukça yeni ve üzeri yağlıboyalıdır.
Karimde kapının iki yanında ahşap korkuluklu birer mahfil ile dört ahşap sütunla taşınan ve son cemaat yerinden ulaşılan bir üst mahfil bulunmaktadır. İki yanda öne doğru biraz çıkma yapan üst mahfilden batıda yer alan dikdörtgen açıklıklı bir kapı ve koridorla minareye bağlantı sağlanmıştır.
Dıştan dört tarafa meyilli üzeri kiremit kaplı bir çatı ile örtülü olan yapı içten ahşap tavanlıdır. Tavanın ortasındaki kare göbek içinde sekiz kollu bir yıldız motifi vardır. Etrafındaki çıtaların çakılması ile dikdörtgen ve karelerden oluşan bir kompozisyon görülür.
Caminin içinde kuzeydoğu köşede son döneme ait olduğu anlaşılan çok küçük bir parça kalem işi süsleme bulunmaktadır. 1320/1902'de Şevket Paşa'mn yaptırdığı tamir sırasında yapılmış olması muhtemel olan bu kalem işleri 1950'li yıllardaki tamirlerde ortadan kaldırılmış ve yapı beyaz badana ile boyanmıştır.
Caminin batı duvarı ortasında dıştan yapıya bitişik olarak yer alan minare kesme küfeki taşından inşa edilmiştir. Tek şerefe-li olan minarede şerefeden yukarısı 1926' da yıldırım düşmesi sonucu yıkılmış ve uzun süre yıkık kalmıştır. 1950'li yıllarda yapılan tamirlerde üst kısmı yenilenen minare kurşun kaplı külah ile örtülmüştür. Minare kare kaideli olup kaidesi altta beşik tonozlu bir mekân şeklinde düzenlenmiştir. Küçük dikdörtgen açıklıklı bir kapı ile cami içine açılan bu kare planlı, tonozlu mekân aynı zamanda kare bir pencere ile de dışa açılmaktadır. Vaktiyle içinde bir sandukanın var olduğu bilinen bu mekânın bir türbe olduğu anlaşılmaktadır.
Çeşme: Caminin doğu duvarı üzerinde yer alan çeşme mermer malzemeden yapılmış olup sivri kaş kemerli niş şeklinde düzenlenmiştir. Kemer üzerinde üç satır halinde yazılı olan kitabede çeşmenin cemiyethane ile birlikte Malatyalı Derviş İsmail bin Mehmed tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Çeşme aynasında yer alan yedi satırlık diğer kitabeden de 1026/l6l7'de yapılmış olan çeşmenin 1118/1706'da saray kethüdalarından Gül-nûş adında hayırsever bir kadın tarafından tamir ettirildiğini öğrenmekteyiz.
Kemer köşe dolgularında birer iri rozet bulunan çeşme iki yanda kaval silmelerle, üstte ise rumîli-palmetli bir dizi ile sınırlanmıştır. Bugün suyu akmayan çeşme, zeminin yükselmesi sonucu musluk deliği hizasına kadar yere gömülmüş durumdadır.
Çeşmenin vaktiyle camiden ayrı yapıldığı ve daha sonra 1320/1902'de Şevket Paşa tarafından caminin tamiratı sırasında cephe duvarına alındığı tahmin edilmektedir.
Hazire: Caminin mihrabı önünde birkaç mezardan oluşan küçük bir hazire vardır. Yapının banisi Malatyalı İsmail Ağa'ya ait olduğu anlaşılan 1050/1640 tarihli kitabeli ve bakımlı bir mezar bulunmaktadır. Bazı kaynaklarda ise baninin Malatya'da yattığı hakkında bilgiler vardır. Ha-zireye geçişi sağlayan kapı üzerinde altı satırlık ta'lik hatla yazılı ve 1285/1868 tarihi bulunan mermer bir kitabe vardır. İçerde hazirenin yanında üzeri sivri tonozlu bir su haznesi bulunmaktadır. Son zamana kadar abdest muslukları burada iken Haziran 1994'te tuvalet yaptırılmak amacıyla musluklar kaldırılmış, tonozlu haznenin bir bölümü yıktırılmıştır.
Tekke: Kaynaklarda çok çeşitli adlarla (Kapı Ağası, Kapı Ağası İsmail Ağa, Malatyalı ismail Ağa, İsmail Ağa, Kovacı, Ko-ğacı Efendi, Koğacı Dede, Fethi Efendi, Şeyh Fethi Efendi, Şeyh Keçi) anılan tekkenin başlangıçta hangi tarikata bağlı olduğu tespit edilememekte, ancak 19.
Dostları ilə paylaş: |