KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə597/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   593   594   595   596   597   598   599   600   ...   889
MEHTERHANE

Mehter, Farsça "mihter" kelimesinden gelmekte olup, "en büyük" ve "pek ulu" anlamını taşır. Bazı İslam devletlerinde "saray teşkilatında görevli memur veya vezir" anlamında da kullanılmıştır. Mehter teşkilatının geçmişi, daha eski dönemlere dayanırsa da "mehter" ve "mehterhane" terimleri Osmanlı döneminde kullanılmıştır.

Osmanlılarda "mehter" adıyla anılan resmi görevlilerden askeri musiki kurumu veya takımı olan mehterlere "Calici Mehterler" veya "Mehterân-ı Tabi ü Alem" denirdi. Padişahın çadırlarına muhafızlık etmek, çadırları nakletmek, kurmak ve toplamakla görevli olanlara ise "Çadır Mehterleri" veya "Mehterân-ı Hayme" denirdi. Sarayda, vezir ve paşaların konaklarında iç hizmetlerini görmekle yükümlü olanlara da "İç Mehteri" denilmekteydi.

Mehterin ilk icra örnekleri "nevbet vurma" ile ortaya çıkmıştır. Selçuklu Devleti'nin kuruluşu ile başlayan bu gelenek Anadolu Selçuklularında devam etmiştir. Bağımsız her Türk devletinde bu geleneğe titizlikle uyulmuştur. Bu gelenek, Osmanlı İmparatorluğu içinde genişleyerek başlıbaşına bir kuruluş olarak yüzyıllarca yaşamıştır.

Mehterin savaştaki en önemli görevi, tuğu (sultanın gücünü, yüceliğini simgeleyen, bir tutam at kuyruğu takılmış alem) taşımasından ileri gelmekteydi. Osmanlı Devleti'nde mehter takımı ile sultan arasındaki sıkı bağ, Türklerin mehtere karşı, neredeyse dini bir saygı beslemelerine yol açmıştır. Ordunun bütün hareketlerini izleyen bu askeri musiki takımı, savaş sırasında vezirin yanında durur, birliklerin çarpışma heyecanını kamçılamak amacıyla savaş bitinceye kadar, hiç durmadan çalardı.

Evliya Çelebi bu musikicilerin "gayet muazzez kimseler olup ağır ulufe aldıklarını" belirttikten sonra, mehter esnafının geçit alayında, mimar esnafının önünde yer almasını sağlamak üzere açılan davada söz alan mehterbaşı, "bizim hizmetimiz padişahımıza her an lazımdır, cenk yerinde, cenk davuluna ve Hakaanî kuşlara tokmaklar vurmaya başlayarak, İslam askerini cenge kaldırmaya sebep oluruz. Nerede

Schweigger'in

kitabında yer

alan mehter

takımı resmi.

S. Schweigger,

Ein newe

Reyssbeschreibung

auss Teutschland

nach

Constantinopel und

Jerusalem injare,

1577,

Nümberg, 1608 Galeri Alfa

peygamberimizin sancağı olsa, orada Âl-i Osman davulu da bulunması gerekir" diyerek sultana kendi işlevlerini hatırlattığını, sonunda da davanın kazanıldığını anlatır.

Osmanlı Devleti'nde padişaha mahsus mehtere "Mehterhane-i Hümayun" veya "Mehterhane-i Hakanı denirdi.

Mehterhane'ye alınan gençler daha çok acemioğlanları arasından seçilirdi. Bu yüzden, Mehterhane, Yeniçeri Ocağı'nın bir parçası sayılmıştır. 17. yy'da İstanbul'daki Mehterhane-i Hümayun'da 300 aylıklı sanatçı vardı.

Mehter takımı, padişah seferde ise çadırının önünde, değilse Topkapı Sarayı'mn Demirkapı mevkiinde ikindi vakti nevbet vururdu. Yedikule'nin bir kale olmasından ötürü burada 40 kişilik bir mehter takımı vardı. Bu takım günde 3-4 nevbet vurarak halka askeri musiki dinletirdi. Ayrıca Eyüp, Kasımpaşa, Galata, Tophane, Rumeli Hisarı, Yeniköy, Kavak Yeni Hisarı, Beykoz, Anadolu Hisarı ve Kız Kulesi'nde de mehter takımları vardı. Her gece yatsı namazından sonra üç fasıl, semt halkını namaza uyandırmak için, sefer vaktinde de üç nevbet vurulurdu. Sadrazamın, kaptan-ı deryanın, vezirlerin, beylerbeylerinin, sancak beylerinin ve yeniçeri ağasının da mehter takımları bulunurdu.

Mehterler çember biçiminde dizilerek zurna, davul, boru ve zil çalanlar ayakta durarak, nakkarezenler yere bağdaş kurarak çalarlardı. Çavuşlar çevgânları ile ritim tutarlardı. Mehterbaşı ise halkanın ortasında takımı yönetirdi. Bayram törenlerinde, iki bayram arasındaki donanma şenliklerinde, sultanların tahta çıkışlarında, vezirler ile elçilerin atanmasında, elçilerin karşılanmasında, bir savaştan zafer haberi geldiği zaman, bir şehzadenin doğumu gibi bütün sevinçli, şenlikli günlerde mehterlerin nevbet vurması gelenekti. Mehterler bütün bu yönleriyle sadece bir askeri musiki takımı değil, aynı zamanda eğlence musikisi parçaları çalan bir açık hava musiki topluluğuydu.

Mehter takımı "kat"lardan oluşur. Takımda her sazdan eşit sayıda bulunur. Aynı sazlardan oluşan gruba "kat" denir. Beş katlı mehter denince o takımda her saz-




Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   593   594   595   596   597   598   599   600   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin