KirkçEŞme tesisleri


KUŞATMALAR 138 139 KUŞDİLİ ÇAYIM



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə210/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   206   207   208   209   210   211   212   213   ...   889
KUŞATMALAR

138

139

KUŞDİLİ ÇAYIM

si diye de anılan iETT Müzesi'nin güneyinde Fenerbahçe Stadı'mn batısında, Salı Pa-zarı'nın kurulduğu yerde kalan bölge.

19. yy'ın sonu, 20. yy'ın başlarında Kur
bağalı Dere kıyılarında derenin Kalamış
Koyu'na döküldüğü güney tarafındaki Yo
ğurtçu ve kuzeydeki Kuşdili çayırları Ka
dıköy'ün bellibaşlı mesireleriydi. Kurbağa
lı Dere, bu bölgeden geçerken Kuşdili De
resi adını alırdı.

Günümüzde hemen hemen tek bir ağacın ve yeşilliğin kalmadığı, binalar, kalabalık pazar yeri, kavşaklar ve yollarla kaplı olan Kuşdili Çayın 19. yy'ın ikinci yarısında ağaçlık bir bölgeydi. Bugünkü Salı Pazarı'nın karşısında halen de bulunan Mahmud Baba Mezarlığı'nın servileri de çayırdaki ağaçların devamı gibi olduğundan, bölge tam bir kuş cenneti halindeydi. Çayır ve mesire adım bu kuş bolluğundan ve kuş seslerinden almış olmalıdır.

20. yy'dan önce de Kadıköy tarafının se
vilen bir mesiresi olan, deresinde sandal se
faları yapılan ve derenin karşı yakasındaki
Yoğurtçu Çayırı aşılarak Kalamış Koyu'na
çıkılan Kuşdili'nin asıl canlanması 1900'ler-
de, özellikle de 1908'den sonra oldu.

Kuşdili Çayırı'nın yüzyıl başındaki görünümü. A. Eken, Kartpostallarda İstanbul, ist., 1992

Bunun üzerine Bulgarlar kuşatmayı kaldırarak geri çekildiler.

Konstantinopolis 864, 904 ve 936'da Rusların hücumuna da uğramış ancak bu hücumlar bir kuşatma mahiyeti kazanmamıştır.

959'daki Macar kuşatması ise kara surlarıyla sınırlı kalmış ve kısa sürede başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Peçeneklerin 11. yy'da Konstantinopolis'i hedefleyen seferleri ise kente ulaşamadan Bizans ordusunca Meriç Irmağı kıyılarında bozguna uğratılmıştır.

Arap Kuşatmaları: Arapların, Bizans'ın doğudaki rakibi Sasani Imparatorluğu'nu yıkmasından sonra islamiyet sonrası Arap dünyası ile Hıristiyan Bizans imparatorluğu karşı karşıya kalmışlardı. Bizans İmparatorluğu bu sırada Mısır ve Suriye'yi kaybederek Anadolu'ya çekilmek zorunda kalmasına rağmen Islamı kılıç yardımıyla yayma hedefi güden Arapların önünde hâlâ önemli bir engel oluşturuyordu. Bu engelin ortadan kaldırılması ve Konstantiniy-ye(-») dedikleri Konstantinopolis'in zaptı daha Hz Muhammed zamanında bazı hadislerle Islamiyetin önüne bir hedef olarak konulmuştu. Bu nedenlerle Konstan-tinopolis'e yönelmiş birçok Arap girişimi ortaya çıkmıştır. Bunlardan bir bölümü kentin kuşatılması hedefine ulaşamamış ve sadece bir sefer mahiyetinde kalmıştır.

Bazı kaynaklarda 663'te Arapların Konstantinopolis'i kuşattığı belirtilmekteyse de bunu doğrulayacak bir bilgi yoktur. Arapların ilk Konstantinopolis kuşatması 668' de gerçekleşmiştir. Bu sırada Emevi Halifesi I. Muaviye (hd 661-680) imparator II. Konstans'a (hd 641-668) isyan etmiş olan Ermenistan Valisi Saborios'a yardım etmesi için Fadalet ibn Ubeyd el-Ensari kumandasındaki bir Arap ordusunu Anadolu'ya göndermişti. Ancak bu arada Saborios ölmüş, olaylar yatışmış ve IV. Konstantinos tahta geçmişti. Fadalet, Konstantinopolis önlerine gelerek Kadıköy'de kışladı ve Muaviye'den takviye göndermesini istedi. Muaviye'nin oğlu Yezid'in kumandasındaki Arap ordusu Konstantinopolis'e ulaşarak kenti kuşattı. Kuşatma 669'un bahar ayları boyunca sürdürüldü ve yaz aylarında kaldırıldı. Bazı kaynaklar bu kuşatmanın bir Kadıköy kuşatmasından ibaret olduğunu bildirmektedir. Hz Muhammed'in bayraktarlanndan Ebu Eyyub el-Ensarî(-») de ilerlemiş yaşına rağmen bu kuşatmaya katılmış, ancak kuşatma sırasında hastalanarak, efsaneye göre Arap ordularının kente sokulabildikleri en ileri noktada toprağa verilmiştir,

Muaviye 673'te Konstantinopolis'e bir donanma gönderdi. Nisan-Eylül 674'te Konstantinopolis önlerine gelen donanma bir basan elde edemedi ve Kapıdağı civarına çekildi. Araplar 7 yıl boyunca kışları Kapıdağı'nda geçirip, baharda yeniden harekete geçmek suretiyle Bizans Imparatorluğu'nu rahatsız ettilerse de büyük bir başarı elde edemediler.

Arap akınları Muaviye'den sonra da devam etmesine rağmen hiçbiri bir kuşatma mertebesine ulaşamamıştır. 715'te tahta çı-

kan Süleyman bin Abdülmelik, kendisinden önce I. Velid'in başlattığı hazırlıkları genişleterek kardeşi Mesleme bin Abdülmelik komutasındaki bir Arap ordusu ile Ömer komutasındaki bir Arap donanmasını Konstantinopolis'e yolladı.

împaratorll. Anastasios'un (hd 713-715) Arap ordularını Anadolu'da karşılamak üzere Teodosios'un komutası altındaki bir Bizans ordusunu gönderme girişimi Teodosios'un isyan ederek III. Teodosios (hd 715-717) adıyla kendini imparator ilan etmesi nedeniyle sonuçsuz kaldı.

Mesleme, Teodosios'un imparatorluğunu kabul etmeyen Bizans'ın Anadolu kuvveden kumandam Leon'la işbirliği yapmaya çalıştıysa da ilişki kurmayı başaramadı. Leon kendi kuvvetleriyle Nikomedia (izmit) üzerinden Konstantinopolis'e yürüdü ve Teodosios'un yerine III. Leon (717-741) adıyla imparator ilan edildi. Bu arada Mesleme Ağustos 7l6'da Konstantinopolis'i kuşatmış ve bu kuşatmayı Eylül 717'ye kadar sürdürmüştür. Mesleme'yi desteklemek için gönderilen Arap donanması Eylül 7l6'da kent önlerine ulaşmış, ancak gemilerin çoğu Rum ateşi ile yakılmıştır. Çok şiddetli geçen kıştan sonra Süfyan'ın kumandasındaki Mısır donanması ile Yezid' in idaresindeki bir Afrika donanması Mesleme'ye takviye kuvvetleri getirmiştir. Karadan ilerleyen Mardasan'ın komutasındaki Arap ordusu ise izmit'te pusuya düşürülerek yok edilmiştir. Arap orduları hava koşullan, açlık ve veba salgını ile Bulgar çetelerinin saldırılarından dolayı da çok zayiat vermiş ve 71Tde Süleyman bin Ab-dülmelik'in halefi Ömer bin Abdülaziz'in geri dönme emri üzerine kuşatmayı kaldırmışlardır. Bir söylenceye göre bu kuşatma sırasında imparator III. Leon, Mesleme'nin isteği üzerine kentteki Arap esirler için kendi sarayının yakınındaki bir konağı cami olarak kullanılmak üzere tahsis etmiştir. Başka bir söylenceye göre kuşatmanın kaldırılmasına karar verildikten sonra Mesleme'nin kenti ziyaret arzusu imparatorca uygun bulunmuş ve Arap orduları kumandanı kentin güzelliğine hayran kalmıştır.

Arapların Abbasi Halifesi el-Mehdi döneminde (775-785) gerçekleştirdikleri bir Konstantinopolis seferi daha vardır. Bu sefer bazı kaynaklara göre 781'de, bazı kaynaklara göre ise 782'de başlamıştır. Arap ordularının kumandanı el-Mehdi'nin oğlu Harun'du. Bir Arap tarihçi, Harun'un bu sefer üzerine veliaht olup er-Reşid unvanını aldığını kaydeder. Arap ordusu izmit'te Bizans ordusunu mağlup ederek Üsküdar'a kadar ilerledi. Bu sırada oğlu VI. Konstantinos (hd 780-797) adına saltanat naipliğinde bulunan Imparatoriçe Eirene yıllık vergi karşılığında Harun'la barış yapmayı başardı. Bir Bizans tarihçiye göre Harun, Anadolu'daki Bizans kuvvetlerinin Arap ordusunun ricat yolunu kesmeleri üzerine barış yapmaya mecbur olmuştur.

Harun'un bu seferinden sonra gerçekleşen tüm Arap seferleri İstanbul önlerine ulaşamadan geri dönmüşlerdir. Bazı kaynaklarda kuşatma ile Konstantinopolis önlerine bile varamayan Arap seferleri

birbirine karıştırıldığı için 7 ya da 9 Arap kuşatmasından söz edilir. Oysa istanbul önlerine ulaşmış toplam 4 Arap seferi vardır. Bunlardan 668 ve 674'tekiler Muaviye döneminde, 715'teki Süleyman bin Abdülmelik döneminde ve 78İ ya da 782'de-ki sefer de el-Mehdi döneminde gerçekleşmiştir. Bu seferlerden yalnızca ikisinde (668 ve 715) istanbul fiilen kuşatılmıştır.




Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   206   207   208   209   210   211   212   213   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin