İlgili Mes'eleler
1. Putların neler olduğunun açıklanması.
2. İbadetin ne olduğunun açıklanması.
3. Peygamber saliallâhu aleyhi ve sellem meydana gelmesinden endîşe duyduğu şeylerden istiâzede bulunmuştur.
4. Peygamberlerin kabirlerinin mescid edinilmesi konusunu da Rasûlullah bu bağlamda zikretmiştir.
5. Allah'ın şiddetli öfke duyduğunun zikredilmesi.
6. önemli bir nokta olarak en büyük putlardan biri olan Lât'a nasıl ibadet edildiğinin bilinmesi.
7. İlk önceleri Lât'ın salih bir insanın kabri olduğu.
8. Lât isminin o kabirde medfun şahsın adı olduğu ve bu isimle anılmasının nedeni.
9. Kabirleri ziyaret eden kadınlara lanet edilmesi. 10. Kabirlerde kandil yakanlara lanet edilmesi.
Açıklamalar
Musannifin bu iki bâbda zikrettiklerinden salih kimselerin kabirleri yanında yapılanların neler olduğu daha net ortaya çıkmaktadır.
Kabirler yanında yapılanlar meşru ve gayr-i meşru olmak üzere İki grupta değerlendirilir:
Meşru olan kısım, Şâri'nin izin verdiği ve meşru kıldığı kabir ziyaretidir, özel bîr yolculuğa çıkılmadan ve şer'î bı imde yapılan ziyarettir. Müslüman kabri sünnete uygun o ırak ziyaret eder. Kabirlerde medfun bulunan tüm Müslüm; ılar için ve özel olarak da kendi akrabaları, tanıdıkları için dua eder. Onlar için dua edip af, mağfiret ve rahmet dilemekle İhsanda bulunmuş olur. Aynı zamanda sünnete uymak, ahİreti hatırlamak, ibret ve ders almak nedeniyle kendisine de iyilik etmiş olur.
Gayr-i meşru kısım ise;
a) Haram ve şirke vesile olarak görülen türü: Kabirlerle teberrükte bulunmak, kabirde yatanlarla Allah'a tevessül etmek, kabir yanında namaz kılmak, kandil yakmak, üzerine yapı inşa etmek, kabirler ve mevtalar hakkında ibadet derecesine varmayan türlü aşırılıklar sergilemek bu kapsamda değerlendirilir.
b) Büyük şirk olarak görülen türü: Kabirlerde yatan Ölülere yalvarıp seslenmek, onlardan İstiğâsede bulunmak, dünyevî ve uhrevî İhtiyaçların giderilmesini onlardan istemek gibi hususlar da büyük şirk kapsamındadır. Putperestlerin yaptığı da bundan farksızdır.
Böyle bir davranış sergileyenin kabîrdekİlerİn bu İşİ tek başlarına yapabileceğine inanması ya da Allah ile arada aracılık yapacaklarına İnanması arasında fark yoktur. Çünkü müşrikler Şöyle diyorlardı: «... onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz...» {Zumer, 3) «... Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir...» (Yunus, 18)
Asıl failin Allah olduğunu bilip, kabir ehlinin fayda ve zarar vermede bağımsız olduklarına inanmadan kendilerine dua etmenin küfre neden olmadığını söyleyen, onların Allah ile yapılan dualar arasında aracı olduklarını kabul eden küfre dü§mü§ olur.
Bu tür iddiada bulunan Kitab ve Sünnette bildirilenleri, ümmetin icmamı yalanlamış olmaktadır. İster aracı olduğuna, isterse bağımsız olduğuna inanarak Allah'tan başkasına dua edip seslenen kimse her iki durumda da küfre ve şirke düşer.
Bu mesele dînde zaruri olarak bilinmesi gereken konulardandır, insanda hakkı batıldan ayırma melekesi olan furkanı kazandıran bu açıklamalara önem verilmelidir. Dile getirilen bu hususlar nedeniyle hakkı bilip yolundan yürüyenler dışında birçok kimse fitneye düşmektedir.
Yirmiikinci Bâb Mustafa (Sav)'İn Tevhidi Himaye Edip Şirke Götüren Tüm Yolları Tıkaması Hakkında Gelenler Babı
«Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir. (Ey Muhammedi) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş1 in sahibidir.» (Tevbe, 128129)
EbÛ Hurayra radıyallâhu anh RasÛlullah sallallâhu aleyhi ve selle-
m'in şu hadîsini rivayet etmektedir: «Evlerinizi kabirlere çevirmeyin! Benim kabrimi de bayram yerine döndürmeyin! Bana salavât getirin! Getirdiğiniz salavatlar nerede bulunsanız da bana ulaştr.»57
Ebû Dâvûd hasen isnadla rivayet etmektedir. Hadisin ravileri sikadır.
Ali b. el-Huseyn hakkında rivayet edildiğine göre; "Bir adamın Peygamber sallallâhu aleyhi ve seUem'in kabrinin yanındaki bir aralığa gelip girdiğini ve orada dua ettiğini gördü. Bu davranışından dolayı adama engel oldu. Daha sonra 'Babamın dedemden dedemin de RasÛlullah'tan aktardığı bir hadisi size bildireyim mi?' dedi ve şu hadisi söyledi: «Kabrimi bayram yerİ-ne dönüştürmeyin! Evlerinizi de kabirlere çevirmeyin! Bana salavat getirin! Sizin getirdiğiniz salat ve selamlar nerede bulunursanız bulunun bana Ulaşır.» el-Muhtâra'da rivayet edilmiştir.
İlgili Mes'eleler
1. Tevbe Sûresi'ndekî âyetin tefsiri.
2. Ümmetini böyle bir tehlikeden Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'İn şiddetle uzaklaştırmaya çalışması.
3. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'İn ümmetine olan düşkünlüğü, şefkat ve merhameti.
4. Amellerin en faziletlilerinden olmasına rağmen Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'İn kendi kabrinin özel olarak ziyaret edilmesini yasaklaması.
5. Kabrini sık sık ziyaret etmeyi yasaklaması.
6. «Evlerinizi kabirlere çevirmeyin!» hadisi ile evde nafile namaz kılmaya teşvik.
7. İlİm ehli yanında kesin olarak kabul edildiğine göre kabristanda namaz kılınamaz.
8. Kabrin yakınında bulunulması gerektiği kuruntusuna kapılanların aksine Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'e getirilen salavatlar insan nerede bulunursa bulunsun kendisine ulaştırılır.
9. Ümmetin salat ve selam şeklinde gerçekleştirdikleri amellerin berzah aleminde Peygamber'e sunulması.
Açıklamalar
Kİtab ve sünnette bu bâbla ilgili nasları inceleyenler tevhidi kuvvetlendirecek, geliştirecek ve besleyecek amellere teşvik eden birçok nas bulunduğunu görür. Yüce Allah'a yönelmeye, tevbe etmeye, kalbin korku ve ümit İçerisinde Allah'a bağlı kalmasına, fazilet, İhsan ve bu sayılanların elde edilmesi yolunda güçlü bir biçimde arzu duymaya teşvik edilmektedir. Yaratılmışlara kölelikten kurtulmaya, herhangi bir yönden onlara bağlı kalmamaya ya da herhangi yaratılmış hakkında aşın gitmemeye çağrıda bulunulmaktadır. Ayrıca zahir ve batın amellerin en mükemmel şekilde yerine getirilmesine çağrı yapılmaktadır. Özellikle de nasiar tam anlamıyla ihlâslı olmak anlamına gelen ibadet ruhuna teşvik etmektedir.
Bunlara mukabil Allah mahlukatla ilgili aşırılıklar içeren söz ve fiilleri de yasaklamıştır. Müşriklere benzemeyi onlara meyletmeye yol açması sebebiyle nehyetmiştİr.
Şirke yol açmasından endişe edilen söz ve amelleri de yasak etmiştir. Tüm bunlar tevhidin himayesine yönelik tedbirlerdir.
Şirke götüren her sebep yasaklanmıştır. Bunun nedeni, yaratılış gayesi olan AUah azze ve celle'ye zahir ve batın ibadet görevini en mükemmel şekilde gerçekleştirebilmeleri için müminlere gösterilen merhamettir. Böylelikle müminler en eksiksiz biçimde saadet ve felaha kavuşabilirler.
Bu saydıklarımız çok sayıda bilinen delil bulunmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |