MİRZAZADE CAMÜ VE KÜTÜPHANESİ
Üsküdar Sultantepe'de, Hacce Hasna Hatun Mahallesi'nde, Servilik Caddesi ile Kirişçi Sokağı'mn kavşağında yer almaktadır.
Şeyhülislam Mirzazade Şeyh Mehmed Efendi (ö. 1743) tarafından 1144/1731-32' de yaptırılmıştır. Mirzazade Mehmed Efendi'nin Sultantepe'de bir çiftliği ile bağının bulunduğu, söz konusu hayır eserlerini arazisinin bir kısmı üzerinde inşa ettirdiği anlaşılmaktadır. Karimin batı duvarında asılı bulunan ve 1317/1899-1900'de saray hocalarından Ahmed Rakım Efendi tarafından yeniden yazıldığı anlaşılan ta'lik hatlı manzumede Mirzazade'nin gördüğü bir rüya üzerine bu camiyi yaptırdığı nakledilir. Yapının aslında mescit olarak tasarlandığı, baninin, bu manzume ile birlikte saraya sunduğu bir arzuhalle mescidinin cami olarak kullanılması için müsaade aldığı bilinmektedir. Zaman içinde birtakım onarımlar geçirmesine rağmen aşağı yukarı ilk haliyle günümüze gelebilen caminin mihrap duvarındaki çinilerden bir kısmı İstanbul'un işgal altında bulunduğu yıllarda (1918-1922) çalınmış, aslında ahşap olan son cemaat yeri betona dö-
nüştürülmüş, yapının çevresine yeni meşrutalar ve dernek binaları inşa edilmiştir.
Dikdörtgen planlı bir harım ile kapalı bir son cemaat yerinden oluşan caminin girişi son cemaat yerinin kuzey cephesinde, eksende yer alır. Kagir duvarlı, kırma çatılı mescitlerin tasarım özelliklerini sergileyen yapının basık kemerli harim girişi ahşap malzeme ile oluşturulmuştur. Hari-min duvarlarında, klasik Osmanlı mimarisindeki düzene uygun olarak, iki sıra halinde düzenlenmiş pencereler vardır. Alt sıradakiler dikdörtgen açıklıklı olup ahşap pervazlarla çerçevelenmiş, tepe pencereleri ise sivri kemerli ve revzenli olarak tasarlanmıştır. Doğu duvarında, altta üç, üstte dört, batı duvarında altta, pencerelerle aynı boyutlarda bir dolap nişi, üstte üç pencere görülmekte, mihrap duvarında ise, mihrabın yanlarında dörder pencere bulunmaktadır. Mihrap nişinin içi, ayrıca, alt sıradaki pencerelerin üst hizasına kadar mihrap duvarının yüzeyi çinilerle kaplıdır. Söz konusu çini bezeme, farklı dönemlerde (16-19. yy) ve değişik yerlerde (İznik, Kütahya, Avrupa) imal edilmiş parçalardan meydana gelmektedir. Mihrap nişinin içinde yer alan çiniler büyük bir ihtimalle Avrupa kökenlidir. Mihrabın dilimli ve sivri kemerli kavsarasının altında, ahşaptan oyma bir mukarnas kuşağı uzanır. Karimin kuzeybatı köşesinde yükselen bodur minarenin kaidesi taştan, gövdesi ise tuğladan örülmüştür.
Mihrap duvarının arkasında, bağımsız yapı olarak inşa edilen kütüphaneden geriye duvar kalıntıları kalmıştır. Dikdörtgen planlı, ufak boyutlu bir yapı olduğu anlaşılan kütüphanenin duvarları moloz taş ve tuğla ile örülmüş, basık kemerli pencereleri kesme taştan sövelerle çerçevelenmiştir.
Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, II, 238; Raif, Mir'at, 140-142; Öz, istanbul Camileri, II, 48; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, 232-234, II, 403. M. BAHA TANMAN
Dostları ilə paylaş: |